Vemâ ‘aleynâ illâ-lbelâġu-lmubîn(u)
Ve bize düşen vazife, ancak apaçık tebliğden ibaret.
"Bizim üzerimize düşen de; (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden ibarettir."
Bize düşen, emanet edilen mesajı, size açıkça tebliğ etmek ve nasıl yaşanacağını da, bizzat hayatımızla göstermektir.”
“Bizim sorumluluğumuz apaçık bir tebliğdir.”
Bize düşen de sadece apaçık bir tebliğdir."
'Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.'
Bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”
Ve bizim sorumlu olduğumuz tek görevimiz, güçlü ve açık bir tebliğdir (size mesajı ulaştırmaktır.)” Onlar:
“Bize düşen, açık bir tebliğden başka bir şey değildir.”
Ancak, bizim ödevimiz, sizlere açıkçana eriştirmek»
Bizim üzerimize düşen, yalnızca apaçık tebliğdir” dediler.
16,17. Rasûller "Rabbimiz bizim size gönderilmiş oldığımızı biliyor. Biz size ’alenen teblîğ ile mükellefiz." didiler.
16,17. Elçiler: "Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir" demişlerdi.
“Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Bize düşen, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.”
«Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir» dediler.
"Bizim görevimiz, açıkça duyurmaktan ibarettir."
"Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir."
açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze değil
Bize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.”
“Bize düşen yalnızca açıkça iletmektir.”
«Bizim üzerimize (düşen vazîfe) apaçık tebliğden başkası değildir».
“Ve bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”
“Ve bize düşen görev açıkça gerçekleri söylemek” dediler.
Bize düşen, bunu size açıkça bildirmektir, o kadar."
“Bizim üzerimize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
“Bizim üzerimizde de (sorumluluk olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.”
“Ama yine de siz bilirsiniz; bize düşen, yalnızca açık ve net olarak tebliğ etmektir! İnkârınızdan dolayı başınıza geleceklerden, sadece kendiniz sorumlusunuz!”
“Bize düşen görev Açıkça Tebliğ Etmek’ten / Bildirim’den başkası değildir”.
Bizim görevimiz, sadece duyurmak. "
“Görevimiz Allah’ın yasalarını size açıkça tebliğ etmekten başka bir şey değildir”
Apaçık tebliğden başka üzerimize düşen (bir şey) yoktur.” demişlerdi.
“Bizim görevimiz (Rabbimizin dinini size) açık bir şekilde duyurmaktan başka bir şey değildir.” dediler.
Fakat [bize emanet edilen] mesajı size açıkça tebliğ etmekten başka bir şey ile yükümlü değiliz”.
– Bizim görevimiz ilahi mesajı apaçık tebliğ/duyurmaktan başka bir şey değildir. 13/40, 16/82, 24/54
Ve biz size açıkça tebliğ etmekten başka bir şeyle mükellef değiliz.”
Bizim üzerimize düşen görev, (Rabbimizin emirlerini) size apaçık bildirmekdir. (Eğer itaat ederseniz, dünya ve ahirette mutluluğa kavuşursunuz, etmezseniz başınıza geleceklerden siz sorumlusunuz) dediler.
"Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir. "
«Bizim üzerimize (teveccüh eden ise) apaçık bir tebliğden başka değildir.»
“Açıkça tebliğden başka bir şeyle yükümlü değiliz biz. ”
Bizim üzerimize düşen, yalnız açıkça duyurmaktır.
"Bizim vazîfemiz ancak âşikâr teblîğdir" didiler.
Görevimiz açık bir tebliğden ibarettir.”
Bizim görevimiz apaçık duyurmaktan başka bir şey değildir.
“Bize düşen açıkça tebliğ etmekten ibarettir.”
"Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."
“daħı degül üzerümüze illā degürmek bellü.”
Daḫı bizüm üstümüze yoḳdur, illā risāleti degürmek.
Bizim vəzifəmiz yalnız (Allahın hökmlərini, peyğəmbərliyi) açıq-aşkar təbliğ etməkdir!”
And our duty is but plain conveyance (of the message).
"And our duty is only to proclaim the clear Message."(3962)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |