8 Kasım 2024 - 6 Cemaziye'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 57. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ev tekûle lev enna(A)llâhe hedânî lekuntu mine-lmuttekîn(e)

Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.

Veya (gafillerin ve kâfirlerin): "Şayet Allah bana hidayet verseydi, elbette müttakilerden olurdum" diyerek (hâşâ Allah’ı suçlamaya kalkışacağı),

Veya gerçekten Allah beni doğru yola iletseydi, O'na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum” diyeceği,

Yahut:
“Allah bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunsaydı, Allah'a sığınanlardan, emirlerine yapışanlardan, günahlardan arınıp azaptan korunanlardan, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlerden olurdum.” diyeceği günden önce Kur'ân'a tâbi olun.

Yahut: "Eğer Allah beni hidayete erdirseydi mutlaka takva sahiplerinden olurdum" demesinden.

Veya: 'Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum' diyeceği,

Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah'dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”

Veya demesin: “Eğer Allah bana doğru yolu göstermiş olsaydı, elbette kendini (azaptan) koruyanlardan olurdum.”

Yahut, “Eğer Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O'na karşı saygı duyanlardan olurdum” demesin diye.

Hiçbir kimse: «Allaha karşı yaptığım taşkınlıktan dolayı, bana yazıklar olsun; ben alay ediyorum!» demeye; ya da: «Allah beni doğru yola iletseydi sakınçlardan olurdum!» demeye; yahut azabı gördüğü zaman: «Bir kez daha döneydim, iyilerden olurdum!» Demeden önce, Allaha yönelin, ona teslim olun, sonra yardım olunmazsız

Yahut: “Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka sakınanlardan olurdum!” diyeceği (günden de sakının)!

İnsan, kararlılığını ve iradesini ortaya koymalı, ondan sonra Allah’tan doğru yola girmeyi ve o yolda kalmayı dilemeli ve o yoldan asla şaşmamalıdır. ... Devamı..

56,57. Sonra nefis "Eyvâh bana ki Allâh’a karşu günâhkâr oldum, hak ile istihzâ itdim, Allâh hidâyet ide idi ben de Allâh’dan korkanlar meyânında bulunur idim" diyecek.

57,58. Veya, "Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum" diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: "Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam" diyeceği günden sakının.

Yahut, “Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum” demesin.

Yahut “Eğer Allah bana hidayet nasip etseydi günahtan sakınanlardan olurdum” diyerek;

57, 58. Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.

Veya, "ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım," demesin

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."

Yâhud diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben müttekılerden olurdum

57-58. Yahut “Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum” ya da azabı gördüğünde, “Keşke benim için bir kez (dünyaya dönmeye) imkân olsaydı da iyilik yapanlardan olsaydım” diyeceği (günden sakının)!

Veya “Allah bana doğru yolu gösterseydi, takva sahibi olurdum.” denmemesi için;

yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,

57,58. Yâhut: “Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum” demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman: “Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!” demesi(nden evvel Kur'ân'a tâbi' olun)!

Yahut "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka ben de (fenalıklardan) korunup sakınanlardan biri olurdum!" demesin diye,

Veyahut “Allah beni doğru yola iletmiş olsaydı, bende sakınıp korunanlardan olacaktım.”

Kimse demesin ki : "Allah beni doğru yola iletseydi kesenkes ben de sakınanın biri olurdum."

Veya «— Allah bana hidayet verseydi elbette ben de sakınanlardan olurdum» demesin.

Yahut “Allah beni doğru yola iletseydi elbette ben O’na karşı sorumluluk bilincinde olurdum” (demesin).²⁰

20 Krş. En’âm, 6/156-157; Zuhruf, 43/20

Veya “Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum” diyeceği (günden sakının).

Ya da, “Eğer Allah bana bir kitap göndererek doğru yolu göstermiş olsaydı, kesinlikle kötülüklerden uzak durur, günah ve isyankârlıktan sakınanlardan biri olurdum!” diye mâzeretler öne sürmesin.

Yahut:
-‘Keşke Allah bana yol gösterseydi de Müttakîler’den / Sakınıp Korunanlar’dan olsaydım!’ demeden önce!”.

Allah beni yola getirseydi, ben de pekâlâ kendimi sağlama alabilirdim demeden.

Yahut o gün; "Allah beni doğru yola iletseydi: elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum!" demeyesiniz.

Veya ‘Allah beni doğru yola ulaştırsaydı, elbette [muttakî]lerden (duyarlı olanlardan) olurdum!’ demesi(nden önce Kur’an’a uyun)! [*]

Bu üç ayet (yani Zümer 39:56-58. ayetler), En‘âm 6:156-157 ve A‘râf 7:172-173. ayetlerle birlikte okunmalıdır.

Veya: “Gerçekten Allah, beni hak yola iletseydi, elbette Allah’tan hakkıyla sakınanlardan olurdum.” demesi,

yahut, “Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O’na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!” demesin diye,

Yahut “Keşke Allah zorla da olsa beni doğru yola iletseydi de bende ona karşı gelmekten sakınanlardan olsaydım”. 6/125, 39/22

Veya “Eğer Allah beni doğru yola iletseydi, elbet ben de müttakiler arasında olurdum” demesin!

Veya: "Allah bana doğru yolu gösterseydi ben de, sakınanlardan olurdum”

Veya "Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum" demesi..

Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).

Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum. ”

Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum."

Yahud: "Eğer Allâh beni hidâyet itmiş olsa idi muttakîlerden olurdum"

Kalkıp şunu diyebilir: “Beni Allah yola getirseydi ben de çekinerek korunanlardan[*] olurdum.”

[*] Müttekiler: Allah'tan çekinerek korunan, kendini(fıtratını) bozmayan. Bakınız Bakara 2/2.

Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi...

Veya “Allah bana hidayet verseydi ben de sakınanlardan olurdum” demesin.

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olur[d]um."

yā eyitmeginden “eger bayıķ Tañrı ŧoġru yol göstermiş misse baña oladum şaķınıcılardan.”

Yā eyitmezden burun eger Tañrı Ta‘ālā baña hidāyet virse‐y‐di müt‐taḳīlerden olurdum.

Yaxud: “Əgər Allah məni doğru yola yönəltsəydi, mən mütləq müttəqilərdən olardım!” – söyləməsin.

Or should say: if Allah had but guided me I should have been among the dutiful!

"Or (lest) it should say:(4328) ´If only Allah had guided me, I should certainly have been among the righteous!´-

4328 In the second place, we might be inclined to say, 'I wish I had received warning or guidance'. But this would not be true, because the warning an... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.