Venufiḣa fî-ssûri fe-iżâ hum mine-l-ecdâśi ilâ rabbihim yensilûn(e)
Ve Sur üfürülmüştür de o anda kabirlerinden çıkıp Rablerinin tapısına koşuyorlar.
(Dünyada böyle rezil ve zelil edildikten sonra, kıyamette de) Sur’a üfürülecektir; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde ve mecburen) akın edip gideceklerdir.
Artık sonuncu sûr'a üfürülmüştür. Bir de bakarsın hepsi, kabirlerinden kalkmış, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
Nihayet sûra üfürülecek. Bir de bakarsın ki, onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerinin huzuruna giderler.
Sur'a üflenmiştir. Artık onlar kabirlerinden Rablerine doğru koşup giderler.
Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.
(Bir de ikinci defa) Sûr'a üfürülmüştür. Ne baksınlar, kabirlerden Rablerine doğru akın ediyorlar!
(Ve ikinci patlama olarak) Sur’a (borazana) üfürülür. O zaman kabirlerinden çıkarak Rablerinin huzuruna akıp giderler.
Sûr'a üfürülünce bir de bakarsın ki onlar bulundukları yerden kalkıp, koşarak Rabblerine giderler.
Sûr üfrülünce, onlar mezarlarından kalkarlar, Tanrılarına koşuşurlar
Ve (sonra yeniden diriliş) Sur'una üfürülünce, mevzilerinden çıkıp Rablerine koşacaklar.
Sûr nefh olunacak ve mezarlarından çıkub rablerinin nezdine koşacaklardır.
Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar.
Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Sûra üflenmiştir. Artık onlar kabirlerinden kalkıp rablerine doğru koşmaktadırlar.
Nihayet Sûr'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.
Bir de sur üfürülmüştür ne baksınlar kabirlerinden rablarına doğru akın ediyorlardır
(Derken, mahlûkatın yeniden dirilişi için, görevli meleğimiz İsrâfîl tarafından, emrimiz üzere, ikinci kez) Sûr’a üfürülür, böylece onlar kabirlerinden (diriltilip, hesap vermek üzere hızlı bir şekilde), Rablerinin (manevi) huzuruna giderler.
Sur'a¹ üflenmiştir! İşte o zaman onlar, kabirlerinden Rabb'lerine akın ederler.
«Suur» a üfürülmüşdür. Artık bakarsın ki onlar kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru koşup gidiyorlar.
Ve sûra (ikinci def'a) üfürülmüştür de bakarsın ki onlar kabirlerinden (kalkıp)Rablerine koşuyorlar!
Ve (daha sonra yeniden diriliş için) Sûr’a (ikinci defa) üfürülmüş olacaktır; böylece onlar (dirildikten sonra) bulundukları yerlerden Rablerine doğru (hesap vermek için dalgalar halinde) süzülüp giderler. *
Diriliş işareti verildiğinde, hemen kabirlerinden kalkarak Rablerine doğru (hesap vermek için) insan seli halinde akıp giderler.
Boru üfürülünce kabirlerinden kalkıp çalaplarına doğru koşacaklardır.
Kıyamet borusu çalındıkta hemen onlar mezarlarından kalkıp Rablerine doğru koşacaklar.
Sura üfürülünce,¹⁴ bir de bakarsın ki bulundukları yerlerden/kabirlerden [ecdâs] kalkıp, Rablerine doğru koşarak gidiyorlar.¹⁵
Sur'a üflenince, hemen kabirlerinden rablerine doğru koşarak çıkarlar.
Derken, sûra bir kez daha üflenecek ve yeniden diriliş için sura üflenecek; işte o anda, bütün insanlar mezarlarından kalkıp Rab’lerine doğru koşacaklar.
Sur’a üfürüldü; onlar rabb’lerine doğru Ecdâs’dan / Kabirler’den akın ederler.
İkinci sur üflenince, insanlar kabirlerinden derhal fırlayıp, Rab'lerine doğru sessizce akarlar.
Günü gelince Sûr’a üfürülecek. Onlar; Sûr’a üfürüldüğünde kabirlerinden kalkıp, isteseler de istemeseler de koşarak Rabbinin hesabına gelirler.
(Onlar, kıyamet günü) sur’a üfürülünce; bir de bakarlar ki kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) akın ediyorlar.
Ve [sonra yeniden diriliş] sûru üflenecek; işte o zaman tümü kabirlerinden çıkarak Rablerine doğru koşacaklar!
İkinci sur’a üflenince, bir de bakarlar ki kalkıp, Rablerinin huzuruna doğru koşmaktalar. 39/68...74, 50/19...35. 69/13.37
Sûr'a (tekrar) üflendiğinde (ikinci nefha) ise onlar kabirlerinden (kaldırılıp) Rablerinin huzuruna doğru akın akın koşarlar (sevk edilirler)
Sûra üfürülür. O zaman bulundukları yerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.
Ve Sûr'a üfürülmüş (olacak)dır. Artık onlar o zaman kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru sür'atle yürümekte bulunurlar.
Sura üflendi, “Kalk! ” borusu çaldı! . . İşte mezarlarından kalkıp, Rab'lerinin huzurunda duruşmaya koşuyorlar. . .
Sur'a üflendi. İşte onlar kabirlerden Rablerine koşuyorlar.
Ve sûra nefh olundukda kabirlerinden kalkarak rableri tarafına doğrı sür'atle giderler.
Sura üflenince derhal kabirlerinden kalkacak, hızla Rablerine doğru akın edecekler;
Sur'a üflenince, kabirlerinden kaldırılıp, Rab'lerinin huzurunda sıralanacaklardır.
Ve sûra üfürülür. O anda onlar kabirlerinden çıkmış, Rablerine doğru koşmaktadırlar.
Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
daħı ürildi śūr içine pes ol vaķt anlar sinlerinden çalabı’larındın yaña yügrişeler.
Daḫı ürile ṣūr içine, pes anlar ol vaḳtda sinlerden Tañrıları ḥażretineyügürişürler.
Sur (ikinci dəfə) çalınan kimi (qiyamət günü) qəbirlərindən qalxıb sür’ətlə Rəbbinin hüzuruna axışacaqlar.
And the trumpet is blown and lo! from the graves they hie unto their Lord,
The trumpet shall be(3997) sounded, when behold! from the sepulchres (men) will rush forth to their Lord!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |