5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 85. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Men yeşfe’ şefâ’aten haseneten yekun lehu nasîbun minhâ(s) vemen yeşfe’ şefâ’aten seyyi-eten yekun lehu kiflun minhâ(k) vekâna(A)llâhu ‘alâ kulli şey-in mukîtâ(n)

Kim iyi bir şefaatte bulunursa o şefaatten payı vardır ve kim kötü bir şefaatte bulunursa ondan payı var ve Allah her şeyi bilir korur.

Kim (İslam’a ve insanlığa yararlı) iyi bir işe (haklı ve hayırlı bir kişiye) aracılık ederse, onun da o işten bir sevabı ve nasibi vardır. Kim de kötü bir işe aracılık yapar (yanlış ve haksız neticelere şefaatçi ve yardımcı olur)sa, onun da (bu kötülüklerden elbette) günahı ve payı olacaktır. Allah her şeyin (ve herkesin) üzerinde koruyucu ve hesap sorucu olandır (ve hak ettiği karşılığı verendir).

Kim, haklı bir dava uğrunda üstün çaba gösterirse, onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır ve kim de, haksız bir dava için koşturursa, sorumluluğunun hesabını verecektir. Allah herşeyi gözeten ve herşeye güç yetirendir.

Kim hayırlı bir işe aracılık eder, haklı bir meselenin çözümünde üstün çaba gösterirse, onun kazandıracağı nimetlerden pay ve sevap kazanır. Kim de kötü bir işe aracılık eder, haksız bir mesele için koşuşturursa onun da işin vebalinden sorumluluğunu gerektiren bir payı olur. Allah her şeyi denetler, amelleri kaydeder, karşılığını verir.

Kim güzel bir işte aracılık ederse ona ondan bir pay vardır. Kim de kötü bir işte aracılık ederse ona da ondan bir yük vardır. Allah her şeyi görüp gözetleyendir.

Kim, güzel bir aracılıkla aracılıkta (şefaatte) bulunursa, ondan kendisine bir hisse vardır; kim kötü bir aracılıkla aracılıkta bulunursa, ondan da kendisine bir pay vardır. Allah her şeyin üzerinde koruyucudur.

Kim güzel bir yardımda (şefaatte) bulunursa, ona o yardımdan bir hisse (sevab) olur. Kim de kötü bir yardım ve tavassutta bulunursa, ondan kendisine bir günah payı vardır. Allah herşey'e hakkıyla kadir ve şahiddir.

Kim, iyi bir işe destek olursa, onun da ondan bir payı olur. Kim, kötü bir işe destek olursa, o işin bir katı ona gelir. Muhakkak Allah, her şeye güç yetirendir.

Kim iyi bir işe aracılık ederse, onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse, onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyi gözetleyicidir.

İyilikle bir kimseyi kollayan, o iyilikten pay alır, kötülükle kollayan, o da payını alır, Allahın her şeye gücü yetişir

Kim bir iyiliğe aracılık ederse kendisi için ondan bir pay/sevap var. Kim de bir kötülüğe aracılık ederse, kendisi için ondan bir pay/vebal vardır. Allah her şeyi gözetip karşılığını verendir.

İnsan sosyal bir varlık olduğu için toplu halde yaşama ihtiyacı duyar. İnsanların oluşturduğu toplumlardan sosyal olaylar, ilişkiler ve olgular ortaya... Devamı..

Hasenât maksadıyla şefa’at iden mükâfâtını görir, seyyiât maksadıyla şefa’at idenlere ise o seyyiâtdan ânlara nasîb vardır. Allâh her şeyi tedkîk ider.

Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.

Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.

Kim güzel bir işe aracılık ederse ondan kendisi için bir nasip olur; kim de kötü bir işe aracılık ederse onun da buna denk bir payı olur. Allah her şeyi koruyup hakkını vermektedir.

Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.  

 Toplum hayatı birçok halde aracılığı gerekli kılar. Kendisinden aracı olması istenen kimse neye aracı olduğuna dikkat etmek mecburiyetindedir; çünkü ... Devamı..

Kim bir iyiliğe aracılık ederse kendisi için ondan bir kredi var. Kim bir kötülüğe aracılık ederse, kendisi için ondan bir pay var. ALLAH herşeyi kontrol eder.

Kim güzel bir işte aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.

Her kim güzel bir şefaatte bulunursa ona ondan bir nasîb olur, her kim de kötü bir şefahatte bulunursa ona da ondan bir nazîr olur, Allah her şeye nâzır bulunuyor

Kim güzel bir işe aracılık ederse, (Rabbinin razı olduğu bir şeyin olmasına/yapılmasına vesile olursa) ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir işe aracılık ederse, (Rabbinin gazab ettiği bir şeyin olmasına/yapılmasına vesile olursa) ona da o işin günahından bir pay vardır. Allah her şeyi gözetip karşılığını verendir.

Her kim, iyi bir işte şefaat¹ ederse, ona o işten bir pay vardır. Her kim de kötü bir işte şefaat ederse, ondan da ona bir pay vardır. Allah Her Şeyi Gözeten'dir.

1- Aracılık ederse, yardımda bulunursa.

Kim güzel bir şefaatle şefâatde bulunursa ondan kendisine bir hisse (sevab) vardır. Kim de kötü bir şefaatle şefâatde bulunursa ondan kendisine bir (günâh) pay (ı) vardır. Allah her şey'e hakkıyle kaadir ve nazırdır.

Kim güzel bir şefâatle şefâatte bulunursa (faydalı bir işe aracı olursa), ona bundan bir nasib vardır. Kim de kötü bir himâye ile şefâatte bulunursa, ona da bundan bir hisse vardır. Zîrâ Allah, herşeye gücü yeten (ve herşeyi gören)dir.

Kim (dünyada) güzel bir şekilde (bir kimseye) şefaat (yardım) ederse (iyi bir iş için ona yardımcı veya aracı olursa), yapılan o güzel şeyden (işten) dolayı (sevaptan) ona bir pay olur. Kim de (dünyada) kötü bir şekilde (bir kimseye) şefaat (yardım) ederse (kötülük yapmasına sebep veya aracı olursa), o yardım ettiği kötülüğün sonucundan kendisinin de bir payı (vebali) olur. Allah ise, her şeyi gözetleyip kayıt altına alandır. *

(*) İnsan sosyal bir varlık olduğu için toplu halde yaşama ihtiyacı duyar. İnsanların oluşturduğu toplumlardan sosyal olaylar, ilişkiler ve olgular or... Devamı..

Kim güzel bir işte yardım (şefaat) yaparsa, yapılan güzel şeyden dolayı o’da payını alır. Kimde kötü bir işe yardım (şefaat) yaparsa, o yardım ettiği kötülüğün sonucundan kendisi de bir pay alır. Allah, her şeyi gözetleyip kayıt altına alandır.

Herkim iyilik için arka olursa bundan kendine pay vardır. Herkim de kötülük için arka olursa onun da bundan payı vardır. Allah her varlığı görücüdür.

Herkim, iyi bir şefaatla şefaatta bulunursa onun o şefaattan hissesi [⁹] bulunur; kötü bir şefaatla şefaatta bulunanın da [¹⁰] ondan bir payı vardır [¹¹]. Allah her şeye kuvvetini eriştirir.

[9] Sevabı.[10] Koğuculuk etmek, fesat çıkarmak gibi.[11] Vebalini yüklenir.

Kim güzel bir işe destek [şefâ’at]³¹ olursa onun o işten bir nasibi olur. Kim de kötü bir işe destek olursa onun da o işten bir vebali [kifl] olur.³² Çünkü Allah her şeye bir ölçü koyandır.³³

31 Şefaat kelimesi bu ayette dünya hayatında insanın iyi işlere destek olması anlamındadır. 32 Hz. Peygamber’in şöyle dediği rivayet edilir: “Kim g... Devamı..

Her kim güzel bir şefaatte bulunursa ona ondan bir nasip olur. Her kim de kötü bir şefaatte bulunursa ona da ondan bir nasip olur. Allah her şeyin üzerinde koruyucudur.

Kim güzel ve yararlı bir işe aracılık ederse, o işten kazanılacak mükâfâtta kendisine de bir pay vardır. Kim de kötü ve zararlı bir işe aracılık ederse, ondan doğacak zararlarda kendisine de bir sorumluluk payı vardır. Böylece her insan, yaptığının karşılığını tam olarak görecektir. Çünkü her şey, Allah’ın kudret ve gözetimi altındadır.
Allah yolunda böyle amansız mücâdele verirken, barış ve dostluk amacıyla size uzatılan eli geri çevirmeyin:

Kim güzel bir işe şefaat / aracılık ederse, bundan bir nasibi olur. Kim kötü bir işe şefaat / aracılık ederse, bundan da bir payı olur. Allah her şey üzerinde hâkim / nâzır olandır.

Bir iyiliğe aracı olan o iyiliğe ortak olmuş demektir. Kötülüğe aracı olan da kötülüğe ortak olmuş demektir. Her şeye bakıp eden Allah’tır...

Kim güzel bir işe aracılık ederse ona yaptığı işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir işe aracılık ederse ona da yaptığı kötülükten bir pay vardır. Allah’ın gücü her şeye yeter.

Kim güzel bir şekilde şefaat (iyi bir işe öncülük) ederse onun o işten bir payı olur. Kim de kötü bir şekilde şefaat (kötü bir işe öncülük) ederse onun da ondan bir payı olur. [*] Allah her şeyin karşılığını vericidir.

Burada geçen “şefaat”le ilgili kelimeler, bilinen anlamda “şefaat” değil, “öncülük etmek, vesile veya sebep olmak” anlamındadır.

Kim, güzel bir işe vasıta olursa, onun o işin sevabından bir nasibi olduğu gibi, kim de kötü bir şeye vasıta olursa, onun da o kötülükten bir payı vardır. Çünkü Allah’ın, her şeye gücü yeter.

Kim haklı bir dâvâ uğrunda üstün çaba gösterirse, onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır ¹⁰³ ve kim de haksız bir dâvâ için koşturursa, sorumluluğunun hesabını ¹⁰⁴ verecektir: Çünkü Allah, her şeyi gözetleyicidir.

103 Lafzen, “ondan bir pay (nasîb) alacaktır”. Nasîb terimi, burada olumlu bir anlama sahip olduğundan, en doğrusu, “onun kazandıracağı nimetlerden bi... Devamı..

Her kim hak davada, bir işe şefaat/destek çıkarsa onun getirisinden ona bir pay vardır. Kim de kötü bir işe şefaat/destek olursa ona da onun günahından bir pay vardır. Allah, herkese yaptığının karşılığını verendir. 5/2, 4/114

Kim haklı bir dâvâya katkıda bulunursa, onun tüm getirisinden bir pay alacaktır; kim de haksız bir dâvâya katkıda bulunursa, onun tüm vebalinden bir pay alacaktır: Zira Allah her şeye bir ölçü koyan, koyduğu ölçüye sahip çıkandır.[⁸¹⁷]

[817] Allah’ın esmasından olan Mukît’i Hasîb, Hâfız ve Kadîr ile karşılamak, onlarla eşanlamlı yapmaktır. Oysa isimlerin farklılığı mânanın farklılığı... Devamı..

Kim iyi bir işe aracı olursa, (hayırlı bir iş için yardıma koşarsa) sevabından onun da payı vardır, kim de kötü bir işe aracı olursa, (topluma zararlı bir işe yardımda bulunursa) günahından onun da payı vardır. Allah her şeye kâdir ve nâzırdır! (Gereken mükafatı veya cezayı mutlaka verir.)

Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.

Her kim güzel bir şefaatle şefaatte bulunursa onun için de ondan bir nâsib olur. Ve her kim kötü bir şefaatle şefaatte bulunursa onun için de ondan bir hisse olur. Ve Allah Teâlâ herşey üzerine bihakkın nazîrdir.

Her kim güzel bir şefaatte bulunursa, o iyilikten kendisine de bir nasip vardır. Kim de kötü bir hususta şefaat ederse, ondan da kendisine bir pay düşer. Allah her şey üzerinde kadirdir.

Kim güzel bir (işe) destek olursa, onun da o işten bir payı olur. Kim kötü bir (işe) destek olursa, onun da o işten bir payı olur. Allah her şeyi gözetip karşılığını verendir.

Eyilik içün şefâ'at idene (bir hakkın yerine gelmesi veyâ bir zararın izâlesi gibi bir şey içün şefâ'at ve delâlet idene) ondan nasîb vardır (sevâb ve ecir kazanır). Fenâlık içün şefâ'at idene de (bir hakkın ibtâli, bir zararın îkâ'ı gibi bir husûsı te'mîn içün şefâ'at ve delâlet idene de) o şefâ'ati kadar ondan nasîb vardır. (O delâlet itdiği fenâlığa müsâvî derecede günâh vardır.) Allâh Te'âlâ her şey üzerine muktedir veyâhud görici ve hâfız oldı.

İyi bir işe eşlik eden ondan bir pay alır; kötü bir işe eşlik eden de ondan dolayı bir sorumluluk üstlenir. Her şeyi görüp gözeten Allah'tır.

Kim, güzel bir işe aracılık ederse, onun bu işte bir nasibi olur, kim de kötü bir işe aracılık ederse, onun da bundan bir payı olur. Allah'ın her şey üzerinde hakimiyeti vardır.

Kim bir iyiliğe aracılık ederse, ondan bir payı olur. Kim bir kötülüğe aracılık ederse, onun da bundan bir vebali olur. Allah ise herşeyi görüp gözetmektedir.

Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah her şeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir.

her kim şefa'at eyleye eyü şefa'at, ola anuñ ülü andan daħı her kim şefa'at eyleye şefa'at yavuz ola anuñ ülü andan. daħı oldı Tañrı her nesene üzere güci yiter yā śaķlayıcı.

Kim ki yaḫşı şefā‘at eylese özine naṣīb virilür andan. Daḫı kim şefā‘ateylese yaman şefā‘at eylemek, özine günāh naṣīb olur andan. Tañrı Ta‘ālāher nesneye cezāsın virür vaḳtı olġanda.

Yaxşı işə vasitəçi olana (onun savabından), pis işə vasitəçi olana (onun günahından) bir pay düşür. Əlbəttə, Allah hər şeyə qadirdir. (Hər şeyin əvəzini verəndir).

Whoso interveneth in a good cause will have the reward thereof, and whoso interveneth in an evil cause will bear the consequence thereof. Allah overseeth all things.

Whoever recommends and helps a good cause becomes a partner therein: And whoever recommends and helps an evil cause, shares in its burden: And Allah hath power(604) over all things.

604 In this fleeting world's chances, Allah's providence and justice may not always appear plain to our eyes. But we are asked to believe that if we h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.