Velekad menennâ ‘alâ mûsâ ve hârûn(e)
Andolsun, Biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunmuş (sahip çıkmıştık).
Ve andolsun ki biz, Musa'ya ve Harun'a nimetler verdik.
Ve andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a bol bol nimetler verdik.
Andolsun, biz Mûsâ'ya ve Hârûn'a da ihsanlarda bulunduk, nimetler verdik.*
Andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunduk.
Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
Gerçekten biz, Mûsa ile Harûn'u da (peygamberlikle) nimetlendirdik.
Andolsun! Biz Musa ve Harun’a da iyilik ettik.
Andolsun, biz Mûsâ ve Hârûn'a da lütufta bulunduk.[470]*
Musa ile, Harun'a nimet verdik biz
Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da ihsanda bulunduk.
And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.
Andolsun, biz Mûsâ’ya ve Hârûn’a da lütufta bulunduk.
Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.
Biz Musa'ya ve Harun'a iyilikte bulunmuştuk.
Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik.
Celâlim hakkı için Musâ ile Harûnu da minnetdâr eyledik
Ant olsun ki Mûsâ ve Hârûn'a nimetler verdik.
Andolsun biz Muusâya da, Hâruuna da nimetler verdik.
Celâlim hakkı için, Mûsâ ve Hârûn'a da ihsanda bulunduk!
Biz Musa ve Haruna da iyilikler yaptık.
* Biz Musa ve Harun/a bol nimet verdik.
Şüphesiz biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
Gerçek şu ki, Biz vaktiyle Mûsâ’ya ve Hârûn’a da büyük bir lütufta bulunmuştuk.
Yemin olsun Biz Mûsa ve Hârûn’a da lütufta bulunduk.
BİZ, Musaya ve Harun'a da lütufta bulunduk; 46
Biz Musa ve Harun’a da nübüvvet vererek ikramda bulunmuştuk. 6/84.90
DOĞRUSU Biz Musa’ya ve Harun’a da lütufta bulunmuştuk:
Andolsun ki, Mûsa ve Harun üzerine de ihsanda bulunduk.
Biz Mûsa ile Harun'a da nübüvvet vererek ihsanda bulunduk. [21, 48]
Andolsun Musa'ya ve Harun'a da lutuflarda bulunduk.
Musa’ya ve Harun’a da iyiliklerde bulunmuştuk.
Musa ve Harun'a da lütuflarda bulunmuştuk.
Biz Musa ile Harun'a da lütufta bulunduk.
Yemin olsun, biz Mûsa ve Hârun'a da lütufta bulunduk.
daħı bayıķ minnet eyledük mūsā üzere daħı hārūn’a.
Biz Musa və Haruna da ne’mət (peyğəmbərlik) bəxş etdik.
And We verily gave grace unto Moses and Aaron,
Again (of old) We bestowed Our favour on Moses and Aaron,(4107)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |