İnna(A)llâhe yumsiku-ssemâvâti vel-arda en tezûlâ(c) vele-in zâletâ in emsekehumâ min ehadin min ba’dih(i)(c) innehu kâne halîmen ġafûrâ(n)
Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeryüzünü tutar, mahvolmaktan korur, fakat takdiriyle gökler ve yeryüzü yok olup giderse ondan başka hiç kimse onları koruyamaz, yok olmalarına mani olamaz; şüphe yok ki o, azap etmede acele etmez, suçları örter.
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar (yok olup yıkılırlar) diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Andolsun, eğer (Dünya’nın ve Kâinatın dengesi ve düzeni bozulup) zeval bulacak olurlarsa, Kendisinden sonra artık kimse onları (varlıkta) tutamazdı. Doğrusu O, Halîm’dir, Bağışlayandır.
Gerçek şu ki, gökteki tüm varlıkları ve yeryüzünü yörüngelerinden sapmamaları ve bir felakete sepep olmamaları için, sağlamca tutup hareketini devam ettiren Allah'tır. Eğer onların düzeni bir bozulsa, Allah'tan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, kullarının hatasına karşı çok yumuşak davranan ve çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri yok olma, yörüngelerinden çıkma, nizamlarının bozulma tehlikesinden denge ve çekim kanunlarını koyup işleterek Allah koruyor, koruyacak kanunları O koyarak işlerlik kazandırıyor. Andolsun ki, eğer düzenleri bir bozulursa, gökleri ve yeri O'ndan başka kimse denge ve çekim kanunu koyarak işletemez, onları kimse tutup koruyamaz. O kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır. Kâinatı koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır.
Şüphesiz Allah, yok olmasınlar diye gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun eğer yok olacak olsalar O'ndan sonra artık kimse onları tutamaz. Şüphesiz O hilim sahibidir, çok bağışlayıcıdır.
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır.
Doğrusu gökleri ve yeri zeval bulmaktan Allah koruyup tutuyor. And olsun ki, zeval bulurlarsa, onları, O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O Halîm'dir= azab için acele etmez, Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır.
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, düzenleri bozulmasın diye tutuyor. Eğer onların düzeni bozulsa, Allah’tan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, kullarının hatalarına karşı çok yumuşak davranan ve onları bağışlayandır. [Allah, insanların kâinat düzenini bozmalarını bir dereceye kadar bağışlıyor, onlara yumuşak davranıyor.]
Şüphesiz Allah, yörüngelerinden sapmamaları için gökleri ve yeri tutar. Eğer onlar sapacak olsalar O'ndan başka onları hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, son derece yumuşak davranır; affeder.
Yok olmaktan korumakçin, Allah tutar gökler ile yerleri, birbirinden ayrılacak olurlarsa, O'ndan özge kim tutacak onları? Allah anıl, Allah bağışlayıcı
Gökleri ve yeri dengede tutarak yörüngelerinden çıkmalarını önleyen sadece Allah'tır. Eğer onlar yörüngelerinden çıkacak olsalar onları O'ndan başka hiç kimse dengeye getiremez. Hiç kuşkusuz O, Halimdir (mühlet verendir, cezalandırmada aceleci değildir), çok bağışlayandır.
Semâvât ve arzı yıkılmamaları içün Allâh kudretiyle tutar eğer yıkılmış olsalar ândan başka kim ânları muhâfaza idebilür? Allâh halîm ve gafûrdur.
Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır.
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
Gerçek şu ki Allah, koyduğu düzenden sapmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Şayet sapacak olsalar artık O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O halîmdir, çok bağışlayıcıdır.
Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.
ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.
Doğrusu gökleri ve yeri yok oluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer yok oluverirlerse, onları O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışlayıcıdır.
Doğrusu Gökleri ve Yeri zeval buluvermelerinden Allah tutuyor, celâlim hakkı için zeval buluverirlerse onları ondan başka kimse tutamaz, o cidden halîm bir gafûr bulunuyor
Şüphesiz (kudreti ile) gökleri ve yeri, yıkılıp yok olmaktan koruyan Allah’tır. Şâyet onlar (gökler ve yer, iznimiz ile) yıkılıp yok olsalar, onu yeniden (yaratıp) düzene koyabilecek olan da bizden başkası değildir. Şüphesiz O, (günahı sebebiyle kuluna) hemen ceza vermeyip (tövbe etmesi için) mühlet tanıyandır, çok bağışlayandır.
Gökleri ve yeri koyduğu yasalarla yok olmaktan koruyan Allah'tır. Ant olsun ki eğer onlar yok olurlarsa, o ikisini O'ndan başka tutacak yoktur. Kuşkusuz O, Çok Şefkatli'dir. Çok Bağışlayıcı'dır.
Şübhesiz ki Allah gökleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak için bizzat) tutmakdadır. Eğer onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci değildir. Çok yarlığayıcıdır.
Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri yıkılırlar diye (kudreti ile) tutuyor. And olsun ki eğer yıkılsalar, O'ndan sonra hiçkimse o ikisini tutamaz.(2) Doğrusu O, Halîm (kâfîrlerin cezâlandırılmasında acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.
“Şüphesiz Allah, (yörüngelerinden) sapmasınlar diye gökleri (tüm semavi cisimleri) ve yerküreyi (koyduğu belli kanunlarıyla uzaydaki yörüngelerinde) tutuyor. Eğer onlar (gök cisimleri yörüngelerinden) sapacak olsalar kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, çok halimdir, çok bağışlayıcıdır. (*)
Göklerin ve yerin düzeninin bozulmaması için ikisini kontrolü altında tutan Allah’dır. Eğer göklerin ve yerin düzeni bozulursa, ikisinin düzenini Allah’dan başka kim sağlayabilir ki? O kullarına çok şefkatli ve bağışlayıcı olandır.
Gerçekten yerleri, gökleri yokolmaktan esirgiyen Allah’tır. Ondan başka onları esirgiyecek kimse yoktur. Allah yumuşak davranıcıdır, yarlıgayıcıdır.
Şüphe yok ki Allah gökleri ve yeri tutup, yerlerinden ayrılmasından korur * Şayet onlar birbirlerinden ayrılsa kendisinden başka biri çıkıp bunları tutamaz. Çünkü O, yavaştır, yarlıgayandır.
Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri zevâl bulmasınlar diye (yörüngelerinde) tutmaktadır. Andolsun eğer zevâl bulurlarsa/yok olurlarsa, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Muhakkak ki O, Halîm’dir, Gafûr’dur.
Hiç şüphesiz Allah, gökleri ve yeri yok olurlar diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Şüphesiz eğer onlar yok olacak olsa, kendisinden sonra artık onları kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranıcıdır, çok bağışlayıcıdır.
Gökleri ve yeri yıkılıp yok olmaktan koruyan ve mükemmel bir sistem çerçevesinde gök cisimlerinin hareketlerini devam ettiren yalnızca Allah’tır. O, bir an için varlıkları kendi haline bıraksa, evrende müthiş bir kargaşa meydana gelir. Eğer gökler ve yer yıkılacak olsa, O’ndan başka hiç kimse onların nizamını sağlayamaz. Eğer hâlâ helâk olmadıysanız, ey zâlimler, bunun tek sebebi var: Hiç kuşkusuz Allah, kullarına karşı çok şefkatli, çok bağışlayıcıdır.
Şüphesiz Allah, Yer’i ve Gökler’i zevâl bulmamaları için tutuyor. Yemin olsun, eğer zevâl bulurlarsa, bunları O’ndan başka hiç kimse tutamaz! O, gafûr halîmdir.
Gökleri ve yeri ağdırmaya karşı dengede tutan Allah'tır. Şayet bu ikisi bir ağdırırsa, onu yine Allah'tan başka kimse tutamaz. Allah, çok ince düşünceli ve hoşgörülüdür.
Gökler ve yeryüzü yasamızla bir dengede durur. Onları yasayla dengeli tutan Allah’tır. Yasamızı değiştirip gökleri yeri birbirine geçirsek veya başka bir şey yapmaya kalksak kim engelleyebilir? Yasamızı değiştirip gökyüzünü yeryüzüne salsak onlar gökyüzünü yerinde tutabilirler mi? Şüphesiz Rabbiniz size karşı anlayışlıdır. Pişman olup hatalarından dönenleri bağışlar.
Şüphesiz ki göklerin ve yerin yok olmasını engelleyen Allah’tır. Yok olurlarsa, O’ndan sonra (Allah’tan başka) kimse onları (sistemlerinde) tutamaz. [*]Şüphesiz ki O hoşgörülüdür, çok bağışlayandır.
Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, düzenleri bozulmasın diye tutuyor. Yemin olsun eğer onların düzeni bozulursa, onları Allah’tan başka kimse tutamaz. Şüphesiz O (kullarına karşı) çok yumuşaktır,¹ pek affedicidir.
Gerçek şu ki, semavî varlıkları ²⁹ ve yeri [yörüngelerinden] sapmamaları için tutan [yalnızca] Allah’tır. Bir kere sapınca da, O’nun müdahale etmemesi halinde ³⁰ başka hiçbir güç onları tutamaz. [Fakat] Allah halîmdir, çok bağışlayıcıdır! ³¹
Hiç kuşku yok ki gökleri ve yeri kurduğu sistem ile bir dengede tutan ve onları yok olmaktan koruyan Allah’tır. Şayet göklerin ve yerin kurulu düzeni bozulmuş olsa onu yeniden düzene koyabilecek olan da Allah’tan başkası değildir. Hiç şüphe yok ki O, kullarına karşı çok müsamahakâr ve çok bağışlayıcıdır. 7/185, 13/3
Şu açık ki, gökleri ve yeri Allah tutmaktadır, aksi halde yok olurlardı. Eğer göklerin ve yerin düzeni bozulup yok olmaya yüz tutsa, O’ndan başka hiçbir güç onları tutamaz: ne var ki O cezalandırmada hiç acele etmeyendir,[³⁹²¹] eşsiz bir bağışlayıcıdır.
Şüphe yok ki gökleri ve yeri, düzenleri bozulmadan yerli yerinde tutan ancak Allah'tır! (*) Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa (ki kıyamette bozulacaktır) kendisinden başka hiçbir kuvvet onları tutamaz. Şüphe yok ki O, halîm'dir; (ceza vermekte aceleci değildir) ve çok bağışlayandır!
Muhakkak ki Allâh yıkılmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Ve gökler ve yer yıkılsa, onları, kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır.
Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmalarından, tutup koruyor. Ve andolsun ki eğer onlar zeval bulacak olsalar, ondan sonra onları hiç bir kimse tutamaz. Muhakkak ki o, halim, gafûr bulunmaktadır.
Gerçek şu ki: Gökleri ve yeri yok olmaktan koruyan, Yüce Allah'tır. Şayet onlar yıkılacak olursa onları Allah'tan başka kimse tutamaz. Doğrusu O halîmdir, gafûrdur (müsamahalıdır, cezalandırmada aceleci değildir, çok affedicidir). [22, 65; 30, 25; 35, 1]
Allah yıkılmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun, gökler ve yer yıkılsa, onları, Kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır.
Allâh Te'âlâ gökleri ve yeri, zâil olmamaları içün kudretiyle tutar, eğer onlar yıkılub zâil olsalar Allâh'dan gayrı onları tutub îkâ idecek kim vardır? Tahkîk Allâh kullarına hilm ile mu'âmele ider ve mağfiret iyler.
Dağılmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Onlar dağılacak olsa onları Allah’tan başka kimse tutamaz. O yumuşak davranır, çok bağışlar.
Yok olmaması için gökleri ve yeri Allah tutar. Göklerin ve yerin sonu gelirse, O'ndan başka kimse tutmaz. Allah, şefkatle muamele eder ve bağışlar.
Gökleri ve yeri yok olmaktan alıkoyan Allah'tır. Eğer onlar yok olup gidecek olsa, onları tutabilecek başka birisi yoktur. O kullarına çok müsamahalı, çok bağışlayıcıdır.
Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Yemin olsun, eğer çöküp giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Halîm'dir O, Gafûr'dur.
bayıķ Tañrı dutar śaķlar gökleri daħı yiri kim źāyıl olmayalar. daħı eger źāyil olurlar ise ŧutmaya ol ikiyi hįç kimse andan śoñra. bayıķ ol oldı güç götürici yarlıġayıcı.
Tañrı Ta‘ālā dutar gökleri ve yirleri daḫı ki zāyil olmayalar ve eger zāyilolsalar bir kimse dutmaḳ bilmez andan ṣoñra. Taḥḳīḳ ol ḥalīmdür, ‘afv idi‐cidür.
Həqiqətən, Allah göyləri və yeri zaval tapmasınlar (öz mehvərindən çıxmasınlar) deyə, tutub saxlayır. Əgər öz mehvərindən çıxsalar, Ondan başqa onları heç kəs tutub saxlaya bilməz. Doğrudan da, (Allah) həlimdir, bağışlayandır! (Bəndələrinə cəza verməkdə tələsməz, tövbə edənləri əfv edər).
Lo! Allah graspeth the heavens and the earth that they deviate not, and if they were to deviate there is not one that could grasp them after Him. Lo! He is ever Clement, Forgiving.
It is Allah Who sustains the heavens and the earth,(3933) lest they cease (to function): and if they should fail, there is none - not one - can sustain them thereafter: Verily He is Most Forbearing,(3934) Oft- Forgiving.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |