Hâ entum hâulâ-i câdeltum ‘anhum fî-lhayâti-ddunyâ femen yucâdilu(A)llâhe ‘anhum yevme-lkiyâmeti em men yekûnu ‘aleyhim vekîlâ(n)
İşte siz o kişilersiniz ki dünya hayatında onları tuttunuz, onlar için uğraştınız; fakat kıyamet gününde, Allah'a karşı kim savunacak onları, yahut kim koruyacak onları?
İşte siz böylesiniz; (haydi marazlı münafıkları sahiplenip) dünya hayatında onları savunmak için mücadele ettiniz (diyelim...) Peki, kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunabilecektir? Ya da onlara vekil (ve kefil) olacak kimdir?
Sizler belki bu dünya hayatında, onları savunabilirsiniz, ya kıyamet günü kim onları Allah'a karşı savunacak, kim onların vekili olacaktır?
Bakın ey mü'minler, siz, dünya hayatında münafıklar adına savunma yapıyorsunuz. Peki, kıyamet günü, Allah'ın huzurunda onlar adına kim savunma yapacak? Yahut yanlarında bulunarak onları kim himaye edecek?
Diyelim ki siz dünya hayatında onları savundunuz, peki kıyamet gününde onları Allah'a karşı kim savunacak? Yahut kim onların vekili olacak?
İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onları savundunuz. Peki kıyamet günü onları Allah'a karşı savunacak kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir?
İşte siz (Ey hâinleri müdafaa edenler) öyle kimselersiniz ki, cahiliyyet gayreti ile dünya hayatı uğrunda o hâinlerden yana mücadeleye atılmışsınız. Kıyamet gününde onlara azab edilirken, kendileri hesabına Allah'a karşı mücadele edecek kimdir? Yahut onlara kim vekil olacak?
İşte sizler, dünya hayatında onları savundunuz. Kıyamet günü kim Allah’a karşı onları savunacaktır. Veya kim onları koruyacaktır.
Sizler belki bu dünya hayatında onları savunabilirsiniz; ya kıyamet günü, Allah'a karşı onları kim savunacak ya da kim onların koruyucusu olacaktır?
İşte sizler bu dünyada unlar için uğraştınız, kıyamette kim uğraşır onlarçin, onlara kim vekil olur?
İşte siz, öyle kimselersiniz ki, dünya hayatında o (hainlik yapa)nlardan yana (haklı olduklarını sanarak) çekişip durursunuz. Ya kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak?
Bu dünyâdaki hayât içün ânları vikâyeten mücâdele idiyorsın. Kim yevm-i kıyâmetde ânlar içün Allâh ile mücâdele idecek? Kim ânların vekîli olacak?
İşte siz dünya hayatında onları savunuyorsunuz ama, kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak? Veya onların vekaletini kim üzerine alacaktır?
İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
Haydi siz dünya hayatında onlara taraf çıkıp savundunuz; ama kıyamet günü Allah’a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak?
Haydi siz dünya hayatında onlara taraf çıkıp savundunuz, ya kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak?
İşte sizler bu tür kişileri dünya hayatında savunuyorsunuz. Peki, diriliş gününde ALLAH'a karşı kim onları savunacak? Ya da kim onlara avukat olacak?
Haydi siz dünya hayatında onları savunuverdiniz (diyelim). Peki kıyamet gününde Allah'ın huzurunda onları kim savunacaktır? Yahut onlara kim vekil olacaktır?
Haydi siz öyle yapdınız: bu Dünya hayatta tuttunuz taraflarından kim mücadele edecek? Veya üzerlerine kim vekil olacak?
(Ey Tu’me’nin kavmi!) Siz dünya hayatında onları (hırsızı ve hainleri) savundunuz. Peki, hesap gününde, Allah’a karşı onları kim savunacak. Yahut onlara kim vekil olacak!
Diyelim ki bu dünya hayatında onları savundunuz, peki ya Kıyamet Günü, Allah'a karşı onları kim savunacak veya onlara kim vekil olacak?
İşte siz öyle kimselersiniz ki dünyâ hayaatı uğrunda onlardan yana mücâdeleye atılmışsınızdır. Ya kıyaamet günü onlar hesabına Allahla kim savaşacak? Yahud onlara kim vekil olacak?
İşte siz öyle kimselersiniz ki, haydi dünya hayâtında onlar (o hâinler)den yana mücâdele ettiniz; fakat kıyâmet günü onlar nâmına Allah ile kim mücâdele edecek, yâhut (ogün) kim onlara vekil olacak?
İşte (ey inananlar,) siz, öyle kimselersiniz ki, (haklı olduklarını sanarak) dünya hayatında onlardan (o hainlik yapanlardan) yana çekişip uğraştınız. Ya kıyamet günü Allah’a karşı onları kim savunacak ya da onlara kim vekil olacak?
Sizler öyle kimselersiniz ki, dünya hayatında onlar için mücadele ediyorsunuz. Peki, söyleyin bakalım “Kıyamet günü onlar hakkında Allah’la kim mücadele edecek?” Yoksa onlara avukatlık yapacak birileri mi var?
Sizler öyle kimselersiniz ki dünya dirliği uğrunda onlardan yana tartışıp duruyorsunuz. Peki, kıyamet günü onlardan yana Allah ile kim tartışacak, ya da kim onları koruyacak.
Sizler [²] öyle kimselersiniz ki dünya diriliği uğurunda hainler tarafından cidalde bulunuyorsunuz; fakat kıyamet günü Allah/a karşı onlar tarafından kim cidalde bulunabilir? Ya onlar üzere kim vekil olabilir [³]?
Haydi sizler dünya hayatında onları savundunuz, ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunur yahut kim onlara vekil olur?
Haydi siz dünya hayatında onları (günahkârları) savunuverdiniz (diyelim). Ama kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak ve onların üzerine kim vekil olacaktır?
Haydi siz, haklı olduklarını sanarak onları bu dünya hayatında savundunuz; peki Diriliş Gününde onları Allah’a karşı kim savunabilecek; yahut onlara kim vekil olabilecek?
O hâlde, yol yakınken tövbe edip Rablerine yönelsinler:
Hadi, siz onlardan yana Dünya Hayatı’nda mücadele ettiniz; kim onlardan yana Kıyâmet günü’nde Allah’a karşı mücadele eder yahut kim onlara vekîl olur?
Diyelim ki bu dünyada onları savunup ettiniz. Peki öbür dünyada kim onları, Allah'ın elinden alacak, yoksa onları savunacak bir vekil mi var?
Siz çok iyi niyetlisiniz. İhanet edenler iyi niyetinizi istismar ederek, size kendilerini savunduruyor. Diyelim ki içinizde herhangi bir kötülük olmadığı için dünya hayatında onları savundunuz. Peki! Hesap günü Allah’a karşı onları kim savunacak? Veya hesap günü onlara kim vekil olacak?
Siz dünya hayatında onlara taraf olup savundunuz; peki kıyamet günü Allah’a karşı onları kim savunacak veya onlara kim [vekil] (güven kaynağı) olacakmış!
Haydi siz dünya hayatında onları savundunuz. Peki, (yarın) kıyamet gününde onları Allah’a karşı kim savunacak? Yahut onların koruyuculuğunu, kim üzerine alacak?
Sizler belki bu dünya hayatında onları savunabilirsiniz; ya Kıyamet Günü kim onları Allah’a karşı savunacak, kim onların koruyucusu o-lacaktır?
Diyelim ki, dünya hayatında siz onları savundunuz. Peki, kıyamet gününde Allah’a karşı onları kim savunur veya kim onlara vekil olur? 2/119, 4/105, 26/92-93, 39/19
Hadi siz bu dünya hayatında onlara arka çıktınız diyelim; ya Kıyamet Günü, Allah’a karşı onları kim arkalayacak; ya da onları kim koruyacak?
Haydi siz dünya hayatında (gerçeğe vakıf olmadan) o hâinlere taraf çıkıp savundunuz ama kıyamet günü Allah’a karşı onları kim savunacak? Yahut, onlara kim vekil olacak?
Haydi siz, dünyâ hayâtında onları savundunuz; ya kıyâmet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, ya da onlara kim vekil olacak?
İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya hayatı hususunda onlardan yana mücadelede bulundunuz, fakat Kıyamet gününde onlar tarafından Allah Teâlâ'ya karşı kim mücadelede bulunacak? Veya onların üzerine kim vekil olacak?
Haydi diyelim, siz bu dünya hayatı bakımından onları savundunuz, peki yarın kıyamet günü kim Allah'a karşı onları savunacak? Yahut kim onların vekili olacak?
Haydi siz, dünya hayatında onları savundunuz; ya kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak, ya da kim onlara vekil olacak?
Siz, hayât-ı dünyâda onlar (hâinler) içün mücâdele idersiniz. [²] (Onları kurtarmak içün) Allâh ile kıyâmet gününde mücâdele idecek ve yâhud onları Allâh'ın 'azâbından himâye iyleyecek kim vardır? (Kimse yokdur).
Haydi siz tuttunuz dünya hayatında onlardan yana mücadele verdiniz. Ya (mezardan) kalkış günü onlardan yana Allah'a karşı mücadeleyi kim verecek veya onların savunucusu kim olacak?
İşte siz, dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Kıyamet gününde kim onları müdafaa eder; kim onlara vekil olur?
Siz dünya hayatında onları savundunuz diyelim; kıyamet gününde Allah'a karşı onları kim savunacak, himayelerini kim üstlenecek?
Diyelim, siz onlar için dünya hayatında mücadele verdiniz. Peki, kıyamet günü Allah'a karşı onlar için kim mücadele verir, onlar hakkında kim vekillik yapar?
siz şunlar siz ŧartışduñuz anlardan yaķın dirlik içinde. pes kim ŧartışa Tañrı- y-ile anlardan ķıyāmet güni ya'nį 'aźāb eyleyincek yā kim ola anlaruñ üzere iş sürici.
Hā siz hā anlar çekişdüñüz anlar‐çun dünyā dirliginde, pes kim çekişürTañrı Ta‘ālā‐y‐ıla anları ḫalāṣ eylemeg‐içün. Ḳıyāmet günine yā kim olurvekīl anlar‐çun.
(Ey xainləri müdafiə edənlər!) Budur, siz dünyada onlardan ötru (onların xeyrinə) mübahisə etdiniz, bəs qiyamət günü kim onlardan ötrü Allahla mübahisə edəcəkdir? Yaxud onlara kim vəkil olacaqdır?
Lo! ye are they who pleaded for them in the life of the world. But who will plead with Allah for them on the Day of Resurrection, or who will then be their defender?
Ah! These are the sort of men on whose behalf ye may contend in this world; but who will contend with Allah on their behalf on the Day of Judgment, or who will carry their affairs through?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |