5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 163. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnâ evhaynâ ileyke kemâ evhaynâ ilâ nûhin ve-nnebiyyîne min ba’dih(i)(c) veevhaynâ ilâ ibrâhîme ve-ismâ’île ve-ishâka veya’kûbe vel-esbâti ve’îsâ veeyyûbe veyûnuse vehârûne vesuleymân(e)(c) veâteynâ dâvûde zebûrâ(n)

Biz vahyettik sana, nitekim vahyettik Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere ve vahyettik İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a ve evlatlarına ve İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a ve Davud'a Zebur'u verdik.

(Ey Resulüm!) Gerçekten Biz Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, Sana da (iman ve İslam esaslarını) vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davud’a da Zebur’u verdik.

Bak ey peygamber! Biz Nuh'a ve ondan sonraki bütün peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Tıpkı İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyetmiş, Davud'a da Zebûr'u vermiştik.

Biz, sana, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz esasların benzerini, Kur'ân'ı ve muhtaç olduğun bilgileri vahyettik. İbrâhim'e, İsmâil'e, İshak'a, Yâkub'a, torunlarına, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a da vahyettik. Dâvûd'a da Zebur'u verdik.

Biz, Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a, oğullarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyetmiştik. Davud'a da Zebur'u vermiştik.

163.İbnu İshak`ın Abdullah bin Abbas (r.a.)`tan rivayet ettiğine göre, (yahudilerden) Adiy bin Zeyd`in: "Allah`ın Musa`dan sonra kimseye bir şey indir... Devamı..

Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.

Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahy ettiğimiz gibi (Habîbim) sana da vahy ettik; ve yine İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Yakub'un evlâdlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harûn'a, Süleyman'a da vahy ettik ve Davud'a Zebûr'u verdik.

Biz Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına, İsa, Eyyüb, Yunus, Harun ve Süleyman’a da vahyettik. Ve Davud’a Zebur’u verdik.(*)

(*) Özellikle Davud’un ayrı olarak zikredilmesi, onun öbürlerinden ayrı bir özelliğe sahip oluşundandır. Çünkü o, hem peygamberdi hem de devlet başkan... Devamı..

Biz, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrâhim'e, İsmail'e, İshâk'a, Yâkub'a, torunlara, Îsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a vahyettik. Dâvûd'a da Zebûr'u verdik.

Hem Nuh'a, hem de Nuh'tan sonra gelmiş bulunan peygamberlere, vahyetmiş olduğumuz üzere, sana dahi vahyettik, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup ile, Yakup oğullarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyeylemiştik, Davud'a Zebur'u verdik

Nuh'a, ondan sonra gelen nebîlere, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a ve torunlarına (sonraki nesillere), İsa'ya, Eyyub'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi, şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.

Âyette sıralanan peygamberlerin dışında bir sonraki âyette de görüleceği gibi Allah’ın Kur’an’da anlatmadığı daha nice peygamberler vardır. Allah, değ... Devamı..

Nûh [ve] ândan sonra yaşamış olan enbiyâya vahy itdiğimiz gibi sana dahî vahy iyledik İbrâhîm’e, İsmâ’îl’e, İshak’a, Ya’kûb’a ve Esbât’a ve Eyyûb’e ve Yûnus’a ve Hârûn’a ve Süleymân’a vahy itdiğimiz gibi Dâvûd’a dahî Zebûr’ı gönderdik.

Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.

Biz, Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davûd’a da Zebûr vermiştik.[135]

Vahiy, Allah’ın Peygamberlerine dilediğini söylemesi ve bildirmesi için seçtiği özel iletişim yoludur. Vahy, melek aracılığı ile olduğu gibi aracısız ... Devamı..

Biz Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Ya‘kūb’a, torunlara, Îsâ’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a vahyettik. Dâvûd’a da Zebûr’u verdik.

Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.  

 Peygamber kendisine vahiy gelen büyük insandır. Bu vahyi insanlara tebliğ ile mükellef olanlarına elçi manasında «resûl» denir. Vahiy Allah’ın kullar... Devamı..

Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve soyuna, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a da vahyetmiş, Davud'a da Zebur vermiştik.

Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.

Filhakıka biz sana (ya Muhammed) öyle vahiy indirdik ki Nuha ve ondan sonra gelen bütün Peygamberlere vahy ettiğimiz gibi: hem İbrahime, İsmaile, İshaka, Ya'kuba, Esbata, Isâya, Eyyuba, Yunüse, Haruna. Süleymana vahy ettiğimiz hem Dâvûda Zeburu verdiğimiz gibi

(Resûlüm,) biz Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrâhîm’e, İsmâîl’e, İshâk’a, Ya‘kûb’a, onun torunlarına, Îsâ’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleymân’a da vahyetmiştik. Dâvûd’a da Zebûr’u verdik.

Biz, Nuh'a ve ondan sonraki bütün nebilere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Ve biz İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Ve Davud'a da Zebur'u verdik.

Nuuha, ondan sonraki peygamberlere vahy etdiğimiz ve İbrahîme, İsmâîle, İshaaka, Ya'kuba, evlâdlarına, İsâya, Eyyuba, Yunusa, Hârûna ve Süleymana vahy eylediğimiz ve Dâvûda Zebûr verdiğimiz gibi (Habîbim) şübhesiz sana da vahyetdik biz.

(Ey Resûlüm!) Şübhe yok ki biz, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik.(1) İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya'kub'a, (ve onun)torunlar(ın)a, Îsâ'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a da vahyettik. Dâvûd'a ise Zebûr'u verdik.

(1)“Kur’ân-ı Hakîm, vahye istinâd ediyor (dayanıyor) ve vahiydir. Çünki Kur’ân’ı nâzil eden(indiren) Zât-ı zü’l-Celâl, mu‘cizât-ı Ahmediye (asm) ile (... Devamı..

(Ey Resulüm!) Biz Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da (son ve evrensel mesajımız olan Kur’an’ı) vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davud’a da Zebur vermiştik.*

(* ) Âyette sıralanan peygamberlerin dışında bir sonraki âyette de görüleceği gibi Allah’ın Kur’an’da anlatmadığı daha nice peygamberler vardır. Allah... Devamı..

Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yunus’a, Harun’a, Süleyman’a vahyettik ve Davud’a da Zebur’u (sayfalar) verdik.

Gerçekten Biz senin gönlüne bildirdik. Nasıl ki Nuh’un , ondan sonraki peygamberlerin de gönlüne bildirmiştik. İbrahim’in, İsmail’in, İshak’ın, Yakup’un, çocuklarının, İsa’nın, Eyüp’ün, Yunus’’n, Harun’ un, Süleyman’ın da gönlüne bildirmiştik. Davud’a da Zebur’u vermiştik.

Şüphe yok ki biz Nuh/a, ondan sonraki peygamberlere; İbrahim/e, İsmail/e, İshak/a, Yakup evlâdına [¹] İsa/ya, Eyyub/a, Yunus/a, Harun/a, Süleyman/a vahiy eylediğimiz gibi sana da vahiy eyledik. Davud/a Zebur verdik.

[1] Yusuf Aleyhisselâm gibi.

Biz, tıpkı Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik⁵⁷. Nitekim İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına [esbât], İsa’ya Eyyub’a, Yûnus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiş ve Davud’a ise Zebûr’u vermiştik.

57 Vahy kavramı Arapçada; birisine bir kelam söylerken onu başkalarından gizli tutmak anlamındadır. Sözlüklerde bunun fısıldamak, işaret etmek, gizlic... Devamı..

Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.

Ey şanlı Elçi! Gerçekten Biz, Nûh’a ve ondan sonraki elçilere nasıl mesaj gönderdiysek, işte sana da yol gösterici ayetlerimizi gönderdik; tıpkı İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a ve sonraki nesillere; İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a gönderdiğimiz gibi... Aynı şekilde Davud’a da hikmet dolu Zebur’u bağışladığımız gibi...

Biz, Nûh’a ve onun ardından Nebiyyler’e vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, Torunlar’a, İsa’ya, Eyyub’a, Yûnus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da bir zebûr / kitap verdik.

Resulüm! Biz sana vahiy yoluyla ulaştık. Nitekim Nûh'a ve ondan sonraki habercilere de vahiyle ulaşmıştık. Ayrıca, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kûb'a, ve çocuklarına; İsa'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Harûn'a ve Süleyman'a da vahiyle ulaştık. Davûd'a Zebûr'u verdik.

Biz Nuh’a, ondan sonra gelen Nebilere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik! İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik! Davud’a da Zebur vermiştik!

Biz Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a, (onların) torunlarına, İsa’ya, Eyüp’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a vahyetmiştik. Davud’a da Zebur’u vermiştik.

Biz, Nûh’a ve ondan sonra gelen tüm Peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Biz (aynı şekilde) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yâkûb’a, onun torunlarına, İsa’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyettik. Dâvût’a da Zebur’u¹ verdik.²

1 Burada bilhassa Dâvut (a.s) ve Zebûr’un zikredilmesinin sebebi: a- Kureyş, Hz. Peygambere karşı mücadele için Yahûdîlere müracaat edince, Yahûdîleri... Devamı..

BAK, [ey Peygamber,] Biz Nûh’a ve o’ndan sonraki bütün peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik: tıpkı İbrahim’e, İsmail’e, İshâk’a, Yakub’a ve İsa, Eyyub, Yunus, Harun ve Süleyman dahil onların torunlarına vahyettiğimiz gibi; ve Davud’a bir ilahî hikmet kitabı ¹⁷⁸ bağışladığımız gibi;

178 Yani, Mezmurlar (bkz. sure 21, not 101).

Nuh’a ve ondan sonra gelen nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik. 2/253, 36/32, 42/13

BİZ Nûh’a ve ondan sonraki tüm nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik; yine İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, (ondan türeyen İsrailoğlu) boylarına, İsa’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârun’a, Süleyman’a da vahyettik; üstelik Dâvûd’a da Zebûr’u verdik;

(Ey Muhammed) Nuh'a, ondan sonraki peygamberlere, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi, kuşkusuz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur’u verdik.

Şüphesiz biz, Nûh’a ve ondan sonra gelen O nebilere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davûd’a da Zebûr vermiştik.

Muhakkak Biz sana vahyettik, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi ve İbrahim'e, İsmaîl'e, İshak'a, Ya'kub'a, Esbât'a, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Harûn'a ve Süleyman'a vahy eylediğimiz gibi ve Dâvud'a Zebûr'u verdiğimiz gibi.

Nuh'a ve ondan sonraki nebîlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrâhim'e, İsmâil'e, İshak'a, Yâkub'a ve torunlarına, Îsâ'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.

Şimdi elde bulunan Tevratta Mezmurlar Kitabının sadece bir kısmı Hz. Davud (a.s.)’ın mezmurlarından oluşur ve ona izafe edilir. Hz. Davud’a ait kısım,... Devamı..

Biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrahim'e, İsma'il'e, İshak'a, Ya'kub'a, sıbtlara, Îsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Davud'a da Zebur'u vermiştik.

Ya'kub oğullarına

Biz, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahy iylediğimiz gibi sana da vahy itdik ve İbrâhîm'e, İsmâ'îl'e, İshâk'a, Ya'kûb'a ve evlâd-ı Ya'kûb'a ve 'Îsâ'ya ve Eyyûb'e ve Hârûn'a ve Süleymân'a da vahy iyledik ve Dâvud'a da Zebûr'ı virdik.

Biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen nebilere nasıl vahyettiysek sana da öyle vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyetmiş, Davud'a ise Zebur[*] vermiştik.

Nuh'a ve ondan sonra gelen Peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.

Biz Nuh'a ve Nuh'tan sonraki peygamberlere nasıl vahyettiysek, sana da öylece vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve nesline, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a ise Zebur'u verdik.

Biz, tıpkı Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Biz İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Hârun'a, Süleyman'a da vahyettik. Dâvûd'a da Zebur'u verdik.

bayıķ biz vaḥy eyledük saña [51b] nite kim vaḥy eyledük nūḥ’a daħı peyġamberlere andan śoñra. daħı vaḥy eyledük ibrāhįm’e daħı ismā'įl’e daħı isḥāķ’a daħı ya'ķub’a daħı ya'ķub oġlanlarına daħı 'įsā’ya daħı eyyūb’a daħı yūnus’a, daħı hārūn’a daħı süleymān’a daħı virdük dāvud’a zebūr’ı.

Taḥḳīḳ biz vaḥy eyledük saña yā Muḥammed, nite kim vaḥy eyledük Nūḥpeyġambere, Nūḥdan ṣoñra gelen nebīlere daḫı, daḫı nite kim vaḥy eyledük İbrāhīme, daḫı İsmā‘īle, daḫı İsḥāḳa, daḫı Ya‘ḳūba, daḫı Ya‘ḳūb oġlanlarına,daḫı ‘Īsāya ve Eyyūba, daḫı Yūnus ile Süleymāna, daḫı virdük DāvūdaZebūrı.

(Ya Rəsulum!) Biz Nuha və ondan sonrakı peyğəmbərlərə vəhy göndərdiyimiz kimi, sənə də vəhy göndərdik. Biz İbrahimə, İsmailə, İshaqa, Yə’quba və onun övladlarına, İsaya, Əyyuba, Yunisa, Haruna və Süleymana da vəhy göndərdik. Biz Davuda da Zəburu verdik.

Lo! We inspire thee as We inspired Noah and the prophets after him, as We inspired Abraham and Ishmael and Isaac and Jacob and the tribes, and Jesus and Job and Jonah and Aaron and Solomon, and as we imparted unto David the Psalms;

We have sent thee inspiration, as We sent it to Noah and the Messengers(668) after him: we sent inspiration to Abraham,(669) Isma´il, Isaac, Jacob and the Tribes, to Jesus, Job, Jonah, Aaron, and solomon, and to David We gave the Psalms.

668 First we have a general statement: that inspiration was sent to many Messengers, and the inspiration was of the same kind as that sent to the Prop... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.