Kul yâ ‘ibâdi-lleżîne âmenû-ttekû rabbekum(c) lilleżîne ahsenû fî hâżihi-ddunyâ hasene(tun)(k) ve ardu(A)llâhi vâsi’a(tun)(k) innemâ yuveffâ-ssâbirûne ecrahum biġayri hisâb(in)
De ki: Ey inanan kullarım, çekinin Rabbinizden; bu dünyada iyilik eden kişileredir iyilik ve Allah'ın yeryüzü, geniştir; sabredenlerin mükafatları, sayısız bir surette ödenir.
De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun (O’na itiraz ve isyandan) sakının. Bu dünyada güzel iş görenler ve iyilik edenler (her türlü görevlerini dikkatle yerine getirenler) için elbette iyilik ve güzellik vardır. Allah’ın Arz’ı geniştir. (Mü’min rızkını ve İslam’ı en iyi yaşama şartlarını her tarafta arayıp bulmalıdır.) Ancak (imtihan sıkıntılarına ve sorumluluklarının zorluklarına) sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenip (müttaki ve mücahit mü’minler, emeklerinin karşılığını alacaklardır)."
De ki Allah şöyle buyuruyor: “Ey inanan kullarım! Yolunuzu yordamınızı Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın. Bu dünyada iyi şeyler için gayret edenleri, güzel bir son beklemektedir. Allah'ın arzı geniştir, öyleyse küfür diyarından iman yurduna göç edin. Hicret esnasında ve diğer tüm güçlüklere göğüs gerenlere mükafatları tartılmaksızın, ölçülmeksizin, hesapsızca bol bol verilir.
Rasulüm, müslümanlara:
“Ey iman eden kullarım, Kuran esaslarını benimseyip, yeryüzüne hakim olan salih kullara dahil olarak Allahın emirlerine muhalefetten korunun. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan, müslüman idarecilere, askerî erkâna, müslümanlara, bu dünyada bir güzellik, bir ikrâm, devlet nimeti, her türlü nimet vardır. Allah'ın ülkesi, yeryüzü geniştir. Hürriyetlerinize sahip çıkın. Baskılara boyun eğmeyin. Hicret edip güç ve gönül birliği yaparak devletli yaşayın, özgürce Allah'a kulluk ve ibâdet edin. Ancak, sabrederek mücadeleye devam edenlere, tahammül gösterenlere, kararlı davrananlara da, hesapsız mükafat vardır.” diye benim adıma ilan et.
(Tarafımdan) şöyle söyle: "Ey iman eden kullarım! Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenlere iyilik vardır. Allah'ın arzı (yeri) geniştir. Ancak sabredenlerin ecirleri hesapsızca ödenecektir."
De ki: 'Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir.'
(Ey Rasûlüm, tarafımdan şöyle) söyle: “- Ey iman eden kullarım! Allah'dan, (emirlerine sarılıb yasaklarından sakınmakla) korkun. Bu dünyada (Allah'a itaat ederek) güzel ve iyi iş yapanlara, (ahirette) güzel bir mükâfat (cennet) vardır. Allah'ın arazisi geniştir; (daraldığınız yerden başka memleketlere hicret edebilirsiniz). Ancak (Allah yolunda) sabredenlere mükâfatları hesabsız verilecektir.”
(Benim namıma) de ki: “Ey inanan kullarım! Rabbinizin azabından sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Ve Allah’ın toprakları çok geniştir. [Bir yerde iyilik yapmazsanız, başka yere gidin.] İşte ancak (hicrete, sıkıntılara) sabredenler, hesapsız bir şekilde mükâfat alacaklardır.
De ki: “Ey Allah'ın inanan kulları! Rabbinize karşı gelmekten sakının! Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Yalnızca sabredenlere, ödülleri hesapsız ödenecektir.”
Diyesin ki: «Ey inanan kullarım! Tanrınızdan sakının, bu dünyada iyilere iyilik var, Allahın yeryüzü geniş, sabreyleyen kimselere ödülleri hesapsız ödenecek!» «
(Ey Resul!) De ki: “(Allah şöyle buyuruyor:) Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Bu dünyada iyi şeyler için gayret edenleri güzel bir son beklemektedir. Allah'ın arzı geniştir. Elbette ki sıkıntılara göğüs gerenlere mükâfatları hesapsızca verilecektir!”
Di ki: "Ey îmân iden ’ibâd rabbinizden korkunuz dünyâda hasenâtda bulunanlar güzel bir mükâfâta nâil olacaklardır. Allâh’ın arzı vâsi’dir. Sabır idenler hesâbsız mükâfâta mazhar olacaklardır."
Şöyle de: "Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının; bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın yarattığı yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlere, ecirleri sonsuz olarak ödenecektir."
(Ey Muhammed!) Bizim adımıza de ki: “Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.”
De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar iyilik bulacaklardır. Allah’ın arzı geniştir. Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.”
(Resûlüm!) Söyle: Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın (yarattığı) yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir.
De ki, "Ey inanan kullar, Rabbinizi sayın. Bu dünya hayatında güzel davrananlara güzellik vardır. ALLAH'ın yeri geniştir. Gerçek uğrunda direnenlerin ücreti hesapsız olarak verilecektir.
Ey Muhammed! Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım! Rabbinizden korkun. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenlere mükafatları hesapsız ödenecektir."
Tarafımdan söyle: ey iyman eden kullarım: rabbınıza takvâ ile korunun, bu Dünyada güzellik yapanlara bir güzellik var, ve Allahın Arzı geniştir, ancak sabredenlerdir ki ecirlerine hisabsız irdirilir
(Resûlüm!) De ki: (Allah şöyle buyuruyor:) “Ey îmân eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının! Bu dünyada (Allah’a itaat ederek) iyilik yapanlara, (âhirette) güzel bir mükâfat vardır. (Ey mü’minler! Dininizi yaşayamadığınız bir yerden, dininizi yaşayabileceğiniz daha uygun bir yere hicret edin.) Allah’ın (yaratmış olduğu) arzı geniştir. Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.
(Tarafımdan) söyle: «Ey îman eden kullarım, Rabbiniz (in azabın) dan korkun. Bu dünyâda iyi hareket edenler için (mukadder) bir güzellik vardır. Allahın toprağı genişdir. Ancak sabredenlere ecirleri hesabsız ödenecekdir».
(Tarafımdan kullarıma) de ki: “(Rabbiniz buyuruyor ki:) Ey îmân eden kullarım! Rabbinizden sakının! Bu dünyada iyilik edenlere, (âhirette de) iyilik (Cennet) vardır. Çünki Allah'ın arzı geniştir. (O gün) ancak, sabredenlere mükâfâtları hesabsız olarak verilecektir.”(4)
(Resulüm!) De ki: “(Rabbiniz şöyle buyuruyor:) Ey iman etmiş kullarım! Rabbinizden (gelen ilkeler doğrultusunda yaşayın, dürüst ve erdemlice davranışlar göstererek, kötülüğün her çeşidinden titizlikle) sakının! (Şunu iyi bilin ki) bu dünyada iyilik edenler için (öte dünyada) iyilik (ödül) vardır. Ve (bilin ki, yalnızca Ona ibadet etme imkânına kavuşmak için) Allah’ın arzı geniştir. (Ona ibadet edebilme yolunda) her türlü sıkıntıya katlananlara mükâfatları hiç şüphesiz hesapsızca ödenecektir. (*)
Deki “Ey iman eden kullarım! Rabbinizden korunup sakının. Bu dünyada güzel şeyler yapanlar için geniş olan Allah’ın arzında, güzel karşılıklar var. Ancak sabredenlere yaptıklarının karşılığı hesapsız olarak ödenir.
De ki: "Ey inanan kullarım. Çalabınızdan sakının. Bu dünyada iyilik işliyenler için iyilik vardır. Allah’ın toprakları geniştir. Ancak katlananların karşılıkları sayısız olarak ödenecektir."
Tarafımdan onlara de ki ey iman eden kullarım! Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için âhirette iyi mükâfat vardır. Tanrı/nın yeri de geniştir. Musibete katlananlara yalnız onlara sayısız mükâfat verilir.
De ki: “Ey iman eden kullarım! Rabbinizden korkup sakının. Bu dünyada iyilik etmekte olanlar için bir iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir.”
Ey şanlı Elçi! Şu ilâhî fermanı müminlere duyurarak de ki: “Kardeşlerim, bakın Rabb’imiz bizlere ne buyuruyor: “Ey iman eden kullarım; Rabb’inizden gelen ilkeler doğrultusunda yaşayın, dürüst ve erdemlice davranışlar göstererek, kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının! Şunu iyi bilin ki, bu dünyada güzel davranış gösterenler için, öte dünyada çok daha güzel bir ödül vardır. Bunun için, eğer içinde bulunduğun ortam ve şartlar, seni Müslümanca yaşamaktan alıkoyup kötülüklere, günahlara sürüklüyorsa; gerektiğinde, içinde yaşadığın toplumu, ülkeyi, arkadaş grubunu, aileyi, çevreyi, alışkanlıklarını, hayat tarzını vs. terk ederek, İslâm’ı yaşayabileceğin yepyeni bir hayata geçiş yapmalı, yani Allah yolunda hicret etmelisin! Unutma ki, Allah’ın arzı geniştir. Yani, günahlardan uzaklaşarak Allah’a sığınma imkânı her zaman, her yerde vardır. O hâlde, bu hedefi gerçekleştirenlere müjdeler olsun: Allah yolunda giriştiği mücâdelenin sıkıntılarına kahramanca göğüs gerip sabredenlere, hak ettikleri ödülleri hadsiz hesapsız verilecektir!”
De ki:
“Ey inanmış kullar! Rabbinizden sakınıp korunun! Bu Dünya’da, iyileşenler için iyilik-güzellik vardır. Allah’ın arz’ı geniştir. Doğrusu Sabredenler’e ücretleri / ödülleri hesap dışı ödenir”.
Resulüm de ki: " İnananlar! Allah'a karşı kendinizi sağlama alın. " Bu dünyada iyilik edenler iyilik bulacaklardır. Allah'ın toprakları geniştir. Sadece sıkıntılara göğüs gerebilenler, sınırsız nimete sahip olacaklardır.
İnananlara söyle: "Ey iman edenler! Rabbinize karşı gelmekten sakının! Bu dünyada iyilik yapanlara ahiret hayatında iyilik vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Onun için kendinizi zorlamayın! Nerede isterseniz orada özgürce yaşayın! Yaşadıkları yerlerde inançla, azimle, kararlılıkla hiçbir şeyden korkmadan mücadele edenlere mükâfatları hesapsız olarak verilir."
De ki: “(Allah şöyle diyor:) Ey inanan kullarım! [*] Rabbinize karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! Bu dünyada güzel davrananlara güzel (karşılık) vardır. [*] Allah’ın arzı (yeryüzü) geniştir. Ancak sabredenlere ödülleri hesapsız verilecektir.”
(Benim Onlara): “Ey Benim îman eden kullarım! Rabbinize karşı günâha girmekten sakının. Bu dünyada Allah’ı görüyormuş gibi ibâdet edenlere, iyilik vardır ve şüphesiz Allah’ın yeryüzü çok geniştir.¹ Ancak hakkıyla sabredenlere mükâfatları hesapsızca ödenir.” dediğimi de söyle.
De ki: “[Allah şöyle buyuruyor: ¹⁶ ] ‘Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Bu dünyada iyi şeyler için gayret edenleri güzel bir son beklemektedir. [Unutmayın ki] Allah’ın arzı geniştir, ¹⁷ [ve] elbette sıkıntılara göğüs gerenlere mükafatları hesapsız verilecektir!’”
De ki: Ey inanıp güvenen kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının! Bu dünyada iyi ve güzel davrananlara güzel bir gelecek vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Unutmayın ki zorluk ve sıkıntılara sabredenlere mükâfatları hadsiz hesapsız bir şekilde verilecektir. 16/97, 32/17
(Ey Rasul!) De ki: “(Allah şöyle buyurur): Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; akıbet, bu dünyada iyilik yapanları (öte dünyada) güzellikler beklemektedir; iyi bilin ki Allah’ın arzı geniştir: şüphesiz sabredenlere, karşılıkları hesapsız verilecektir.”
(Tarafımdan) De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizin azabından korkun! (Cehennem azabından korunmak için -iman ile birlikte- yasaklardan sakınarak sâlih ameller de işlemek gerekir) Bu dünyada iyi hareket edenlere (ahirette elbette) bir güzellik (cennet) vardır. Allah'ın toprağı (mülkü) geniştir, (bulunduğunuz yerde -mümin olduğunuz için- zulme uğruyorsanız, uygun ortam arayın yurdunuzdan hicret edin, zorluklara katlanın. Biliniz ki) Ancak sabredenlere mükafatları, hesap gözetilmeksizin bol bol ödenecektir.
De ki: ’’Ey iman eden kullarım! Rabbinizden çekinin! Bu dünyada iyi şeyler için gayret edenleri güzel bir son beklemektedir. Allah’ın arzı geniştir. Bununla beraber sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir!"
De ki: «Ey imân eden kullar! Rabbinizden korkunuz. Bu dünyada ihsanda bulunanlar için bir güzellik vardır. Ve Allah'ın ülkesi geniştir. Şüphe yok ki, sabredenler için mükâfaatları hesapsız olarak ödenecektir.»
Benden naklen onlara de ki: “Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyi işler yapanlar, mutlaka iyilik bulurlar. Allah'ın dünyası geniştir. Hak yolunda sabredenlere ücretleri sınırsız bir tarzda ödenir. ”
(Tarafımdan) De ki: "Ey inanan kullarım, Rabbinizden korkun. Bu dünya hayatında güzel davrananlara güzellik vardır. Allah'ın yeri geniştir. Ancak sabredenlere, ödülleri hesapsız ödenecektir.
Di ki: "Ey îmân iden kullar! Rabbinizden sakınınız ve korkunuz. Bu dünyâda eyilik idenlere sevâb ve mükâfât vardır. Allâh'ın arzı vâsi'dir. (Küffârın ezâ ve cefâsından kurtulmak içün hicret itsün). Tahkîk Allâh Te'âlâ sabır idenlere mükâfâtlarını hesâbsız öder.
Onlara şöyle dediğimi bildir[1] “Ey inanıp güvenen kullarım, sizi yaratan Sahibinizden (Rabbinizden) çekinerek kendinizi koruyun. Bu dünyada iyilik eden, iyilik bulur. Allah’ın toprakları (yarattığı dünya) geniştir. Hesapsız ödül, sadece sabredenlere verilecektir.”
De ki:-Ey iman eden kullarım! Rabbinizden sakının! İyi kimseler için bu dünyada iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere, hesaba sığmayan ödüller verilecektir.
Tarafımdan şunu söyle: Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için bir güzellik vardır. Allah'ın arzı da geniştir. Sabredenlere ise ödülleri hesapsız şekilde verilecektir.
Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Allah'ın toprağı/yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir."
eyit “iy ķullarum anlar kim įmān getürdiler ķorķuñ çalabuñuzdan! anlara kim eylük eylediler uşbu dünyede eylükdür. daħı Tañrı yiri güñdür. bayıķ tamām virinildi śabr eyleyiciler [245b] müzdleri ḥisābsuz.”
Eyit yā Muḥammed: İy mü’min ḳullarum, ṣaḳınuñuz Allāhdan. Ol kişiler ki eylük eylediler bu dünyāda, anlara āḫiretde ḥüsn ẟevāb vardur. DaḫıTañrı Ta‘ālā yiri geñişlikdür. Tamām vireler ṣābırlara müzdleri[ni] ḥisāb‐suz.
(Ya Peyğəmbər! Mənim adımdan qullarıma) de: “Ey Mənim iman gətirən bəndələrim! Rəbbinizdən qorxun. Bu dünyada yaxşılıq edənlərə (axirətdə) yaxşılıq (Cənnət) vardır. Allahın yeri genişdir (sizə bir çətinlik üz versə, başqa ölkələrə hicrət edə bilərsiniz). Yalnız (dünyada Allah yolunda çətinliklərə) səbr edənlərə (axirətdə) saysız-hesabsız mükafat veriləcəkdir!”
Say: O My bondmen who believe! Observe your duty to your Lord. For those who do good in this world there is good, and Allah's earth is spacious. Verily the steadfast will be paid their wages without stint.
Say: "O ye my servants who believe! Fear your Lord,(4260) good is (the reward) for those who do good in this world. Spacious is Allah's earth!(4261) those who patiently persevere will truly receive a reward without measure!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |