Ḣaleka-ssemâvâti vel-arda bilhakk(i)(s) yukevviru-lleyle ‘alâ-nnehâri veyukevviru-nnehâra ‘alâ-lleyl(i)(s) vesaḣḣara-şşemse velkamer(a)(s) kullun yecrî li-ecelin musemm(en)(k) alâ huve-l’azîzu-lġaffâr(u)
Gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak yaratmıştır; geceyi kısaltır, gündüze katar ve gündüzü kısaltır, geceye katar ve ram etmiştir güneşi ve ayı; hepsi de muayyen ve mukadder bir zamana dek akardurur; bilin ki odur üstün olan ve suçları, ceza vermeden önce ve tamamıyla örten.
(Allah) Gökleri ve yeri Hakk olarak (bin türlü hikmet ve hayırla) yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor... (Düzenli ve sürekli şekilde, gece ve gündüz birbirini takip ediyor.) Güneş’e ve Ay’a (İlahi ve mucizevi bir düzen ve disiplin içinde) boyun eğdirmiştir, her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; O Üstün ve Güçlü olandır, Bağışlayandır.
O gökleri ve yeri şaşmaz bir düzen ve değişmez bir gerçek üzere yaratmıştır. O geceyi gündüzün üstüne bürüyüp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne geçirip sarıyor. Güneşi ve ayı, kendi kanunlarına tabi tutmuştur. Herbiri O'nun tarafından belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. İyi bilin ki, O en yüce iktidar sahibi olan ve çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde yarattı. Geceyi devamlı gündüzün üstüne örtüyor. Gündüzü de gecenin üstüne örtmeye devam ediyor. Güneşi ve ayı koyduğu kanunlara boyun eğdirdi. Hepsi belirli bir vakte kadar akıp gidecektir. Unutmayın! Kudret ve hükümranlık sahibi olan, kâinatı koruma kalkanına alan, daima bağışlayan O'dur.
Gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Geceyi gündüzün üzerine bürüyor, gündüzü de gecenin üzerine bürüyor; güneşi ve ayı da buyruk altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar hareket eder. İyi bil ki, güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Gökleri ve yeri hak ile (hikmetle) yarattı; geceyi gündüzün üzerine bürüyor, gündüzü de gecenin üzerine bürüyor (sarıyor). Güneşi ve ayı, insanların menfaatine bağladı. Her biri muayyen bir vakte kadar (hareket ve) cereyan etmektedir. Bil ki, O Azîz'dir = her şeye galibdir, Gaffâr'dır = çok bağışlayandır.
Hak ile gökleri ve yeri yaratmıştır. Geceyi gündüze sarıyor, gündüzü de geceye. Ve O, güneş ve ayı musahhar edendir. Her birisi belli bir süreye kadar akmaktadır. Bilin ki O, izzet, kudret ve bağışlama sahibidir.
Allah, gökleri ve yeri bir amaç uğruna yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye sarar. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat ediniz, O'nun her şeye gücü yeter; affedicidir.
Gökleri de, yeri de hak olarak yarattı, geceyi gündüze, gündüzü de geceye dolayan odur, hem güneşi, hem de ayı buyrumuna almıştır; hepsi de adanan bir güne dek yürüyecektir, biliniz ki, O'dur emre, O'dur bağışlayıcı
O, gökleri ve yeri bir hikmete ve hakikate göre yaratmıştır. (O,) Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor (her birini uzatıp kısaltıyor). O, güneşi ve ayı da emri altına almıştır (ve insanların hizmetine sunmuştur). Her biri (O'nun tarafından) belirlenen bir süre içinde (uzay boşluğunda) akıp gitmektedir. İyi bilin ki; O, mutlak galiptir, çok bağışlayandır.
Semâvâtı ve arzı hak içün yaratdı giceyi gündüz üzerine gündüzi gice üzerine sevk idiyor. Güneşi ve kameri teshîr iyledi her ikisi de vakt-i mu’ayyene kadar seyirlerine devâm idiyorlar. Allâh ’azîz ve gafûrdur.
Gökleri ve yeri gerçekten yaratan O'dur. Geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Her biri belirli bir süreye kadar yörüngelerinde yürüyen güneş ve ayı buyruk altında tutar. Dikkat edin, güçlü olan, çok bağışlayan O'dur.
Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
O, gökleri ve yeri hikmet ve fayda esasına göre yarattı; sürekli olarak geceyi gündüzün, gündüzü gecenin üstüne sarmaktadır; güneşi ve ayı da yasalarına boyun eğdirmiştir. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmektedir. Unutmayın ki Allah çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.
Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir, ve çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri gerçek ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine yuvarlar ve gündüzü de gecenin üzerine yuvarlar. Güneşi ve ayı da emri altına sokmuş ve onların her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. Kesinlikle, O Üstündür, Bağışlayandır.
O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay'ı emrine âmade kılmış, her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O'dur.
Gökleri ve Yeri hakk ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü gecenin üstüne sarıyor, Ay ve Güneşi müsahhar kılmış her biri bir müsemmâ ecele cereyan ediyor, uyan, o öyle azîz, öyle gaffar
(O Allah ki) gökleri ve yeri hak olarak yarattı. (Kudreti ile) geceyi gündüzün üstüne bürüyüp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne bürüyüp örtüyor. (O) güneşi ve ayı, kendi emrine boyun eğdirendir. Her biri (tarafımızdan) belirlenen bir süreye kadar (şaşmaz bir düzen içerisinde, yörüngelerinde) akıp giderler. İyi bilin ki O, her işinde mutlak galip olandır, çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri hakk ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, Mutlak Üstün Olan'dır, Çok Bağışlayıcı'dır.
Gökleri ve yeri hak (kın ikaamesine sebeb) olarak yaratdı O. Geceyi gündüzün üstüne (bürüyüb) örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne (getirip) sarıyor. Güneşi, ayı müsahhar kıldı. Herbiri muayyen bir vakt için (seyr-ü) cereyan etmekdedir, Gözünü aç, O (emrinde) mutlak gaalibdir, (dostlarını) çok yarlığayıcıdır.
Gökleri ve yeri hak ile (yerli yerinde) yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine sarar; gündüzü de gecenin üzerine sarar; güneşi ve ayı da (emrine) boyun eğdirmiştir. Herbiri belirli bir vakte (kıyâmete) kadar akıp gider. Dikkat edin! O, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan)dır, Gaffâr (çok bağışlayan)dır.
Gökleri ve yeri doğru bir amaç için yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örter, gündüzü de gecenin üzerine örter. Güneşi ve ayı kendi kontrolü altına almış, hepsi belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. O, her şeye gücü yeten ve bağışlayıcı olan değil midir?
Yerleri, gökleri gereğince yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye doladı. Güneşi ayı buyruk altına aldı. Hepsi de belli bir sona kadar yürüyüp gidiyor. Bilesin ki o erklidir, çok yarlıgayıcıdır.
O, gökleri ve yeri hak ve hikmetle yarattı. O, geceyi gündüze, gündüzü geceye dolar [⁴]. O, güneşi ve ay/ı müsahhar kılmıştır, her biri muayyen bir zamana kadar seyr ve cereyan eder. Haberiniz olsun ki O, yegâne galiptir, çok yarlıgayandır (bağışlayandır).
Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üzerine sarar [yukevviru]¹. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Hepsi de belli bir zamana kadar akıp gider. Biliniz ki O, Azîz’dir, Gaffâr’dır.
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya da boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Allah, gökleri ve yeri anlamsız ve boş yere değil; hak, hukuk ve adâlet esaslarına göre, belli bir hikmet ve amaç doğrultusunda ve şaşmaz kanunlara bağlı mükemmel bir sistem hâlinde, yani hak ile yaratmıştır. Görmüyor musun; nasıl da geceyi gündüzün üzerine dolamakta, gündüzü de gecenin üzerine dolamaktadır ve her biri belli bir yörüngede akıp gitmekte olan Güneş’i ve Ay’ı, insanlığın faydası için kendine boyun eğdirmektedir! İyi bilin ki O, sonsuz kudret sahibidir, çok bağışlayıcıdır!
Yer’i ve Gökler’i Hakk ile yarattı.
Gece’yi Gündüz’ün üzerine dürüyor; Gündüz’ü de Gece’nin üzerine dürüyor.
Güneş’i ve Ay’ı boyun eğdirdi / hizmete verdi.
Belli bir süre için hepsi akıp gidiyor.
Dikkat edin! O Gaffâr Azîz’dir.
Karanlığı aydınlığa; aydınlığı karanlığa çevire çevire, gökleri ve yeri milim milim dengeleyip yaratan bu güçtür. Güneşe ve aya hükmeden de odur. Nitekim hepsi Allah'ın belirlediği bir sona doğru akıp gidiyor. Şu güç ve hoşgörü ihtişamına bakın..
“Gökleri yeri gerçeklik üzerine yaratmıştır. Yarattıklarında hiçbir düzensizlik, çelişki, yalan göremezsin. O geceyi gündüzün üzerine örtüyor. Gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ayı koyduğu yasalara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar yörüngelerinde seyreder. İyi bilin ki Allah mutlak güç sahibidir. Çok bağışlayandır.”
(Allah) gökleri ve yeri bir amaç ile [*] yarattı. Geceyi gündüzün üzerine bürüyüp örtüyor; gündüzü de gecenin üzerine bürüyüp örtüyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. (Bunların) her biri belirlenmiş bir süreye kadar akıp gitmektedir. Dikkat edin! O güçlüdür, çok bağışlayandır.
O gökleri ve yeri, asla değişmeyen ölçülerle yarattı. Her an geceyi gündüzün üstüne örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne örtüyor. Her biri belirli bir süreye kadar akıp gitmekte olan güneşi ve ayı da emri altına almıştır. Şunu iyi bil ki¹ O çok şereflidir, bağışlayandır.
O, gökleri ve yeri [derunî bir] hakikate ⁵ göre yaratmıştır. O gecenin gündüze sızıp onu örtmesini ve gündüzün de geceye sızıp örtmesini sağlar; O, güneşi ve ayı [kendi kanunlarına] tâbi tutmuştur, her biri [O’nun tarafından] belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. ⁶ O, güçlü ve bağışlayıcı değil midir?
Çünkü O, gökleri ve yeri belli bir amaç için yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne gündüzü de gecenin üstüne bürüyüp örten O’dur. Her biri kendi yörüngesinde yüzüp giden güneşi ve ayı sizin istifadenize sunan da O’dur. İyi bilin ki O’dur mutlak üstün ve yüce olan, çokça ve sürekli bağışlayan. 2/21-22, 31/20
O gökleri ve yeri gerçek bir amaçla yaratmıştır; o geceyi gündüzün başına sarar, gündüzü de gecenin başına sarar;[⁴¹⁰⁵] yine O, her biri kendi mecrasında belirli bir süreye kadar akıp gidecek olan güneşi ve Ay’ı da bir yasaya bağlamıştır.[⁴¹⁰⁶] Değil mi ki, sadece O mutlak üstün ve yüce olandır, tekrar tekrar bağışlayandır.[⁴¹⁰⁷]
Gökleri ve yeri (boş yere değil) hak (ve hikmet) olarak yaratmıştır. Ki geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. (Böylece hiç ara vermeden, biri diğerini takip eder) Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır, her biri belirli bir süreye dek akıp gider. (Kıyamet gününde ise, bu seyirleri sona erer) İyi bilin ki, herşeye gücü yetendir. (Tevbe ile kendine yönelenlere karşı) çok bağışlayandır O!
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. O, aziz ve çok bağışlayan değil mi.
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine sarar ve gündüzü de gecenin üzerine sarıverir ve güneşi ve ay'ı musahhar kılmıştır. Her biri muayyen bir zamana kadar cereyan eder. Haberiniz olsun ki, her şeye galip, çok yarlığayıcı olan, O'dur.
O, gökleri ve yeri hikmetle ve ciddî bir maksatla yarattı. Devamlı sûrette geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Güneş ve ay'ı da sizin hizmetinize veren O'dur. Onlardan her biri belirli bir süreye kadar akarcasına hareket eder. İyi bilin ki O, azîz ve gafurdur (üstün kudret sahibi olup, aynı zamanda çok affedicidir). [7, 54; 3, 190]
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki O, aziz ve çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri hak üzere halk itdi. Giceyi gündüze artırır ve gündüzi giceye artırır. Güneşi ve ayı mesâlih-i 'âlem içün müsahhar kıldı. Bunlar vakt-i mu'ayyene kadar yürir ve cârî olurlar. Âgâh olun ki O, gâlib ve kâdir ve tevbe idenleri mübâlağa ile mağfiret idicidir.
Gökleri ve yeri, gerçek[*] varlıklar olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne, gündüzü de gecenin üstüne sarar. Güneşi ve ayı hizmete sokmuştur. Her biri, belli bir süre içinde akıp gider. Bilesin ki O üstündür, çok bağışlayıcıdır.
O, gökleri ve yeri hakkıyla yaratmıştır. Geceyi gündüze örter, gündüzü de geceye örter, güneşe ve aya da boyun eğdirmiştir. Hepsi de belli bir süre için akar/döner. Bilin ki O, güçlüdür, bağışlayıcıdır.
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor;(1) Güneş ile Ayı da itaatkâr kıldı. Onların hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. Bilin ki Onun kudreti herşeye üstündür ve O çok bağışlayıcıdır.
Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akar gider. Gözünüzü açın; Azîz'dir O, Gaffâr'dır.
yarattı gökleri daħı yiri ḥaķk-ıla. śarar giceyi gündüz üzere daħı śarar gündüzi gice üzere. daħı musaḥḥar eyledi güneşi daħı ayı her biri yürir adanılmış zamān vaķtına degin. ay ol beñdeşsüz yarlıġayıcıdur!
Yaratdı gökleri ve yirleri daḫı ḥaḳḳ‐ıla. Givürür giceyi gündüz içine ve givürür gündüzi gice içine. Daḫı musaḫḫar eyledi ay‐ıla güneşi. Barçasısegirdür bir bilinmiş vaḳta degin. Ol Allāh günāhlar baġışlayıcıdur.
(Allah) göyləri və yeri haqq olaraq (hikmətlə) yaratdı. O, gecəni gündüzə, gündüzü də gecəyə qatar (gah gündüzü, gah da gecəni uzadar). O günəşi və ayı ram (bəndələrinin mənafeyinə tabe) etdi. Onların hər biri müəyyən bir müddətədək (qiyamət gününə qədər) hərəkət edər. Agah olun ki, O, yenilməz qüvvət sahibidir, (günahları) çox bağışlayandır!
He hath created the heavens and the earth with truth. He maketh night to succeed day, and He maketh day to succeed night, and He constraineth the sun and the moon to give service, each running on for an appointed term. Is not He the Mighty, the Forgiver?
He created the heavens and the earth in true (proportions):(4247) He makes the Night overlap the Day, and the Day overlap the Night: He has subjected the sun and the moon (to His law): Each one follows a course for a time appointed. Is not He the Exalted in Power - He Who forgives(4248) again and again?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |