Ve erselnâhu ilâ mi-eti elfin ev yezîdûn(e)
Ve onu yüz bin kişiye, yahut daha da artmakta olan bir topluluğa peygamber olarak gönderdik.
(Ardından) Onu yüz bin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) yolladık.
Bu hadiseden sonra, Yunus'u kaçıp geldiği kavmine gönderdik. Onların nüfusu o gün için, yüzbin veya daha fazla idiler.
Onu yüz bin veya daha çok kişiye özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlik görevi ile gönderdik.
Ve onu yüz bin (kişiy)e hatta daha fazlasına peygamber olarak gönderdik.
Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik.
Biz onu yüzbine, hatta daha ziyadesine peygamber göndermiştik.
Biz onu yüz bin ve fazlasına peygamber olarak gönderdik.
Onu, nüfusu yüzbin veya daha fazla sayıda olan bir topluma peygamber olarak gönderdik.
Onu, yüz bine, daha artık kimselere gönderdik
Biz onu (bir kez daha) yüz bin hatta gittikçe daha da artan halkına (elçi olarak) gönderdik.
Ândan sonra (Yûnus’ı) yüzbin kişiden ve daha fazla insândan mürekkeb bir kavme gönderdik.
Onu, yüzbin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.
Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik.
Bir defa daha onu yüz bin ya da daha fazla kişiye elçi olarak gönderdik.
Biz onu yüzbin veya daha çok kişiye gönderdik.
Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik.
Ve onu yüz bine Resul gönderdik ve hattâ artıyorlardı
Biz onu (Yûnus’u, bedenen kuvvetlendirdikten sonra) yüz bin ve daha fazla insana (azabımızın alâmetlerini görüp de tövbe eden kavmine, îmânlarına şahit olsun, diye tekrar) gönderdik.
Onu, nüfusu yüz binden fazla bir halka Resûl olarak gönderdik.
Onu yüz bine peygamber gönderdik. Hattâ artıyorlardı da.
Ve onu yüz bin (kişilik bir topluluğ)a veya (daha da) artmakta olanlara(peygamber olarak) gönderdik.
Onu yüz bin nüfuslu, hatta daha fazla olan bir şehre elçi olarak gönderdik.
Sonra da onu yüz binlere, daha da çok kimselere elçi gönderdik.
Biz onu yüz bin yahut/hatta daha fazla kişiye elçi olarak gönderdik.
Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.
Daha sonra onu, nüfusu yüz bin —hattâ daha fazla— olan Ninova’ya, yani nasıl olsa inanmayacaklar diye bir zamanlar terk ettiği ülkesine yeniden Elçi olarak gönderdik.
Sonra da onu yüz bin’e veya daha fazlasına rasûl gönderdik.
146,147. Bir palmiye ağacı altına getirdik. // Sonra onu, yüz küsur binlik Ninova şehrine elçi olarak görevlendirdik.
Biz O’nu yüz bin veya daha fazla insana elçi olarak gönderdik.
Onu, yüz bin hatta [*] daha çok kişiye (peygamber olarak) göndermiştik.
Ve (tekrar) onu, mevcudu yüz bin olan veya (sayısı) daha da artan (toplumuna)¹ Peygamber olarak gönderdik.
Ve o’nu [bir kez daha kendi halkına,] yüzbin veya daha fazla [kişi]ye gönderdik:
Nihayet onu nüfusu yüz bin kişiden fazla bir topluma elçi olarak yeniden görevlendirdik. 37/139...147, 54/48.50
Yine onu yüz bin, hatta daha fazla kişiye (yeniden) elçi gönderdik.
(Sonra da) Biz onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik.
Biz onu yüz bin yahut daha fazla insana Resul olarak gönderdik.
Ve O'nu yüzbin ve daha artar olana (böyle bir kavme peygamber) gönderdik.
Biz onu yüz bin nüfuslu bir şehre göndermiştik, hatta gittikçe nüfusları artıyordu da. {KM, Yunus 4, 11}
Ve onu yüz bin insana, ya da daha fazla olanlara elçi gönderdik.
Onı yüzbin ve daha ziyâde olan bir kavme gönderdik.
Onu yüz bin, hatta daha çok kimseye elçi göndermiştik.
Sonra da onu yüz bin kişiye veya daha fazlasına göndermiştik.
Ve onu yüz bin, hattâ daha fazla kişiye peygamber gönderdik.
Onu yüz bin kişiye yahut daha fazla olanlara elçi olarak gönderdik.
daħı viribidük anı yüz biñ daħı artarlar.
Daḫı anı resūl gönderdük yüz biñ ādeme, ya yüz biñden artuġa.
Biz onu yüz min nəfərə və daha çox kimsəyə peyğəmbər göndərdik.
And We sent him to a hundred thousand (folk) or more
And We sent him (on a mission) to a hundred thousand(4127) (men) or more.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |