Venufiḣa fî-ssûri fesa’ika men fî-ssemâvâti vemen fî-l-ardi illâ men şâa(A)llâh(u)(s) śümme nufiḣa fîhi uḣrâ fe-iżâ hum kiyâmun yenzurûn(e)
Ve Sur'a üfürülmüştür de göklerdekilerin ve yeryüzündekilerin hepsi de, o sesin şiddetinden ölüp gitmiştir, sonra bir daha üfürülünce o zaman hepsi dirilmiştir, ne olacak diye bakınıp durmadalar.
(Kıyamet geldiğinde) Artık Sur’a üfürülmüş; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıvermiş olacaktır. Sonra bir daha ona (Sur’a) üfürülecek, ardından (bütün insanlar), onlar ayağa kalkmış durumda (şaşkınlıkla etrafına) bakınacaklardır.
O gün sû'ra üflenecek ve yerde, gökte ne varsa, hepsi Allah'ın hariç tutmak istedikleri dışında düşüp bayılacaklar, sonra yeniden bir daha üflenecek, o zaman tüm ölenler hepsi dirilmiş, ne olacak diye bakınıp duracaklar.
Sûra üfürülmüştür. Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar, yere çarpılmış ve ölmüştür. Ancak, Allah'ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi olan akıllı ve sorumlu varlıklar hayattadır. Sonra sûra bir daha üfürülür. Derhal, herkes ayaktadır, gözleri açık bakıyorlar.
Sur'a üflenir, böylece Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra ona bir daha üflenir ve hemen ayağa kalkarak bakınırlar.
Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.
(Artık kıyamet kopmuş, İsrafil tarafından birinci defa) Sûr'a üfürülmüştür de Allah'ın dilediği (Cebrâil, Azrâil, Mikâil ve İsrâfil gibileri) müstesna olmak üzre göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi ölmüştür. Sonra Sûr'a tekrar (ikinci defa) üfürülmüştür. Bu defa (kabirlerinden) kalkmışlar bakınıb duruyorlar. (Acaba kendilerine ne yapılacaktır!)
O gün sura (borazana) üfürülür. Allah’ın dilediği hariç, göklerdeki ve yerdeki herkes bayılır. Sonra ikinci bir kere sura üfürülür. Birden herkes ayağa kalkıp bakarlar.
Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri hariç olmak üzere, göklerde ve yerde ne/kim varsa hepsi bayılacaktır. Sonra Sûr'a bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar.
Sûr üfrülünce —Allahın dilediğinden başka — göklerde de, yerde de olan çarpılır, sonra yine üfrülünce, hemen kalkıp bakarlar
(Kıyamet için birinci defa) Sur'a üflenir. Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde kim varsa hepsi çarpılıp yere yıkılarak bayılır. Sonra Sur'a tekrar (ikinci defa) üflenir. Bir de bakarsın bütün insanlar, ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!
Borı ötecek ve semâvâtda ve arzda kalmasını arzu itdiğinden başka ne kadar mahlûk var ise ölecekdir. Sonra ikinci bir borı ötecek ve kâffe-i mahlûkât kıyâm ve intizâr iyleyecekdir.
Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.
Sûr’a üflenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.
(O gün) sûra üflenecek, ardından -Allah’ın diledikleri dışında- göklerde ve yerde bulunanların hepsi düşüp ölecek; sonra sûra yeniden üflenecek ve onlar birden ayağa kalkmış, etrafa bakıyor olacaklar.
Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!
Boruya üflenir üflenmez göklerde ve yerde kim varsa, ALLAH'ın diledikleri hariç kendinden geçip bayılırlar. Sonra ona tekrar üflenir de onlar ayağa kalkıp bakışırlar
Ve sûra üflenmiştir. Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır. Ancak Allah'ın dilediği müstesna. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da hep onlar kalkmışlar bakıyorlardır.
Ve sur üflenmiştir de Göklerde kim var, Yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır, ancak Allahın dilediği müstesnâ, sonra ona bir daha üflenmiştir, bu kerre de hep onlar kalkmışlar bakıyorlardır
(Emrimiz üzere, İsrâfîl tarafından) Sûr’a üflenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde kim varsa, hepsi ölür. Sonra ona (Sûr’a, İsrâfil tarafından) bir daha üflenir de (o anda) onlar (kabirlerinden) kalkıp (şaşkın şaşkın etrafa) bakınırlar.
Sura üflenmiş, Allah'ın dilediği hariç göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona bir kez daha üfürüldüğü zaman onlar kalkarak bakınırlar.
(Birinci) «Suur» a üfürülmüş (üfürülecek), artık Allahın diledikleri müstesna olmak üzere, göklerde kim varsa, yerde kim varsa düşüb ölmüşdür (ölecekdir). Sonra ona bir daha üfürülmüşdür (üfürülecekdir). O anda görürsün ki (ölüler dirilib) ayakda bakınıb duruyorlar!
Ve sûra (birinci olarak) üfürülmüştür de Allah'ın dilediğinden başka(1) göklerde kim var, yerde kim varsa ölmüştür. Sonra ona bir daha üfürülmüştür; bir de bakarsın ki onlar ayaktadırlar (etrâfa) bakınıp duruyorlar.
Ve (o gün) Sûr’a üflenir (kıyametin kopma işareti ve emri verilir), Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa baygın düşer (ölür). Sonra ona bir daha üflendiği (diriltilme işareti ve emri verildiği) zaman onlar ayağa kalkıp bakınıp duracaklar. *
Kıyamet saati başlatıldığında (ilk sura üfürüldüğünde), göklerde ve yerde olanlardan, Allah’ın dilediklerinden başkası bayılacaklardır. Sonra tekrar diğer (ikinci) dirilme işareti verildiğinde, hemen insanlar ayağa kalkıp bakınıp duracaklar.
Boruya üfürülünce yerlerde, göklerde canlı olarak ne varsa hepsi yok olacaktır, yalnız Allah’ın diledikleri kalacaktır. Sonra Ona bir daha üfürülünce onlar hemen ayağa kalkacaklar, bakınmıya başlıyacaklardır.
Kıyamet borusu üfürülünce [¹] Allah/ın dilediği kimseden maada göklerde, yerde ne varsa hepsi ölü düşer, sonra bir daha üfürülünce [²] hemen onlar ayağa kalkıp bakışırlar [³].
Sura üflenince, Allah’ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanların hepsi korkunç sesten/çarpmadan dolayı oldukları yerde yıkılıp kalacaklardır [sa’ika]²⁶. Sonra ona bir kez daha üflenir, bir de bakarsın ki, onlar kalkmış bakıyorlar/bekliyorlar [yenzurûn].
Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar ve yerde olanlar hepsi çarpılıp yıkılıverir (düşüp ölür). Sonra Sur'a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.
Zamanı gelince, kıyâmet için sûra üflenecek ve derhal, göklerdeki ve yerdeki bütün canlılar —Allah’ın diledikleri hariç— kıyâmetin dehşetinden cansız yere serilecektir! Derken, bütün ölülerin dirilişi içinona yeniden üflenecek ve o anda, bütün insanlar mezarlarından sıçrayıp kalkacak; şaşkın ve ürkek bir hâlde etraflarına bakınacaklar!
Sûr’a üflendi; Allah’ın dilediği kimseler dışında, Yer’deki kimseler de, Gökler’deki kimseler de bayılıp yıkıldı. Sonra ona tekrar üflendiği zaman onlar ayağa kalkmış bakarlar.
Kıyamet borusu çalınınca, göklerde ve yerde, her ne varsa hepsi şok olup can verir, sadece Allah'ın kalmasını istedikleri kalır. Ardından bir kez daha çalınır. Bu sefer hepsi hazırola geçip bekleşirler...
Kıyamet vakti gelince Sûr’a üflenilir. Allah’ın dilediği kimseler dışında gökler ve yerdeki herkes ölür. Sonra Sur’a bir daha üflenilir. Hesap vakti için diriliş başlar. Herkes hesabını vermek için sırasını bekler.
Sûr’a üflenmiş [*] (olacak) [*] ve –Allah’ın diledikleri hariç– göklerde ve yerde bulunanlar bayılacaktır. [*] Sonra ona bir daha üflenince, bir de bakarsın ki onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!
(Kıyamet günü) sur’a üflenince,¹ Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde olanların hepsi ölecek, sonra ona bir daha üflenir üflenmez hepsi dirilerek (Allah’ın emrini) bekleyecekler.
[O Gün hesap] sûru üflenecek; ve yerde, gökte ne varsa hepsi, Allah’ın [hariç tutmak] istedikleri dışında, düşüp bayılacaklar. ⁶⁷ Sonra sûr yeniden üflenecek; işte o zaman [yargı kürsüsü önünde] duranlar [hakikati] görmeye başlayacaklar! ⁶⁸
O gün Sur’a üflenmiş, Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa hepsi düşüp ölmüştür. Sonra ikinci sura üflendiğinde bir de bakmışsın ki hepsi ayağa kalkmış yargılanmayı bekliyorlar. 23/101, 69/13
Ve sura üflenecek:[⁴¹⁶¹] derken Allah’ın tercih ettikleri dışında[⁴¹⁶²] göklerde ve yerde bulunan herkes (dehşetten çarpılmışçasına) düşüp bayılacaktır.[⁴¹⁶³] Sonra sura bir daha üflenecek: o zaman onlar yerlerinden doğrulup (sonlarını) bekleyecekler.
Ve Sûr'a üfürülmüştür (birinci nefha) Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa yere yıkılmış ölmüştür. Sonra Sûr'a bir daha üflenir. (İkinci nefha) Bir de bakarsın ki hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar!
Sûr’a üflenmiş, göklerde ve yerde olanlar (korkudan) bayılmışlar, ancak Allâh’ın diledikleri başka. Sonra ona bir daha üflenmiştir, birden onlar kalkmış, bekliyorlar.
Ve Sûr'a üfürülmüştür. Hemen göklerde kim var ise ve yerde kim var ise ölüvermiştir. Allah'ın dilediği kimse müstesna. Sonra Sûr'a tekrar üfürülmüştür. O anda onlar kalkarak bakışırlar.
Sûra üflenir; Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir: Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar! [79, 13-14; 17, 52; 30, 25]
Sur'a üflenmiş, göklerde ve yerde olanlar (korkudan) bayılmışlar, ancak Allah'ın dilediği sarsılmamıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir, birden onlar kalkmış, bakıyorlardır.
Sûr'a üflendiği zamân göklerde ve yerde mevcûd mahlûkâtın cümlesi -Allâh'ın dilediklerinden mâ'adâ- bîhoş düşüb ölürler. Sonra ikinci def'a Sûr'a üflendikde derhâl hepsi ayağa kalkarak sâdır olacak emre intizâr iderler.
Sura üfürülünce Allah’ın tercih ettikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa ölecektir. Sonra ona bir daha üfürülünce hemen ayağa kalkıp anlamaya başlayacaklardır.
Sûr'a üflenmiş, Allah'ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa baygın düşmüştür/ölmüştür. Sonra ona tekrar üflendiği zaman onlar ayağa kalkar ve bakıp dururlar.
Sûra üfürülür; Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra sûra bir daha üfürülür; o anda hepsi kalkmış, bakışmaktadır.
Sûra üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra sûra bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar.
daħı ürildi śūr içine ya'nį ilk gez pes öldi anlar kim göklerdedür daħı anlar kim yirdedür illā anlar kim diledi Tañrı andan ürildi anuñ içine daħı bir pes ol vaķt anlar ŧurmışlardur baķarlar.
Daḫı ṣūr içine ürile. Pes öle gökler ehli, daḫı yirler ehli, illā Tañrı diledügikimseler. Andan ṣoñra bir kez daḫı nefḫ olsa, anlar dirile ayaḳ üstine durupbaḳalar.
Sur (birinci dəfə) çalınacaq, Allahın göylərdə və yerdə olan istədiyi kimsələrdən (Cəbrail, Mikail, Əzrail və İsrafildən, yaxud ərşi daşıyan mələklərdən və ya müsəlman şəhidlərindən) başqa, dərhal hamı yıxılıb öləcək. Sonra bir daha çalınan kimi onlar (qəbirlərindən) qalxıb (Allahın əmrinə) müntəzir olacaqlar!
And the trumpet is blown, and all who are in the heavens and the earth swoon away, save him whom Allah willeth. Then it is blown a second time, and behold them standing waiting!
The Trumpet will (just) be sounded, when all that are in the heavens and on earth will swoon,(4343) except such as it will please Allah (to exempt). Then will a second one be sounded, when, behold, they will be standing and looking on!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |