‘Alâ sirâtin mustakîm(in)
Doğru bir yoldasın.
(Ve elbette) Dosdoğru ve en uygun bir yol üzerinde(sin).
Hiç eğriliği olmayan, dosdoğru, insanı cennette Allah'la buluşturan bir cadde üzerindesin.
Doğru, muhkem, güvenli ve mutedil bir yolda sorumluluklar yüklenecek, İslâmî hayatta sebat edip büyük hedeflere, hayırlara, büyük mükâfatlara, önünü aydınlatıcı bilgilere ulaşacak, bunları insanlara öğretecek ve uygulayacaksın.
Dosdoğru bir yol üzere.
Dosdoğru bir yol üzerinde(sin).
Doğru bir yol, (İslâm dini) üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzeresin.
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
4,5. Doğru yoldasın; Kur'an, emre olan, yarlıgayan Tanrının indirdiğidir
2-3-4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a yemin olsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere gönderilen (nebi)lerdensin.
3,4. Yâ Muhammed! Sen tarîk-i müstakîme sevk iden bir rasülsin.
2,3,4. Kuran'ı Hakim'e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin.
2,3,4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
2-4. Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen kesinlikle dosdoğru bir yolda yürümek üzere gönderilmiş peygamberlerden birisin.
Doğru yol üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzerinde.
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Bir sıratı müstakîm üzerindesin
(Bütün peygamberlerimiz gibi, sen de) dosdoğru bir yol (olan, İslâm dini) üzeresin.
Dosdoğru bir yoldasın;
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzerinde(sin).(3)
2, 3, 4. Hakîm (akıl ve tabiata uygun muhkem ve doğru hükümler içeren) Kur’an’a yemin olsun ki! (Resulüm!) Sen elbette dosdoğru bir yol üzere (elçilik görevi ile tarafımızdan) gönderilenlerdensin.*
Doğru yol üzerindesin.
insanlara doğru yolu göstermek için,
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Dosdoğru olan bir yol üzeresin.
Hem de, hiç eğriliği olmayan, insanı hem dünyada, hem ahirette kurtuluşa ileten dosdoğru bir yol üzeresin. Bu yol, Âdem ile başlayan ve cennette biten İslâm yoludur. İnsanlık tarihi boyunca, bu yoldan cehenneme ayrılan her yol sapağında Elçiler görevlendirilmiştir.
Doğru bir yol üzerinde;
3,4. sen, diğer elçilerimizden birisin ve // doğru yoldasın.
Sen Putperestliğin temeli olan şirkten arınmış doğru yol üzerindesin! Onlar gibi uydurulan yalan dolan bilgilere inanmaz, onların yasalarıyla yolunu çizmezsin! Sen insanlara karşı özgürlüğünü ilan ederek, sadece Rabbine itaat eden, Rabbinin yasalarına göre hayatını yaşayansın!
dosdoğru bir yol üzeresin,
Sen bu Kuran sayesinde dosdoğru bir yol üzeresin. 42/52, 43/64
Doğru yol üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzerindesin..
Bir istikametli yol üzere bulunmaktasın.
Dosdoğru yol üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzerinde,
3,4. Sen doğrı yol üzerinde rasûllerdensin.
Doğru yoldasın.
Dosdoğru bir yol üzerindesin..
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
ŧoġru yol üzere.
Doġru yol üstinesin.
Düz yoldasan! (Doğru yol üzrə göndərilən peyğəmbərlərdənsən. Allahın əsl tövhid dini olan islam dinindənsən. Bu yolu tutub gedən haqqa yetişər).
On a straight path,
On a Straight Way.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |