İnne-lleżîne keferû vesaddû ‘an sebîli(A)llâhi kad dallû dalâlen ba’îdâ(n)
Kafir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlarsa öylesine sapıtmışlardır ki tuttukları yol, doğru yoldan pek uzaktır.
Şüphesiz, (Kur’an ahkâmını ve Resulüllah’ın kurallarını) inkâr edip kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan (kandırıp-caydırıp) alıkoyanlar, gerçekten (Hakk’tan ve hayırdan) uzak bir sapkınlıkla sapıtıvermişlerdir.
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler ve başkalarını da Allah yolundan saptırmaya çalışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, insanları Allah yolundan, İslâm'a girmekten, İslâmî hayatı yaşamaktan alıkoyanlar, İslâm'ı engelleme tedbirleri alanlar, tamamen başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih etmiş olurlar.
İnkar eden ve insanları Allah'ın yolundan alıkoyanlar uzak bir sapıklığın içine düşmüşlerdir.
Şüphesiz, inkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır.
Şüphesiz ki küfredip insanları Allah yolundan çevirenler, hakdan çok uzak bir sapıklıkla saptılar.
O kâfir olanlar, Allah yolunu engelleyenler, hiç şüphesiz (haktan) çok uzak bir sapıklık içine düşmüşlerdir.
İnkâr edip başkalarını da Allah yolundan çevirenler, dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Kâfir olup da, Allahın yolundan alıkoyanlar, en koyu bir sapkınlıkla sapıtmışlardır
Küfür idenler ve diğerlerini Allâh yolundan ayıranlar hakîkatden çok uzak bir dalâletdedir.
İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmışlardır.
Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
İnkâr eden ve Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır.
İnkâr eden ve (başkalarını da) Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır.
İnkar edenler ve ALLAH'ın yolundan alıkoyanlar tamamıyla sapıtmışlardır
Şüphesiz inkâr edip, insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Şübhesiz ki küfredib Allah yolundan men'edenler haktan sapdılar uzak sapdılar
Şüphesiz inkâr edip, (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar, gerçekten derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
İnkâr edip, Allah'ın yolundan alıkoyanlar, gerçekten derin bir sapkınlıktadırlar.
Hakıykat, o inkâr edip kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar şübhesiz (hakdan uzak) bir sapıklıkla sapmışlardır.
Şübhesiz ki inkâr edip (insanları) Allah yolundan men' edenler, gerçekten(haktan) uzak bir dalâlet ile sapmışlardır.
Şüphesiz inkâr etmiş ve (insanları) Allah yolundan alıkoymuş olanlar, hiç şüphesiz haktan büsbütün sapıp gitmişlerdir. *
Allah’ın indirdiği gerçekleri inkâr edenler ve Allah’ın yolundan yüz çevirenler, elbetteki çok uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Gerçekten o kimseler ki Allah’ı tanımazlar, Allah’ın yolundan alıkoyarlar, besbelli ki onlar doğru yoldan uzaklaştıkça uzaklaşmışlardır.
Kâfir olup halkı Allah yolundan geri döndürenler yok mu, onlar doğru yollardan uzak bir sapıklık içinde durup kalmışlardır.
İnkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlara gelince, muhakkak ki onlar derin/doğru yoldan uzak [ba’îd] bir sapıklığa sapmışlardır.
Küfre sapanlar ve Allah yolundan alıkoyanlar, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmışlardır.
Sana gelen bu son Kitabı inkâr eden ve insanları Allah yolundan çevirenler var ya, işte onlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. Öyle ki;
İnkâr etmiş ve Allah’ın yolundan alıkoymuş kimseler, kesinlikle uzaklaştıran bir sapkınlığa sapmıştır.
İnanmayanlar, üstelik Hak yolcusunu yolundan edenler büyük bir yalnızlık bunalımındadırlar.
Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Şüphesiz inkâr edip, insanları Allah’ın yolundan alıkoyanlar, kesinlikle (haktan çok) uzak bir sapkınlığa düşmüş olur.
Hakikati inkar etmeye ve başkalarını Allah yolundan saptırmaya şartlanmış olanlar, derin bir sapıklık içindedirler.
Bu vahye inanmayanlar ve insanları Allah’ın yolundan saptıranlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. 9/34, 47/1
İnkâra sapan ve başkalarını Allah yolundan saptıranlara gelince: onlar derin bir sapıklığa gömülüp gitmişlerdir.
Şüphe yok ki, (Kur'an’ı) inkar edip, insanları Allah yolundan alıkoyanlar (doğru yolu bırakıp) sapıklığa düşmüşlerdir!
Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Allah yolundan men edivermişlerdir, şüphe yok onlar pek uzak bir sapıklıkla sapıtmışlardır.
Onlar ki inkâr eder ve başkalarını da Allah yolundan engellerler, işte onlar haktan büsbütün sapmışlardır.
(Sana gelenleri) İnkar edip Allah yolundan menedenler, hakikaten uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Şunlar ki kâfir oldılar ve insânları Allâh'ın yolundan çevirüb men' itidiler, onlar hakdan uzak dalâlete düşmüşlerdir.
Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler) ve Allah yolundan engelleyenler var ya; işte onlar gerçekten derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
Küfredenler ve Allah'ın yolundan saptıranlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
İnkâr eden ve insanları Allah yolundan alıkoyan kimseler, pek derin bir sapıklıkla sapıtıp gitmişlerdir.
İnkâr edip Allah yolundan geri çevirenler, dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüşlerdir.
bayıķ anlar kim kāfir oldılar daħı yıġdılar Tañrı yolından; bayıķ azdılar azmaķ ıraķ.
Taḥḳīḳ ol kişiler ki kāfirler oldılar, daḫı azdurdılar ḫalḳı Tañrı Ta‘ālā yolın‐da. Taḥḳīḳ doġru yoldan azdı ıraḳ azışmaḳ.
(Allahı) inkar edən və (insanları) Allahın yolundan döndərən şəxslər, şübhəsiz ki, (haqdan) çox uzaq bir zəlalətə uğramışlar.
Lo! those who disbelieve and hinder (others) from the way of Allah, they verily have wandered far astray.
Those who reject Faith and keep off (men) from the way of Allah, have verily strayed far, far away from the Path.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |