İnne hâżâ lerizkunâ mâ lehu min nefâd(in)
Şüphe yok ki bu, elbette bizim.rızkımız, hem de öylesine ki bitip tükenmesi yok.
Şüphesiz bunlar, asla bitip tükenmesi olmayan rızıklarımız (ve ihsanımız)dır.
Hiç şüphesiz bu bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.
Doğrusu bu bizim tükenmesi olmayan rızkımızdır.
Şüphesiz bu, Bizim (ihsan ettiğimiz) rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.
Bu, (cennette müminlere verdiğimiz nimet) bitmez tükenmez rızkımızdır.
Bu(nlar kullarımıza) verdiğimiz rızıktır, hiç tükenmeyecektir.
Şüphesiz bu, bizim vaadimiz olan rızıktır. Onda tükenmek yoktur.
İşte budur azığımız, onun tükenmesi yok!
İşte bu, (size) vereceğimiz tükenmeyen nimetimizdir!
Ânlar da "İşte kesilmek ihtimâli olmayan rızkımız" diyecekler.
Doğrusu, verdiğimiz bu rızıklar tükenecek değildir.
İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Kuşkusuz bu, bitmek tükenmek bilmeyen nimetimizdir.
Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur.
Bizim bu rızkımız tükenmez.
İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.
İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok
Şüphesiz bunlar, (cennette mü’minlere verdiğimiz) sonsuza kadar bitip tükenmeyecek olan nimetlerimizdir.
Bu, bitmez tükenmez rızkımızdır.
Şübhe yok ki bu, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır.
Şübhesiz ki bu, gerçekten bizim (verdiğimiz) rızkımızdır; onun tükenmesi yoktur.
Şüphesiz bu (sayılan nimetler), bizim (kötülüklerden sakınan mü’min erkek ve mü’min kadınlara cennette ihsan edeceğimiz) rızkımızdır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur. *
Elbetteki onlar için ikram ettiğimiz rızıklar, bitip tükenecek değildir.
İşte bunlar Bizim öyle azıklarımızdır ki tükenmek nedir bilmezler.
İşte bu, öyle bir rızkımızdır ki onda dövünmek ihtimali yoktur.
Muhakkak ki Biz’im rızkımız işte budur. Tükenme nedir bilmez.
Hiç şüphesiz bu bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.
“Bunlar, sonsuza kadar bitip tükenmeyecek olan nîmetlerimizdir!”
Bu, elbette hiç tükenmeyen rızkımızdır.
53,54. Bunlar, hesaplaşma günü için size vadedilen şeyler. // Hepsi bizim tükenmeyen ikramlarımız.
İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Verdiğimiz rızıklar tükenmez.
Şüphesiz bu, Bizim bitip tükenmek bilmeyen rızkımızdır.
Bu, [size] vereceğimiz tükenmeyen nimetimizdir!
İşte bu bizim size sunduğumuz tükenmeyen nimetlerimizdir. 32/17, 47/15
elbet Bizim verdiğimiz bu rızık, asla tükenme riski taşımamaktadır.
Şüphe yok ki bunlar bizim bitip tükenmeyecek bağışımızdır!
İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Şüphe yok ki bu, elbette Bizim rızkımızdır. Bunun için bir tükenmek yoktur.
Gerçekten bu, Bizim ihsan ettiğimiz bir nasiptir ki onun asla biteceği yoktur. [16, 96; 11, 108; 41, 8; 13, 35]
Doğrusu bizim bu rızkımızın bitip tükenmesi yoktur!
"Ve bu, bizim bitmek ve tükenmek kâbil olmayan rızkımızdır" denilür.
Bu rızık bizdendir; tükenecek değildir.
İşte bu hiç tükenmeyecek rızıklarımızdır.
Bu Bizim hazırladığımız rızıktır ki, bitmek tükenmek bilmez.
İşte bu, bizim verdiğimiz rızıktır elbette. Bitip tükenmesi yoktur onun.
bayıķ uşbu rūzımuzdur yoķdur anuñ hįç dükenmek.
Bu bizüm rızḳumuzdur, aña hīç dükenmek yoḳdur.
Bu, əlbəttə, Bizim ruzimizdir. O bitməz-tükənməzdir.
Lo! this in truth is Our provision, which will never waste away.
Truly such will be Our Bounty (to you); it will never fail;-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |