5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 69. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve eşrakati-l-ardu binûri rabbihâ ve vudi’a-lkitâbu vecî-e bi-nnebiyyîne ve-şşuhedâ-i ve kudiye beynehum bilhakki vehum lâ yuzlemûn(e)

Ve ışıklanmıştır yeryüzü, Rabbinin nuruyla ve yaptıklarının yazıldığı kitap, ellerine verilmiştir ve peygamberlerle tanıklar, getirilmiştir ve aralarında, gerçek bir hükümle hükmedilmiştir ve onlara zulmedilmemiştir.

(Hesap günü) Yer (mahşer yeri veya yeryüzü), Rabbinin nuruyla (ve sahibinin zuhuruyla aydınlanıp) parıldayacak; (orta yere) Kitap (Kur’an ve amel kayıtları) konacak (herkesin hayat VCD’si hazır bulunacak); Peygamberler ve şahitler getirilip aralarında Hakk ile hüküm verilmiş olacak, onlar asla haksızlığa uğratılmayacaklardır.

O gün yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak, herkesin işlediğinin hesabı bulunan kitap ortaya konulacak, tüm peygamberler ve tüm şahitler de getirilerek aralarında adaletle hükmolunacak ve kimseye haksızlık edilmeyecektir.

Mahşer yeri, Rabbinin nuruyla, adâletle aydınlanır. Kitap, amel defteri ortaya konur. Peygamberler, kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler getirilir. Mahlûkat arasında hakkaniyetle, adâletle hüküm icra edilir. Onlara haksızlık da yapılmaz.

bk. Kur’an-ı Kerim, 4/40; 21/47.

Yer Rabbinin nuruyla ışık verir. Kitab öne konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında hak ile hüküm verilir ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.

Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.

Mahşer yeri, Rabbinin nuru (adaleti) ile aydınlanmıştır. Kitab (amel defterleri sağ ve sol ellere) konmuş, peygamberler ve şahidler getirilmiş, kullar arasında adaletle hüküm verilmektedir, hem onlar asla zulüm edilmezler.

Yer Rabbinin nuru ile parlar, kitap ortaya konulur, peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında onlara hiç zulmedilmeden haklı bir şekilde hüküm verilir.

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanacak. Amel defterleri ortaya konulacak. Peygamberler ve tanıklar getirilecek. Aralarında adaletle hüküm verilecek ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmayacaktır.

Tanrısının nuru ile, yeryüzü aydınlanır, defterler de konulur, peygamberlerle, tanıklar da gelirler, hakla hükmolunur aralarında, zulüm de olunmazlar

Mahşer Meydanı, Rabbinin nuruyla aydınlanır, amel defterleri (bütün yaşananların stoklandığı Hard Diskler) ortaya konur. Nebiler (davetçiler) ve şahitler getirilir ve onlar haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hükmedilir. 

Bkz. 10/47, 21/47

Mahşer rabbinin nûrı ile rûşen olacakdır. Kitâblar açılacak peygamberler ihzâr olunacak ve bihakkın hüküm virilecek ve kimseye zulüm idilmeyecekdir.

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.

Artık rabbinin nuruyla yer aydınlanır, hesap kitap ortaya konur, peygamberler ve şahitler getirilir, insanlar hakkında doğruluk ve adalet ölçüsüne göre hüküm verilir, onlara asla haksızlık edilmez.

Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.  

 «Yeryüzü», mahşer olarak yorumlanırken, «kitap» da, amel defterleri veya levh-i mahfuzla tefsir edilmiştir. Getirilen şahitlerin de peygamberlerin üm... Devamı..

Yer, Rabbinin ışığıyla parlar. Kitap konur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara zulmedilmez

Yer, Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş ve aralarında hak ile hüküm verilmektedir. Hem onlara hiç haksızlık yapılmaz.

Ve Arz rabbının nuriyle parlamıştır, kitab konmuş, Peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve beyinlerinde hak ile huküm verilmektedir hem hiç zulmolunmazlar

(Mahşer) yer (i), Rabbinin (hak ve adalet) nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur, peygamberler ve şahitler (amellere şahitlik eden melekler) getirilir ve (mahlûkatın) aralarında hak ile (adalet ile) hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.

Yer¹ Rabb'inin aydınlığı ile aydınlanır, kitap² ortaya konur, Nebiler ve tanıklar getirilir; aralarında hakk ile karar verilir. Ve onlar asla haksızlığa uğramazlar.

1- Mahşer yeri. 2- Herkesin amel defteri.

(Haşir) yer (i) Rabbinin nuriyle ziyâlandı. Kitâb konuldu. Peygamberler ve şâhidler getirildi. (Allahın kulları) arasında onlar asla haksızlığa uğratılmayarak, hak (ve adalet) le hükmolundu.

Ve yer, Rabbisinin nûru(2) ile parlamış; kitab (amel defteri ortaya) konulmuş, peygamberler ve şâhidler (hafaza melekleri) getirilmiş ve onların (kulların) aralarında hak ile hüküm verilmiştir; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.

(2)Buradaki nûrun, mecaz yoluyla adâlet ma‘nâsında olduğu söylenmiştir. Bir görüşe göre de Cenâb-ı Hakk’ın o güne mahsus yaratacağı bir nûrdur ki, mah... Devamı..

Ve (o gün) Arz (mahşer yeri), Rabbinin (adil hükmünün) nuru ile (adeta) parlanır; kitap (amel defteri ortaya) konulur, peygamberler ve şahidler (hafaza melekleri) getirilir ve onların (kulların) aralarında hak ile hüküm verilir; onlar haksızlığa da uğratılmazlar. (*)

(*) Not: Burada geçen (بنور ربها)’’ Rabbinin nuru ile mahşer arzı parlayacak’’ ifadesinden kasıt, o mahşer arzı yüce Allah’ın adil hükmü ile parlayaca... Devamı..

Kıyamet günü yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak ve kayıtlar ortaya konacak, peygamberler ve şahitler getirilecek, hak ve adalet içerisinde insanlara hüküm verilecek ve hiçbir kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Yer çalabının ışığıyla ışıldanır. Kitap ortaya konur. Elçiler, tanıklar getirilir. Araları doğrulukla yargılanır. Kimseye kıyılmaz.

Yeryüzü Rabbinin nuru ile ışıklanır, herkesin eline amel defterleri konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında doğrulukla işler olur biter. Onlar gadir ve zulme uğramazlar.

O gün yer²⁷ Rabbinin nuruyla aydınlanır ve kitap/amel defterleri ortaya konur. Peygamberler ve şahitler²⁸ [şuhedâ] de getirilir ve haksızlık yapılmaksızın aralarında adaletle hükmedilir.

27 Yani mahşer yeri. Bkz. İbrâhim, 14/48 28 Krş. Nisâ, 4/41; En’âm, 6/130; Nahl, 16/84

Yer, Rabbinin nuruyla parıldar, (orta yere) kitap konur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hak ile hüküm verilir; onlar haksızlığa uğratılmazlar.

O gün yeniden yaratılacak olan yeryüzü, Rabb’inin hak ve adalet nuruyla ışıl ışıl aydınlanacaktır. Derken, bütün iyiliklerin ve kötülüklerin kaydedildiği kitap ortaya konacak, Peygamberler ve diğer bütün şâhitler yargı için Yüce Hâkimin huzuruna çıkarılacak ve hiç birine zerre kadar haksızlık edilmeksizin, insanlar arasında en âdil hüküm verilecektir:

Yeryüzü rabbinin nûru ile parladı; Kitap konuldu; Nebiyyler ve Şahidler getirildi. Haksızlığa uğratılmadan onların arasında Hakk ile hüküm verildi.

Mahşer alanı Sahib’inin nuruyla aydınlanır. Yazılı belgeler ortaya konur, Tanrı elçileri ve şahitler çağrılır. İnsanlar, haksızlığa meydan verilmeden, hakça yargılanır.

Yeryüzü Rabbinin ışığıyla aydınlanır. Bütün karanlıklar ortadan kalkar. Dünyada yaptıklarınızın kaydedildiği kitaplar ortaya konulur. Kim hangi Nebi’ye inandığını söylüyorsa, onunla birlikte yaşadıklarına şahit olanlar çağrılır. Resuller ile gönderilen sahifeler, kitaplar mizan olarak alınır. Gönderilen ayetlerin, görevlendirilen elçilerin, yaşanılan hayattaki şahitlerin huzurunda hesabınız görülür. O gün hiç kimse haksızlığa uğratılmaz.

Yeryüzü, Rabbinin [nur]u ile aydınlanacaktır. Kitap (ortaya) konulacak, [*] peygamberler ve şahitler getirilecek, aralarında adaletle hüküm verilecek, kendilerine haksızlık edilmeyecektir.

Benzer mesaj: Kehf 18:49.

(O gün mahşer) yeri, Rabbi’nin nuruyla¹ aydınlanacak, herkesin hesabı² (ortaya) dökülecek, Peygamberler ve şahitler getirilecek ve aralarında asla haksızlık yapılmaksızın adaletle hükmedilecektir.

1 Buradaki “parlayacak olan Arz”, mahşer alanıdır. Kur’an’ın birçok ayetinde Kur’an’a, burhana, hakk ve adalete “nur” tabir buyurulduğu gibi burada da... Devamı..

Ve yeryüzü Rabbinin nuru ile ⁶⁹ aydınlanacak. [Herkesin işlediğinin] hesabı ortaya dökülecek; ⁷⁰ bütün peygamberler ile [öteki] bütün şahitler ⁷¹ huzura çağrılacak ve kendilerine adaletle hükmedilecektir. Ve onlara asla haksızlık yapılmayacak,

69 Yani, O’nun apaçık vahyi ile. Ayrıca bkz. Kıyamet Günü, “yer başka bir yere dönüşecek, gökler de başka göklere” diyen 14:48. Evrenin (yok olması de... Devamı..

İşte o gün yer Rabbinin nuru ile aydınlanmış ve herkesin amel defteri önüne konmuş olacak. Nebiler ve şahitler huzura getirilecek herkes hakkında adaletle hükmedilecek ve hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak. 18/49, 21/47

Ve yer[⁴¹⁶⁴] Rabbinin nuruyla aydınlanacak, tutulan kayıtlar ortaya konulacak, nebîler ve (diğer) tüm şahitler huzura getirilecek; onlar arasında adâletle hükmedilecek ve kendileri asla zulme uğramayacaklar.

[4164] Râzî bu “yer”in dünya olmadığını söyler ve delil olarak da İbrahim sûresinin 48. âyetini gösterir.

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap ortaya konulur, peygamberler ve şahitler getirilir, Onlara (insanlara) hiç haksızlık yapılmadan aralarında hak ve adaletle hükmolunur.

Ve yeryüzü rabbinin nuru ile parlamış, kitâp (ortaya) konmuş, nebiler ve şâhidler getirilmiş ve aralarında adaletle hükmedilmiştir. Ve onlara asla zulmedilmez.

Ve yer Rabbinin nûruyla parlamaya başlamıştır ve kitap (meydana) konulmuştur. Ve peygamberler ve şâhitler getirilmiştir ve onların aralarında hak ile hükmolunmuştur ve onlar hiç zulme uğramazlar.

Mahşer yeri Rabbinin nûru ile ışıl ışıl aydınlanır. Amel defterleri, ortaya konur, derken. . . peygamberler ve şahitler getirilir. Haklarında tam adaletle hükmedilir ve onlara asla haksızlık yapılmaz. [21, 47; 4, 40]

Şahitler deyince: ilk hatıra gelenler: Allah’ın buyruklarını getiren peygamberlerdir. Hafaza melekleri, veya diğer hayırlı insanlar da olabilirler.... Devamı..

Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitap (ortaya) konmuş, peygamberler ve şahidler getirilmiş ve aralarında adaletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez

Mahşerde arz, rabinin nûrı in'ikâsıyla âyine gibi parlar, defâtir-i a'mâl meydâna çıkar, enbiyâ ve mü'minlerden şâhidler getirilür. Nâsın araları hak ve 'adl ile kimseye zulüm olunmayarak fasl ve hükm olunur.

Yer, Rabbinin ışığıyla aydınlanacak, Kitap ortaya konacak, nebiler ve tanıklar getirilecektir. Aralarında doğru bir yargılama olacak, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Yeryüzü Rabb'inin aydınlatması ile aydınlanmış, kitap ortaya konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiştir. Kimseye haksızlık edilmeden aralarında hak ile hüküm verilmiştir.

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Kimseye haksızlık edilmeden, aralarında adaletle hüküm verilir.

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

daħı aydın oldı yir çalabı’sı nūrı-y-ıla daħı ķonıldı 'amel bitiler daħı getürinildi peyġamberler daħı ŧanuķlar hükm olındı aralarında ḥaķk-ıla. daħı anlar güc eylenmeyeler.

Yir yüzi nūrlana Allāh nūrı‐y‐la. Mīzān daḫı kurula. Daḫı nebīlergetürile, ṭanuḳlar daḫı mü’minlerden ve melā’ikelerden. Ḥükm ola arala‐rında ḥaḳḳ‐ıla. Daḫı anlara ẓulm olmaya.

Yer öz Rəbbinin nuru ilə işıqlanacaq, kitab (ortaya) qoyulacaq (hərənin əməl dəftəri öz əlinə veriləcəkdir), peyğəmbərlər və şahidlər (əməlisaleh insanlar və ya mələklər araya) gətiriləcək, onlar (bəndələr) arasında ədalətlə hökm olunacaq və onlara haqsızlıq edilməyəcəkdir!

And the earth shineth with the light of her Lord, and the Book is set up, and the Prophets and the witnesses are brought, and it is judged between them with truth, and they are not wronged.

And the Earth will shine with the Glory of its Lord:(4344) the Record (of Deeds) will be placed (open); the prophets and the witnesses will be brought forward and a just decision(4345) pronounced between them; and they will not be wronged (in the least).

4344 It will be a new Earth. All traces of injustice or inequality, darkness or evil, will have gone. There will be the one universal Light, the Glory... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.