Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ żurriyyetehum fî-lfulki-lmeşhûn(i)
Ve onlara bir delil de, soylarını, dopdolu gemide taşımamızdır.
Onların zürriyetlerini (insan nesillerini, ağır yükle) dolu gemilerde taşımamız da kendileri için bir ayettir. (İbret alınacak bir mucizedir.)
Onlar için bir alamet, ibret de; soylarını herşeyden birer çift doldurulmuş olan Nuh'un gemisinde veya hemcinslerini denizlerdeki gemilerle taşımamızdır.
Kudretimizi gösteren, onlar için bir delil de, tufan sırasında, bizim onların neslini istiap haddi aşılarak yüklenmiş, donanımlı gemilerde taşımamızdır.
Soylarını yüklü gemide taşımamız da onlar için bir ayettir.
Onların zürriyetlerini dolu gemilerde taşımamız da kendileri için bir ayettir.
İnsanlar için (kudretimize delâlet eden) bir alâmet de (ticarete gönderdikleri) evlâdlarını dolu gemide taşımamız;
Onların nesillerini dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
Bir belge de, onların nesillerini, her şeyle dolu gemilere bindirmemizdir
Onların soylarını dolu gemilerde taşımamız da kendileri için (Allah'ın varlığına ve rahmetine) bir delildir.
41,42. İnsânların cedlerini, dâhilinde her şey bulunan bir sefîneye tahmîl iylemekliğimiz ve ânları taşımak içün sâir vesâit-i nakliye halk iylemekliğimiz yine kudretimize bir delîldir.
41,42. Onlara bir delil de: Soylarını dolu gemiyle taşımamız ve kendileri için bunun gibi daha nice binekler yaratmış olmamızdır.
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
41-42. Onları ve nesillerini yüklü gemide taşımamız ve binecekleri benzer araçlar yaratmamız da kendileri için açık bir kanıttır.
Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir.
Onlar için bir başka ayette, insan soyunu yüklü gemide taşımamızdır.
Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır.
Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyyetlerini taşımamız
(Nûh’un döneminde dünyayı kaplayan tufanda olduğu gibi) onların atalarını dolu bir gemide taşımamız da onlar için (kudretimize) bir delildir.
Onlar için bir âyet (ve ibret) de bizim, onların zürriyyetlerini o dopdolu gemilerde taşımış olmamız,
Yine onlar için (kudretimize) bir delildir ki, gerçekten biz zürriyetlerini o dolu gemide taşıdık.
41, 42. Onlara (insanlara kudretimizi gösteren) bir delil de: zürriyetlerini (insan nesillerini) yüklü (donanımlı) gemiyle taşımamız ve (ileride) kendileri için onun (gemi) gibi daha nice binecekleri şeyleri (otomobilleri, trenleri, uçakları, uzay gemileri vb. her türlü binek ve nakil vasıtaları) yaratmamızdır.
Onların önceki nesillerini dolu bir gemide taşımamız, onlar için bir ibret sahnesidir.
Onlar için bir belge de soylarını soplarını dolu bir gemiye bindirmiş olmamızdır.
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da kendileri için bir ayettir.
Nuh tufanı ve benzerlerinde olduğu gibi insan neslini, kendilerine nice fayda verecek yüklerle dolu gemilerde taşımamız da, onlara kudret ve merhametimizi gösteren bir delildir.
Onlar için bir âyet de bizim, Dolmuş Gemi’de onların soyunu taşımamızdır.
İnsanoğlunu bir yük gemisinde taşımamız da bir ipucu olmalıdır.
Hâlbuki biz onların çocuklarını gemilerde taşıyoruz. Değilse önlerindeki suları nasıl aşacaklardı? Onlar suya koyduğumuz yasayla bunu yapabiliyorlar. Bundan hiç ibret almıyorlar mı? Nereye baksalar yasamızı görürler. Yasamız olmasaydı onların hali nice olurdu? Evrende bir düzen görüyorlarsa, bu düzeni biz kurduk. Bilimsel çalışmalar diye yaptıkları çalışmalarda buldukları her yasayı biz koyduk. Hiç düşünmüyorlar mı?
Nesillerini dolu bir gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
Onların soylarını, yüklü bir gemide¹ taşımamız da kendileri için (ayrıca bir) mûcizedir.
Onlar için bir işaret de, soylarını/hemcinslerini dolu gemilerle ²² [denizlerde] taşımamızda
Onların atalarını dolu bir gemide taşımamız da onlar için bir delildir. 11/24...58
Bizim onların nesillerini[³⁹⁵⁴] dolu gemilerde[³⁹⁵⁵] taşımamız da onlar için bir kudret delilidir;[³⁹⁵⁶]
Soylarını o dolu gemiyle (Nuh'un gemisiyle) taşımış olmamız da, onlar için (eşsiz kudretimize) bir delil teşkil eder.
Onlar için bir âyet de, onların zürriyetlerini dolu gemide taşımamızdır..
Ve onlar için bir alâmettir, onların çoluk çocuklarını dolmuş bir gemiye muhakkak bizim yükletmiş olmamız.
Bir delil daha onlara: Nesillerini dopdolu gemilerde taşımamızdır.
Onlar için bir ayet de, onların çoçuklarını dolu gemide taşımamız,
Onlara bir âyet ve delîldir ki biz onların zürriyetlerini (evlâd-ı beşeri) dolı gemilere yükledik.
Soylarını dolu bir gemide taşımamız da onlar için bir ayettir.
Onlar için bir âyet de, nesillerini dolu gemide taşımamızdır.(17)
Zürriyetlerini o dopdolu gemilerde taşımamız da onlar için bir ayettir.
daħı nişāndur anlaruñ bayıķ biz yükletdük atalarını ŧolu gemiye ŧolu nūḥ gemisi gibi.
Bir āyet daḫı anlara ki getürdük ẕürriyetlerini Nūḥ‐ıla, ṭolmış gemi içindeki Nūḥ gemisidür.
Övladlarını (yaxud Nuhun tufanı vaxtı ulu babalarını müxtəlif yüklərlə) dolu gəmiyə mindirməyimiz (sonra dənizdə istədikləri yerə getmələri) də onlar üçün (qüdrətimizə) bir dəlildir.
And a token unto them is that We bear their offspring in the laden ship,
And a Sign for them is that We bore(3988) their race (through the Flood) in the loaded Ark;
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |