10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yâsîn Suresi 70. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Liyunżira men kâne hayyen ve yahikka-lkavlu ‘alâ-lkâfirîn(e)

Diri olanı korkutması ve kafirler hakkındaki sözün gerçeğe çıkması için.

(Ve bu gerçekler size tebliğ edildi) Ki; (Kur’an’la kalpleri) diri olanları uyarsın (ve hidayet yolunu göstersin) ve inkâr edenlere de (azap) söz(ümüz) hak olsun ve gerçekleşsin (ve hiçbir bahaneleri kalmasın diye gelmiştir).

Bu Kur'ân ancak aklı, fikri, duygusu, diri; kalbinde hayat ışığı olanları uyarmak ve Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin üzerine de azapla ilgili sözün hak olduğunu bildirmek üzere indirilmiştir.

Bu, hakikati gören, hakkı duyan, söyleneni anlayacak uyanıklığa, düşünebilen bir akla sahip olanı uyarmak; hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmeyerek ölü gibi davranan, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, nankörler üzerinde de, ceza ile ilgili gerekçeli kararımızın, hükmümüzün gerçekleşmesi içindir.

Diri olanı uyarması ve kâfirler hakkındaki sözün hak olması için (Kur'an ona indirildi).

(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).

Aklı olanı korkutmak, kâfirlere de azab gerçekleşmek için...

Ki içlerinde hayat kalmış kişi (ve toplumları) uyarsın (kurtarsın,) kâfirler için de azap tahakkuk etsin.

Diri olanları uyarabilsin ve kâfirlere ceza hak olsun diye.[465]

[465] Kur’ân’ın indiriliş gayesi hakkında bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVI, 83-86.

Diri olan kimseyi kocundurmak içindir, kâfirlere söz hak oldu

(Bu Kur'an, hakikati görenleri, kalben ve bedenen) diri olanları uyarması ve inkârcılar hakkındaki Allah'ın gerekçeli hükmünün gerçekleşmesi için indirilmiştir.

Daha çok cenazelerde ve cenaze evlerinde ölülere faydası olur ümidiyle okunan Yasin suresindeki bu ayet; Kur’an mesajının hayatta olanları uyarmak içi... Devamı..

Tâ ki hayâtda olanlar müteyakkız olsunlar ve kâfirler hakkında virilen hüküm icrâ olunsun.

Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın.

(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.

Diri olanları uyarsın ve inkârcılar hakkındaki o söz (ceza) gerçekleşsin diye (gönderilmiştir).

Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

Dirileri uyarır ve inkarcıları açığa çıkarır.

Kuran'ın dirileri uyarmak için indirilmiş olduğunu bildiren biricik ayetin yer aldığı Ya Sin suresinin, özellikle ölülere okunan bir sure olarak tanın... Devamı..

(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir.

Hayatı olanı uyandırmak, nankörlere de o söz hakk olmak için

Biz onu (Kur’ân’ı, manen) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki (azap) sözü (nün) gerçekleşmesi için vahyettik.

O, diri olanları uyarmak¹ ve gerçeği yalanlayan nankörlerin üzerine Söz'ün² hak olması içindir.

1- Kur\an\ın diriler için olduğunu bildiren Yasin Suresi\nin bu ayetine rağmen, bu surenin ölülere okunması apaçık hurafeden başka bir şey değildir. B... Devamı..

(Bu da) hayâtı olan kimselere (gelecek tehlikeleri) haber vermek ve kâfirlere o söz hak olmak için (dir).

Tâ ki hayatta olanları (Allah'ın azâbıyla) korkutsun, kâfirlerin üzerine ise (azab husûsundaki) söz hak olsun!

69 ,70. Ve biz, (vahiy göndermekle) ona (Muhammed’e) şiir öğretmedik. Zaten bu, ona yakışmaz da. O (kendisine vahyedilen) ancak bir öğüt ve açıklayıcı bir Kur’an’dır ki, (yeryüzünde) yaşayan kimseleri uyarsın ve böylece söz (hüküm) inkâr edenler hakkında gerçekleşsin diye. *

(*) Dirilik ve hayatta olmak öncelikle maddîdir. Madden hayatta olmayan zaten uyarılmaz. Zira uyarılmaya ihtiyaç duymaz. Ölü olanın imtihanı sona ermi... Devamı..

Yaşayan dirileri uyarmak için (inmiş) dir. Doğruları inkâr edip reddedenlere (azap) sözü gerçekleşecektir.

Bu da uyanık olan kimseleri öğütlemek, tanımazlar için verilen sözü de yerine getirmek içindir.

Onunla kalbi diri olanı Allah azabıyle korkutacak, kâfirler ölü gibi olmakla üzerlerine de azap sözü sabit olacak [²].

[2] Yahut kâfirlere hüccet sabit olacak, onları ilzam.

(Tâ ki o bununla) hayatta olanları uyarsın²² ve böylece kâfirler üzerine (vaad edilen) söz de gerçekleşsin diye.

22 Bu ayetten Kur’an’ın ölülere değil, dirilere geldiğini anlıyoruz. Yani Kur’an’ın mesajı ölülere değil dirileredir. Dolayısıyla Kur’an, bir ahlak ve... Devamı..

(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve küfre sapanların üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).

Ki böylece İslâm dâvetçileri, aklını ve gönlünü kibir, bencillik, inat, önyargı gibi hastalılardan arındırmış kimseleri, yani kalben diri olan insanlarıKur’an ile uyarsınlar ve böylece, bu mesajı inkâr edenlerin hakettikleri azap sözü, hiçbir itiraza yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak gerçekleşsin! İşte Kur’an’ın varlık sebebi ve temel görevi budur. O, artık uyarılmalarına gerek kalmayan ölülere okunmak için değil, insanlığı bir tek Allah’a kulluğa çağırmak için indirilmiştir:

Söz’ün Kâfirler aleyhine gerçekleşmesi ve diri olan (yaşayan) kimseyi uyarması için!

Bu Kitap, aklı başında olanları uyaracak, inkarcılara da kesin kararları tebliğ edecektir.

Biz yaşayanları uyarmak için gerçekleri açıklayan birbirinden güzel ayetler gönderdik. İstedik ki uyarılara kulak versinler. Gereken dersleri çıkarsınlar. İnkâr etmeyip hidayet etsinler. Yoksa sen ayetlerimizi ölülere mi okuyorsun? Ayetleri ölülere okuduğun için mi işitmiyorlar? Ölülere okuduğun için mi ders çıkarmıyorlar? Andolsun ki ayetlerimize karşı gözlerini körleştiren, kulaklarını sağırlaştıran, kalbini soğutanlar var ya; onlar kabirlerdeki ölüler gibidir. Onlara ayetlerimi okusan işitmezler. Sanki onlar mezarların başına gidip ayetlerimi arkalarından okuduğunuz ölülere benzer. Onun için onlara gerçekleri göstersen görmezler. Hani hiç düşünmüyorlar! Sor onlara! Mezarların başına gidip ayetlerimi okumanızın ölülere faydası ne? Onları işitiyor görüyor mu sanıyorsunuz? Niçin akıl etmiyorsunuz? Niçin düşünmüyorsunuz? Ayetlerimiz yaşayanlara okunsun diye gönderildi. Sizler şeytana uyup ölülerin arkasından mı okuyorsunuz? Andolsun ki böyle yapanların mezardaki ölülerden farkı yoktur. Çünkü mezardaki ölüler de yaşarken ölenler de ayetlerimize karşı kör, sağır, dilsizdirler. Ey insan! Gönderilen kitap yaşayanlar içindir. Ölüp gidenlerin arkasından okuyacağınız kitap değildir. Yaşarken okuyup hayatınızı düzenleyesiniz diye gönderilmiştir. Yoksa Rabbinizle inatlaşıyor musunuz? Ayetlerimi ölülere mi okuyorsunuz? Bilin ki Kitap diriler için gönderildi.

69,70. Biz ona (Peygamber’e) şiir öğretmedik. Zaten ona gerekmez de. O(nun söyledikleri), sağ olanları uyarsın ve kâfirlere de (azap) sözü gerçekleşsin diye sadece (gerçeğin) hatırla(t)ması ve apaçık bir Kur’an’dır. [*]

Bu iki ayet, Kur’an’ın ve elbette yâsîn’in dirilere, diri kalmak isteyenlere okunması gerektiğinin apaçık delilidir. Kur’an’ın bir ismi de [ruh] olduğ... Devamı..

(Bu Kur’an) diri olanları (aklı, duygusu olanları) gafletten uyandırmak ve inkâr edenlere¹ azabın hak olması için (indirilmiştir).

1 Bu âyetle Kur’an’a inananlar diri, kâfirler ise ölü olarak nitelendirilebilir.

ki [kalben] diri olanları uyarabilsin ve [Allah’ın] sözü hakikati inkara şartlanmış olanlara karşı tanıklık yapabilsin ⁴⁰ diye.

40 Lafzen, “doğru çıkabilsin [veya “doğruluğu isbatlanabilsin”], yani Hesap Günü’nde (karş. bu surenin 7. ayeti).

Bu Kuran ile diri olanlar uyarılsın ve gerçekleri örtbas eden kâfirlere de azabın hak olduğu bildirilsin. 6/19, 27/80-81, 30/52-53

ki bu sayede, (kalben) diri olanları uyarsın[³⁹⁷⁷] ve bunu ısrarla inkâr edenlere karşı verilmiş söz gerçekleşsin.[³⁹⁷⁸]

[3977] Yani: Akleden kalbe: “Elbet bunda (akleden) bir kalbe sahip olanlar için ibretlik bir uyarı vardır” (50:37). [3978] Bu söz için bkz: 7-12. â... Devamı..

69,70. (Onlar Peygambere şair diyorlar) Biz ona şiir öğretmedik. (Kur'an'ın ne söz, ne de ma’na olarak şiir olmadığı açıkça meydandadır.) Hem şairlik ona yaraşmaz da (*) Ona vahyolunan ancak, kalbi diri olanları uyarsın ve kafirler cezayı hak etsin diye (Allah katından indirilen) bir öğüt ve hükümleri açıklayan bir Kur'an'dır.

(Çünkü "Şairlere gelince, onlara da azgınlar uyar." -Şuara/224- beyanları uyarınca peygamberlik makamına şairlik yakışmaz)

(Bu Kur’an) diri/hayatta olanları uyarsın ve kâfirlere de (Allah’ın onlara azab edeceğim) sözü hak olsun

Hayat sahibi olan kimseyi korkutması ve kâfirler üzerine de azabın tâhakkuk etmesi için (O Kur'an'ı) indirdik.

Yaşayan her kişiyi uyarsın diye, böylece ilahî hüküm kâfirler hakkında kesinleşsin diye, gönderilmiştir.

(Bu Kur'an Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın ve inkar edenlere de (azab) söz(ü) hak olsun.

69,70. Biz Muhammed'e şi'iri öğretmedik ve şâ'irlik de ona lâyık değildir. Bu ancak diri olanı inzâr itmek ve kâfirlere 'azâbın hak olmasını te'mîn iylemek içün rabbin tarafından zikr ve mev'ıza ve Kur'ân-ı mübîndir.

Diri olan kimseleri uyarsın ve onun Allah’ın sözü olduğu, görmezlik edenler açısından da kesinleşsin diye indirilmiştir.

Diri olanları uyarmak ve sözün nankörler aleyhinde gerçekleşmesi içindir.

Diri olanı uyarsın ve kâfirler hakkındaki hüküm yerini bulsun diye Biz ona Kur'ân'ı verdik.

Diri olanı uyarsın ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir.

tā ķorķıda anı kim oldı diri daħı vācib ola ḥüccet kāfirler üzere.

ḳorḳutmaġ‐ıçun diri olan kişileri, daḫı ‘aẕāb gelmesin vācib itmeg‐içünkāfirler üstine.

Onunla diri olanları (ağıl və bəsirət sahiblərini) qorxutsun və o deyilən söz (əzəldən buyurduğumuz əzab hökmü) kafirlər barəsində gerçək olsun.

To warn whosoever liveth, and that the word may be fulfilled against the disbelievers.

That it may give admonition to any (who are) alive,(4016) and that the charge(4017) may be proved against those who reject (Truth).

4016 "Alive", both in English and Arabic, means not only "having physical life", but having all the active qualities which we associate with life. In ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.