18 Mayıs 2025 - 20 Zi'l-ka'de 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 84. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekâtil fî sebîli(A)llâhi lâ tukellefu illâ nefsek(e)(c) veharridi-lmu/minîn(e)(s) ‘asa(A)llâhu en yekuffe be/se-lleżîne keferû(c) va(A)llâhu eşeddu be/sen veeşeddu tenkîlâ(n)

Gayrı savaş Allah yolunda, kendinden başkasından sorumlu değilsin sen ve teşvik et inananları. Olur da Allah kafirlerin zararını ve zulmünü defedip giderir ve Allah'ın azabı da pek çetindir, cezası da.

(Ey Nebim!) Artık Sen (tek başına da kalsan) Allah yolunda (çabala ve) çarpış! Sen kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü’minleri (cihad ve milli savunma için fedakârlığa) hazırlayıp teşvik et. Umulur ki, Allah, inkârcıların (ve münafıkların) saldırılarını ve ağır baskılarını püskürtüp savacaktır. Allah, kahredici kudret ve hiddetiyle daha zorlu ve çetin, acı ve alçaltıcı sonuçlara uğratmasıyla daha şiddetlidir.

O halde sen, Allah yolunda savaş. Çünkü sen kendinden sorumlusun. İnananları da savaşa teşvik et. Umulur ki Allah, gerçekleri örtbas edenlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü daha şiddetli, cezalandırması da daha çetindir.

O halde, Allah yolunda, İslâm uğrunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Hesap edilmeyen tehlikeleri önlemek, sıkıntıları kolaylaştırmak için mü'minleri de savaşa, savaşa hazırlıklı olmaya tekrar tekrar teşvik et. Umulur ki, Allah kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin güçlerini kırar. Güçlü olan Allah'tır. En şiddetli cezalandıracak olan da O'dur.

Allah yolunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Mü'minleri de teşvik et. Umulur ki Allah inkar edenlerin baskınlarını önler. Allah'ın kahrı daha şiddetli ve cezası daha çetindir.

Artık sen Allah yolunda savaş, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin ağır-baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.

(başkaları cihaddan dönerse de) sen, Allah yolunda çarpış. Sen ancak nefsinden sorumlusun. İman edenleri de savaşa teşvik et. Olur ki Allah, o kâfirlerin şiddet ve tazyîkını def eder. Allah, tazyîk ve azab bakımından kâfirlerden daha şiddetlidir.

Artık, Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi nefsinden sorumlusun. Müslümanları savaşa teşvik et. Yakında Allah, o kâfirlerin şiddetini savacaktır. Muhakkak Allah’ın tokadı daha sert ve azabı daha şiddetlidir.

O halde sen Allah yolunda savaş; çünkü sen, yalnızca kendi nefsinden sorumlusun ve müminleri teşvik et! Allah kâfirlerin gücünü kırmaya muktedirdir. Çünkü Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.

İmdi, Allah yolunda savaş edesin, sen yalnız kendin tekliflendin, özendir inanmış bulunanları, olur ki Allah kırar kâfirlerin saldırışını, Allah saldırışta, azap etmekte hayli katıdır

(Ey Muhammed!) Artık Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlusun. Mü'minleri de buna (savaşa) teşvik et! Allah inkârcıların gücünü kırmaya muktedirdir. Çünkü Allah kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada da daha şiddetlidir.

Allâh yolunda muhârebe it, ağır teklifleri nefsine tahmîl iyle, mü’minleri muhârebeye teşvîk it, Allâh kâfirlerin şiddet-i savletini tevkîf ider, Allâh ânlardan kuvvetlidir ve ânları daha şiddetli tenkîl ider.

Allah yolunda savaş; sen ancak kendinden sorumlusun, inananları teşvik et; umulur ki Allah, inkar edenlerin baskınını önler. Allah'ın kahrı da, ibret alınacak cezası da pek şiddetlidir.

(Ey Muhammed!) Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Mü’minleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.

Şu halde Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlu olursun. Müminleri de teşvik et. Allah, inkâra sapanların gücünü kıracaktır. Allah’ın gücü daha çetin, cezası daha şiddetlidir.

Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.

ALLAH yolunda savaşmalısın. Sen ancak kendinden sorumlusun. İnananları da aynı şeye özendir ki ALLAH kafirlerin gücünü etkisiz hale getirsin. ALLAH'ın gücü daha şiddetli, cezası daha çetindir

(Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kırar. Hiç şüphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezası daha çetindir.

Onun için Allah yolunda çarpış, ancak nefsinden başkasiyle mükellef değilsin, mü'minleri de çarpış, ancak nefsinden başkasiyle mükellef değilsin, mü'mileri de çarpışmağa teşvik et, me'muldur ki Allah a küfretmekte bulunanların tazyikını defetsin, Allah tazyikce de daha şiddetli tenkilce de daha şiddetlidir

(Resûlüm!) Allah yolunda (tek başına kalsan da) cihat et. Sen kendinden başkasından sorumlu değilsin. Mü’minleri de (Allah yolunda cihada) teşvik et. (Bu gayretleriniz neticesinde) Allah’ın (size yardım etmesini ve) inkâr edenlerin gücünü kırmasını, ümit edebilirsiniz. Allah’ın gücü (kudreti) daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.

O halde, sen, Allah yolunda savaş. Çünkü sen, ancak kendinden sorumlusun. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah gerçeği yalanlayan nankörlerin baskısını kırar. Çünkü Allah'ın baskısı daha güçlüdür. Cezalandırması daha şiddetlidir.

Artık Allah yolunda savaş. Sen kendinden başkasıyle mükellef (sorumlu) tutulmayacaksın. Îman edenleri de teşvik et. Olur ki Allah o küfredenlerin savletini defeder. Allah, satvetce de çok çetindir, kahr-u ceza bakımından da çok çetindir.

Artık Allah yolunda savaş! (Sen) ancak kendinden mes'ûlsün; mü'minleri de(cihâda) teşvîk et! Umulur ki Allah, o inkâr edenlerin kuvvetini kırar. Çünki Allah, (onlardan)kuvvetce daha çetin ve azab vermek cihetiyle daha şiddetlidir.

Artık (sen yalnız bile olsan) Allah yolunda (saldırıya uğrayan, ezilen, çaresiz kalan o mûstaz’afları korumak amacıyla saldırganlara karşı) savaş; sen ancak kendinden sorumlusun, (bu konuda) inananları da (saldırganlara karşılık vermek üzere) teşvik et. Böylece bakarsın ki Allah inkârcıların zulüm ve baskınlarını önler. Allah’ın gücü ise daha çetin, (saldırgan, zalim ve kötü insanlara) cezası da daha şiddetlidir.*

(*) Kur’an’da Allah yolundaki savaş, saldırıya uğrayan, ezilen, sömürülen ve çaresiz kalan mazlum ve mustaz’afları korumak amacıyla saldırganlara karş... Devamı..

Allah yolunda savaş. Zira sen yalnızca kendi nefsinden sorumlu tutulacaksın. İnananları teşvik et, umulur ki Allah, inkâr edenlerin size verecekleri zararları önler. Zira azap etmede ve cezalandırmakta yalnızca Allah, en güçlü olandır.

Öyleyse Allah uğrunda vuruş. Sen kendinden başkası için sorumlu tutulacak değilsin. İnananları da kızıştır. Olur ki Allah o tanımazların üzerinden baskısını kaldırır. Allah’ın baskısı, Allah’ın tepelemesi çok ağır olur.

Artık Allah yolunda vuruş. Ancak kendin mükellef tutulursun [⁸]. Mü/minleri teşvik et. Olabilir ki Allah kâfir olanların savletini defeder. Allahın satveti de şiddetli, kahır ve tenkili de şiddetlidir.

[8] Onların geri kalmasından sıkılma. Kıtale çık, velev ki yalnız kalasın. Sen yalnız kendi fiilini muaheze et. Başkasının fiilini muaheze etme.... Devamı..

(Ey Peygamber!) Allah yolunda savaş. Sen yalnız kendinden sorumlusun. İnananları da (savaş psikolojisine) teşvik et/hazırla [harrıd]. Ola ki Allah, inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın darbesi güçlü, cezalandırması şiddetlidir.

Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlusun. İman edenleri (de cihada) teşvik et. (Böylece) Allah'ın, kâfirlerin şerrini önlemesi umulur. Allah'ın gücü de, ibret alınacak cezası da pek şiddetlidir.

O hâlde, ey hakîkat yolunun yolcusu! Tek başına kalmış olsan bile cihâdı terk etme, zâlimlere karşı Allah yolunda savaş! Unutma ki sen, ancak kendieylemlerinden sorumlusun. Bu sorumluluğun gereği olarak, bütün inananları cesaretlendirerek savaşa teşvik et ve hiçbir zaman ümidini yitirme; çünkü siz üzerinize düşeni yaptığınız takdirde, Allah kâfirlerin gücünü kıracaktır! Unutma ki, Allah’ın kudreti sınırsız, cezası da pek çetindir!
Bunun için, zâlimlerin vereceği cezadan korkmamalısın! Hem Allah yolunda savaşmalı, hem de gâfil müminleri uyandırıp bu mücâdeleye yönlendirmelisin. Çünkü:

Allah yolunda savaş! Kendi nefsinden başka yükümlü tutulmazsın. Müminler’i teşvik et! Umulur ki Allah, inkâr etmiş olanların baskı ve gücünü yok eder. Allah cesaret / güç bakımından da en şiddetli, caydırıcılık bakımından da en şiddetli olandır.

Resulüm sen, Allah için mücadeleni sürdür. Çünkü sen, sadece kendinden sorumlusun. İnananları da mücadeleye çağır. Bakarsın Allah, inkarcıların gücünü kırıverir. Çünkü Allah, daha güçlü ve daha caydırıcıdır.

Sen sana düşmanlık edenlerle Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Müminleri savaşa teşvik et! Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür. Cezası daha şiddetlidir.

Allah yolunda savaş! [*] Sen (öncelikle) sadece kendinden sorumlusun. [*] Müminleri de (savaşa) teşvik et! [*] Allah kâfir olanların gücünü elbette [*] kıracaktır. Allah’ın gücü (azabı) daha ağır ve cezası daha şiddetlidir.

Bu emir, Bakara 2:190-193, Nisâ 4:88-91, Tevbe 9:5, Hacc 22:39-40 ve Mümtehine 60:7-9 gibi ayetlerde de belirtildiği gibi açılan bir savaşa karşı savu... Devamı..

(Ey Muhammed!) Sen Allah yolunda savaş! Sen sadece kendinden sorumlusun.¹ Mü’minleri de sürekli olarak (kâfirlerle savaşmaya) teşvik et.² Umulur ki Allah, böylece kâfirlerin gücünü kırar. Şüphesiz Allah’ın kuvvet ve kudreti çok fazla ve cezâsı çok şiddetlidir.³

1 Yani, sen ancak kendinden sorumlusun, o halde yalnız da kalsan bu görevini yerine Getir. Senin görevini yerine getirmen için illaki birilerinin olma... Devamı..

O halde sen ¹⁰¹ Allah yolunda savaş -çünkü sen, yalnızca kendi nefsinden sorumlusun- ve müminleri ölüm korkusunu yenmeleri için teşvik et! ¹⁰² Allah, hakikati inkara kalkışanların gücünü kırmaya muktedirdir; çünkü Allah iradesinde güçlü ve cezalandırmasında şiddetlidir.

101 Öncelikle Hz. Peygamber’e hitab ediyor olmasına rağmen, bu cümledeki “sen”, her mümini muhatap almaktadır. Yukarıdaki tavsiye, o sırada devam etme... Devamı..

Öyleyse, sen Allah yolunda savaş. Zira sen yalnızca kendinden sorumlusun. Ancak müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah, inanmayanların güç ve kuvvetlerini kırar. Allah, karşı konulmaz bir güce sahiptir ve cezalandırması da pek şiddetlidir. 10/41, 24/54

Artık Allah yolunda savaş! Sen kendinden sorumlusun. Yine de mü’minleri uyuşukluktan kurtulmaları için teşvik et![⁸¹⁶] Belki Allah inkârcıların direncini kırar; zira Allah’ın gücü daha çetin ve cezalandırması daha şiddetlidir.

[816] Harrıdı’l-mu’minîn ibaresi için bkz: 8:65, not 70.

(Ey Muhammed) Artık sen Allah yolunda savaş! (Kim savaştan geri durursa zararı kendisinedir) Sen ancak kendinden (yaptığın tebliğden) sorumlusun, müminleri de savaşa teşvik et, umulur ki, Allah o kafirlerin gücünü kırar (sizi galip getirir) Allah'ın kahrı da cezası da çok şiddetlidir, (onların hakkından elbette gelir.)

