20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zümer Suresi 18. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne yestemi’ûne-lkavle feyettebi’ûne ahseneh(u)(c) ulâ-ike-lleżîne hedâhumu(A)llâh(u)(s) veulâ-ike hum ulû-l-elbâb(i)

O kullarım ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar, onlar, öyle kişilerdir ki Allah, doğru yola sevk etmiştir onları ve onlardır aklı başında bulunanların ta kendileri.

Ki onlar (müjdelenmiş mü’min kullar, her konuda yazılan ve konuşulan) sözü (dikkatle) dinleyip duyarlar, (ama bunlardan Kur’an’a ve vicdana en yakın bulduklarına ve) en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.

O kullarım ki, söylenen her sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte Allah'ın dosdoğru yola eriştirdiği bunlardır ve gerçekten de aklı başında olanlar bunlardır.

Sözü Kur'ân'ı ve sünneti dinleyip, kendilerine emredilenlerin en güzelini, en faziletlisini tercih edip uygulayanları, konuşmaları, hikmetli sözleri dinleyip en iyisini, en doğrusunu benimseyenleri müjdele. İşte onlar, Allah'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir. Onlar, işte onlar akıl ve vicdan sahibi kimselerdir.

bk. Kur’an-ı Kerim, 7/145.

Onlar ki, sözü dinler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah'ın kendilerini hidayete erdirdikleridir ve onlar akıl sahipleridir.

Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.

O kullarım ki, (Kur'an'ı) dinlerler sonra da onun en güzelini (en açığını ve kuvvetlisini) tatbik ederler. İşte bunlar Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir ve bunlar gerçek akıl sahibleridir.

Öyle kullarım ki sözü dinlerler, en güzeline uyarlar. İşte Allah, onları doğru yola iletmiştir. Ve işte akıl ve öz sahipleri onlardır.

Sözleri dinleyip en güzeline uyanları müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ulaştırdığı bunlardır. Gerçek akıl sahipleri de bunlardır.

17,18. Puta tapınmaktan kaçıp, Allaha yöneyen kimseler için müjdeler vardır; söz dinleyen, güzel söze uyan kullarımı müjdele, Allahın doğru yola ilettiği kimseler, işte bunlar akıllılardır

17-18. Tağûta (şeytâni güçlere) kulluktan uzak durup gönülden Allah'a yönelenlere bir müjde vardır. (Ey Resul!) O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden kullarıma bu müjdeyi ver! İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.

“Sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden” söylemi, her dinî yükümlülüğü vahiyle uzlaştırarak kendi akılları ışığında değerlendiren ve bu değerl... Devamı..

17,18. Tâğût’ın dînini terk idüb Allâh’a rücû’ idenlere güzel mükâfâtlar mev’ûddur. Benim ’ibâdımdan akvâlimi istimâ’ idüb derûnunda münderic hasenâtı icrâ idenlere sa’âdet tebşîr it Allâh ânları hidâyet idecekdir, sâhib-i ’akıl ânlardır.

17,18. Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere, onlara, müjde vardır. Dinleyip de, en güzel söze uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola eriştirdiği onlardır. İşte onlar akıl sahipleridir.

Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.

17-18. Sahte tanrılara kulluk etmekten kaçınan, yüzünü ve özünü Allah’a çevirenlere müjdeler olsun! Söylenenleri dinleyip de en güzeline uyan kullarımı müjdele! İşte Allah’ın doğru yolu buldurduğu kimseler onlardır, asıl akıl iz‘an sahipleri de onlardır.

17, 18. Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.  

 Tâğut’un açıklaması için Nisâ 4/60. âyetin notuna bak. Vasıfları anlatılan kimselerin dinledikleri söz, Allah kelâmı, Hz. Peygamber’in sözleri veya s... Devamı..

Onlar ki sözü (kavl) dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlar, ALLAH'ın yol gösterdiği kimselerdir. Onlar akıl sahipleridir

Kuran'ı terkedenlerin Muhammed'den sonra hadis, sünnet, icma diye adlandırdıkları kaynakları Kuran'a eş koşacaklarını bilen Tanrı, bu üç kelimeye, Tan... Devamı..

O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. İşte temiz akıllılar da onlardır.

Onlar ki sözü dinlerler, sonra da en güzelini tatbık ederler, işte onlar Allahın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir, ve işte onlardır o temiz akıllılar

Onlar ki, sözü dinlerler ve (sadece) en güzeline, uyarlar. İşte onlar, (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf ettiklerinden dolayı) Allah’ın, (lütfuyla) hidâyete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akl-ı selîm sahipleridir.

Sözü dinleyip, en iyisine uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. İşte onlar sağlıklı düşünen akıl sahipleridir.

(O kullarım ki) onlar söze (dikkatle) kulak verirler de onun en güzeline uyarlar. İşte bunlar Allahın kendilerine hidâyet etdiği kimselerdir, işte bunlar temiz akıl saahibleri olanların ta kendileridir.

Onlar ki, sözü dinlerler de onun en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerine hidâyet verdiği kimselerdir ve işte onlar, (gerçek) akıl sâhiblerinin ta kendileridir.

Onlar (o tağuti düzen ve zalim yönetimlere boyun eğmeyen kullarım) ki, herhangi bir sözü dinlediklerinde, onda daima doğru ve güzel olanına (vahye dayalı mesajlarıma, akla, bilime, evrensel hak, hukuk ve adalet ilkesine uygun olana) tabi olurlar. Onlardır Allah’ın her bakımdan doğruya ilettiği (kutlu) insanlar ve onlardır gerçek akıl ve idrak sahipleri. *

(*) Ayrıca bu cümleden anlıyoruz ki; insan her sözü mutlaka dinlemeli ve dinledikten sonra vahiy ışığında aklını kullanarak en doğrusuna ve en güzelin... Devamı..

Onlar sözü dinlerler ve sözlerin en güzeline uyarlar. İşte Allah’ın doğru yola ilettiği kimseler ve akılarını kullananlar bunlardır.

O kullarım ki söz dinlerler, bu sözlerin en güzeline de uyarlar, sen onlara müjdele, işte Allah’ın doğru yola ilettikleri bunlardır. Sağ düşünenler de işte bunlardır.

İşte Allah/ın hidayete erdirdiği kimseler bunlardır. Tam akıllı olanlar da bunlardır.

Sözü dinleyip onun en güzeline uyanlar var ya, işte Allah’ın kendilerini doğru yola ilettikleri onlardır. İşte derin idrak/basiret sahibi [ulû’l-elbâb] olan kimseler de onlardır.

Onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete eriştirdikleridir ve onlar temiz akıl sahipleridir.

Onlar, Allah ve Rasulünün sözüdinler, Kur’an ve sünnette kendilerinden istenenlerin en güzelini, en faziletlisini alır, en güzel biçimde onu uygularlar. Çünkü sözlerin en güzeli Allah ve Rasulünün sözüdür.
Ayrıca insanlar arasında konuşulan sözleri duyarlar. Ama onların en güzeline, hak olanına yani Allah ve Rasulünün sözüne uygun olanına uyarlar. Sözlerin en güzeli olan Kur’an’ı işittikleri zaman, inat ve önyargı ile onu inkâr etmezler. İşte, Allah’ın hidâyet ettiği doğru yola ilettiği kimseler bunlardır; gerçekten akıl ve sağduyu sahibi olanlar da yalnızca bunlardır.

Sözler’i dinleyen, en güzeline tâbi’ olan (kullarımı)! İşte onlar Allah’ın hidayete eriştirdiği kimselerdir. İşte onlar, gerçekten Duyular’ın sahipleridir.

Allah, sözü dinleyip değerlendiren ve en güzeline uyanları, doğru yola iletmiştir. Bunlar öz bilgiye ermiş kişilerdir.

İnsanların sözleriyle Allah’ın sözünü karşılaştırıp, en güzel söz olan Allah’ın sözlerine uyanlar, Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. Onlar aklını kullananlardır.

Onlar (her) sözü dinler; en güzeline uyarlar. [*] İşte onlar Allah’ın doğru yola ulaştırdığı kişilerdir. Öz akıl sahipleri de işte sadece onlardır.

Demek ki “en güzel söz en güzelin sözüdür” ki o da “Kur’an”dır. Benzer mesaj: Zümer 39:55. Yüce Allah övdüğü yiğit kullarının söze dair her şeye kulak... Devamı..

17,18. Tağut’a¹ kulluktan kaçınan ve Allah’a gönülden yönelenlere bir (kurtuluş) müjdesi vardır. Öyleyse hak sözü işiten ve onun en güzeline uyan² kullarıma müjde ver. Çünkü onlar Allah’ın kendilerini hak yola eriştirdikleridir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.³

1 Tağut: kelime olarak azan, azgın, azman, azdırıcı demektir. Terim olarak ise: “Allah’a karşı zorla veya gönül rızası ile tapınılan, rab kabul edilen... Devamı..

[şu] söylenen her sözü [dikkatle] dinleyen ve onların en güzeline uyan [kullarım]a: ²² [çünkü] Allah’ın hidayetine mazhar olanlar onlardır ve onlar [gerçek] akıl-iz‘ân sahipleridir!

22 Râzî’ye göre bu ifade, her dinî yükümlülüğü (terimin en geniş anlamıyla) kendi akılları ışığında değerlendiren ve akıllarının geçerli veya mümkün g... Devamı..

Bunlar, her türlü sözü dinleyip sonra en güzeline uyarlar. İşte Allah’ın gösterdiği doğru yola uyan kimseler bunlardır. İşte gerçek ve temiz akıl sahipleri bunlardır. 23/1...12

O kullar ki, sözün tamamını dinlerler ve en güzeline uyarlar:[⁴¹¹⁸] İşte Allah’ın kendilerine doğru yolu gösterdiği kimseler bunlardır; ve işte onlar, aktif akıl sahipleridir.[⁴¹¹⁹]

[4118] Sözün gücünün ve düşünceye saygının bundan daha iyi bir ifadesi olamaz. [4119] el-Elbâb: Her ne kadar tekili zor söylendiği için çoğul kulla... Devamı..

Onlar ki, sözü dinlerler (anlarlar) de, en güzeline uyarlar. İşte bunlar, Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir, selim akıl sahiplerinin ta kendileridir.

Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar temiz akıl sahipleridir.

O kimseler ki sözü dikkatle dinlerler, sonra onun en güzeline tâbi olurlar. İşte onlar o kimselerdir ki, onları Allah hidâyete erdirmiştir. Ve işte selim akıllara sahip olanlar da ancak onlardır.

17, 18. Tağuta ibadet etmekten kaçınıp gönülden Allah'a yönelenlere müjdeler var! O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden kullarımı müjdele! İşte onlardır Allah'ın hidâyetine mazhar olanlar ve işte onlardır akl-ı selim sahibi olanlar. [2, 256;7, 145]

Tağut: Azgınlık mânasına gelen bir masdardır. Belagatta sıfat yerine masdar kullanmak, o sıfatla nitelendirmenin pek ileri bir derecede olduğuna delal... Devamı..

Onlar ki, sözü dinlerler ve onun en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve onlar sağduyu sahipleridir.

17,18. Şunlar ki bütün putların 'ibâdetinden ictinâb ile Allâh Te'âlâ'nın 'ibâdetine rücû' ve müteveccih oldılar, onlara müjde vardır. Yâ Muhammed! Kelâmı işidüb onun en eyisine tâbi' olan kullarımı tebşîr it. Allâh'ın hidâyet itdikleri onlardır ve 'akl-ı kâmil sâhibleri de onlardır.

Sözü dinleyip en güzeline uyanları, Allah’ın doğru yola ileteceği müjdesini ver. Onlar, sağlam duruşlu olanlardır.

Onlar, sözü dinleyip en güzeline uyarlar. Onlar, Allah'ın kendilerine doğru yolu gösterdiği kimselerdir. Onlar, sağduyu sahibi olanlar onlardır.

Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar.(6) İşte onlar Allah'ın doğru yola eriştirdiği kimselerdir. Onlar, aklıselim sahiplerinin tâ kendileridir.

(6) 7:145’in açıklamasına bakınız.

Onlar ki, sözü dinler de onun en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.

anlar kim işidürler sözi ya'nį ķur’ānı yā dükeli sözi pes uyarlar görklüsine anlar. anlardur kim ŧoġru yol gösterdi anlara Tañrı daħı anlardur 'aķıllar isleri.

Benüm ol ḳullarum ki sizi işidürler ve anuñ yaḫşısına uyarlar anlar. Olkişilerdür ki anlara hidāyet virdi Tañrı Ta‘ālā ve hem anlardur ‘aḳl issileri. |

O kəslər ki, sözü (öyüd-nəsihəti) dinləyib onun ən gözəlinə (düzgününə) uyarlar. Onlar Allahın doğru yola yönəltdiyi kimsələrdir. Ağıl sahibləri də elə onlardır!

Who hear advice and follow the best thereof. Such are those whom Allah guideth, and such are men of understanding.

Those who listen to the Word, and follow the best (meaning) in it:(4269) those are the ones whom Allah has guided, and those are the ones endued with understanding.

4269 The Commentators construe this clause in two alternative ways. {1) If "word" be taken as any word, the clause would mean that good men listen to ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.