5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 73. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vesîka-lleżîne-ttekav rabbehum ilâ-lcenneti zumerâ(an)(s) hattâ iżâ câûhâ vefutihat ebvâbuhâ ve kâle lehum ḣazenetuhâ selâmun ‘aleykum tibtum fedḣulûhâ ḣâlidîn(e)

Ve Rablerinden çekinenler de bölükbölük cennete sürülmüştür, oraya geldikleri zaman kapıları açılmıştır da bekçileri, esenlik size, tertemiz oldunuz, artık girin ebedi olarak derler.

Rablerinden korkanlar (ve ahirete hazırlananlar) ise, bölük bölük cennete sevk edileceklerdir. Oraya vardıklarında cennet kapıları açılıp fetholunacak ve görevli melekler onlara: "Selam size, ne hoşsunuz, ne mutlusunuz! (Buyurun) Ebedi kalmak üzere ona (cennete) girin" diye (iltifatta bulunacaklardır).

Yol ve yordamlarını Rablerinin kitabı vasıtasıyla bulanlar da bölük bölük cennete gönderileceklerdir. Oraya vardıklarında kapıları açılmış olacaktır ve oranın bekçileri onlara: “Selam size, hoş geldiniz, iyi ettiniz, ne hoşsunuz, işte buyurun içinde temelli ve ebedi kalacağınız bu cennete girin!” diyeceklerdir.

Rablerine sığınıp, emrine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takvâya dayalı düzeni benimseyen mü'minler ise, imanda ve itaattaki derecelerine göre cennete bölük bölük sevkedilir. Cennete geldikleri zaman cennetin sekiz kapısı birden açılır. Cennetin bekçileri gelenlere:
“Selâmün aleyküm! (Allah'ın selâmı, selâmeti üzerinize olsun, selâmete erdiniz). Tertemiz geldiniz. İçinde ebedî yaşayacağınız Cennet'e girin.” derler.

“ve fütihat”daki vav, vâv-ı semâniyedir.. Sekiz anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerim’de bu âyetle birlikte beş yerde bulunmaktadır. Bk. Kur’an-ı Kerim... Devamı..

Rablerinden sakınanlar da bölük bölük cennete iletilirler. Sonunda oraya gelip kapıları açıldığında, (cennetin) bekçileri onlara: "Size selâm olsun. Hoş ve temiz geldiniz. İçinde sonsuza kadar kalmak üzere girin oraya!" derler.

Rablerinden korkup-sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: 'Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin.'

Rablerine itaat edenler de bölük bölük cennete gönderilir. Nihayet oraya varıb cennetin kapıları açılınca, bekçileri şöyle derler: “ - (Her türlü kederden) selâmet size! (Günah kirinden) tertemizsiniz? Artık ebedî olarak kalmak üzere girin oraya.”

Rablerinin azabından kendilerini koruyanlar da gruplar olarak Cennete sevk edilirler. Nihayet oraya gelirken ve o Cennet kapıları açılırken oranın muhafızları: “Size selam olsun! Ne iyisiniz. Ebedî olarak oraya girin!” derler.

Rabblerine saygı duyanlar da, gruplar halinde cennete götürüleceklerdir. Oraya geldiklerinde ve cennetin kapıları açıldığında, cennetin bekçileri onlara, “Size selâm olsun, hoş geldiniz. Artık süreli kalmak üzere giriniz buraya” derler.

Tanrıdan sakınanlar, takım takım cennete gönderilirler, oraya vardıklarında, kapıları açılır, bekçileri derler onlara: «Sizlere selâm ola, mutlu oldunuz, sonsuz olmak üzere, giresiniz oraya!»

Rablerine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar da gruplar halinde cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve (cennet) bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun, hoş geldiniz! Haydi, ebedî kalmak üzere girin buraya!”

Mü’minleri zümreler ile cennete götürecekler ve oraya vardıkları vakit kapular önlerinde açılacak ve muhâfızlar "Selamun ’aleyküm, siz fâzıl idiniz cennete dâhil olunuz, orada ilelebed kalacaksınız" diyecekler.

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapıları açıldığında, bekçileri onlara: "Selam size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin" derler.

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedî kalmak üzere buraya girin.”

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da gruplar halinde cennete sevkedilecek. Nihayet oraya vardıklarında cennetin kapıları açılmış olacak; bekçileri onlara, “Selâm size! Hoş geldiniz! Ebedî olarak kalmak üzere buyurun girin cennete!” diyecek.

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.

Rablerini sayıp dinleyenler ise yığınlar halinde cennete götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size barış olsun; kazandınız. Haydi temelli kalmak üzere oraya giriniz," derler

Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler.

Rablarına korunmuş olan müttekîler de zümre zümre Cennete sevk olunmaktadır, nihayet ona vardıkları ve kapıları açılıp bekçileri onlara «selâm sizlere ne hoşsunuz! Haydin girin onlara ebediyyen kalmak üzere» diye selâm durdukları

Rablerine karşı gelmekten sakınan (müslüman) lar ise grup grup cennete sevk edilirler. Oraya (cennete) vardıklarında, oranın kapıları açılır ve oranın (cennetin) vazifeli melekleri onlara (müslümanlara): “Selâmun aleykum! (Allah’ın selamı üzerinize olsun!) Ne hoşsunuz, tertemiz geldiniz, (Buyurun) ebedî kalmak üzere girin buraya!” derler.

Rabblerine karşı takva sahibi olanlar grup grup Cennet'e sevk edilirler. Oraya vardıklarında, onun kapıları açılır. Onun görevlileri, onlara: “Selam sizlere, siz aklandınız! Sürekli kalmak üzere ona girin.” derler.

Rablerinden korkanlar ise (i'zâz ve ikram ile) fevc fevc cennete sevk edildi. Nihayet oraya varıb kapıları açılınca (cennetin) bekçileri (şöyle) dedi (ler): «Selâm (ve selâmet) size! Tertemiz geldiniz! Artık ebedî kalmak üzere girin buraya».

Rablerinden sakınanlar da bölük bölük Cennete sevk edilmişlerdir. Nihâyet oraya vardıkları zaman, kapıları açılmıştır ve bekçileri onlara: “Selâm size; tertemiz oldunuz! Artık ebediyen kalıcı kimseler olmak üzere buraya girin!” derler.

Rablerine karşı gelmekten (kötü işleri yapmaktan) sakınmış olanlar ise, (o gün) bölük bölük cennete sevkedilirler, oraya varıp da kapıları açıldığında görevlileri onlara: ‘’Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık (ebedi) kalmak üzere girin buraya!’’ derler.

Rablerinden sakınıp korunanlar, guruplar halinde cennete götürüldükleri zaman, açılmış haldeki cennetin kapılarına geldiklerinde, cennetin görevlileri onlara “Allah’ın selamı üzerinize olsun, iyi ve hoş geldiniz, sürekli kalmak üzere içeri girin” derler.

Çalplarından sakınanlar ise bölük bölük Cennet’e götürülürler, sonunda oraya varıp da kapıları açılınca bekçileri onlara derler: "Esen olun. Arı sili kimselerdiniz sizler. Şimdi buraya girin de hep burada kalın."

Rablerinden sakınanlar da Cennete bölük bölük ihtiramla sevkolunur. Nihayet Cennete varınca kapılarını açık bulurlar. Bekçileri derler ki «— Size selâm olsun ki siz ne güzel adamlarsınız! [⁴] Artık oraya devamlı olarak giriniz».

[4] Veya siz kötülüklerden pâk oldunuzdu.

Rablerine karşı sorumluluk bilincinde olanlar da bölük bölük cennete sevk edilirler. Oraya vardıklarında oranın kapıları açılır ve bekçileri onlara, “Size selâm olsun! Tertemiz geldiniz/hoş geldiniz! Haydi, sürekli kalmak üzere buraya giriniz” derler.

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete sevk edilir. Oraya varıp kapılar açıldığında bekçileri onlara, “Selâm size, hoş geldiniz! Temelli kalıcılar olarak buraya girin” derler.

Öte yandan, Rablerinden gelen ilkeler doğrultusunda hayata yön vererek, kötü davranışlardan titizlikle sakınanlar da gruplar hâlinde cennete götürülecekler. Nihâyet oraya vardıklarında, cennetin kapılarınıkendileri için ardına kadar açılmış bulacak ve oranın bekçileri olan görevli melekler onlara, “Selâm sizlere, ne büyük mutluluk bu! Haydi, sonsuza dek içinde yaşayacağınız cennete buyurun!” diyecekler.

Rabb’lerinden sakınıp korunmuş olanlar da ZÜMRELER / bölükler halinde Cennet’e sevk edildi. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açıldı. Oranın bekçileri onlara: -“Size selâm olsun! Hoş geldiniz; sürekli kalacak şekilde oraya girin!” dedi.

Rablerine karşı kendilerini sağlama alanlar ise topluca cennete sevk edilirler. Tam cennete yaklaşıp kapılar açılınca, görevliler: " Artık esenliktesiniz. Ne güzel! Hadi buyurun cennete, hem de sonsuza kadar kalmak üzere " derler.

Rabbinin azabından sakınanlar bölükler halinde cennete sevk edilir. Oraya vardıklarında kapılar açılır. Bekçiler onlara: "Selam size! Ne hoşsunuz? Artık sürekli kalmak üzere buraya girin!" derler.

Rablerine karşı [takvâ]lı (duyarlı) olanlar da grup grup cennete sevk edilecektir. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları zaten açılmış durumdadır [*] ve bekçileri onlara “Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık [ebedî] kalmak üzere girin oraya!” diyecektir. [*]

Bu ayette kullanılan [ve fütihat] ifadesinin başındaki [vâv] harfi “hal/durum” bildiren bir anlam içerdiği için cennetin kapılarının açık hale getiril... Devamı..

Rablerinden hakkıyla sakınanlar da cennete bölük bölük gönderilecek, sonunda cennete geldikleri zaman kapıları açılacak ve onlara (cennetin) bekçileri: “Allah’ın selâmı üzerinize olsun, hoş geldiniz. İçerisinde ebedî kalacağınız cennete girin.” diyecekler.

Rablerine karşı sorumluluk bilinci duyanlar da bölük bölük cennete gönderileceklerdir; oraya vardıklarında kapılarının ardına kadar açık olduğunu görecekler; ⁷⁵ ve muhafızlar onlara, “Selâm size! Hoş geldiniz! İşte buyrun, içinde temelli kalacağınız bu [cennete] girin!” diyecekler.

75 Lafzen, “ve kapıları açılacak” [veya “açılmış olacaktır”], yani burada zaman açısından önceliği gösteren ve edatının işaret ettiği gibi, onların va... Devamı..

Rablerine karşı gelmekten korunanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Nihayet kapıları zaten açık olan cennete vardıklarında oranın görevlileri onlara; – Selamün Aleyküm ne mutlu size, haydi şimdi sonsuza dek kalmak üzere buyurun cennete! Denilecek. 43/67...73

Rablerine karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar ise guruplar halinde cennete buyur edilecekler. Kapıları zaten açılmış bulunan cennete vardıklarında,[⁴¹⁶⁵] oranın muhafızları kendilerine şöyle diyecek: “Selam olsun size! Safa başınıza! Ebedî kalmak üzere buyursunlar!..”

[4165] Vav’ın hâliye mânasıyla.

Rablerinden sakınanlar ise bölük bölük cennete götürülür, oraya vardıklarında cennet bekçileri onları: "Selam olsun size" tertemiz (günah kirlerinden arınmış olarak) geldiniz, sonsuza dek kalmak üzere girin cennete!" diyerek karşılarlar.

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da zümre zümre cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: "Size selâm olsun! Ne hoşsunuz, haydi sürekli kalmak girin cennete. " denildi

Ve Rablerinden korkmuş olanlar da cennete zümre zümre sevkedildi. Vaktâ ki ona geldiler ve kapıları açıldı ve onlara bekçileri dedi ki: «Selâmün aleyküm, tertemiz bulundunuz. Artık bunlara ebedîyyen kalıcılar olmak üzere giriniz.»

Rab'lerine karşı gelmekten sakınanlar ise bölük bölük cennete sevkolunurlar. Nihayet oraya varıp da kapıları açılınca cennet bekçileri “Selâm olsun sizlere, ne mutlu size! Haydi, ebediyyen kalmak üzere, giriniz oraya! ” derler.

Rablerinin (azabından) korunanlar da bölük bölük cennete sevk edilmişlerdir. Kapıları daha önce açılmış bulunan cennete vardıklarında onun bekçileri onlara: "Selam size,(ne) hoşsunuz, ebedi kalmak üzere buraya girin!" demişlerdir.

Rablerine ittikâ idenler zümre zümre cennete sevk olunurlar. Oraya vâsıl olub kapular açıldıkda cennetin hâzini onlara: "Size Allâh'ın selâmı olsun. Dünyâda pâk olmuşdınız. Ebedî ve muhalled kalmak üzere cennete giriniz" dir.

Rablerinden çekinerek kendini korumuş olanlar ise bölükler halinde Cennet’e gönderileceklerdir. Oraya varınca kapıları açılacak ve bekçiler şöyle diyeceklerdir: “Esenlik ve güvenlik artık size (selâmun aleykum). Ne iyi yaptınız. Ölümsüz olarak kalmak üzere girin içeriye.”

Rab'lerinden sakınan kimseler bölük bölük cennete sevkedilmiştir. Oraya geldiklerinde kapılar açılmış ve onun bekçileri:-Selam size, hoş geldiniz, ebedi kalmak üzere girin oraya! demiş

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da bölük bölük Cennete sevk edilirler. Oraya vardıklarında Cennetin kapıları açılır ve bekçileri “Size selâm olsun,” derler. “Tertemiz geldiniz. Oraya ebediyen kalmak üzere girin.”

Rablerinden sakınanlar da bölükler halinde cennete sevk edilirler. Oraya geldiklerinde, cennet kapıları da kendilerine açıldığında, oranın bekçileri onlara şöyle derler: "Selam size! Tertemizsiniz. Hadi girin şuraya, sürekli kalıcılar olarak!"

daħı sürinildi ya'nį binütleri anlar kim ķorķdılar çalabı’larından uçmaķdın yaña bölükler tā ķaçan geldiler aña açılmış iken ķapuları daħı eyitti anlara śaķlayıcıları anuñ ya'nį uçmaġuñ “selāmdur üzerüñüze!. arınduñuz pes girün aña ebed ķalıcılarken.”

Daḫı sürüle Tañrıdan ḳorḳanlar cennete bölük bölük. Ḥattā ol vaḳt ki añagelseler ḳapuları açılmış olur. Anlara cennet ḳapucıları “selām olsunsize” diyeler. Günāhlardan arınduñuz, pes girüñüz aña, hīç andan çıḳmaz‐sız.

Rəbbindən qorxanlar da dəstə-dəstə Cənnətə gətiriləcəklər. Nəhayət, ora çatınca onun qapıları açılacaq və (cənnət) gözətçiləri (onlara): “Salam əleykum! (Sizə salam olsun!) Xoş gəldiniz! Əbədi qalacağınız Cənnətə daxil olun!” – deyəcəklər.

And those who keep their duty to their Lord are driven unto the Garden in troops till, when they reach it, and the gates thereof are opened, and the warders thereof say unto them: Peace be unto you! Ye are good, so enter ye (the Garden of delight), to dwell therein;

And those who feared their Lord will be led to the Garden in crowds:(4351) until behold, they arrive there; its gates will be opened; and its keepers will say: "Peace be upon you! well have ye done!(4352) enter ye here, to dwell therein."

4351 The righteous ones will also go in crowds, and not be alone. There is now a true sorting out. Verses 73-75 are parallel in contrast to verses 71-... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.