18 Şubat 2025 - 20 Şaban 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 26. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ dâvûdu innâ ce’alnâke ḣalîfeten fî-l-ardi fahkum beyne-nnâsi bilhakki velâ tettebi’i-lhevâ feyudilleke ‘an sebîli(A)llâh(i)(c) inne-lleżîne yadillûne ‘an sebîli(A)llâhi lehum ‘ażâbun şedîdun bimâ nesû yevme-lhisâb(i)

Ey Davud, biz seni yeryüzüne hakim ettik, artık insanlar arasında, adaletle hükmet ve dileğine uyma ki seni Allah yolundan saptırır; Allah yolundan sapanlaraysa şiddetli bir azap var soru gününü unuttuklarından.

Burada işaret edilen olayın, Ahd-i Atıyk'ın "Müluk-i Sâni" kısmında anlatılan olay olduğunu söyleyenler vardır (11, 12). Fakat Kur’ân'a göre Hz. Dâvûd... Devamı..

Biz (ona şunları da hatırlattık): "Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife (devlet ve hükümet reisi ve ümmetinin peygamberi) yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet... Sakın keyfi hevâya ve nefsi arzulara uyma! (Zira hevâ ve heves) Seni Allah’ın yolundan ayırıp uzaklaştırır. Doğrusu, hesap gününü unutarak Allah’ın yolundan sapanlara çok çetin bir azap vardır."

Ve şöyle dedik: “Ey Davud! Seni bir peygamber ve yeryüzünde senden öncekilerin yerine halife ve vekil yaptık, öyleyse insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma, sonra keyfin seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah yolundan sapanlara ise, hesap gününü unuttuklarından dolayı şiddetli bir azap vardır.”

Ey Dâvûd, biz seni yeryüzünde, ülkede ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya yetkili halife-rasul olarak tayin ettik. İnsanlar arasında hakkaniyet ile, adâlet ile hüküm ver, icraat yap. Şahsî arzu ve ihtiraslarına, bâtıla uyma. Bu seni başına buyruk hale getirerek, Allah yolundan, İslâm'dan uzaklaşmana, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlar. Başlarına buyruk hareket ederek Allah yolundan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlere, hesap gününü unutmaları sebebiyle dehşetli bir azap vardır.

"Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. O halde insanlar arasında hak ile hükmet ve keyfe uyma. Yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah'ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmalarından dolayı çetin bir azap vardır.

'Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde halife (yönetici) kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azab vardır.'

Ey Davûd! Biz seni yer yüzünde halife kıldık. O halde insanlar arasında adaletle hüküm ver ve keyfe tâbi olma ki, bu seni Allah'ın yolundan saptırır. Muhakkak ki Allah yolundan sapanlar, hesab gününü unuttuklarından, kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.

Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Sen insanlar arasında hak ve adalet ile hüküm ver, arzuna uyma! Arzuların, seni Allah yolundan saptırır. Allah yolundan sapanlar için (kıyamet ve) hesap gününü unuttuklarından dolayı şiddetli bir azap vardır.

“Ey Dâvûd! Seni yeryüzünde halife tayin ettik. Bundan dolayı insanlar arasında adaletle hüküm ver! Nefsin arzusuna uyma ki seni Allah'ın yolundan saptırmasın. Şüphesiz, Allah'ın yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır.”

Ey Davud! Yeryüzünde seni biz arda kılmışız, insanların arasında hakla hükmeyle, havaya uymayasın, Allahın yolundan saptırır seni, Allahın yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmuş olduklarından onlara katı azap vardır

(Ona dedik ki:) “Ey Davud! Gerçekten Biz seni yeryüzünde halife yaptık. Öyleyse insanlar arasında adaletle hükmet! Boş arzu ve heveslere uyma! Sonra onlar seni Allah yolundan saptırır. Şurası bir gerçek ki, Allah'ın yolundan sapanlar, hesap gününü unutmuşlardır ve bu sebeple de kendileri için çok çetin bir azap vardır.”

Yâ Dâvud! Seni dünyâda halîfemiz yapdık, da’vâları ’âdilâne fasl it, hissiyâta tâbi’ olma çünki hissiyât seni hak yolundan ayırır. Allâh yolundan ayrılanlar hesâb gününi düşünmedikleri içün ’azâb-ı şedîde dûçâr olacaklardır

Ey Davud! Seni şüphesiz yeryüzünde hükümran kıldık, o halde insanlar arasında adaletle hükmet, hevese uyma yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu, Allah'ın yolundan sapanlara, onlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin azap vardır.*

Ona dedik ki: “Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır.”

“Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halife yaptık; onun için insanlar arasında adaletle hükmet; nefsin isteklerine uyma, sonra seni Allah yolundan saptırır. Kuşkusuz, Allah yolundan sapanlara, hesap verme gününü unutmaları yüzünden çok ağır bir azap vardır.”

Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.

Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni ALLAH'ın yolundan saptırır. ALLAH'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır.

Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hak ile hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü unuttukları için kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.

Ya Davud! muhakkak ki biz seni Arzda bir halîfe kıldık, imdi nâs arasında hakk ile hukmet de (keyfe) hevaya tabi' olma ki seni Allah yolundan sapıtmasın, çünkü Allah yolundan sapanlar hisab gününü unuttukları cihetle kendilerine pek şiddetli bir azâb vardır

Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halife kıldık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver, (hüküm verirken) nefisten gelen isteklere uyma! Yoksa seni Allah yolundan uzaklaştırır. Allah yolundan sapanlar için hesap gününü unuttuklarından dolayı şiddetli bir azap vardır.

* Peygamberler, ismet (günahsızlık) sıfatına sahiptirler. Hayatlarının hiçbir döneminde (çocukluk, gençlik, peygamberlik öncesi veya peygamberlik vazi... Devamı..

Ey Dâvud! Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. İnsanlar arasında Hakk ile hükmet. Hevaya¹ uyma. Aksi halde heva seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar, hesap gününü göz ardı etmiş olduklarından, kendileri için çok şiddetli bir azap vardır.

1- Tutku, kuruntu, bencil ve çıkarcı istekler, geçici tatminler.

Ey Dâvud, biz seni yer yüzünde bir halîfe yapdık. O halde insanlar arasında hak (ve adalet) le hükmet. (Hükmünde) hevâ (ve heves) e (hissiyyâtına) tâbi' olma ki bu, seni Allah yolundan sapdırır. Çünkü Allah yolundan sapanlar (yok mu?) hesâb gününü unutdukları için onlara pek çetin bir azâb vardır.

Ey Dâvûd! Muhakkak ki biz, seni yeryüzünde bir halîfe kıldık; öyle ise insanlar arasında hak ile hükmet; ve nefsinin arzusuna uyma! Yoksa (bu) seni Allah'ın yolundan saptırır. Şübhesiz Allah'ın yolundan sapanlar yok mu, hesab gününü unuttuklarından dolayı onlar için (pek) şiddetli bir azab vardır.

(Ona dedik ki:) Ey Davud! Biz seni yeryüzünde bir halife (peygamber omakla birlikte bir yönetici, devlet ve hükümet başkanı da) yaptık. (Öyleyse) insanlar arasında Hakk (adalet) ile hükmet. Hevâ ve heveslere uyma! Aksi hâlde (hevâ ve heveslerin) seni (zatım olan) Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sapanlar, hesap gününü göz ardı etmiş olduklarından, kendileri için çok şiddetli bir azap vardır.

Ey Dâvud Biz sana yeryüzünde insanların işlerini görmen için yetki verdik. İnsanların arasında adaletle hüküm ver ve nefsinin arzularına uyma, yoksa seni Allah’ın yolundan alıkoyar. Muhakkak ki Allah’ın yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmaları sebebiyle çok şiddetli bir azap var.

Ey Davut! Biz seni yeryüzünde buyrukcumuz yaptık. Artık insanların arasını doğrulukla yargıla. Sakın dürtülerine kapılma. Çünkü onlar seni Allah’ın yolundan saptırırlar. İşte o kimseler ki Allah’ın yolundan sapmışlardır, hesap gününü unuttukları için, onlara ağır bir azap vardır.

Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. Artık nâs arasında doğrulukla hükmet. Hevesine tâbi olma, yoksa o, seni Allah yolundan şaşırtır. Allah yolundan şaşıranlar yok mu, onlar hesap görülecek günü unuttuklarından dolayı şiddetli azaba uğrayacaklardır.

(Ona dedik ki): “Ey Davud! Muhakkak ki Biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefsin arzularına [hevâ] tabi olma, yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır. Muhakkak ki Allah’ın yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır.”

“Ey Davud! Şüphesiz biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkulara (hevaya) uyma; yoksa sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah'ın yolundan sapanlar (var ya), hesap gününü unutmalarından dolayı onlar için şiddetli bir azap vardır.”

“Ey Davud; şunu da unutma ki, Biz seni yeryüzünde ilâhî adâleti gerçekleştirmekle yükümlü bir yönetici, bir halîfe yaptık ve sana, bu göreve uygun güç, yetki ve yetenekler bahşettik. Öyleyse, insanlar arasında adâletle hükmet! Sakın arzu ve heveslere uyma, yoksa seni Allah yolundan saptırırlar! Allah yolundan sapanlar ise, Hesap Gününü göz ardı etmelerinden dolayı, cehennemde çetin bir azâba mahkûm edilecekler!”

-“Ey Davud! Biz, Arz’da / Ülke’de / Yeryüzü’nde seni halîfe yaptık. İnsanlar arasında Hakk ile hüküm ver! Hevâ’ya uyma! Yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sapan / saptıran kimseler, Hesap günü’nü unuttukları sebebiyle onlar için şiddetli bir azap vardır”.

Nitekim vaktiyle kendisine: " Sevgili Davûd biz seni yer yüzüne temsilci olarak atadık. İnsanlar arasında hakça hüküm ver. Duygularının esiri olma! Çünkü duygular seni Hak yolundan uzaklaştırır. Hak yolundan uzaklaşanlar ise, ahiret sorgulamasını unuttukları için, ağır cezalara çarptırılacaklar. " demiştik.

Ona dedik ki: "Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde geçmiş iktidar sahiplerinin yerine iktidar yaptık! Sen senden önceki iktidarların halefisin! Senden öncekiler haktan adaletten ayrıldılar. Zulümle insanlar üzerine hükümdar oldular. Sen insanlar arasında hak ile hüküm ver! Arzularına heveslerine uyma! Yoksa nefsin seni Allah’ın yolundan saptırır. Çoğunluğun arzularına ve heveslerine uyma! Çoğunluğa uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Allah’ın yolundan sapanlar için hesap günü şiddetli bir azap vardır." Ey resulüm! Sen de bunlardan kendine ders çıkar!

Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife (sorumlu olarak) görevlendirdik. [*] İnsanlar arasında adaletle hükmet! Arzu(n)a uyma; sonra (bu durum) seni Allah’ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık şiddetli bir azap vardır. [*]

Yüce Allah tıpkı Hz. Âdem’e olduğu gibi Hz. Davud’a da hitap etmekte ve onu yeryüzünün halifesi yaptığını, yani onu halife olarak görevlendirdiğini if... Devamı..

Ey Dâvût! Gerçek şu ki Biz, seni yeryüzünde halîfe kıldık. Öyleyse insanlar arasında Allah’ın kanunları ile hükmet ve keyfi kanunlara uyma. Zîrâ onlar, seni Allah’ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah’ın yolundan sapanlara hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır.¹

1 Ey Davud! Muhakkak ki Biz seni Arzda halîfe kıldık. Yani kendi keyfine göre hükûmet etmek üzere değil Allahu Teâlâ’nın namına, Onun kanunlarını icra... Devamı..

[Ve şöyle dedik:] “Ey Davud! Seni [bir Peygamber ve böylece] yeryüzündeki halifemiz kıldık: öyleyse insanlar arasında adaletle hükmet, boş arzu ve heveslere uyma, sonra onlar seni Allah yolundan saptırır: Allah yolundan sapanları ise, Hesap Günü’nü unuttuklarından dolayı şiddetli bir azap bekler!”

– Ey Davud! Biz seni bu ülkeye halife/yönetici yaptık. İnsanları adalet ve hakkaniyetle yönet, sakın heva ve hevesine uyma, yoksa Allah’ın yolundan saparsın iyi bil ki Allah’ın yolundan sapanlara hesap gününü unutmalarından dolayı, şiddetli bir azap vardır. 2/120, 4/115

(Ve nida ettik): “Ey Dâvud! Elbet sana yeryüzünde iktidarı Biz verdik: O halde insanlar arasında adâletle hükmet, heva ve arzuna kapılma ki, sonra seni Allah yolundan saptırır. Şu kesin ki Allah yolundan sapan kimseler, Hesap Günü’nü unutmalarından dolayı şiddetli bir cezaya çarptırılırlar.”

Ey Davud, biz seni gerçekten yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet, hükmünde hissiyatına tabi olma ki bu, seni Allah yolunda saptırır, Allah yolundan sapanlara ise, hesab günü için amel etmeyi unuttuklarından ötürü, çetin bir azap vardır.

Ey Dâvûd, biz seni yeryüzünde (senden öncekilerin yerine) halife yaptık. İnsanlar arasında adaletle hükmet; keyf(in) e uyma, sonra seni Allâh’ın yolundan saptırır. Allâh’ın yolundan sapanlar ise, hesap gününü unuttuklarından dolayı, çetin azâba uğrayacaklardır.

Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah'ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır.

“Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara hesap gününü unuttukları için, şiddetli bir azap vardır.

Ey Davud, biz seni yeryüzünde (senden öncekilerin yerine) hükümdar yaptık. İnsanlar arasında adaletle hükmet; keyf(in)e uyma, sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar ise, hesap gününü unuttuklarından dolayı, çetin azaba uğrayacaklardır.

Ey Dâvûd! Biz seni arzda hükümdâr kıldık. Nâs arasında hak ile hüküm it. Ve hevâya tâbi' olma ki seni Allâh'ın yolundan şaşırdır. Allâh'ın yolundan şaşıranlara, hesâb gününi unutdukları sebebiyle şiddetli 'azâb vardır.

“Bak Davut! Bu topraklarda seni halife yaptık (gücü ve yetkiyi sana verdik); insanlar arasında doğru karar ver. Sakın duygusal davranma; duygusallık seni Allah’ın yolundan saptırır. Allah’ın yolundan sapanların hakkı; hesap gününü unutmalarına karşılık şiddetli azaptır.”

-Ey Davud, seni yeryüzünde bir halife kıldık. O halde insanlar arasında adaletle hüküm ver. Keyfine tabi olma, yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlara ise hesap gününü unuttukları için şiddetli bir azap vardır.

Ey Davud, Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. İnsanlar arasında adaletle hükmet. Keyfe tâbi olma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara, hesap gününü unutmaları yüzünden, çetin bir azap vardır.

Ey Dâvûd, seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hakla hükmet; geçici hevese uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmuş olmaları yüzünden şiddetli bir azap vardır.

iy dāvud! bayıķ biz ķılduķ seni ħalįfe yirde pes hükm eyle ādemįler arasında ḥaķk-ıla daħı uyma nefs dilegine pes azdura seni Tañrı yolından. bayıķ anlar kim azarlar Tañrı yolından anlaruñdur 'aźāb ķatı andan ötürü kim unıttılar ḥiseb günin.

İy Dāvūd, biz seni ḫalīfe ḳılduḳ yir yüzinde. Pes ḥükm eyle ḫalḳ arasındaḥaḳḳ‐ıla. Daḫı nefsüñe uyma dilekte. Pes Allāh yolından seni azdurur ol ki‐şiler. Azdururlar ḫalḳı Allāh yolından. Anlara ḳatı ‘aẕāb vardur unutduḳla‐rı‐çun ḥisāb günini.

Ya Davud! Biz səni yer üzündə xəlifə (və ya əvvəlki peyğəmbərlərə xələf) etdik. Buna görə də insanlar arasında ədalətlə hökm et, nəfsdən gələn istəklərə uyma, yoxsa onlar səni Allah yolundan sapdırar. Şübhəsiz ki, Allah yolundan sapanları haqq-hesab gününü unutduqları üçün şiddətli bir əzab gözləyir!

(And it was said unto him): O David! Lo! We have set thee as a viceroy in the earth; therefor judge aright between mankind, and follow not desire that it beguile thee from the way of Allah. Lo! those who wander from the way of Allah have an awful doom, forasmuch as they forgot the Day of Reckoning.

O David! We did indeed make thee a vicegerent(4177) on earth: so judge thou between men in truth (and justice): Nor follow thou the lusts (of thy heart), for they will mislead thee from the Path(4178) of Allah. for those who wander astray from the Path of Allah, is a Penalty Grievous, for that they forget the Day of Account.

4177 Cf. 2:30, and n. 47. David's kingly power, and the gifts of wisdom, justice, psalmody, and prophethood were bestowed on him as a trust. These gre... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.