İnneke lemine-lmurselîn(e)
Şüphe yok ki sen, gönderilenlerdensin.
Gerçekten Sen, (seçilip) gönderilen (elçi)lerdensin.
Şüphesiz sen, elçilik görevi verilenlerdensin.
Şüphesiz sen, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasulluk görevi ile gönderilenlerdensin.
Sen elbette gönderilmiş peygamberlerdensin.
Gerçekten sen, gönderilen (elçi)lerdensin.
Muhakkak ki sen (Ey Rasûlüm, tarafımızdan elçi olarak kullarıma) gönderilen peygamberlerdensin.
Sen daha evvel gelmiş geçmiş peygamberler gibi Peygambersin.
Kesinlikle sen gönderilmiş peygamberlerdensin.
Evet, sen peygamberler içersinden birisin
2-3-4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a yemin olsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere gönderilen (nebi)lerdensin.
3,4. Yâ Muhammed! Sen tarîk-i müstakîme sevk iden bir rasülsin.
2,3,4. Kuran'ı Hakim'e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin.
2,3,4. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
2-4. Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen kesinlikle dosdoğru bir yolda yürümek üzere gönderilmiş peygamberlerden birisin.
Sen şüphesiz peygamberlerdensin.
Sen elbette elçilerden birisin.
2,3. Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi ile gönderilen peygamberlerdensin.
Emîn ol ki sen o risaletle gönderilen Peygamberlerdensin
(Resûlüm!) Şüphesiz ki sen (hakkı tebliğ etmek üzere, tarafımızdan görevlendirilen) peygamberlerdensin.
Kuşkusuz sen, gönderilmiş elçilerdensin.
Sen (Habîbim) hiç şübhesiz (Hak canibinden) gönderilen (peygamber) lerdensin.
Şübhesiz ki sen, elbette peygamberlerdensin.(2)
2, 3, 4. Hakîm (akıl ve tabiata uygun muhkem ve doğru hükümler içeren) Kur’an’a yemin olsun ki! (Resulüm!) Sen elbette dosdoğru bir yol üzere (elçilik görevi ile tarafımızdan) gönderilenlerdensin.*
Kesinlikle sen (insanlara) gönderilen elçilerdensin.
işte sen besbelli ki, Allah’ın gönderdiği elçilerden birisin,
Ki gerçekten sen (elçi olarak) gönderilenlerdensin.
Elbette sen, Allah tarafından görevlendirilen ve tevhid sancağını elden ele taşıyarak insanlığı vahiy nuruyla aydınlatan Elçilerden bir Elçisin.
Sen, elbette Gönderilmiş (Rasûl)ler’densin;
3,4. sen, diğer elçilerimizden birisin ve // doğru yoldasın.
Şüphesiz sen gönderilmiş elçilerimizdensin! Toplumun dediklerine aldırma! Onlar senin için her şeyi söyleyebilirler. Senin hangi görevle gönderildiğini Rabbin çok iyi bilir.
(Ey Muhammed!) Sen kesinlikle (Allah’ın gönderdiği) Peygamberlerden (birisi)sin.¹
Gerçek şu ki, sen Allah’ın elçilerinden birisin, ²
Sen kesinlikle gönderilmiş elçilerden birisisin. 2/252, 13/43
ki sen, elbette gönderilen elçilerden birisin.[³⁹²⁷]
Sen kuşkusuz, peygamberlerdensin.
Şüphesiz sen gönderilmiş bir resulsün..
Şüphe yok ki, sen, elbette (Peygamber) gönderilmiş olanlardansın.
Sen elbette gönderilen resullerdensin.
Kuşkusuz sen gönderilmiş elçilerdensin.
3,4. Sen doğrı yol üzerinde rasûllerdensin.
Sen Allah’ın elçilerindensin,
Sen peygamberlerdensin.
Hiç kuşku yok ki, sen peygamberlerdensin.
Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen elçilerdensin;
bayıķ sen mürsellerdensin
sen mürsel nebīlerdensin.
Sən, həqiqətən, (Allah tərəfindən göndərilmiş, şəriət sahibi olan) peyğəmbərlərdənsən!
Lo! thou art of those sent
Thou art indeed one of the messengers,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |