24 Ocak 2025 - 24 Receb 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Sâffât Suresi 6. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnâ zeyyennâ-ssemâe-ddunyâ bizînetin(i)lkevâkib(i)

Şüphe yok ki biz, yakın göğü ziynetlerle bezedik.

Hakikaten Biz dünya göğünü ’çekici güzellik takılarını’ (andıran, yerden bakınca parlak ziynet gibi görünüp duran) yıldızlarla süsleyip-donattık.

Biz yeryüzüne en yakın gökleri, yıldızların güzelliğiyle süsledik.

Biz dünya semâsını, zinetlerle, yıldızlarla, gezegenlerle süsledik.

bk. Kur’an-ı Kerim, 15/16-18; 67/5.

Şüphesiz biz en yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Şüphesiz biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip-donattık.

Gerçekten biz, en aşağıda olan gökyüzünü, yıldızlardan ibaret bir süsle donattık.

Şüphesiz Biz, yakın göğü yıldızlar süsü ile süsledik.

Biz, o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.

6,7. Dik başlı her şeytandan, korumak için, yakın olan göğü yıldızlarla bezettik

Muhakkak ki biz, dünya semasını (yeryüzüne en yakın göğü) yıldızlarla süsleyip donattık.

Biz arzın semâsını yıldızlar ile tezyîn itdik.

Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.

Biz yakın semayı yıldızların güzelliğiyle bezedik.

Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Biz en aşağıdaki göğü gezegenler ile süsleyip,

Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla süsledik.

Bakınız biz o Dünya Semayı (o yakın Göğü) bir ziynetle donattık: kevakib

Şüphesiz ki biz, dünya semâsını yıldızlarla süsleyip donattık.

Biz, dünya semasını bir ziynetle, yıldızlarla bezedik.

Hakîkat biz (size) en yakın göğü bir zînetle, yıldızlarla (donatıp) süsledik.

Şübhesiz ki biz, en yakın göğü (dünya semâsını) bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.

Şüphesiz biz dünya semasını (dünya ve güneş sisteminin de içinde bulunduğu uzay mekânı ışık yansıtan) kevakip (gezegenler, bunların uyduları, kuyruklu yıldızlar, asteroit kuşağı, Kuiper kuşağı, Oort bulutu ve milyarlarca küçük gök cisimleri) ile donattık. *

(*) Ayette yıldız ifadesi yoktur. Çünkü Arapça da Yıldızlara (نجوم) ‘’nücum’’, Gezegenlere de (كواكب)’’ kevakib’’ denir. Bu ayette de kevakib, yani ge... Devamı..

Dünyanın semasını yıldızların ışıklarıyla,

Biz yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik,

Yakın olan gökyüzünü yıldız donanmalarıyle donatan biziz.

Biz bu dünya semasını yıldızlarla süsledik.

Hiç şüphesiz biz dünya göğünü çekici yıldızlarla süsleyip donattık.

Biz dünyaya en yakın göğü muhteşem güzelliklerle, parlak birer inci demeti gibi ışıldayan yıldızlarla süsledik.

Biz, Yakın Sema’yı / Dünya Göğü’nü Yıldızlar’ın süsüyle süsledik.

Biz, dünya semasını küme küme yıldızlarla donattık.

Elbette biz dünyanın gökyüzünü değerli varlıklarla süsledik!

Şüphesiz ki biz yakın göğü gezegenlerden oluşan süsle süsledik. [*]

Benzer mesajlar: Hicr 15:16; Sâffât 37:6; Fussilet 41:12; Mülk 67:5.

Şüphesiz Biz, dünya göğünü yıldızların güzelliğiyle süsledik.

Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik,

Şüphesiz biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik. 15/16, 67/5

Şüphesiz Biz, yerin en yakın göğünü yıldızların[³⁹⁸⁷] güzelliğiyle süsledik;

[3987] Lafzen: “gezegenlerin”. Burada kastedilen gök cisimlerinin kendileri değil ışıklarıdır. Dolayısıyla “yakın gök” ifadesi, ışığı dünyaya ulaşan y... Devamı..

Biz gerçekten dünya semâsını yıldızlarla süsledik.

Biz Dünya göğünü gezegenlerle süsledik.

Muhakkak ki, Biz yakın olan göğü ziynet ile yıldızlar ile bezedik.

Biz yere en yakın semayı yıldızlarla süsledik. [67, 5; 15, 16-18]

Gökler sınırsız olmayıp birtakım sınırları vardır. Hiçbir âsi şeytan o hudutları aşamaz. Hiçbir gök cismi kendi ekseni dışına çıkamaz. Onların yolları... Devamı..

Biz en yakın göğü bir zinetle, yıldızlarla süsledik.

Biz semâ-yı dünyâyı yıldız zînetleri ile süsledik.

Biz, en yakınınızda olan göğü bir süsle; yıldızlarla süsledik.

Biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik.

Biz Dünya semâsını yıldızlardan süslerle donattık.(5)

(5) “Dünya semâsı” aynı zamanda “en yakın semâ” olarak da çevrilebilir. Bu durumda, yıldızların bulunduğu Samanyolu galaksisi, en yakın gök olarak nit... Devamı..

Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.

bayıķ biz bezedük yaķın gögi yılduzlar bezegi-y-ile.

Daḫı taḥḳīḳ biz bezedük dünyā gögini ılduzlar bezegi‐y‐le,

Biz (sizə) ən yaxın olan göy üzünü (dünya səmasını) ulduzlarla bəzədik. (Günəş, ay və ulduzlar başqa-başqa göylərdə olduqları halda, siz onların hamısını özünüzlə müqayisədə ən yaxın bir yerdə, sanki başınızın üstündə görürsünüz).

Lo! We have adorned the lowest heaven with an ornament, the planets:

We have indeed decked the lower heaven(4035) with beauty (in) the stars,-(4036)

4035 Cf. 67:3-5. 4036 'Stars' may be taken here in the popular sense, as referring to fixed stars, planets, comets, shooting stars, etc. On a clear ni... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.