Ve-iżâ kîle lehumu-ttekû mâ beyne eydîkum vemâ ḣalfekum le’allekum turhamûn(e)
Onlara: "Önünüzde ve arkanızda olandan (yapmayı tasarladığınız kötülüklerden ve daha önce işlediklerinizden artık) sakının (ve uzaklaşın), belki esirgenirsiniz" denildiğinde (dinlemeyip inkâra ve isyana devam ederlerdi).
Ve onlara, önünüzde bulunanla ardınızda olan azaptan çekinin de rahmete erin dendi mi.
Bu insanlara önünüzdeki ve arkanızdaki, yani sizden önce geçen ve ileride sizi bekleyici olaylardan sakınıp, yolunuzu Allah'a sorarak öğrenip, ne yapacağınızı belirleyin ki, ancak böylece merhamet olunasınız denildiği zaman, aldırış bile etmezler.
Onlara:
“Dünyadaki cezadan, âhiretteki azaptan, önünüzdekilerden ve gelecektekilerden korunun, Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arının. Ola ki, merhamete mazhar olursunuz.” denildiği zaman aldırmazlar.
Onlara: "Önünüzdekinden ve arkanızda olandan korkun. Umulur ki merhamet olunursunuz" dendiğinde (yüz çevirdiler).
Onlara: 'Önünüzde ve arkanızda olandan sakının, belki esirgenirsiniz' denildiğinde, (dinlemeyip inkâra devam edenler).
Onlara (o Mekke halkına Peygamber tarafından): “-Önünüzdeki ahiret işinden ve arkanızdaki dünya felâketlerinden korkun ki, merhamet olunasınız.” denildiği zaman (yüz çevirdiler).
Onlara “Geçmiş ve geleceğinize dikkat edin, belki rahmete mazhar olursunuz.” denildiğinde (yüz çevirirler.)
Onlara, “Önünüzdekinden/ahiret azabından ve arkanızdakinden/dünyanın aldatıcılığından sakınınız ki, size merhamet edilebilsin” denildiğinde hiç aldırmazlar.
«Uzak, yakın kötülükten sakının, olur yarlıganırsız» denildiğinde, ancak ondan yüz çevirirler
Onlara: “önünüzden (dünyada Allah'a karşı gelmekten) ve geleceğinizden (ahiret azabından) sakının ki, belki merhamet olunursunuz!” dendiği zaman yüz çevirirler.
Onlara: "Geçmişinizden ve geleceğinizden sakının, belki acınırsınız" dendiği zaman yüz çevirirler.
Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler.
Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah'tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (aldırmazlar).
Kendilerine, "Geçmişinizden ibret alıp ve geleceğiniz için sakının ki merhamet edilesiniz," denilmişti.
Durum böyle iken onlara: "Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun ki size rahmet edilsin" denildiği zaman,
Hal böyle iken onlara önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip korunun ki rahmete şayan olasınız denildiği zaman
Onlara: “Sahip olduğunuz ve olacağınız şeylerde takva sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz.” denildiği zaman;
Onlara : «Önümüzdekinden de, arkanızdakinden de sakının. Tâki esirgerlesiniz» denildiği zaman (yüz çevirdiler).
Hem onlara: “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden (dünya ve âhiret azâbından)sakının; tâ ki merhamet olunasınız” denildiği zaman (yüz çevirirler).
Onlara “Yapıp önünüze koyduklarınızdan ve henüz geride yapmadıklarınız, ama yapabileceğiniz yanlış şeylerden dolayı Allahdan sakının, belki merhamet olunursunuz” denildiğinde.
Onlara «— Merhamet olunmanız için önlerinizde, arkalarınızda bulunan afetlerden sakının» denildiği zaman onlara yüz çevirirler.
Onlara, “Önünüzde olandan (azaptan) ve arkanızda olandan (geçmiş günahlarınızdan) korkup sakının da belki esirgenirsiniz” denildiğinde (dinlemeyip küfre saparlar).
Onlara, “Önünüzde ve arkanızda bulunan ve sizi çepeçevre kuşatan evrendeki hârika yaratılış mûcizelerini düşünün! Ayrıca, sizden öncekilerin başına gelenlerden ibret alın da, ileride başınıza gelebilecek felâketlerden kendinizi koruyun! Çevrenizdeki bütün varlıklara karşı şefkat ve merhametle davranın ve kötülüğün, haksızlığın her çeşidinden sakının ki, böylece ilâhî lütuf ve rahmete lâyık olabilesiniz!” denildiğinde, sanki bunları hiç duymamış gibi dönüp giderler. Nitekim:
Onlara: “Önceden yaptığınız ve halen yapmakta olduğunuz işlerinizde (Allah’tan) korkup sakının,1 belki o zaman esirgenirsiniz.” denildiğinde (aldırmazlar.)*
Onlara: “Gözlerinizin önünde olan ve sizden gizli tutulan 24 [her şeyin Allah'ın bilgisi dahilinde olduğu gerçeğini unutmadan] dikkat edin ki Allah'ın rahmetine nail olabilesiniz!” denildiğinde [çoğu duymazlıktan gelir;]
Onlara: – Dünyada ve ahirette sizi azaba götürecek şeylerden sakının ki ilahi merhamete nail olasınız, denildiğinde. 16/32, 21/101-102, 39/73-74
Kendilerine “Sizi bekleyen (âhiret) ve geride bıraktığınız (hayattan) dolayı[3958] sorumluluktan titreyin ki, ilâhî merhamete mazhar olabilesiniz” denildiğinde (yüz çevirdiler):*
Onlara belki merhamet olunursunuz, önlerinizde olandan ve arkanızda olandan sakınınız denildiği zaman (onlar yüz çevirirler).
Onlara ne zaman: “Hem geçmişte yaptıklarınıza, hem de istikbalde yapacaklarınıza dikkat edin! böylelikle merhamet edilmeye layık olun! ” denilse, yüz çevirirler. . . *
Onlara: "Önünüzdeki ve arkanızdaki (yani sizden önce geçen ve ileride sizi bekleyen) olaylardan sakının ki, esirgenesiniz," dendiği zaman (aldırmazlar).
“Bu insanlara önünüzde olan ve arkanızda kalan için tedbirinizi alın[*] ki ikram göresiniz” dendiği zaman (ölçüye uymazlar)*
Onlara:-Önünüzdeki ve arkanızdakinden sakının ki merhamet olunasınız, denildiği zaman...
Onlara “Önünüzdekilerden ve ardınızdakilerden sakının(20) ki size merhamet edilsin” dendiği zaman yüz çevirirler.*
Onlara, "Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet edilebilsin!" denildiğinde, hiç aldırmazlar.
daħı ķaçan kim eyidildi anlara “ķorķuñ anı kim ileyünüzdedür daħı anı kim arduñuzdadur ya'nį dünye ola kim siz raḥmet ķılmasız”...
Onlara (müşriklərə): “Önünüzdə və arxanızda olandan (dünya və axirət əzabından) qorxun ki, bəlkə, rəhm olunasınız!” – deyildikdə (dönüb gedər, öyüd-nəsihətə qulaq asmazlar).
When it is said unto them: Beware of that which is before you and that which is behind you, that haply ye may find mercy (they are heedless).
When they are told, "Fear ye that which is(3992) before you and that which will be after you, in order that ye may receive Mercy," (they turn back).*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |