İnnâ nahnu nuhyî-lmevtâ venektubu mâ kaddemû ve âśârahum(c) ve kulle şey-in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(in)
Şüphe yok ki biz, ölüyü diriltiriz ve yazarız önceden, dünyada yaptıklarını ve sonradan bıraktıkları izleri ve her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazdık, takdir ettik.
Şüphesiz Biz, (evet bütün) ölüleri Biz diriltiriz; onların (ahiret yatırımı olarak) önden takdim ettiklerini de ve (geride bıraktıkları) eserlerini de Biz yazıp (kaydederiz). Biz her şeyi, apaçık bir kitapta (en küçük ayrıntısına kadar) sayıp, tespit edip korumuşuzdur (ve mutlaka hepsinin hesabını göreceğimiz bir ahiret günü vardır).
Başkaları değil yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve hayatlarında onların gelecek için yaptıkları her türlü eylemi ve geride bıraktıkları bütün iyi ve kötü izleri, kayda geçireceğiz. Zira biz, herşeyin apaçık kaydını bir ana kitapta yazıp, tespit etmekteyiz.
Ölüleri şüphesiz biz diriltiriz. Hayatlarında yaptıkları iyi ve kötü bütün amelleri ve toplumda, arkalarında bıraktıkları faydası ve zararı devam eden eserlerinin sevaplarını ve günahlarını biz yazmaya devam ederiz. Zaten her şeyi, doğruları, hakkı ortaya koyan, kâinatın kayıt sicilinde, kanunlar ve ilkeler kitabında ana bilgi işlem merkezinde, Levh-i Mahfuz'da sırasıyla yazdık.
Şüphesiz biz, ölüleri biz diriltiriz; onların önden takdim ettiklerini ve eserlerini biz yazarız. Biz her şeyi, apaçık bir kitapta tesbit edip korumuşuz.
Gerçekten biz, ölüleri diriltiriz; (ölümlerinden önce iyi ve kötü) ileri gönderdikleri amelleri ve (öldükten sonra) geri bıraktıkları (iyi ve kötü) eserleri yazarız. Biz her şeyi İmam-ı Mübîn'de= Levh-i Mahfûz'da yazıp saymışızdır.
(Biz, geçmiş ve geleceği kaybettirmiyoruz.) Biz ölüleri diriltiriz; (yani) yaptıklarını ve eserlerini muhafaza ediyoruz. Ve her şeyi imam-ı mübin(açık ve büyük rehber)de saymışızdır.
Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi ve bıraktıkları her eseri yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta kaydederiz.
Yalnız ölüleri biz diriltiriz, yaptıkları şeyleri, yaptıkları eserleri dahi yazarız, açık bir defterde, biz her şeyi sayarız
Şüphesiz biz, ölüyü yeniden hayata döndüreceğiz ve onların gelecek için yaptıkları her türlü (eylemi) ve geride bıraktıkları bütün (iyi ve kötü) işleri kayda geçireceğiz. Zira biz, her şeyin kaydını tarifsiz ve emsali olmayan bir ana (bellek)te tutuyoruz.
Biz emvâtı diriltiyoruz ânların a’mâlini ve âsârını kayd idiyoruz her şey âşikâr kitâbda yazılıdır.
Şüphesiz ölüleri dirilten, işlediklerini ve eserlerini yazan Biziz; herşeyi, apaçık bir kitabda saymışızdır.*
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.
Şüphesiz ölüleri diriltecek olan biziz. Onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz; aslında biz her şeyi apaçık bir ana kitaba -kaydetmekteyiz.
Ölüleri biz, evet biz diriltiriz, onların yaptıklarını ve (ölümlerinden sonraki) sonuçlarını yazarız. Biz herşeyi apaçık bir kitapta saymışızdır.
Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir "imamı mübin"de (ana kitapta, yani Levhi mahfuzda) sayıp tesbit etmişizdir.
Hakıkat biz biziz, ölüleri diriltiriz ve takdim ettikleri şeyleri ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz ve zaten her şey'i açık bir kütükte bir «İmamı Mübîn» de ihsa etmişizdir
Şüphesiz (hesap vermeleri için) ölüleri biz diriltiriz. Ayrıca onların (ölümlerinden önce iyi ve kötü) gönderdikleri amelleri ve (öldükten sonra) geriye bıraktıkları (iyi ve kötü) eserleri (karşılıklarını görmeleri için levh-i mahfûza) yazarız. Biz, her şeyi tastamam (eksiksiz olarak, en ince ayrıntısına kadar) apaçık bir kitapta (levh-i mahfûzda) kaydetmişizdir.
Hakıykat, ölüleri biz diriltiriz biz. Önden gönderdikleri şeyleri ve (bırakdıkları) eserleri de biz yazarız. (Zâten) biz her şey'i apaçık bir kitabda (yazıb) saymışızdır.
Şübhe yok ki ölüleri ancak biz diriltiriz! Hem önceden işledikleri (amelleri)ni ve(geride bıraktıkları) eserlerini yazarız. Ve (olmuş, olacak) herşeyi apaçık beyân eden bir kitabda (Levh-i Mahfûz'da) kaydetmişizdir.
Şüphesiz, ölüleri biz diriltiriz (yeniden hayata döndürürüz). Önceden yolladıkları ve geride bıraktıkları (bütün iyi kötü) izleri (eserleri) de yazarız. Ve böylece (her şeyi) açıklayan bir ana kitapta (ana bilgi işlem merkezinde kayıt altında tutup) sayarız.*
Şüphesiz ki ölüye hayat veren biziz. O kişilerin, kendisi için yaptıklarının ve bıraktığı izlerinin kaydını biz tutuyoruz. Biz her şeyi açık bir kitapta sayıp kaydediyoruz.
İşte ölüleri dirlten de Biziz, işledikleri her işi, geride bıraktıkları her izi yazan da Biziz. Biz bütün bunları apaçık Kütük’te sayıya almışızdır.
Ölüleri dirilten biziz, herkesin ileri koydukları işi, bırakacakları eserlerini yazan da biziz. Biz her şeyi açık bir Kitapta, Levh-i Mahfuz/da zaptetmişiz.
Şüphesiz ölüleri biz diriltiriz; onların önden takdim ettiklerini ve eserlerini de biz yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.
Evet, hiç kuşku yok ki Biz, günü gelince ölüleri diriltip mahşerde hesaba çekeceğiz! Bunun içindir ki, insanların yapıp ettikleri her şeyi ve sonraki nesillere miras bıraktıkları bütün etkileri, eserleri, izleri eksiksiz yazıyoruz. Çünkü Biz, yarattığımız âlemde hiçbir şekilde başıbozukluğa, düzensizliğe, adâletsizliğe yer vermeyecek şekilde, her şeyi şaşmaz kanunlara bağlı kılarak, Levh-i Mahfûz denilen apaçık bir kitaba yazıp kaydetmişizdir.
Şimdi, buraya kadar anlatılan temel prensiplerin, nasıl ete kemiğe bürünüp pratik hayata yansıtılacağını gösteren canlı bir örnek olarak, şu ibret verici kıssaya kulak verin:
Biz, gerçekten biz, Ölüler’i diriltiyoruz. Önceden takdim ettikleri şeyleri de, eserlerini de yazıyoruz. Açıkça bir imamda / yönetim merkezinde her şeyi tek tek saydık.
Ölüleri diriltecek olan biziz, yaptıkları her şeyi kayda geçen de biziz. Hasılı biz, her şeyi açık bir kütükte tüm ayrıntısıyla sayıp dökeriz...
Şüphesiz ölüleri diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi ne olup bitiyorsa apaçık hayat kitaplarına yazarız. Onun için kendilerine çok güvenmesinler. Biz yaptık oldubitti demesinler. Onların yaptığı hiçbir şey unutulmayacak. Yaptıklarının hesabını vermek üzere huzurumuza gelecekler.
Şüphesiz ki ölüleri ancak biz dirilteceğiz. İnsanların yaptıklarını ve (geriye bıraktıkları) eserlerini yazıyoruz. Biz her şeyi apaçık bir [imam]’da (amel defterinde) saymışızdır.
Şüphesiz ölüleri (âhirette) sadece Biz, diriltiriz ve onların hayatta yaptıklarını da arkalarında bıraktıklarını da sadece Biz yazarız. Ve zâten Biz o her şeyi, (bunları) açıklayan ana kitap (olan levh-i mahfuz’a, önceden) kaydettik.
Gerçek şu ki Biz, ölüyü yeniden hayata döndüreceğiz ve onların gelecek için yaptıkları her türlü [eylemi] ve geride bıraktıkları bütün [iyi ve kötü] izleri kayda geçireceğiz: zira biz, her şeyin apaçık kaydını tutarız.
Hiç şüpheniz olmasın ki ölüyü biz dirilteceğiz ve onların önden yolladıkları amellerini ve arkada bıraktıkları eserlerini yazmaktayız. Zira biz her şeyi apaçık bir kitapta kayıt altına almaktayız. 18/49, 58/6, 82/10...12
Elbette Biz, evet ölüyü Biz dirilteceğiz; ve onların önden yolladıklarını da arkada bıraktıkları eserleri de Biz yazacağız: böylece her şeyi kaydeden tarifsiz ve çok gelişmiş bir ana (bellek)te kayıt altına almış oluruz.[³⁹³³]
Muhakkak ki ölüleri ancak biz diriltiriz biz, onların (dünyadayken) yaptıkları (iyi, kötü) her ameli ve bu amellerin geride (toplum üzerinde) bıraktığı (iyi, kötü) her izi, biz kaydederiz. Her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuzda) sayıp yazmışızdır.
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şey göz önünde sayılmış olarak apaçıktır.
Şüphe yok ki, Biz ölüleri diriltiriz ve onların önden göndermiş olduklarını ve eserlerini yazarız. Ve zâten herşeyi pek apaçık bildiren bir Levh-i Mahfuz'da zabtetmişizdir.
Ölüleri diriltecek Biz'iz. Yaptıkları her şeyi ve bütün izlerini bir bir kaydeden Biz'iz. Velhasıl her bir şeyi, apaçık bir kitap'ta sayıp döken Biz'iz.
Biziz, biz ki, ölüleri diriltiriz ve öne sürdükleri işleri ve bıraktıkları eserleri yazarız. Zaten biz, her şeyi apaçık bir kütüğe ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
Tahkîk biz mevtâyı dirildiriz ve herkesin önlerinde gönderdikleri 'amellerini ve arkada bırakdıkları eserlerini yazarız. Ve her şeyi ki biz saydık onlar levh-i mahfûzda yazılıdırlar.
Ölüleri diriltecek olan biziz. Yapıp ettiklerini ve eserlerini de yazmaktayız[*]. Yaptığımız her kayıt, açık bir defterdedir.
Şüphesiz biz, ölüleri diriltiriz ve onların yaptıkları her işi ve bıraktıkları izleri yazarız. Her şeyi açık bir kumanda altında toplamışızdır!
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız! Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
bayıķ biz dirürürüz ölüleri daħı yazaruz anı kim ilerü duttılar daħı eŝerlerini ya'nį mescide vardukları ayaķları iźin. daħı her neseneyi beyān eyledük anı lavḥu'l maḥfūz’da bellü
Taḥḳīḳ biz dirildür‐biz ölüleri ve yazaruz ‘amellerini, eẟerlerini daḫı. Daḫıher nesneyi ṣaġışladuḳ ulu kitābda ki levḥ‐i maḥfūẓdur.
Həqiqətən, ölüləri dirildən, onların (dünyada) nə etmiş olduqlarını və qoyub getdiklərini yazan Bizik. Biz hər şeyi hesaba alıb açıq-aydın Kitabda (lövhi-məhfuzda) təsbit etmişik.
Lo! We it is Who bring the dead to life. We record that which they send before (them), and their footprints. And all things We have kept in a clear register.
Verily We shall give life(3954) to the dead, and We record that which they send before and that which they leave(3955) behind, and of all things have We taken account in a clear Book(3956) (of evidence).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |