11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 14. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İn kullun illâ keżżebe-rrusule fehakka ‘ikâb(i)

Her biri, peygamberleri ancak yalanladılar da azabı hak ettiler.

Hepsi de elçileri yalanlamış (ve Hakk’tan ayrılmışlardı), böylece azapla (cezala)ndırmam (onlara) haktı (bunlar gazabıma müstahaktı).

Hepsi de elçileri yalanladılar ve bu nedenle cezamızı hak ettiler.

Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, peygamberlere ve kutsal kitaplara itibar etmedikleri için, onları suçlarına denk adâletle cezalandırmam gerekçeli olarak gerçekleşti.

Onların hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece cezam hak oldu.

Hepsi de elçileri yalanladılar, böylece azabla-sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.

O kavimlerin her biri, peygamberlerini tekzib etmeleriyle azabım onlara vacib oldu.

Hepsi de peygamberleri (mesajları) yalanladılar. Bunun üzerine Benim büyük azabım gerçekleşti.

Onların her biri, gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden azabım hak oldu.

Bunların hepsi de peygamberleri yalanlamıştı, azabım da hak oldu

Hepsi de resulleri yalanladılar ve bu yüzden azabı hak ettiler.

Rasûllerimi tekzîb idenlerin kâffesi ’azâbıma dûçâr oldılar.

Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hakettiler.*

(O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.

Hepsi de elçileri yalancılıkla suçladılar, bu yüzden de kendilerini cezalandırmam hak oldu.

Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

Hepsi de elçileri yalanladılar ve cezamı hakkettiler.

Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

Başka değil, hepsi gönderilen elçileri (Resulleri) tekzib etti de öyle hak oldu azâbım

(Bu toplulukların) hepsi peygamberlerini yalanladılar da azabıma müstahak oldular.

Onların hepsi de resûlleri yalanladı. Bu nedenle azabımı hak ettiler.

Onların herbiri, başka değil, gönderilen (o peygamber) leri tekzîb etdi (ler) de (bu yüzden onlara) azabım hak oldu.

Doğrusu hepsi peygamberleri yalanladı da azâbım (onların üzerine) hak oldu.(2)

(2)“Kavm-i Nûh ve Semûd ve Âd ve Fir‘avun ve Nemrûd gibi bütün muârızlar (karşı çıkanlar) gadab-ı İlâhîyi (Allah’ın gazabını) ve azâbını ihsâs edecek ... Devamı..

Bunların hepsi, (mesajlarımızı kendilerine tebliğ etmek üzere gönderdiğimiz) elçileri (ve getirdikleri hakikatleri) yalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

Ancak bunların hepsi (kendilerine gönderilmiş) elçileri yalanladılar. Sonra da azabım üzerlerine hak oldu.

Bunların hepsi de elçileri yalancı saymakla kaldılar. Onun için üzerlerine azabım gerekti.

Bunlar hep peygamberleri yalancı saymadan başka bir şey yapmadılar da ukubetime müstahak oldular.

Hepsi de elçileri yalanladılar. Böylece cezayı [ıkâb] hak ettiler.

Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hak ettiler.

Ve hepsi de Elçilerimi yalanlamış, böylece vereceğim cezayı hak etmişlerdi.Bunlardan ibret almayan çağdaş zâlimlere gelince:

Hepsi, Rasûller’i ancak yalanladı; benim ikabımı / ceza vermemi / azabımı hak ettiler.

Hepsi de elçilerimi yalanladıkları için cezamı hak etmişlerdi.

Hepsi kendilerine gönderilen elçilerimizi yalanladılar. Böylece cezalandırmamız üzerlerine hak oldu.

Hepsi elçileri elbette yalanlamışlardı ve (kendilerine) azabım gerçekleşmişti. [*]

Benzer mesaj: Hacc 22:42-44.

İşte bunların tamamı, Peygamberleri yalanladılar ve Benim cezâmı hak ettiler.

Hepsi de elçileri yalanladılar; ve bu nedenle cezamızı hak ettiler.

Bu toplumların hepsi de elçileri yalancılıkla suçlamışlar bu yüzden azabımı hak etmiştiler. 39/71

hepsi de elçileri yalanladılar: Bu yüzden cezamızı hak ettiler.

Hepsi de peygamberleri yalanladılar da, bu yüzden azabı hak ettiler.

Hepsinin de yaptıları tek şey elçileri yalanlamak.. Ve böylece cezâyı hak ettiler.

Başka değil, hepsi de peygamberleri tekzîp ettiler de artık azabım hak oldu.

Bunların her biri peygamberlere yalancı demiş ve cezalarını hak etmişlerdi.

Hepsi de elçileri yalanladılar, benim cezamı hak ettiler.

Bu kavimlerin cümlesi üzerlerine, rasûllerini tekzîb itdiklerinden 'azâb hak oldı.

Bunlar elçilerimi yalanladı ve azabımı hak ettiler.

Hemen hepsi de elçileri yalanladılar da azabımı hak ettiler.

Hepsi de peygamberleri yalanladı ve hepsi cezayı hak etti.

Bunların hepsi, resulleri yalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Sonunda azabım hak oldu.

degül dükeli illā yalan duttılar yalavaçları pes vācib oldı 'aźābum.

Anlaruñ dükelisi yalanladılar peyġamberleri. ‘Aẕāb vācib oldı üstlerine.

Hər biri peyğəmbərləri ancaq yalançı saymışdı. Buna görə də əzabım (onlara) vacib oldu.

Not one of them but did deny the messengers, therefor My doom was justified,

Not one (of them) but rejected the messengers, but My punishment came justly and inevitably(4163) (on them).

4163 Cf. 15:64, n. 1990; and 22:18 .


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.