11 Ekim 2024 - 8 Rebiü'l-Ahir 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Yâsîn Suresi 7. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lekad hakka-lkavlu ‘alâ ekśerihim fehum lâ yu/minûn(e)

Andolsun ki onların çoğu hakkında şu söz gerçekleşmiştir: Onlardır inanmayanlar.

Şurası muhakkak ki (inkârcıların ve münafıkların), onların çoğu üzerine o (İlahi) söz (dünyada gazap, ahirette azap) Hakk olmuştur; (çünkü) artık inanmıyorlar (ve inanmayacaklardır).

Bu, Allah peygamber tanımazların pek çoğuna karşı Allah'ın gazap sözü mutlaka gerçekleşecektir. Çünkü onlar iman etmezler.

Andolsun ki, hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için Allah'ın hükmü, ceza kararı, o gaflet içinde olanların çoğunun üzerinde, doğruluğu tartışılmayan haklı, gerekçeli, âdil bir hükümdür. Onlar iman etmeyecekler.

Andolsun ki onların çoğu üzerinde söz hak olmuştur. Onlar artık iman etmezler.

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık inanmazlar.

Doğrusu çoğunun üzerine azap gerçekleşmiştir. (Çünkü imanı istemiyecekleri, Allah tarafından biliniyor) artık onlar iman etmezler.

Andolsun! Onların çoğunun kader mürekkebi kurumuştur. Onlar asla iman etmezler.

Andolsun ki, onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

Söz hak oldu onların pek çoklarına; imdi onlar inanmazlar

Andolsun ki, onların çoğu üzerine (inkârda diretmeleri ve isyana devam etmeleri yüzünden) o söz (azap emri) hak olmuştur. Artık onlar (uyarsan da uyarmasan da) iman etmezler.

İçlerinden ekserîsi içün hükmümüz virilmişdir ânlar îmân itmeyeceklerdir.

And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

Andolsun ki onların çoğu hakkında o söz (azap) gerçekleşecektir; çünkü onlar iman etmeyecekler.

Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

Çoklarının inanmıyacağına dair söz gerçekleşmiştir.

Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler.

Celâlim hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler

Kasem olsun ki, onların (cinlerin ve insanların) çoğuna, o (azap) söz (ümüz) hak oldu, artık onlar îmân etmezler.

Ant olsun ki, onların çoğu üzerine söz¹ hakk oldu. Artık onlar inanmazlar.

1- Karar, ilke. Azap. Gerçeği yalanlayarak nankörlük edenlerin, büyüklenerek yeryüzünde haksızlık yapanların, ortak koşanların, yapılan bütün uyarılar... Devamı..

Andolsun ki bunların çoğunun üzerine o söz hak olmuşdur. Artık bunlar îman etmezler.

Celâlim hakkı için, onların çoğunun üzerine (azab husûsundaki) söz hak olmuştur; artık onlar (küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân etmezler.

Gerçekten onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan inkâra şartlanmış olup sapkınlığı tercih edenlerle cehennemi dolduracağım, azap sözü) hak olmuştur; artık onlar (inkâra şartlanmış olup sapkınlığı tercih edenler) inanmazlar. *

(*) Not: İman etmemek sebep, azap vermek ise sonuçtur. Peki, sonuç sebepten önce mi gelir, yoksa sonra? Hâlbuki bu yanlış tefsirlere göre sonuç önce g... Devamı..

Elbette ki onlardan pek çoğunun üzerine (vaat edilen hesap günü) gerçekleşecek. Zaten onlar bu uyarılara kesinlikle inanmayacaklar.

Doğrusu, onların bir çoğu azabı hak etmişlerdir. Çünkü onlar inanmamışlardır.

* Onların pek çoğuna azap sözü sabit olmuştur. Artık onlar inanmazlar.

Andolsun onların üzerine (verilen) söz hak olmuştur. Zira onların pek çoğu inanmamaktadır.

Şüphesiz onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur; artık onlar inanmazlar.

Gerçek şu ki, zalimlere vaad edilen ilâhî azap, onların çoğu için artık kaçınılmaz olmuştur; çünkü onlar, hakikati pekâlâ bildikleri hâlde, imana gelmezler. Şöyle ki:

And olsun Söz onların çoğunun aleyhine gerçekleşti; artık inanmazlar!

Onların çoğu hakkında kesin yargı kararı vardır. Bu yüzden inanmayacaklardır.

Andolsun! Onların çoğu ayetlerimize karşı geldikleri için cezayı hak ettiler. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

Şüphesiz ki onların çoğuna (gafletlerine karşılık) azap vaadi gerçekleşmiştir. [*](Onlar) iman etmezler.

Benzer mesajlar: Yûnus 10:33, 96; Mü’min 40:6.

Yemin olsun onların çoğu hakkındaki “artık onlar inanmayacaklar”¹ sözü doğru çıkmıştır.²

1 Bk. (Bakara: 6)2 Bu âyet : “Yemin olsun onların pek çoğunun üzerine azap sözü hak olmuştur. (Yani azabı hak etmişlerdir.) Çünkü onlar îman etmeyecek... Devamı..

Onların çoğuna karşı [Allah’ın gazap] sözü mutlaka gerçekleşecektir: ⁵ çünkü onlar iman etmezler.

5 Lafzen, “doğru çıkmıştır”. Geçmiş zaman kipi, onun “doğru çıkması”nın, yani gerçekleşmesinin kaçınılmazlığını gösterir. (Bu kaçınılmazlığı Türkçe’de... Devamı..

And olsun ki onların çoğu hakkında iman etmemelerinden dolayı verilmiş olan azap sözü gerçekleşmiştir. 12/103, 13/1, 28/56

Doğrusu, onlardan birçoğu hakkındaki söz tahakkuk etmiştir: artık iman etmezler.[³⁹³⁰]

[3930] Çoğunluğun akletmeyeceği, iman etmeyeceği ve şükretmeyeceğine dair ilâhî bilgi (Msl: 7:187; 25:50; 40:61).

Andolsun ki, (senin hak davetini kabul etmeyip, şirk ve küfürde direndikleri için) onların birçoğunun üzerine o söz hak olmuştur. (*) Artık onlar iman etmezler. (**)

(*) Azap emri, onların cehenneme atılacaklarına dair ilahi hüküm kesinleşmiştir. Nitekim, Secde suresinin 13. ayetinde "Andolsun ki cehennemi, bütün c... Devamı..

Onların çoğuna karşı (Allah’ın gazap) sözü hak oldu; çünkü onlar iman etmediler/etmezler.

Andolsun ki, onların birçokları üzerine o söz (o azap emri) hak olmuştur. Artık onlar imân etmezler.

Onların çoğunun hakkında ilahî hüküm hak olarak kesinleşti. Artık imân etmezler onlar. . .

Andolsun onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını cehenneme dolduracağım, sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar.

Onların ekserîsi üzerine hükm-ü 'azâb hak oldı. Onlar îmân itmezler.

Onlardan çoğu, bunun gerçek anlamda Allah’ın sözü olduğunu anladıkları halde inanmıyorlar[*].

[*] Tıpkı şu ayette olan durum meydana gelmişti: النمل (27) وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَا أَنفُسُهُمْ ظُلْمًا وَعُلُوًّا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ ... Devamı..

Çoğu için buyruk gerçekleşmiştir, onlar iman etmezler.

Onların çoğu için Allah'ın sözü bir hak olmuştur; artık iman etmezler.(2)

(2) Allah’ın azap vaadini, inkârda diretmeleri yüzünden hak etmişlerdir.

Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler.

bayıķ vācib oldı söz ya'nį 'aźāb hükmi eyregine anlaruñ pes anlar įmān getürmezler.

Ve vācib oldı ‘aẕāb gelmesi anlaruñ çoġına. Pes anlar īmān getürmezler.

And olsun ki, onların əksəriyyəti barəsində o söz (əzəldən buyurduğumuz əzab hökmü) gerçək olmuşdur, çünki onlar (Allaha və Peyğəmbərinə) iman gətirməzlər. (Biz onların iman gətirməyəcəklərini Öz əzəli elmimizlə bilib lövhi-məhfuzda təsbit etmişik).

Already hath the word proved true of most of them, for they believe not.

The Word is proved true(3947) against the greater part of them: for they do not believe.

3947 Cf. 7:30 , and n. 1012; also 17:16, and n. 2193. If people deliberately and obstinately refuse "to believe", i.e., to receive guidance and admoni... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.