13 Ekim 2024 - 10 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 103. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fe-iżâ kadaytumu-ssalâte feżkurû(A)llâhe kiyâmen veku’ûden ve’alâ cunûbikum(c) fe-iżâ-tme/nentum feekîmû-ssalâ(te)(c) inne-ssalâte kânet ‘alâ-lmu/minîne kitâben mevkûtâ(n)

Namazı kıldıktan sonra ayaktayken, otururken ve yanınıza yaslanınca Allah'ı anın, tam emniyete ve huzura ulaşınca da namazı dosdoğru kılın, çünkü namaz, müminlere muayyen vakitlerde kılınmak üzere farz edilmiştir.

(Nerede olursanız olun) Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan yatarken Allah’ı zikredin (her halde Allah’ı çağırıp yalvarın ve Kur’an’ı okuyup anlayarak sorumluluklarınızı hatırlayın). Artık ’güvenliğe kavuşursanız’ (o durumda) namazı dosdoğru (ve tam) kılın. Çünkü namaz, mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

[Not: Askerlikte, mevcudiyetini ve görev mecburiyetini kanıtlamak üzere her gün belli vakitlerde "içtima" yoklaması gibi; günde beş vakit namazla da m... Devamı..

Namazınızı bitirdiğinizde ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerine uzanarak Allah'ı anın, güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı eksiltmeksizin tam kılın. Çünkü namaz belirli vakitlerde mü'minler üzerine farz kılınmıştır.

Namazı kıldıktan sonra, ayakta, yürürken, meclislerde otururken, yanlarınız üzerinde yataklarınızda yatarken, Allah'ı zikre, şükre devam edin. Huzura kavuşunca da, namazı erkanına, şartlarına, vaktine riâyet ederek âşikâre kılın. Namaz, mü'minlere yazılı bir emir halinde, vakitleri belli bir farzdır.

Namazınızı kıldıktan sonra ayakta, oturarak ve yanüstü yatarken Allah'ı anın. Güvene kavuştuğunuz zaman ise namazı gereğince kılın. Namaz mü'minlerin üzerine belli vakitlerde yerine getirilmek üzere farz kılınmıştır.

Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

O korkulu zamanda namazı kılıp bitirdikten sonra ayakta iken, otururken, yanlarınız üzere yatarken hep Allah'ı anın. Sükûn ve emniyet haline geldiğiniz vakit, namazı tam erkânı ile kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerine, vakitleri belirli bir farz olmuştur.

Namazı bitirdiğiniz zaman, ayakta, oturarak ve yatarak (her halükarda) Allah’ı zikredin. Eğer tam güven içinde iseniz, namazı tam kılın. Çünkü namaz, müminler üzerine vakitli bir farz olarak yazılmıştır.

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerine yatarken Allah'ı anınız. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılınız; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.

Namazını bitirince, dururken, otururken, söylenirken de Allahı anasınız, gönlünüz rahatlarsa, namazı tüm kılınız, namaz inanlılara vakitle farz olundu

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken Allah'ı anmaya devam edin. Emniyete kavuştuğunuzda da namazı (eksiksiz) ikame etmeye devam edin. Çünkü namaz mü'minler üzerine vakitleri belli (zamanında eda edilmesi gereken) bir farzdır.

Bkz. 3/191, 10/12Allah’ın rahmetinden istifade etmek ve O’nun gücünden yararlanmak istiyorsak sürekli O’nu yanımızda ve yakınımızda hissetmeliyiz. “Ne... Devamı..

’İbâdet bitdikden sonra gerek ayakda, gerek oturır iken ve gerek yan yatar iken Allâh’ı düşününüz. Kendinizi emniyetde gördüğünüz gibi namâzınızı kılınız. ’İbâdet mü’minler içün mu’ayyen zamânlarda îfâsı mecbûrî bir vazîfe ve farzdır.

Namazı kıldıktan başka, Allah'ı ayakta iken, otururken, yan yatarken de anın. Emniyete kavuştuğunuzda, namazı gereğince kılın. Namaz şüphesiz, inananlara belirli vakitlerde farz kılınmıştır.

Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Namazı bitirince de ayakta iken, otururken ve yatarken Allah’ı anın. Güvenlik içinde olduğunuzda namazı gerektiği gibi kılın. Şüphe yok ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli olarak yazılmış bir ödevdir.

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.  

 101, 102 ve 103. âyetler, yolculukta ve tehlikeli durumlarda namazın nasıl kılınacağını anlatmaktadır. Sünnet ve tatbikattan anlaşıldığına göre yolcu... Devamı..

Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve uzanarak ALLAH'ı anın. Güvene kavuştuğunuzda namazı gözetiniz. Namaz, inananlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır.

Tanrı'nın egemenliği altında kalmak ve O'nun rahmet ve yardımına ulaşmak için Kuran, bizim sürekli olarak Tanrı'yı anmamızı öğütler (2:152,200; 3:191,... Devamı..

O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.

O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta ve gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allahı zikredin, derken korkudan ıtmi'nan buldunuz mu o vakıt namazı tam erkâniyle eda edin çünkü namaz mü'minler üzerine muayyen vakıtlarla yazılı bir farz bulunuyor

(O korkulu zamanda) namazı kılıp bitirdikten sonra ayakta iken, otururken, yanlarınız üzere yatarken (sürekli) Allah’ı anın (zikredin). Korkudan emin olduğunuzda da, namazı (önceden olduğu gibi vaktinde ve) eksiksiz kılmaya devam edin. Hiç şüphesiz ki namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

Salâtı ikame ettikten¹ sonra da ayakta, oturarak ve yanlarınız üzere yatıp uzanırken Allah'ı anın. Güvene kavuştuğunuz zaman, salâtı gereği gibi ikame edin. Kuşkusuz salât, belirlenmiş vakitlerde² mü'minler üzerine yazılmıştır.³

1. Namazı kıldıktan. 2. Kur\an\da geçen namaz vakitleri üçtür: Sabah, akşam ve gece. Bir de cuma günü, cuma namazı. Ancak isteyen, kendisine özgü olar... Devamı..

Artık namazı bitirdiğiniz vakit ayakda iken, otururken ve yanlarınız üzerindeyken Allahı anın. Sükûn ve emniyyet haaline geldiğiniz vakit ise namazı dosdoğru kılın.. Çünkü namaz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuşdur.

(O korku anında) namazı bitirince de, artık ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerine (yatar) iken Allah'ı zikredin! Fakat (korkudan) emîn olduğunuz zaman, artık namazı (bildiğiniz şekilde) hakkıyla edâ edin! Muhakkak ki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır.(2)

(2)“Ey birâder! Benden, namazın şu muayyen beş vakte hikmet-i tahsîsini (bilinen beş vakte ayrılmasının hikmetini) soruyorsun. Pek çok hikmetlerinden ... Devamı..

O (korku anında) namazı bitirdiğinizde (gerek) ayakta iken, (gerek) otururken ve (gerekse) yanlarınız üzere yatarken (yani her an söz ve eylemlerinizle sürekli) hep Allah’ı anın. Emniyete kavuştuğunuzda ise, namazı dosdoğru (ve eksiksiz) kılın. Muhakkak ki namaz inananlara vakitleri belirlenerek yazılmıştır.*

(*) Allah’ın rahmetinden istifade etmek ve O’nun gücünden yararlanmak istiyorsak sürekli O’nu yanımızda ve yakınımızda hissetmeliyiz. “Nerede olursanı... Devamı..

Namazı kıldığınızda, Allah’ı ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzere uzanmışken anın. Güvende olduğunuza kanaat getirdiğinizde namazı kılın. Çünkü namaz, belirli vakitlerde mü’minler üzerine farz kılınmıştır.

Artık namazı bitirdikten sonra ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı anın. Güvene kavuşunca da namazı kılın. Çünkü belli vakitlerde namaz kılmak inananların boynuna borçtur.

Namazı bitirdiğiniz zaman Allah/ı ayak üzere iken, otururken, yanınız üzere [⁶] iken anın. Mutmain ve emin olunca namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz mü/minler üzerine muayyen bir vakit ile farz olmuştur.

[6] Yani düşmana kılıç sallarken, ok atarken, yaralı iken.

Namazı kıldıktan sonra, ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerine (uzanarak) Allah’ı anınız! (Savaş bitip) güvene kavuştuğunuzda da namazlarınızı (tam) kılınız. Muhakkak ki namaz mü’minlere vakitlendirilmiş bir farzdır [kitâben].

Namazı bitirdiğinizde; Allah'ı ayakta iken, otururken ve yan yatarken (her halinizde) anın. Emniyete kavuştuğunuzda, namazı (dosdoğru) kılın. Namaz şüphesiz iman edenlere belirli vakitlerde farz kılınmıştır.

Namazı bitirdikten sonra; gerek ayakta dururken, gerek otururken ve gerekse uzanıp yatarken, yani her an ve her yerde, söz ve eylemlerinizle sürekli Allah’ı anın. Yeniden güvenli bir ortama kavuşunca da, namazı önceden olduğu gibi zamanında ve eksiksiz kılmaya devam edin. Çünkü namaz, bütün inananlar için vakitleri belirlenmiş farz bir ibâdettir.
İşte, namazın size kazandıracağı bu bilinç ve cesaret ile;

Namaz’ı kıldıktan sonra yatarken de, otururken de, ayaktayken de Allah’ı anın! Mutmain / güvende olduğunuz zaman Namaz’ı kılın! Namaz, Müminler üzerine, vakte bağlanmış bir yazıdır / farzdır.

Namazı eda ettiğinizde, artık çalışırken, otururken ve dengilip yatarken Allah adı hep dilinizde olsun. Güvenlikte iseniz namazı tastamam kılın. Çünkü müminlere farz olan namaz, vakitlidir.

Salat-ı ikame ettikten sonra ayakta, otururken, yan yatarak Allah’ı anmayı, bütün işlerinizi Allah’ın yasalarına göre yapmayı esas alın! Eğer güvene kavuşursanız, salat-ı ikame görevinizi eksiksiz yapın! Çünkü salat-ı ikame günün belirli vakitlerine bağlı olarak Müminlere farz kılınmıştır.

Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah’ı hatırlayın! Güvene kavuşunca namazı (tam) kılın! Şüphesiz ki namaz, müminler üzerine vakitle yazılmış (bir farz)dır. [*]

Bu buyruk, hayatın her alanında Yüce Allah’ı hatırlamanın ve hayatı Allah bilinciyle yaşamanın gerekliliğini hatırlatmaktadır. Allah bilincinden yoksu... Devamı..

O (korku namazını) kıldıktan sonra da ayaktayken, otururken ve uzanmışken (her halinizde) Allah’ı anmayı, dilinizden düşürmeyin. (Tehlikenin geçtiğinden) emin olunca, namazı tam olarak kılın.¹ Zîrâ namaz, mü’minlere vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

1 Yani vakti gelen namazınızı tam kılın veya savaş esnasında kılamadığınız namazlarınızı kazâ edin.

Namazınızı bitirdiğinizde Allah’ı anın -ayakta iken, otururken ve uzanmış halde- ve yeniden güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı [eksiksiz] eda edin. Namaz, bütün müminler için [günün] belli zamanları ile kayıtlı kutsal bir yükümlülüktür.

Namazı tamamladıktan sonra; ayakta, otururken ve yanlarınız üzereyken her halde Allah’ı zikredin. Düşman tehlikesi ortadan kalkıp güvene kavuştuğunuzda, namazı tüm şartlarına uygun bir biçimde kılın. Çünkü namaz, müminlere vakitlerle sınırlı olarak yazılmış bir görevdir. 2/45-46, 2/239, 6/72, 30/31

Namazınızı eda ettiğinizde, ayaktayken, otururken ve uzanmış bir hâldeyken[⁸²⁹] Allah’ı anın ve güvenlik içindeyken namazlarınızı (eksiksiz) kılın; çünkü namaz bütün mü’minler için belirli zamanlarla kayıtlı bir vecibedir.

[829] Yani: Her durumda ve her halükârda.

(O) Namazı kıldıktan sonra, ayakta iken, otururken ve yan-üstü yatarken de Allah'ı anın. Emniyete kavuştuğunuzda ise namazı dosdoğru kılın, çünkü namaz kuşkusuz, müminler üzerine -vakitleri belirlenmiş- bir farzdır.

Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerinde iken Allâh’ı anın; güvene kavuştunuz mu namazı (tam) kılın. Çünkü namaz, mü’minlere üzerine vakitli olarak farz kılınmıştır.

İmdi namazı kılıp bitirdiğiniz zaman ayakta iken ve otururken ve yanlarınız üzerinde iken Allah Teâlâ'yı zikrediniz. Vaktâ ki emniyet haline gelirsiniz, artık namazı tamamıyla eda ediniz. Şüphe yok ki namaz, mü'minlerin üzerine muayyen vakitlerde bir fariza olmuştur.

Namazı tamamladıktan sonra, gerek ayakta durarak, gerek oturarak ve gerek yanlarınız üzerinde uzanarak hep Allah'ı zikredin. Derken, korkudan güvene kavuştunuz mu, o vakit namazı tam erkâniyle eda edin. Çünkü namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır.

“Namaz dinin direğidir.” “Kulu, Rabbine ulaştıran bir miraçtır.” “Vakitleri belirlenmiş bir farzdır.” İslâm’ın en büyük ibadetidir.... Devamı..

Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerinde (uzanarak) Allah'ı anın; güvene kavuştunuz mu namazı (tam) kılın. Çünkü namaz, mü'minlere vakitli olarak farz kılınmıştır.

Salâtı edâ ve ikmâl iyledikde Allâh Te'âlâ'yı ayakda, oturdığınız ve yatdığınız halde zikr idin (her hal ve zamânda) düşmandan mutma'în oldığınızda (havf olmadığı zamân) namâzı âdâb ve erkânıyla kılınız. Namâz mü'minler üzerine vakti mu'ayyen bir farz oldı.

Namazı kılarken[1] Allah’ı; ayakta, oturur halde, ve yanlarınız üzerinde anın[2]. Güvene kavuştuğunuzda o namazı tam kılın. Çünkü namaz, müminlere, vakitle sınırlı olarak[3] farz kılınmıştır.

[1] [2] Yanlarınız üzerinde: İki el dizlerimizden güç alır şekilde, rüku halinde [3] Bu nedenle herhangi bir namaz kendisi için belirlenen vakit sınır... Devamı..

Namazı tamamladıktan sonra, ayakta, otururken ve yatarken de Allah'ı zikredin. Emniyete ve sükuna kavuştuğunuz zaman namazı dosdoğru kılın. Kuşkusuz namaz, belirli vakitlerde müminler üzerine bir farzdır.

Namazı kıldıktan sonra da Allah'ı hem ayaktayken, hem otururken, hem de yatarken anmaya devam edin. Tehlikeden emin olduğunuzda namazı tam olarak kılarsınız. Çünkü namaz mü'minlere belirli vakitlerde kılınmak üzere farz olarak yazılmıştır.

Namazı/duayı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı/duayı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz/dua, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.

pes ķaçan ödeyesiz namāzı añun Tañrı’yı ŧurmaġ-iken daħı oturmaġ-iken daħı yanlaruñuz üzere. pes ķaçan dölenesiz ya'nį imįn olasız ŧurun namāzı bayıķ namāz oldı mü’minler üzere yazılmş vaķtlanmış.

Pes ḳaçan düketseñüz namāzı ẕikr eyleñüz Tañrı Ta‘ālāya dururken veotururken yanuñuz üstine yatarken daḫı. Pes ḳaçan imin olsañuz ḳorḳu‐dan, durġuruñuz namāzı. Taḥḳīḳ namāz farż olmışdur mü’minler üs‐tine, yazılmışdur vaḳtı bile.

Namazınızı qıldıqdan sonra ayaq üstə olanda da, uzananda da Allahı zikr edin, arxayınlığa çixdıqda isə, namazı (öz qaydasınca) qılın! Çünki namaz mö’minlərə bəlli vaxtlarda fərz (vacib) edilmişdir.

When ye have performed the act of worship, remember Allah, standing, sitting and reclining. And when ye are in safety, observe proper worship. Worship at fixed hours hath been enjoined on the believers.

When ye pass(619) (Congregational) prayers, celebrate Allah.s praises, standing, sitting down, or lying down on your sides; but when ye are free from danger, set up Regular Prayers: For such prayers are enjoined on believers at stated times.

619 Two interpretations are possible: (1) "when ye have finished congregational prayers", or (2) "when (on account of extreme danger) ye have to pass ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.