İnne hâżâ eḣî lehu tis’un ve tis’ûne na’ceten veliye na’cetun vâhidetun fekâle ekfilnîhâ ve’azzenî fî-lḣitâb(i)
Şüphe yok ki şu, benim kardeşimdir, doksan dokuz dişi koyunu var ve benimse bir tek dişi koyunum; öyleyken onu da bana ver dedi ve konuşmamızda beni alt da etti.
(O iki kişiden birisi dedi ki:) "Bu benim kardeşimdir, doksan dokuz koyunu vardır, benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen ‘Onu da benim payıma (koyunlarıma) kat’ (veya himayeme bırak) diye (beni kandırmaya çalıştı) ve konuşmada bana üstün çıktı" (kafamı karıştırdı).
İçlerinden biri: “Bu benim kardeşim, onun 99 koyunu, benim de bir koyunum var. Buna rağmen “Onu da bana ver” dedi ve konuşmada beni altetti, onunla başedemedim ve sana hükmünü sormaya geldik.”
Onlardan biri:
“Bu benim kardeşim. O doksan dokuz yaban ineğine sahipleniyor. Bense bir tek yaban ineğine sahiplendim. Böyleyken onu da benimkilerine kat, ona sahiplenmekten vazgeç dedi. Bu karşılıklı konuşma sırasında bana baskın çıktı.” dedi.
Şu kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var, benimse bir tek koyunum var. Böyleyken: "Onu da bana ver" dedi ve konuşmada bana üstün geldi."
'Bu benim kardeşimdir, doksan dokuz koyunu vardır, benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen 'Onu da benim payıma (koyunlarıma) kat' dedi ve bana, konuşmada üstün geldi.'
(İkisinden biri şöyle) dedi: “- Şu benim (din) kardeşimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu var. Benim ise tek dişi koyunum var. Böyle iken, onu da bana ver dedi ve beni konuşmada mağlûb etti.”
“Bu kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Onu da benim sorumluluğuma ver, dedi. Ve söz ile beni yendi.”
“Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim de bir koyunum var. ‘Onu da bana ver' dedi ve beni konuşmada yendi.”
«Bu benim kardeşimdir, onun doksan dokuz sağmal koyunu vardır, benimse bir tek, onu bana ver de bakayım dedi, sözle beni yendi bu !»
(İçlerinden biri şöyle dedi:) “Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken: ‘Onu da bana ver' dedi ve tartışmada beni bastırdı.”
(Biri) "Bu benim birâderimdir, ânın 99 dişi koyunı var idi benim bir dâne var idi bir gün bana vir saklayayım didi. Bana galebe itdi muhâlefet idemedim" didi.
"Bu kardeşimin doksan dokuz dişi koyunu, benim de bir tek dişi koyunum vardır; O'nu da bana ver dedi ve tartışmada beni yendi."
İçlerinden biri şöyle dedi: “Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken ‘Onu da bana ver’ dedi ve tartışmada beni bastırdı.”
“Şu adam benim kardeşim. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Buna rağmen ‘Onu da bana ver’ dedi ve bu tartışmada bana baskın çıktı.”
(Onlardan biri şöyle dedi:) Bu, kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken «Onu da bana ver» dedi ve tartışmada beni yendi.
Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi" diye anlattı.
Şu benim biraderim onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var, böyle iken «bırak onu bana» dedi ve beni söyleşmede yendi
(Ve içlerinden biri, yanındaki kişiyi göstererek,) “Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Fakat (kardeşim), onu da bana ver, dedi, (söylediği sözler ile) tartışmada bana üstün geldi” (demişti de diğer kişi, hakkındaki iddiâlar karşısında susmuştu.)
Bu benim kardeşim¹ Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı.²
(İçlerinden biri): «Şu benim birâderimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu var. Benim ise birtek dişi koyunum var. Böyle iken «Onu bana ver (de bakayım)» dedi, mücâdelede beni yendi».
(Onlardan biri şöyle dedi:) “Doğrusu bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Böyle iken: 'Onu bana ver!' dedi ve tartışmada beni yendi.”
(Onlardan biri şöyle dedi:) ‘’Doğrusu bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Buna rağmen (elindekilerle yetinmeyerek), ‘’Onu da benim payıma (koyunlarıma) kat’’ dedi ve bu tartışmada bana baskın çıktı. *
“Bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz adet koyunu var, benim de yalnız bir adet koyunum var. O bir koyunu benim sorumluluğuma ver dedi ve yaptığımız sözlü tartışmada bana üstün geldi” dedi.
İşte bu, benim din kardeşimdir. Onun doksan dokuz tane koyunu vardır. Benim ise bir tek dişi koyunum var. Yine de onu bana ver dedi. Çekişince de o beni yendi."
(İçlerinden biri), “Bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim de bir tek koyunum var. Böyleyken, ‘Onu da bana ver’ dedi ve tartışmada [hitâb] beni bastırdı.”
“Bu benim kardeşimdir, doksan dokuz koyunu vardır, benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen “Beni ona da kefil (malik) kıl” dedi ve bana konuşmada üstün geldi.”
“Bu adam, benim din kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu, benimsesadece bir tek koyunum var. Buna rağmen, elindekilerle yetinmeyerek, “Onu da bana ver!” dedi. Üstelik sahip olduğu güç ve makâmın da yardımıyla “Bir koyun ile ne yapabilirsin? Çoban tutulmaz. Peşinde koşulmaz. Bir koyun ne getirir? Eti ne, sütü ne? Neden oyalanıyorsun? Allah’ın verdiği imkanlarla sen daha iyisine layıksın! Gel birleşelim, güçlenelim. Beraber olalım. Böylece gelişir, ilerleriz. Büyük adam oluruz...ve benzeri şeyler söyleyerek tartışmada bana üstün geldi. Şimdi bir tek koyunumu elimden almak istiyor. Söyle, nedir bu adamın yaptığı?!”
-“Bu, benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. ‘Onu bana ver!’ dedi. Konuşma’da bana üstün geldi”.
Bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz keçisi var, benimse tek keçim var. Bizimki: ' onu da bana ver ' deyip tutturdu. "
İçlerinden biri şöyle dedi: "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada beni bastırdı."
(Davalılardan biri): “Şüphesiz ki bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu, benim ise tek bir koyunum var. (Durum) böyleyken ‘Onun (bakımını) bana ver!’ dedi ve hitapta bana üstün geldi (beni ikna etti).” [*]
(Onlardan birisi): “Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu,¹ benimse bir dişi koyunum var. Buna rağmen “onu da bana ver” diyor ve ben onunla baş edemedim.”² dedi.
“Bu benim kardeşim: Onun doksandokuz koyunu var, benimse [sadece] bir koyunum; buna rağmen, ‘onu bana ver’ dedi ve bu tartışmada bana zorla dediğini yaptırdı”.
– İşte bu benim kardeşim, O’nun doksan dokuz koyunu, benim ise sadece bir koyunum var. Öyle iken “Onu da bana ver” dedi ve tartışmada bana baskın çıktı. 38/26
İşte bu benim kardeşim; onun doksan dokuz koyunu var,[⁴⁰⁶³] benimse yalnızca bir tek koyunum; buna rağmen o, “Onu da bana ver” dedi “ve söz düellosunda beni alt etti.”[⁴⁰⁶⁴]
Bu benim (din) kardeşimdir, onun doksan dokuz, benim ise bir tek dişi koyunum var. Böyle iken "onu bana ver (de bakayım) dedi ve tartışmada beni yendi." (Buna göre hükmünü ver) dediler.
Bu benim kardeşim: Onun doksandokuz koyunu var, benimse (sadece) bir koyunum; buna rağmen, onu bana ver dedi ve bu tartışmada beni bastırdı.
«Muhakkak ki şu, benim kardeşimdir. Onun doksandokuz dişi koyunu vardır. Benim için ise bir dişi koyun var. Öyle iken, «Onu bana bırak,» dedi ve beni konuşmada mağlup etti.»
“Benim şu (din) kardeşimin doksan dokuz koyunu var, benimse bir tek koyunum! Böyle iken “onu da bana bırak! ” dedi ve çenesiyle beni bastırdı. ”
Bu kardeşimin doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken Onu da bana ver" dedi ve konuşmada bana ağır bastı (onunla baş edemedim.)"
Onlardan biri: "Bu arkadaşımın doksandokuz koyunı var ve benim bir tek koyunum mevcûd. Onu da bana vir, benim idâremde olsun" didi. Ve "Bana hitâbda galebe itdi" didi.
“Bu, benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu, benim bir koyunum var; onu ben koruyayım dedi ve konuşmasıyla beni bastırdı.”
-Bu benim kardeşimdir, O'nun doksan dokuz koyunu, benim ise tek bir koyunum var. “Onu da bana ver” dedi ve konuşmada bana üstün geldi.
“Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim de bir koyunum var. Buna rağmen 'O tek koyunu da bana ver' dedi ve tartışmada bana üstün geldi.”
"Şu benim kardeşimdir. Kendisinin doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen, onu da bana ver dedi ve tartışmada bana galip geldi."
“bayıķ uşbu ķardaşumdur anuñdur doķsan doķuz dişi ķoyun daħı benümdür dişi ķoyun bir pes eyitti anı daħı benüm hükmüme givür daħı ġāliblik eyledi baña söz içinde.”
Bu ḳarındaşumuñ ṭoḳsan ṭoḳuz dişi ḳoyunı vardur ve benüm bir ḳoyunumvardur dişi. Baña eyitdi: Anı benüm ḥükmüme givür, didi ve baña güç eyledisözde.
(Onlardan biri dedi: ) “Bu mənim (din) qardaşımdır. Onun doxsan doqquz dişi qoyunu, mənim isə bircə dişi qoyunum vardır (yaxud onun doxsan doqquz zövcəsi, mənim isə bircə zövcəm var). Belə bir vəziyyətdə: “Onu mənə ver! (Məni ona sahib et!)” – dedi və (dildən pərgar olduğu üçün) mübahisədə məni məğlub etdi”.
Lo! this my brother hath ninety and nine ewes while I had one ewe; and he said: Entrust it to me, and he conquered me in speech.
"This man is my brother:(4173) He has nine and ninety ewes, and I have (but) one: Yet he says, ´commit her to my care,´ and is (moreover) harsh to me in speech."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |