Urkud biriclik(e)(s) hâżâ muġteselun bâridun ve şerâb(un)
Vur yere ayağını, bu yıkanılacak ve içilecek serin su işte demiştik.
(Biz de ona şöyle vahyettik:) "Ayağını depret (yere vur). İşte yıkanacak ve içilip kanacak soğuk (bir su çıkacak, onunla sağlığına ve huzura kavuşacaksın)."
Bunun üzerine kendisine “Ayağını yere vur, işte serin bir yıkanacak ve içecek su!” dedik.
Biz ona:
“Ayağını yere vur. İşte, yıkanılıp şifa bulunacak, içilecek soğuk bir su.” dedik.
"Ayağını yere vur. İşte hem yıkanmada kullanılacak hem de içilecek soğuk bir su!"
'Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su, diye vahyettik.).
(Kendisine): “- Ayağınla yere vur.” dedik. İşte hem yıkanacak, hem içecek serin bir su!... (Yıkan ve iç, yorgunluğun ve hastalığın geçsin).
Biz ona: “Ayağını sertçe yere vur! İşte sana yıkanacağın soğuk ve içilecek bir su!” dedik.
Ona, “Ayağını yere vur. İşte, yıkanacak ve içilecek soğuk bir su” dedik.
Ayağını yere vur, işte içilecek, yıkanacak soğuk su !
(Bunun üzerine kendisine:) “Ayağını (yere) vur: İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!” dedik.
Kendisine "Ayağını yere ur! Çıkan sudan gasl it ve souğundan iç" dinildi.
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su" dedik.
Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik.
“Ayağını yere vur (dedik), işte yıkanılacak ve içilecek serin bir su!”
"Ayağını yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir kaynak."
(Biz ona): "Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su" dedik.
Depren ayağınla, işte serin bir yıkanacak ve içecek dedik
(Eyyûb’a şöyle buyurduk:) “Ayağınla yere vur. İşte hem yıkanacak hem içecek bir su. (O suyla yıkan ve ondan iç, manevi derecelerinin daha da artmasına sebep olan bedeni hastalığın iznimizle şifa bulsun.)
Ayağınla vur (yere dedik). İşte hem yıkanacak, hem içecek soğuk (bir su).
(Ona:) “Ayağın ile (yere) vur! İşte yıkanılacak ve içilecek (ve böylelikle şifâ bulacağın) bir serin (su)!” (dedik.)
(Biz de ona) ‘’Ayağını depret, (koşarak spor yap). İşte (şurada da) yıkanabileceğin (mineralli, kükürtlü) ve içebileceğin soğuk bir su da var!” (demiştik). *
Allah “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su” demişti.
Ayağınla yere vur! İşte soğuk bir su! Hem yıkanırsın, hem içersin.
(Ona) “Ayağını yere vur. İşte (sana) yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su!” dedik.
“Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).”
Biz de, çektiği dert ve sıkıntılara sabırla göğüs geren bu kulumuza, “Ey Eyyub!” diye müjdeyi verdik, “Artık sıkıntılarından kurtulmanın zamanı geldi! Depreş, durma yürü. Sen sana düşeni yap ayağını yere vur da, katımızdan bir mûcize olarak yerden bir pınar fışkırsın; işte, yıkanabileceğin ve içebileceğin şifâ verici, serin bir su kaynağı!
-“Ayağınla yeri eşele! İşte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)!”.
Biz de: " Haydi gayret! İşte serin gölet ve içme suyu şuracıkta. " diye yüreklendirmiştik.
Biz de ona: "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak, içecek soğuk bir su!" dedik! İşaretimizle doğada verdiğimiz şifaları keşfetti. Kendisine azap veren hastalıklardan kurtuldu. Böylece hem kendine hem gelecek nesillere örnek oldu.
(Biz de ona) “Ayağını yere vur! İşte hem soğuk yıkanılacak hem de içilecek (soğuk) bir su!” (demiştik).
(Bunun üzerine) Biz ona: “Ayağınla yere vur.¹ İşte sana, yıkanacak ve içecek soğuk su.” diye vahyettik.
[Bunun üzerine kendisine:] “Ayağını [yere] vur: İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!” ³⁹ dedik.
Biz de ona: “Ayağınla yere vur. İşte orada yıkanıp içerek şifa bulacağın soğuk su var” demiştik. 26/80
(Biz de) “Düş yola![⁴⁰⁸²] Bak işte (şurada) hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk bir su var!” (demiştik).
(Niyazını kabul ettik ve) "Ayağını yere vur, işte yıkanacak ve içilecek; şifalı bir su" diye nida ettik.
Biz de ona, "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su" dedik.
Târaf-ı ilâhi'den de denildi ki, «Ayağın ile çarpıver, işte bu, soğuk, yıkanılacak ve içilecek bir su.»
Eyyûb'a: “Ayağını yere vur! dedik, İşte sana kullanıp yıkanacağın ve içeceğin soğuk bir su! ”
Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su), (dedik).
"Ayağınla yere ur. (O yerden su çıkdı). Bu, sana yıkanılacak ve içilecek soğuk sudur" didik.
-Ayağınla yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su!demiştik.
Ona “Ayağını yere vur,” dedik. “İşte sana hem yıkanmak, hem de içmek için soğuk bir su.”
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik.
“uyġıl ya'nį eyittük uşbu çömesi śudur śovuķ daħı içesi śudur.”
Yiri dep, didük, ayaġuñla. Bu ṣudur yunmaġ‐ıçun, ṣovuḳ ṣudur içmeg‐içün.
(Ona belə buyurduq: ) “Ayağınla (yerə) vur! Bu, (yerdən çıxan bulaq) yuyunacaq və içiləcək sərin (sudur)!” (Əyyub o su ilə qüsl edib ondan içən kimi bütün xəstəlikləri getdi).
(And it was said unto him): Strike the ground with thy foot. This (spring) is a cool bath and a refreshing drink.
(The command was given:) "Strike with thy foot:(4200) here is (water) wherein to wash, cool and refreshing, and (water) to drink."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |