22 Nisan 2025 - 24 Şevval 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 39. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâżâ ‘aleyhim lev âmenû bi(A)llâhi velyevmi-l-âḣiri veenfekû mimmâ razekahumu(A)llâh(u)(c) vekâna(A)llâhu bihim ‘alîmâ(n)

Ne olurdu Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah'ın kendilerini rızıklandırdığı şeyleri harcasalardı; ve Allah, onları çok iyi bilir.

Şayet bunlar, Allah’a ve ahiret gününe inanarak, Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları (niyetleri ve mahiyetleriyle çok) iyi Bilendir.

Onlara ne olurdu sanki, Allah'a ve ahiret gününe inansalardı ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı. Allah onlar hakkındaki herşeyi bilir.

Bunlar, Allah'a, Allah'a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmiş olsalar, Allah'ın verdiği rızık ve servetten karşılık beklemeden, gönüllü harcamış, insanların ihtiyaçlarını görmüş olsalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Onların yaptıkları her şey, Allah'ın bilgisi, planı, iradesi dahilinde gerçekleşmektedir.

Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan hayra harcasalardı ne zararları olurdu! Allah onları bilmektedir.

Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.

Kâfirler, eğer Allah'a ve ahiret gününe iman etseler ve Allah'ın kendilerine verdiği nimetten riyâsız harcamış olsalardı, onlara ziyan mı olurdu? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.

Ne olur onlar, Allah’a ve ahiret gününe inansalar, Allah’ın onlara verdiği rızıktan harcasalar. Şüphesiz Allah onları çok iyi biliyor.

Allah'a ve âhiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden O'nun yolunda infak etselerdi, ne olurdu sanki? Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.

Ne olurdu, Allah ile son güne onlar inansalardı? Allahın verdiğinden yedirmiş olsalardı? Allah bilir onları

Allah'a ve âhiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerinden (gösteriş yapmadan) infak etselerdi ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyla bilendir.

Allâh insânların ef’âlini bildiği halde Allâh’a ve âhiret günine inanmamakla ve Allâh’ın ihsân itdiği rızıkdan sadaka virmekle ne ziyân itmiş olurlar.

Bunlar Allah'a, ahiret gününe inanmış, Allah'ın verdiği rızıklardan sarfetmiş olsalardı ne zararı olurdu? Oysa Allah onları bilir.

Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın verdiği rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah, onları en iyi bilendir.

Allah’a ve âhiret gününe iman edip de Allah’ın kendilerine verdiğinden harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.

Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.

ALLAH'a ve ahiret gününe inansalardı ve ALLAH'ın kendilerine vermiş olduğu rızıktan yardım olarak harcasalardı ne olurdu? ALLAH onları Bilir.

Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan gösterişsiz harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.

Ne vardı bunlar Allaha iyman getirseler ve Âhıret gününe inansalar da Allahın kendilerine merzuk buyurduğu şeylerden infak etselerdi? Ziyan mı ederlerdi? Allah kendilerini bilirdi

Allah’a ve âhiret gününe îmân edip de Allah’ın kendilerine verdiğinden (O’nun rızası doğrultusunda) harcasalardı ne (zararları) olurdu ki? Allah onların durumunu (kalplerinden geçirdiklerini) hakkıyla bilmektedir.

Âyet-i kerîmedeki soru, esasında kâfirleri kınama ifadeleridir.

Onlara ne olurdu sanki, Allah'a ve ahiret gününe inansalardı; Allah'ın verdiği rızıktan infak¹ etselerdi. Allah, onları en iyi bilendir.

1- Hayırlı işlere ve ihtiyaç sahiplerine karşılıksız yardım etmek.

Allaha ve âhiret gününe îman edib de Allah'ın kendilerine verdiğinden harcamış olsalardı bu, onlara zarar mı idi? Allah onları çok iyi bilendir.

Hâlbuki Allah'a ve âhiret gününe îmân edip de, Allah'ın kendilerini rızıklandırdığı şeylerden (Allah yolunda) sarf etselerdi onlara ne (zararı) olurdu? Allah ise, onları hakkıyla bilendir.

Ve onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanmış olup Allah’ın verdiği rızıklardan (sırf onun rızası için toplumun yoksul, işsiz ve muhtaç kesimine) infak etselerdi, sanki ne kaybederlerdi? Oysa Allah, onları çok iyi bilmektedir.

Böyleleri, Allah’a ve ahiret gününe inansalar, Allah’ın kendilerine verdiği rızıklardan ihtiyaç sahiplerine harcasalardı ne olurdu. Allah onları en iyi bilendir.

Eğer onlar Allah’a, son güne inanmış, Allah’ın kendilerine vermiş olduğu azıktan da başkalarını geçindirmiş olsalardı, bunun onlara ne kötülüğü olurdu? Allah onları çok iyi bilendir.

Onlar Allah/a, âhiret gününe inansalar ve merzuk kıldığımız şeylerden harcetselerdi onlara ne zarar olurdu. Allah onları hakkiyle bilir.

Eğer bunlar Allah’a ve ahiret gününe inansalardı ve Allah’ın kendilerine vermiş olduklarından da (başkaları için) harcasalardı, ne kaybederlerdi ki? Allah onları çok iyi bilmektedir.

Bunlar Allah'a, ahiret gününe iman etmiş, Allah'ın verdiği rızıklardan infak etmiş olsalardı ne olurdu sanki? Elbette Allah onları iyi bilendir.

Oysa Allah’a ve âhiret gününe inanıp O’nun bağışladığı nîmetlerden bir kısmını O’nun yolunda harcamış olsalardı, kendileri için ne iyi olurdu! Şunu unutmasınlar ki, Allah onları ve yaptıkları kötülükleri gâyet iyi biliyor. Ve hepsinin hesabını soracaktır

Ne olurdu, Allah’a ve Âhir Gün’e inansalardı; Allah’ın onları rızıklandırdığı şeylerden harcasalardı! Allah onları bilmekteydi.

İnsanoğlu Allah'a ve ahiret gününe inansa da, Allah'ın kendilerine lütfettiği şeylerden azıcık harcasa ne kaybeder ki? Nasıl olsa Allah durumlarını bilmiyor mu?

Böyleleri Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi. Allah’ın verdiği varlıklardan ihtiyaç sahiplerine yardım ederek harcasalardı. Kendilerine ne zarar gelirdi ne de ziyan! Gelip geçici dünyada hiçbir şeyleri eksilmezdi. Unutmayın ki Allah onların ne durumda olduğunu çok bilir.

Allah’a ve ahiret gününe iman edip Allah’ın kendilerine verdiğinden (O’nun yolunda) infak etselerdi (verselerdi) ya! Allah onları(n durumunu) bilendir.

Eğer bu (kâfirler) Allah’a ve âhiret gününe îman etseler ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan (Allah yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki? Şüphesiz Allah onları çok iyi bilir.

Onlar sadece Allah’a ve Ahiret Günü’ne inanıyorlarsa ve Allah’ın kendilerine rızık olarak bağışladığını [O’nun yolunda] harcıyorlarsa neden korksunlar ki? ⁵⁰ Allah onlar hakkındaki her şeyi bilir.

50 Lafzen, “Onlara ne olurdu?” Öyle görünüyor ki bu ibare, Allah’a inanıp erdemli ve dürüst şekilde yaşayan kimselerin “korkuya kapılmayacaklar”ı (lâ ... Devamı..

Hâlbuki bunlar, Allah’a ve ahiret gününe inanıp güvenselerdi ve Allah’ın kendilerine bağışladığı rızıktan gösteriş yapmadan bağışta bulunsalardı ne kaybederlerdi sanki? Ama Allah, onların hakkında her şeyi bilendir. 2/267-271

Bunlar da Allah’a ve âhiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın kendilerine bağışladığı rızıktan infak etselerdi ne kaybederlerdi sanki?[⁷⁷⁹] Ama Allah onlar hakkında her şeyi bilir.

[779] Güvenmekle vermek arasındaki doğrudan ilişkiye atıf. Mal iyi bir köle, kötü bir efendidir.

Ne olurdu onlar, (şeytana uymasalardı) Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah'ın kendilerine verdiğinden (O’nun yolunda) harcamış olsalardı? (Bu sayede azabından kurtulmuş olurlardı) Allah onları (onların her halini ve niyetlerini) elbette hakkıyle bilir! (ve cezalarını verir)

Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın verdiği rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah, onları en iyi bilendir

Ne olurdu onlara? Eğer Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân etselerdi ve Allah Teâlâ'nın kendilerini merzûk buyurmuş olduğu şeylerden infakta bulunsalar idi. Ve Allah Teâlâ onları bihakkın bilicidir.

Allah'a ve âhiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine ihsan ettiği nimetlerden harcasalardı ne zararları olurdu sanki? Allah onları pek iyi bilmektedir.

Onlara ne olurdu sanki Allah'a ve ahiret gününe inansalardı ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı! Allah onları biliyordu.

Eğer Allâh'a ve âhiret gününe îmân itseler ve Cenâb-ı Hakk'ın kendilerine virdiği şeylerden Allâh yolunda infâk itseler ne ziyân ve zarar iderlerdi? Allâh Te'âlâ onların her hâlini bilicidir.

Onlar Allah'a ve ahiret gününe inanıp güvenselerdi, Allah'ın verdiği rızıktan hayra harcasalardı bunun onlara ne yükü olurdu? Allah, onların durumunu bilir.

Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan bağışta bulunsalardı onlara ne olurdu? Allah onları bilendir.

Ne olurdu, onlar da Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı! Çünkü Allah onları hakkıyla biliyor.

Ne olurdu onlara, Allah'a ve âhiret gününe inanıp da Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan öyle dağıtsalardı! Allah onları bilmekteydi.

daħı ne nesedür anlaruñ üzere eger įmān getürelerdi Tañrı’ya daħı śoñraġı güne daħı nafaķa vireler-idi andan kim rūzį virdi anlara Tañrı daħı oldı Tañrı anları bilici.

Ne ziyān olur daḫı anlara eger īmān getürselerdi Tañrıya daḫıḳıyāmet günine ve ṣadaḳa itselerdi özlerine virdügi rızḳdan Tañrı Ta‘ālā?Tañrı Ta‘ālā anları bilicidür.

Əgər onlar Allaha və axirət gününə inanıb, Allahın onlara verdiyi ruzidən (yoxsullara) sərf etsəydilər, nə olardı (nə zərər çəkərdilər)?! Allah onları (ən yaxşı) tanıyandır.

What have they (to fear) if they believe in Allah and the Last Day and spend (aright) of that which Allah hath bestowed upon them, when Allah is ever Aware of them ( and all they do)?

And what burden Were it on them if they had faith in Allah and in the Last Day, and they spent out of what Allah hath given them for sustenance?(558) For Allah hath full knowledge of them.

558 Sustenance: physical, intellectual, spiritual-every thing pertaining to life and growth. Our being is from Allah, and we must therefore spend ours... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.