E-iżâ mitnâ vekunnâ turâben ve ’izâmen e-innâ lemedînûn(e)
Ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı soruya çekileceğiz, cezalanacağız?
"Bizler öldüğümüz, toprak ve kemik (yığını) olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?" (diye sorup imanımızdan dolayı bizi kınar ve hırpalardı.)
Ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra, yeniden dirilip sorguya çekilip, cezalanacağız öyle mi?
“Öldüğümüz zaman, toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi yargılanarak cezaya maruz kalacağız; mükâfata nail olacağız? derdi.”
Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman gerçekten cezalandırılacak mıyız?"
'Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?'
Biz öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz vakit, gerçekten biz cezalanacakmıyız?”
52, 53. Gerçekten sen doğru mu söylüyorsun? Ölüp toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı cezalandırılacağız?” diyordu.
“Biz ölüp kemik ve toprak haline geldiğimiz zaman, dirilip cezalandırılacak mıyız?”
Biz öldükten, toprakla kemik olduktan sonra mı ceza göreceğiz?» der idi bana
“Biz, ölüp toprak ve iskelet haline geldikten sonra, dirilip yaptığımız işlere göre cezalandırılacağız” (öyle mi?) derdi.
51,52,53,54. İçlerinden biri: "Benim dünyâda bir dostum var idi. Bana "Tekrâr dirilmeği hakîkat mı zan idiyorsın? Ölüb de kemik ve toprak oldukdan sonra tekrâr muhâkeme olunmaklığımız mümkün midir? dir idi." diyecek. Ve sonra "Bakar mısınız" diyu ’ilâve idecek.
51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."
“Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?”
Biz, ölüp de toprak ve kemik yığını haline gelmişken mutlaka hesaba çekilecekmişiz öyle mi?”
52, 53. Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?
" 'Biz toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi dirileceğiz?' "
"Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman biz hakikaten cezalanacak mıyız?"
Öldüğümüz de bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakıt hakıkaten biz cezalanacak mıyız?»
51-52-53. İçlerinden biri şöyle der: “(Dünyada iken) benim bir arkadaşım vardı. Bana, ‘Sen de mi ölüp toprak ve kemik (yığını) olduğumuz zaman, (tekrar) diriltilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin’ derdi (de, âhireti inkâr ederdi).”
Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, gerçekten cezalandırılacak mıyız?
«Biz öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, hakîkaten biz mi cezalanmış olacağız»?
“(Ve bana:) '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak, bir kemik (yığını) hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi cezâlandırılacak kimseler olacağız?' (derdi).”
“Biz öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda, diriltilip, yaptıklarımızın karşılığını mı ödeyeceğiz?”
Biz ölüp de bir avuç tprak, bir yığın kemik olduktan sonra yine de kesenkes ceza görecek miyiz?"
Biz ölüp toprak ve kemik hâline döndükten sonra dirilip ceza mı göreceğiz? derdi.
“Ölüp, bir toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı biz mutlaka sorguya çekileceğiz?”
“Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda, gerçekten cezalandırılanlar olacak mıyız?”
‘Ne yani, biz şimdi ölüp toprak ve kemik yığınına dönüştükten sonra yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda mahkemeye çıkarılacağız, öyle mi?’ diyerek âhireti inkâr ederdi.”
“Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi hesaba çekileceğiz?”.
Yani biz şimdi, öldükten, toprak ve kemik olduktan sonra hesaba mı çekileceğiz."
"Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman; biz mi diriltileceğiz? Biz mi hesaba çekilerek cezalandırılacağız?"
Biz ölüp de toprak ve kemik hâline gelmişken mi, biz mi (diriltilip) cezalandırılacağız” [*]
52,53. (Ve devamla, o bana): “Sen gerçekten, bizim ölünce, toprak ve kemikler haline geldikten sonra, sorguya çekileceğimize inananlardan mısın?” derdi.
ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra yargılanacağımıza!’”
Şimdi biz ölüp, toprağa karışıp kemik yığına haline geldikten sonra tekrar diriltilip hesaba çekileceğiz öyle mi? 19/66, 45/23-24
“Ne yani, biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra hesap verecek mişiz, öyle mi?” (diye eklerdi).
“Biz öldüğümüz bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman. (Biz mi diriltileceğiz) biz mi ceza göreceğiz?" diye sorardı.
Biz ölüptoprak olduktan ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, (Allah’a borçlu olduğumuz için mi) hesaba çekileceğiz?
«Biz öldüğümüz ve biz toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi tekrar hayat bulup cezalandırılanlar(olacağız?)».
51, 52, 53. Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı? ”
Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi (diriltilip yaptığımız işlere göre) cezalanacağız?' "
" 'Ölüb toprak ve kemik oldukdan sonra tekrâr iktisâb-ı hayât idüb ba's olunur muyuz?' dirdi."
Biz toprak ve kemikler haline geldiğimiz bir sırada mı? Gerçekten hesaba mı çekileceğiz?”
Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, biz hesap mı vereceğiz?
“Ölüp de topraktan ve kemikten ibaret hale geldikten sonra hesaba çekileceğimize?”
"Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"
iy ķaçan [239a] öldük daħı olduķ ŧopraķ daħı süñükler ay bayıķ biz cezā virinilmişler mivüz?”
Eydürdi: Biz ölicek daḫı süñük ve ṭopraḳ olıcaḳ ikinci dirilürüz mi?dir‐idi.
Biz öldükdən, torpaq və sür-sümük olduqdan sonra (dirildilib) sorğu-sual olunacağıq (və əməllərimizə görə cəzalandırılacağıq)?”
Can we, when we are dead and have become mere dust and bones, can we (then) verily be brought to book?
"´When we die and become dust and bones, shall we indeed receive rewards and punishments?´"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |