Ve kâlû rabbenâ ‘accil lenâ kittanâ kable yevmi-lhisâb(i)
Ve Rabbimiz derler, soru gününden önce tez ver azabımızı.
(Baksana) "Rabbimiz (bu elçilerin haber verdiği) hesap gününden önce azaptan payımızı çabuklaştır" diyerek (alaya almışlardı. Veya dünyayı ahirete tercih ederek): "Rabbimiz hesap gününden önce (nimetlerden) payımızı bize (burada) acilen (peşinen) verip çabuklaştır" diyen de bunlardı.
İnkarcılar alaylı bir şekilde: “Ey Rabbimiz!” derler. “Hesap gününden önce, payımıza düşen cezayı bize hemen ver!
“Ey Rabbimiz! Bizi tehdit ettiğin azâbı, hesap gününden önce âcilen ver.” dediler.
(Alayla): "Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim payımızı çabucak ver" derler.
(Alaylı alaylı) Dediler ki: 'Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver.'
(O Mekke kâfirleri) bir de şöyle dediler: “- Ey Rabbimiz! Hesab gününden evvel amel defterimizi ver (de görelim neymiş o)!”
Onlar dediler ki: “Ey Rabbimiz nimetlerden payımızı, ne varsa hesap gününden evvel ver.” (Yani onlar senin va’dlerini alaya alıyorlar.)
“Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver!” dediler.
Onlar diyecekler ki: «Ey Tanrımız! Hesap gününden önce ivetle bizlerin defterimizi»!
(Müşrikler alay ederek:) “Rabbimiz! Bizim azap payımızı hesap gününden önce ver” diyorlar.
Makâm-ı istihzâda "Yâ rabbî hesâb gününden evvel bizim hakkımızı vir!" diyorlar.
Onlar ise "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver" derler.
Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!”
Onlar, (alaycı bir tavırla), “Rabbimiz! Hesap gününden önce payımıza düşen azabı hemen şimdi ver!” dediler.
Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.
Ve, "Rabbimiz, Hesap Gününden önce acele olarak payımızı ver," diye meydan okudular.
Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı acele ver" dediler.
Bir de ya rabbenâ bizim pusulamızı hisab gününden evvel acele verdediler
(O müşrikler alay ederek) dediler ki: “Rabbimiz, hesap gününden önce, bize (vadettiğin azaptan) payımızı ver.”
(Şöyle) dediler: «Ey Rabbimiz, hesâb gününden evvel bizim amel defterimizi acele ver (de görelim)».
Bir de (alay ederek) dediler ki: “Rabbimiz! Bize (azabdan) payımızı, hesab gününden önce hemen ver!”
Ve onlar (alaylı alaylı): "Ey Rabbimiz!" derler, "Hesap Günü’nden önce payımıza düşen (cezayı) hemen ver bize!"*
Onlar “Rabbimiz! Hesap gününden önce, bizim payımıza düşen azabı acil olarak başımıza ver” demişlerdi.
Dediler: "Ey çalabımız! Hesap günü gelmeden bizim defterimizi çarçabuk ver!"
(Müşrikler alaylı bir şekilde), “Rabbimiz, hesap gününden önce (cezadan) payımıza düşeni hemen ver!” derler.
(Alay edercesine) Dediler ki: “Rabbimiz! Hesap gününden önce (azaptan bize vaat ettiğin) payımızı çabuklaştırıver.”
İnkârcılar, küstahça meydan okuyarak, “Ey Rabb’imiz!” diyorlar, “Eğer yeniden dirilme ve yargılanma iddiası gerçekse, Hesap Günü gelmeden önce payımıza düşen cezayı hemen ver bize!”
Onlar böyle diye dursunlar.. Gündem oluşturmaya tek yetkili yani zikir sahibi Kur’an konuyu belirliyor:
-“Rabbimiz! Bize bizim hesabımızı Hesap günü’nden önce acele kes!” dediler.
Bir de küstahça: " Ya Rab! bize ceza verecek isen n'olur kıyametten önce ver. " diyorlar.
Onlar cezamızı hafife aldılar. Dalga geçerek şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Hesap gününü bekleme! Gücün yetiyorsa bize cezamızı hemen ver!" Böylece başlarına gelecekleri hesap etmeden atıp tuttular.
(Bir de kalkmış): “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bize (azaptan) payımızı çabuklaştırıver.”¹ diyorlar.
Ve alay ederek diyorlar ki: – Rabbimiz, bizim payımıza düşen şu cezayı hesap gününden önce hemen ver! 26/135...139
Onlar: “Ey Rabbimiz, hesap gününden evvel (hayır olsun şer olsun) bizim payımızı ver." (de görelim) dediler!
(Müşrikler alay ederek) dediler ki: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce hesabımızı hemen kes!"
Ve dediler ki: «Ey Rabbimiz! Bizim için amel defterimizi hesap gününden evvel çabucak ver.»
Bir de o kâfirler alayla şöyle dediler: “Ey bizim Rabbimiz, bizim azap payımızı hesap günü gelmeden çabuklaştır. ”
(Alay ederek) Dediler ki: "Rabbimiz, bizim (azab) payımızı hesap gününden önce, hemen ver."
"Yâ Rabbî! Hesâb gününden (kıyâmetden) evvel bizim 'azâbdan nasîbimizi çabuk vir" didiler.
Bunlar şöyle derler: “Sahibimiz! Hesap gününü beklemeden payımıza düşeni hemen ver!”
Ve diyorlardı ki:-Rabb'imiz, bize düşeni hesap gününden önce acele ver!..
Yine de “Rabbimiz, bizim azaptan payımızı hesap gününden önce hemen ver” dediler.
Şöyle dediler: "Rabbimiz, bizim payımızı/hesap defterimizi, hesap gününden önce çabucak ver!"
daħı eyittiler “iy çalabumuz! ivdür bizüm içün bitümüzi ḥisāb güninden ilerü.”
Daḫı eyitdiler: Yā Rabbenā, tizlet bize naṣībümüzi ‘aẕābdan ḥisāb günindenöñdin.
Onlar (istehza ilə): “Ey Rəbbimiz! Tez ol, bizim payımızı (əməl dəftərimizi, yaxud xeyirdən, şərdən payımıza nə düşəcəksə) haqq-hesab (qiyamət) günü gəlməmişdən əvvəl ver!” – dedilər.
They say: Our Lord! Hasten on for us our fate before the Day of Reckoning.
They say: "Our Lord! hasten to us our sentence(4166) (even) before the Day of Account!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |