5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 16. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve kâlû rabbenâ ‘accil lenâ kittanâ kable yevmi-lhisâb(i)

Ve Rabbimiz derler, soru gününden önce tez ver azabımızı.

(Baksana) "Rabbimiz (bu elçilerin haber verdiği) hesap gününden önce azaptan payımızı çabuklaştır" diyerek (alaya almışlardı. Veya dünyayı ahirete tercih ederek): "Rabbimiz hesap gününden önce (nimetlerden) payımızı bize (burada) acilen (peşinen) verip çabuklaştır" diyen de bunlardı.

İnkarcılar alaylı bir şekilde: “Ey Rabbimiz!” derler. “Hesap gününden önce, payımıza düşen cezayı bize hemen ver!

“Ey Rabbimiz! Bizi tehdit ettiğin azâbı, hesap gününden önce âcilen ver.” dediler.

(Alayla): "Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim payımızı çabucak ver" derler.

(Alaylı alaylı) Dediler ki: 'Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver.'

(O Mekke kâfirleri) bir de şöyle dediler: “- Ey Rabbimiz! Hesab gününden evvel amel defterimizi ver (de görelim neymiş o)!”

Onlar dediler ki: “Ey Rabbimiz nimetlerden payımızı, ne varsa hesap gününden evvel ver.” (Yani onlar senin va’dlerini alaya alıyorlar.)

“Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver!” dediler.

Onlar diyecekler ki: «Ey Tanrımız! Hesap gününden önce ivetle bizlerin defterimizi»!

(Müşrikler alay ederek:) “Rabbimiz! Bizim azap payımızı hesap gününden önce ver” diyorlar.

Makâm-ı istihzâda "Yâ rabbî hesâb gününden evvel bizim hakkımızı vir!" diyorlar.

Onlar ise "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver" derler.

Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!”

Onlar, (alaycı bir tavırla), “Rabbimiz! Hesap gününden önce payımıza düşen azabı hemen şimdi ver!” dediler.

Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.  

 Mekke kâfirleri, «Amel defterleri sağ yanından verilenlere gelince...» âyeti nâzil olduğu zaman, âyette belirtilen alaylı ifadeyi sarfetmişlerdi. Bun... Devamı..

Ve, "Rabbimiz, Hesap Gününden önce acele olarak payımızı ver," diye meydan okudular.

Bir de: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı acele ver" dediler.

Bir de ya rabbenâ bizim pusulamızı hisab gününden evvel acele verdediler

(O müşrikler alay ederek) dediler ki: “Rabbimiz, hesap gününden önce, bize (vadettiğin azaptan) payımızı ver.”

Ve: “Rabb'imiz, Hesap Günü'nden önce¹ azaptan payımıza düşeni hemen ver.” dediler.

1- Hesap Günü\ne inanmadıklarını ifade edercesine, alayımsı bir tutumla; beklemeye gerek yok, eğer doğruysa azabımızı hemen ver.

(Şöyle) dediler: «Ey Rabbimiz, hesâb gününden evvel bizim amel defterimizi acele ver (de görelim)».

Bir de (alay ederek) dediler ki: “Rabbimiz! Bize (azabdan) payımızı, hesab gününden önce hemen ver!”

Ve onlar (alaylı alaylı): "Ey Rabbimiz!" derler, "Hesap Günü’nden önce payımıza düşen (cezayı) hemen ver bize!"*

(*) Bunlar Hesap Günü’ne inanmadıklarını ifade edercesine, alayımsı bir tutumla; beklemeye gerek yok, eğer doğruysa azabımızı hemen ver diyorlardı. Ay... Devamı..

Onlar “Rabbimiz! Hesap gününden önce,  bizim payımıza düşen azabı acil olarak başımıza ver” demişlerdi.

Dediler: "Ey çalabımız! Hesap günü gelmeden bizim defterimizi çarçabuk ver!"

Onlar istihza ile «— Ey Rabbimiz! Hesap günü gelmeden evvel payımızı [¹³] çabuk ver» dediler.

[13] Defter-i amalimizi, azap payımızı.

(Müşrikler alaylı bir şekilde), “Rabbimiz, hesap gününden önce (cezadan) payımıza düşeni hemen ver!” derler.

(Alay edercesine) Dediler ki: “Rabbimiz! Hesap gününden önce (azaptan bize vaat ettiğin) payımızı çabuklaştırıver.”

İnkârcılar, küstahça meydan okuyarak, “Ey Rabb’imiz!” diyorlar, “Eğer yeniden dirilme ve yargılanma iddiası gerçekse, Hesap Günü gelmeden önce payımıza düşen cezayı hemen ver bize!”
Onlar böyle diye dursunlar.. Gündem oluşturmaya tek yetkili yani zikir sahibi Kur’an konuyu belirliyor:

-“Rabbimiz! Bize bizim hesabımızı Hesap günü’nden önce acele kes!” dediler.

Bir de küstahça: " Ya Rab! bize ceza verecek isen n'olur kıyametten önce ver. " diyorlar.

Onlar cezamızı hafife aldılar. Dalga geçerek şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Hesap gününü bekleme! Gücün yetiyorsa bize cezamızı hemen ver!" Böylece başlarına gelecekleri hesap etmeden atıp tuttular.

(Müşrikler, alay ederek) “Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce acele ver!” demişlerdi. [*]

Benzer mesajlar: En‘âm 6:57-58; Enfâl 8:32-33; Ra‘d 13:6; Hacc 22:47; ‘Ankebût 29:53.

(Bir de kalkmış): “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bize (azaptan) payımızı çabuklaştırıver.”¹ diyorlar.

1 Kıtt: Pusula, hediye pusulası demektir. Burada hisse manasınadır. Yani müşrikler, kıyamet gününe kadar beklemeye lüzum yok, o cezadan bizim hissemiz... Devamı..

Onlar [alaylı bir şekilde]: “Ey Rabbimiz!” derler, “Hesap Günü’nden önce payımıza düşen [cezayı] hemen ver bize!” ¹⁹

19 Karş. 8:32. İnkarcıların bu alaycı “talebi”, Kur’an’ın birçok yerinde daha geçmektedir.

Ve alay ederek diyorlar ki: – Rabbimiz, bizim payımıza düşen şu cezayı hesap gününden önce hemen ver! 26/135...139

İşte onlar, “Rabbimiz! Bizim hesabımızı Hesap Günü’nden önce, hemen şimdi kes!”[⁴⁰⁵³] diye (alay ederler).

[4053] el-Kıttaya verdiğimiz mâna Ebu Ubeyde’nin tercihine dayanmaktadır (Mecaz).

Onlar: “Ey Rabbimiz, hesap gününden evvel (hayır olsun şer olsun) bizim payımızı ver." (de görelim) dediler!

(Nitekim Enfal suresinin 32. ayetinde: "Allah'ım, eğer bu Kur'an senin katından ise bize gökten taş yağdır, yahut bir azap getir" buyurulmuştur)... Devamı..

(Müşrikler alay ederek) dediler ki: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce hesabımızı hemen kes!"

Ve dediler ki: «Ey Rabbimiz! Bizim için amel defterimizi hesap gününden evvel çabucak ver.»

Bir de o kâfirler alayla şöyle dediler: “Ey bizim Rabbimiz, bizim azap payımızı hesap günü gelmeden çabuklaştır. ”

(Alay ederek) Dediler ki: "Rabbimiz, bizim (azab) payımızı hesap gününden önce, hemen ver."

"Yâ Rabbî! Hesâb gününden (kıyâmetden) evvel bizim 'azâbdan nasîbimizi çabuk vir" didiler.

Bunlar şöyle derler: “Sahibimiz! Hesap gününü beklemeden payımıza düşeni hemen ver!”

Ve diyorlardı ki:-Rabb'imiz, bize düşeni hesap gününden önce acele ver!..

Yine de “Rabbimiz, bizim azaptan payımızı hesap gününden önce hemen ver” dediler.

Şöyle dediler: "Rabbimiz, bizim payımızı/hesap defterimizi, hesap gününden önce çabucak ver!"

daħı eyittiler “iy çalabumuz! ivdür bizüm içün bitümüzi ḥisāb güninden ilerü.”

Daḫı eyitdiler: Yā Rabbenā, tizlet bize naṣībümüzi ‘aẕābdan ḥisāb günindenöñdin.

Onlar (istehza ilə): “Ey Rəbbimiz! Tez ol, bizim payımızı (əməl dəftərimizi, yaxud xeyirdən, şərdən payımıza nə düşəcəksə) haqq-hesab (qiyamət) günü gəlməmişdən əvvəl ver!” – dedilər.

They say: Our Lord! Hasten on for us our fate before the Day of Reckoning.

They say: "Our Lord! hasten to us our sentence(4166) (even) before the Day of Account!"

4166 Cf. 26:204 and n. 3230. Those who do not believe in the Hereafter say ironically: "Let us have our punishment and sentence now: why delay it?" Th... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.