Ve enbetnâ ‘aleyhi şeceraten min yaktîn(in)
Ve ona gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik.
Ve üzerine, sık-geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir şecer (gövdeli bitki) yetiştirip (onu sakladık).
Ve üzerine hemencecik gölge yapması için, kabak türünden geniş ve sık yapraklı bir bitki bitirdik.
Üzerine, bal kabağı cinsinden geniş yapraklı, gölge yapacak bir bitki yetiştirdik.
Üzerine kabak türünden bir ağaç bitirdik.
Ve üzerine, sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.
Üzerine (gölge vermek için) kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Ve üzerine kabak türünden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik.
Üzerini kabakgillerden bir bitki ile örttük.
Bir kabak kökeni bitirdik orda
Ve üzerine (gölge yapması için orada), kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
145,146. Biz ânı çıplak bir sâhile atdık, hasta idi. Etrâfında gölge virmesi içün bir kabak ağacı yetişdirdik.
Onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.
Üstüne (gölge yapması için) kabak türünden bir bitki bitirdik.
Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
Ve onun için orada geniş yapraklı ağaç yetiştirdik.
Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Ve üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik
Onun üzerine geniş yapraklılardan bir ağaç bitirdik.
Üzerine sakı olmayan cinsden (gölgelik) bir nebat bitirdik.
Ve üzerine (gölge yapması ve ondan beslenmesi için) kabak (cinsin)den bir ağaç bitirdik.
Bodur ağaçlar yetiştirdiğimiz bir sahile.
Onun yanıbaşında tırmanıcı bir bitki de bitirdik.
Üzerine gölgelik olarak bir kabak ağacı bitirdik.
Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.
Üzerine (gölge yapması için) geniş yapraklı (kabak türünden gövdesiz bir) bitki yetiştirdik.
Ve ona gölgelik olsun diye, kumlarda çabucak büyüyen geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik. Böylece, iman etmeyecek zannedilen çorak gönüllere nasıl hayat verebileceğimizi göstererek, asla umutsuzluğa, yılgınlığa düşmemesi gerektiğini ona öğrettik.
Onun üzerine geniş yapraklı ağaç bitirdik.
146,147. Bir palmiye ağacı altına getirdik. // Sonra onu, yüz küsur binlik Ninova şehrine elçi olarak görevlendirdik.
Bırakılan yerde gölgelik yapan kabak türünden bir ağaç vardı. Büyük yapraklarıyla Yunus’u güneşten koruyordu.
Üzerine (gölge etmesi için) geniş yapraklı bir bitki yetiştirmiştik.
Ve üzerine, bal kabağı türünden bir ağaç¹ bitirdik.
ve o’nun üzerinde [çorak toprakta] yetişen bir bodur fidan yeşerttik. ⁵⁸
Ve üzerine de gölge etmesi için kabak türü geniş yapraklı bir ağaç bitirdik. 37/139...147, 54/48.50
ve onun başucunda bodur ve bol hevenkli bir bitki yeşerttik.[⁴⁰³⁶]
Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik.
Üzerine gölge yapması için, orada asma kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Ve üzerine (gölge yapması için) Bir asma kabak ağacı bitirdik.
Üstüne (güneşden muhâfaza içün) kabak ağacı bitirdik.
(O açık alanda)[*] onun üzerini örtecek kabakgillerden bir bitki bitirmiştik.
Onun üzerine de geniş yapraklı bir ağaç bitirmiştik.
Üzerine de kabak türünden bir ağaç bitirdik.
Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
daħı bitürdük anuñ üzere aġaç ķabaķdan.
Daḫı bitürdük üstine bir aġaç ḳabaḳ aġaçlarından.
Və (başı) üstündə (ona kölgə salmaq üçün) iri yarpaqlı bir ağac (yaxud qabaq tağı) bitirdik.
And We caused a tree of gourd to grow above him;
And We caused to grow, over him, a spreading plant of the gourd kind.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |