11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâd Suresi 10. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Em lehum mulku-ssemâvâti vel-ardi vemâ beynehumâ(s) felyertekû fî-l-esbâb(i)

Yahut da göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin saltanat ve tedbiri, onların mı? Öyleyse ağsınlar göklerin kapılarına.

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onlara mı aittir? Öyleyse sebepler içinde (bir imkân ve güç bularak göğe) yükselsinler (de görelim).

[Not: Bu ayette sebepler ve teknolojik gelişmelerle Ay’a, Yıldızlara ve Uzay’a çıkılabileceğine işaret edilmektedir.]

Yoksa göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan herşeyin hükümranlığı onlara mı aittir? O takdirde, sebeplere yapışıp göklere yükselsinler ve kâinâtın tüm işlerini planlasınlar.

Yoksa, göklerin, yerin ve ikisinin arasındaki varlıkların ve imkânların mülkü, hâkimiyeti ve tasarrufu onlara mı ait? Öyleyse, bütün imkânlarını seferber ederek yükselsinler de, hâkimiyetlerini kursunlar.

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisinin arasındakilerin hükümranlığı onlara mı aittir? Öyleyse sebepler içinde (sebepleri kullanarak, göğe) yükselsinler.

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse, sebepler içinde (bir imkan ve güç bularak göğe) yükselsinler.

Yoksa onların mı, bütün o göklerle yerin ve aralarındakilerin mülkü? Öyle ise, göğe çıkacak yollara koyularak yükselsinler (de kâinatın hakimiyetini ele alsınlar).

Yoksa göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkiyeti onların mıdır? Öyle ise sebepler içinde yükselsinler.

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkiyeti onların mıdır? Öyleyse ne duruyorlar? Göğe yükselme yollarını arasınlar.

Hem göklerde, hem yerde, hem de aralarında bulunanların mülkü onların mıdır? Haydi iplerle yükselebilsinler

Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı, onların elinde midir? Öyleyse (akıllarına gelebilecek) her türlü vasıta ile (göklere) yükselsinler (de Kur'an'ın sana indirilmesine mâni olsunlar) bakalım!

Semâvâtın ve arzın ve beyninde bulunanların sâhibi midirler? Hele göğe çıkmak esbâbına tevessül itsünler!

Yahut, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyle ise sebeplere tevessül edip göğe yükselsinler!

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı onların mıdır? Öyle ise sebeplere yapışarak yükselsinler (bakalım!)

Ya da göklerle yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onlarda mı? Öyleyse çareler bulup göklere yükselseler ya!

Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!

Yoksa göklerin, yerin ve aralarındakilerin yönetimi onlara mı aittir? Bırak, kendi kendilerini yüceltsinler.

Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkü onların mı? Öyle ise bütün imkanlarını seferber ederek yükselsinler de görelim!

Yoksa onların mı bütün o Göklerin, Yerin ve aralarındakilerin mülkü? Öyle ise haydi esbab içinde üstüne çıksınlar

*Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onlara mı aittir? Öyle ise sebeplere yapışarak (göklere) yükselsinler. (Zira bir şeyi yaratan, yarattığı şeyde her türlü tasarruf sahibidir. Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü, onları yoktan var eden, zaman ve mekândan münezzeh olan Allah’a aittir.)

* “Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü, onlara mı aittir?”; Ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen Allah Teâlâ’nın,... Devamı..

Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O halde sebepler bulsunlar da yükselsinler!

Yahud o göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin mülk (-ü tasarruf) u onların mı? Öyle ise sebeblerine yapışarak göğe yükselsinler!

Yoksa göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkiyeti onlara mı âiddir? Öyle ise sebebler(e başvurmak)la (arşa) çıksınlar (da kâinâtı idâre etsinler bakalım)!

Yahut göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların (bütün evrenin) mutlak mülkiyet ve hâkimiyeti onlara mı ait? Öyleyse sebeplere yapışıp (göklere) yükselsinler (uzaya çıkma yollarını arasınlar da, uzayın hâkimiyetini ellerine geçirip dilediklerini yapsınlar bakalım)!*

(*) Müşriklerin, Hz. Muhammed’e peygamberlik görevinin verilmesi karşısındaki kıskançlıklarının ve inkârcı tutumlarının mantıksızlığına işaret edilmek... Devamı..

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O zaman vasıtalar bulup (Rablerine) yükselmeyi deneseler ya.

Ya da yerlerin, göklerin, her ikisi arasındakilerin hakanlığı onların elinde mi? Eğer öyleyse, iplere yapışsınlar da göklere tırmansınlar.

Yoksa gökler yer ve aralarındaki şeyler onların mülkü müdür? Öyle ise iplere yapışıp göklere çıksınlar [⁹].

[9] Haydi orada tedbir-i umur etsinler, istediklerine peygamberlik versinler !

Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı onların mıdır? Öyleyse vasıtalara/iplere [esbâb]⁴ tutunarak/yollarını bulup, (göklere) yükselsinler.

4 “Esbâb”; sebepler, yollar, vasıtalar, ipler anlamındadır.

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların egemenliği onların mı? Öyle ise araçlara sarılarak göğe yükselsinler (de Allah'ın istediğine vahiy indirmesine engel olsunlar)!

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı ve yönetimi onlara ait midir ki, hükmümüzü kabul etmiyorlar? Madem fakirlerin, garibanların arasında yaşayan bir “yetime” Peygamberliği yakıştıramıyorlar, öyleyse bulabildikleri vasıtalarla Peygamberlik, hatta tanrılık makâmına yükselsinler bakalım! Yükselsinler de, oradan âlemi yönetsinler, vahyi de dilediklerine, diledikleri gibi indirsinler!
Yoksa inkârcılar, sahip oldukları sosyal, siyasal ve ekonomik güce mi güveniyorlar? Şunu iyi bilsinler ki:

Yoksa Yer’in, Gökler’in, ikisi arasındakilerin mülkü / yönetimi onların mı? Artık, Sebepler’e yapışsınlar!

Yoksa göklerin yerin, bu ikisi arasındakilerin sahibi onlar mı? O zaman hemen çıkıp işin başına geçsinler.

Yoksa yeryüzünün ve gökyüzünün sahibi, hükümranı, yöneticisi onlar mı? Gökyüzünden nelerin kendilerine gönderileceğine onlar mı karar veriyor? İddialarında samimiyseler gökyüzüne hükümran olacak sebepler bulsunlar. Gökyüzünden kendilerine istediklerini indirsinler. Andolsun ki yeryüzü gökyüzü onların isteklerine göre hareket etmez. Her ikisi de ikisinin arasındakiler de yasalarımıza göre hareket ederler.

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların otoritesi kendi ellerinde mi? (Öyleyse), sebepler içinde yükselsinler (bahanelere sarılsınlar)!

Yoksa kendilerini göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların sahibi mi (zannediyorlar)? Eğer öyleyse, bir yolunu bulup, göğe yükselsinler (de bir bakalım).

Yoksa, göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin hükümranlığı onlara mı aittir? Öyleyse [akıllarına gelebilecek] her türlü vasıta ile [benzer ilahî bir makama] ulaşmayı denesinler (bakalım)! ¹⁴

14 Yani “insanoğlunun, üstün donanımlı olmasından dolayı, bir gün bütün evren ve tabiat üzerinde hakimiyet kuracağını, yani ilahî güç benzeri bir otor... Devamı..

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin hükümranlığı onlara mı ait? Öyleyse bir yolunu bulup göklerin tahtına kurulup otursunlar bakalım. 2/255, 5/17

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin mülkiyeti onlara mı ait? Haydi o zaman, tüm araçlara sarılsınlar da, (göklerin tahtına) çıkıp kurulsunlar bakalım!

Yahut göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunan şeylerin mülk ve hükümranlığı onların mıdır? Öyleyse, bütün imkânlarını seferber ederek (göklere, arşa) yükselsinler (de idareyi ellerine alıp vahyi dilediklerine indirsinler)

Yoksa göklerin ve yeryüzünün ve ikisi arasındakilerin mülkü onların mı? Öyle ise sebeblerle yükselsinler (bakalım)

Yoksa göklerin ve yerin ve aralarındakilerin mülkü onlar için midir? (Öyle ise) Sebepler içinde yüksetiversinler.

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında olan varlıkların hakimiyet ve yönetimi onlara mı ait? Haydi, ellerinden geliyorsa sebep ve vasıtalarını temin etsinler de göğe çıksınlar (âlemi oradan yönetsin, vahyi de isteklerine göre indirsinler! )

Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse sebepler (vasıtalar) içinde yükselsinler (vasıtalara binip göklere çıksınlar da oradan alemi yönetsinler, vahyi de kendi isteklerine göre indirsinler).

Yâhud göklerin ve yerin ve ikisi arasındaki şeylerin mülki ve tasarrufı onlarda mıdır? Öyle ise bir yol bulub göğe çıksunlar.

Ya da göklerde, yerde ve ikisinin arasındaki bütün yetki onlarda mı? Öyleyse yollara koyulup tırmansınlar.

Yoksa, göklerin, yerin ve arasındakilerin hakimiyeti onlara mı ait? Öyleyse sebeplerle (bir imkan ve güç bularak göğe) yükselsinler.

Veya göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin malikiyeti onlarda mı? Öyleyse sebepler içinde yükselip de Arş'a çıksınlar.(2)

(2) Kâinatı kendi bildikleri gibi yönetsinler. Farz-ı muhal, böyle birşeyi yapacak olsalar bile, bunun için, Allah tarafından yaratılmış sebeplere, On... Devamı..

Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülk ve saltanatı onların mı? Eğer öyleyse sebepler içinde yükselsinler.

yā anlaruñ mıdur gökler pādişāhlıġı daħı yirüñ daħı ikisi arasındaġınuñ? pes itmesünler yollara.

Yā anlaruñ mıdur pādişāhlıġı göklerüñ, yirlerüñ daḫı, daḫı ikisi aralarındaolanuñ? Eger anlaruñ olsa, pes gökler yolına çıḳsunlar.

Yaxud göylərin, yerin və onların arasında olan hər şeyin ixtiyarı onların əlindədir?! Elə isə qoy iplərdən yapışıb (göyə) qalxsınlar! (Kainatın hökmünü öz əllərinə alıb onu idarə etsinlər. İstədiklərinə peyğəmbərlik verib ona vəhy göndərsinlər!)

Or is the kingdom of the heavens and the earth and all that is between them theirs? Then let them ascend by ropes!

Or have they the dominion of the heavens and the earth and all between? If so, let them mount up(4157) with the ropes and means (to reach that end)!

4157 Weak and puny creatures though they are, they dare to raise their heads against the Omnipotent, as if they had dominion over Creation and not He!... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.