6 Ekim 2024 - 3 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 122. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti senudḣiluhum cennâtin tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ ebedâ(en)(c) va’da(A)llâhi hakkan vemen asdeku mina(A)llâhi kîlâ(n)

İnananları ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, oralarda ebedi kalacaklar; işte Allah'ın gerçek vaadi ve kimdir Allah'tan daha doğru sözlü?

(Şuurla ve huzurla) İman edip (her türlü meslek, görev ve girişimini Hakka bağlı ve halka yararlı olacak şekilde yaparak) salih amellerde bulunanlara (gelince), Biz onları altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah’ın gerçek olan va’adidir. Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır?

Ama iman edip doğru ve yararlı işler yapanları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız, onlar orada sürekli ve temelli kalacaklar. Bu Allah'ın dosdoğru bir söz vermesidir. Kimin sözü, Allah'ın sözünden daha doğru olabilir?

İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennet konaklarına koyacağız. Orada ebedî yaşayacaklar. Bu, Allah'ın kesin gerçekleştireceği va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman edip salih ameller işleyenleri ise içerisinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Allah'ın vaadi gerçektir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir!

İman edip salih amellerde bulunanlar, biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?

İman edip salih âmeller işliyenlere gelince, biz onları (ağaçları) altlarından nehirler akan cennetlere koyacağız, ebediyyen de o cennetlerde kalacaklardır. Allah bunu gerçek olarak vaad etmiştir. Allah'dan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman edip salih ameller yapanlar ise, Biz onları altlarında nehirler akan Cennetlere sokacağız. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu, Allah’ın hak olan va’didir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman eden ve yararlı işler yapanları da içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağız; orada süreli kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İnanmış olanlarla, yararlı iş görenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız, orda tüm sonsuz kalırlar, Allah gerçek vadetti, kimdir Allahtan başka daha doğru söyleyen?

İman edip sâlih ameller işleyenleri ise altından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalacakları cennetlere yerleştireceğiz. Bu, Allah'ın vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

’Îmân idenleri ve a’mâl-i sâlihada bulunanları nehirler ile sulanmış cennet bağçelerine göndereceğiz, orada Allâh’ın hakîki va’di mûcibince ilelebed kalacaklardır. Sözünde Allâh’dan sâdık kim olabilür?

İnanıp yararlı işler yapanları, Allah'ın gerçek bir sözü olarak, içinde temelli ve ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?

İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, gerçek bir vaadde bulunmuştur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan?

İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah bunu hak bir söz olarak vaad etti. Söz bakımından Allah’tan daha doğru kim olabilir!

İman eden ve iyi işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, (bu söylenenleri) hak bir söz olarak vâdetti. Söz verme ve onu tutma bakımından kim Allah'tan daha doğru olabilir?

İnanıp erdemli işler yapanları, içlerinde ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz; orada ebedi kalacaklar. ALLAH'ın sözü gerçektir. ALLAH'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman edip iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Allah'dan daha doğru sözlü kim olabilir?

İyman edib de iyi iyi işler yapan kimselere gelince yarın onları altından irmaklar akar Cennetlere koyacağız, ebediyyen onlar da kalacaklar. Hakka Allah va'di, Allahdan daha doğru sözlü kim olabilir?

Îmân edip sâlih amellerde bulunanlara gelince... Biz onları altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah’ın dosdoğru bir vaadidir. *Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir!

* “Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir”; Bu ifade, son derece beliğ, etkili bir te’kîd cümlesidir ki “Elbette Allah’tan daha doğru sözlü kimse ola... Devamı..

İman edip, sâlihâtı yapanları¹, içinde süresiz kalacakları, içinden ırmaklar akan Cennetlere koyacağız. Allah'ın verdiği söz hakikattir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

Îman edib de iyi iyi işler yapanlar (a gelince:) Biz onları altlarından ırmaklar akan cennetlere — içlerinde temelli temelli kalıcı oldukları halde — sokacağız, İşte Allahın dosdoğru bir va'di! Allahdan daha doğru sözlü kim olabilir?

Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, onları altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağız; orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. (Bu,) Allah'ın hak bir va'didir. Allah'dan daha doğru sözlü kim olabilir?(1)

(1)“Mâdem bütün semâvî fermanlarıyla saâdet-i ebediyeyi va‘d edip, Cenneti müjde veriyor. Hem mâdem bütün icraâtı ve şuûnâtı (fiilleri) hak ve hakīkat... Devamı..

İman etmiş ve iyi (erdemli) işler yapmış olan (erkek ve kadın)lara gelince, Biz onları zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlar hep orada kalacaklardır. Bu Allah’ın dosdoğru bir söz vermesidir. Kimin sözü, Allah’ın sözünden daha doğru olabilir.

İman edip, Allah’ın yapılmasını istediği doğru ve yararlı işleri yapanları, altlarından ırmakların aktığı cennetlere, sürekli kalmak üzere koyacağız. Allah’ın vaat ettiği gerçektir. Allah’dan daha doğru sözlü kim vardır.

kimseler ki inandılar, iyilik işlediler, Biz onları içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Onlar hep orada kalacaklardır. Allah’ın verdiği söz doğrudur. Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır?

İman edip iyi amel işleyenleri de altından ırmaklar akar Cennetlere sokacağız. Onlar ebedî olarak orada kalacaklar. Allah doğruluk vâdetmiştir [¹]. Allah/tan daha gerçek sözlü kim olabilir?

[1] Yahut Allah vâdetmiştir, vâdi de muhakkaktır.

İnanıp iyi ve yararlı işler yapanları da içinde ebediyen kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokarız. Bu Allah’ın gerçek bir vaadidir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman edip salih amellerde bulunanları, Allah'ın gerçek bir sözü olarak, içinde temelli ve ebedi kalıcılar oldukları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?

İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, onları da ağaçlarının altından ırmaklar çağıldayan ve sonsuza dek içinde yaşayacakları cennet bahçelerine yerleştireceğiz. İşte bu, Allah’ın gerçek vaadidir. Öyle ya, Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman etmiş ve Salih Ameller’i işlemiş (İyi İşler’i yapmış) olanlara gelince; onları da Allah’ın gerçek vaadi olarak içinde ebedî kalacakları, altından Irmaklar akan cennetlere girdireceğiz. Deyiş / söz olarak Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır?

İnanıp yararlı faaliyetlerde bulunanları, içinde derelerin çağladığı bahçelere alacağız. Hem de sonsuza kadar kalmak üzere. Bu bir Tanrı sözüdür. Allah kadar sözüne sadık biri mi var?

İman edip iyi güzel işler yapanları, ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah gerçek bir vaatte bulunmuştur. Söylesenize sözü Allah’ınkinden daha doğru olan kim? Unutmayın ki sözlerin içinde en doğru olanı Allah’ın sözüdür!

İman edip iyi işler yapanları, Allah’ın gerçek bir vaadi olarak ileride içlerinde [ebedî] kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. [*] Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir ki! [*]

Yüce Allah şeytanın izini takip edip onun vaatlerine kanan, dolayısıyla onun güdümüne girenlerin feci akıbetlerini ifade ettikten sonra, Kur’an’daki “... Devamı..

(Allah’ın istediği gibi) îman edip (inandığı) iyi işleri yaşayanları ise Allah’ın gerçek bir vaadi olarak zemîninden ırmaklar akan, içlerinde ebedî olarak kalacakları cennetlere koyacağız. Söz verme ve onu yerine getirme bakımından, Allah’tan daha doğru kim olabilir?

Ama imana erip yararlı ve doğru işler yapanları içlerinden ırmaklar akan hasbahçelere koyacağız, orada sonsuza kadar kalacaklar. Bu, Allah’ın gerçek vaadidir. Kimin sözü Allah’ın sözünden daha doğru olabilir?

İman edip imanına yaraşır güzel işler yapanlara gelince, onları tabanından ırmakların çağladığı ve içinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Bu Allah’ın, gerçekleşecek olan vaadidir. Zira Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır? 4/87, 11/23, 14/23, 29/58, 47/15

İman eden ve o imanla uyumlu ıslah edici iyilikler[⁸³⁴] yapanlara gelince: onları zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere koyacağız, orada ebediyyen kalacaklar. Bu Allah’ın gerçekleşecek bir vaadidir; hem, kim Allah’tan daha doğru sözlü olabilir ki?

[834] Sâlih amel için bkz: 103:3, not 4.

İman edip, salih ameller işleyenleri ise, içinde sonsuza dek kalacakları, (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. İşte Allah’ın hak olan va'di budur! (Rabbine iman eden, emir ve yasaklarına harfiyyen uyan kullarına eşsiz ve sonsuz cennet nimetleri ihsan buyuracaktır.) Allah'tan va'dine daha sadık kim olabilir?

İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allâh’ın gerçek va’didir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?

Ve o kimseler ki imân ettiler, ve iyi işler yaptılar. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedî olarak kalıp durmak üzere elbette girdireceğiz. Hakkâ ki Allah Teâlâ'nın vaadi. Allah Teâlâ'dan daha gerçek sözlü kim vardır?

İman edip makbul ve güzel işler yapanları, ebedî kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Bu, Allah'ın gerçek vâdidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

Îmân idüb sâlih 'ameller (eyi işler) işleyenleri biz ağaçları altından nehirler akan cennetlere sokarız ki orada dâimî olarak kalırlar. Allâh'ın va'di hakdır. Va'dinde Allâh'dan daha sâdık kim vardır? (Şübhesiz yokdur)

İnanıp güvenen ve iyi işler yapanları, bozulmadan sürekli kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Bu, Allah’ın sözüdür; gerçekleşecektir. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

İman edip doğru hareket edenlere gelince onları altından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennetlere girdireceğiz. Bu, gerçekten Allah'ın vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?

İman edip güzel işler yapanları ise, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştireceğiz. Bu Allah'ın hak vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim var?

İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız.Uzun süre kalacaklardır orada. Allah'ın şaşmaz vaadidir bu. Söz söyleme bakımından Allah'tan daha doğru ve tutarlı kim olabilir?

daħı anlar kim įmān getürdiler, daħı işlediler eyü işler; givürevüz anları uçmaķlara, aķar altından anlaruñ ırmaķlar ebed ķalıcılarken anlar içinde hemįşe. Tañrı va'dası ḥaķ iken; daħı kimdür girçegirek Tañrı’dan, sözdin yaña?

Daḫı ol kişiler ki īmān getürdiler daḫı ‘amel‐i ṣāliḥ işlediler givürür‐biz anları uçmaḳlara ki aḳar aġaçları altında ırmaḳlar. Ebedī ḳalurlar anuñiçinde. Tañrı Ta‘ālā va‘desi ḥaḳdur, daḫı kimüñ sözi girçekdür Tañrıdanözge?

İman gətirib yaxşı işlər görənləri isə, Biz (ağacları) altından çaylar axan cənnətlərə daxil edəcəyik. Allahın haqq olan və’di üzrə, onlar orada əbədi qalacaqlar. Allahdan daha doğru danışan kimdir?!

But as for those who believe and do good works We shall bring them into gardens underneath which rivers flow, wherein they will abide for ever. It is a promise from Allah in truth ; and who can be more truthful than Allah in utterance?

But those who believe and do deeds of righteousness,- we shall soon admit them to gardens, with rivers flowing beneath,-to dwell therein for ever. Allah.s promise is the truth, and whose word can be truer than Allah.s?


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.