(Ey Muhammed), Allâh yolunda savaş; sen yalnız kendinden sorumlusun! İman edenleri de (savaşa) teşvik et. Umulur ki Allâh, kâfirlerin gücünü kırar. Allâh’ın şiddeti daha güçlü, cezâsı daha çetindir.

Artık Allah yolunda savaşta bulun. Sen nefsinden başkası ile mükellef olmazsın. Mü'minleri de teşvik et. Umulur ki, Allah Teâlâ o kâfir olanların savletini defeder ve Allah Teâlâ savletce daha şiddetlidir ve tenkilce de daha şedîddir.

Artık Allah yolunda cihad et! Sen ancak kendinden sorumlusun. Müminleri de buna teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin savletini uzaklaştırır. Allah en güçlü ve cezalandırması da en çetin olandır.

(Ey Muhammed), Allah yolunda savaş; sen yalnız kendinden sorumlusun! İnananları da (savaşa) teşvik et. Umulur ki Allah, kafirlerin gücünü kırar. Allah'ın baskını daha güçlü, cezası daha çetindir.

Allâh yolunda mukâtele it ve ancak bununla nefsini mükellef tut ve mü'minleri de kıtâle tergîb iyle. (Onları tergîb ve teşvîk idüb icbâr itme) Me'mûldur ki Allâh Te'âlâ kâfirlerin şiddet ve savletini üstünüzden def' ve izâle ider. Allâh kuvvet ve kudretde, tenkîl ve kahırda (Kureyş'den ve kâfirlerden) daha şiddetlidir. [¹]

[1] Âli 'İmrân sûresi nin 174ünci âyeti-i kerîmesinin notunda ber-tafsîl hikâye olundığı vecihle Rasûl-ü Ekrem hazretlerinin Uhud güni Ebû Süfyân'a va... Devamı..

Allah yolunda savaşa gir; sen sadece kendinden sorumlusun. Müminleri de özendir ki Allah, o kâfirlerin baskınını önlesin. Allah’ın baskını daha güçlü, cezası daha ağırdır.

Öyleyse, Allah yolunda savaş, sen yalnızca kendinden sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin şiddet ve kuvvetlerini yok eder. Allah, kuvvet yönünden de en güçlü; ceza yönünden en şiddetli olandır.

Artık Allah yolunda savaş. Sen kendi nefsinden sorumlusun; ancak mü'minleri de cihada teşvik et. Bakarsın, böylece Allah kâfirlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü ve cezası ise çok daha şiddetlidir.

Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha güçlüdür.

pes çalış Tañrı yolında. buyrınılmayasañ ķatı iş illā gendüzüñe. [45b] daħı ķındur mü’minleri ola kim Tañrı yıġa ķatı çalışın anlaruñ kim kāfir oldılar. daħı Tañrı ķatıraķdur ķatı 'aźābdın yaña daħı ķatıraķdur 'aźāb eylemekdin yaña.

Pes ṣavaş eyle ġazālıḳda Tañrı yolında. Teklīf olmadı saña illā nefsüñ. Daḫıbuyur ve sevdür mü’minlere ġazālıġı. İllā kim Tañrı Ta‘ālā ḳaytara kāfirlermekrini. Daḫı Tañrı Ta‘ālānuñ mekri ḳatıdur. ‘Aẕābı daḫı ḳatıraḳdur.

(Ya Rəsulum!) Allah yolunda vuruş (cihad et). Sən yalnız özünə cavabdehsən, lakin mö’minləri də (cihada) təşviq et! Ola bilsin ki, Allah kafirlərin gücünü qırmış (sizi kafirlərin qəzəbindən saxlamış) olsun. Allahın qəzəbi (qəhri) də, əzabı da çox şiddətlidir!

So fight (O Muhammad) in the way of Allah Thou art not taxed (with the responsibility for anyone) except for thyself and urge on the believers. Peradventure Allah will restrain the might of those who disbelieve. Allah is stronger in might and stronger in inflicting punishment.

Then fight in Allah's cause - Thou art held responsible only for thyself - and rouse the believers. It may be that Allah will restrain the fury of the Unbelievers; for Allah is the strongest in might and in punishment.(603)

603 The courage of Muhammad was as notable as his wisdom, his gentleness, and his trust in Allah. Facing fearful odds, he often stood alone, and took ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.