Veyerâ-lleżîne ûtû-l’ilme-lleżî unzile ileyke min rabbike huve-lhakka veyehdî ilâ sirâti-l’azîzi-lhamîd(i)
Kendilerine bilgi verilenlerse bilirler ki sana Rabbinden indirilen, gerçektir ve üstün ve hamde layık mabudun yolunu göstermededir.
Kendilerine ilim verilen (ve gereğince amel eden iman ve istikamet ehli) kimselere gelince; Rabbinden Sana indirilenin, Hakkın ta kendisi olduğu gerçeğini ve (Kur’an’ın) Üstün, Güçlü, Övülmeye layık olan (Allah)ın yoluna yöneltip-ilettiğini (anlayıp feraset ve basiretle) görmekte (ve ona göre davranmaktadırlar).
Bilgi ve kavrayış yeteneği ile donatılmış olanlar, Rabbinden sana indirilen Kur'ân'ın gerçek olduğunu bilirler ve o Kur'ân'ın çok güçlü ve övgüye layık olan Allah'ın yoluna ilettiğini de bilirler.
Kendilerine ilim verilen, sorumluluk sahibi âlimler, dinî ilimler uzmanları, âdil objektif düşünen ilim adamları, Rabbinden sana indirilenin, Kur'ân'ın gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kitap olduğunu görürler, bilirler. Kur'ân'ın, kudretli, hükümran övgüye, şükre lâyık olan Allah'ın yolunu, birlikte nezaket içinde yaşama kurallarına, sevgiye dayalı kardeşliğe, hasedi, hilesi, dalaveresi, nefreti, düşmanlığı olmayan örnek hayat tarzına götüren Allah'ın yolunu, İslâm'ın yolunu aydınlattığını da bilirler.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilenin gerçeğin kendisi olduğunu ve övgüye lâyık olan ulu Allah'ın yoluna ilettiğini görmektedirler.
Kendilerine ilim verilenler ise, Rabbinden sana indirilenin hakkın ta kendisi olduğunu ve üstün, güçlü, övülmeye layık olan (Allah)ın yoluna yöneltip ilettiğini görüyorlar.
Kendilerine ilim verilmiş olanlar (ashab), görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'an hakkın kendisidir; ve o, hamde lâyık, her şeye gâlib olan Allah'ın yolunu (dinini) gösteriyor.
Hâlbuki ilim verilenler, Rabbinden sana inen bu Kur’anın hak olduğunu, (insanları,) Aziz ve Hamid olan Allah’ın yoluna ilettiğini görüyorlar.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu, mutlak galip ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna ilettiğini görürler.
Tanrından, sana gelen şeyin hak olduğunu, onun emre olan, öğülmüş olan Allahın yoluna ilettiğini bilgisi olanlar bilir
Bilgi ve kavrayış yeteneği ile donatılmış olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen (Kur'an), hakikatin ta kendisidir. O, kuvvetinde sınır olmayan, her türlü övgüye lâyık olan Allah'ın yolunu gösteriyor.
Sâhib-i ’ilim olanlar rabbin tarafından sana gönderilen kitâbın hak oldığını ve bu kitâbın ’azîz ve hamîd olan Allâh’ın yoluna sevk iylediğini görirler.
Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin hak olduğunu, güçlü ve hamde layık olanın yolunu gösterdiğini bilirler.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilen Kur’an’ın gerçek olduğunu ve onun, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık Allah’ın yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine bilgi verilenler, rabbinden sana indirilenin, gerçeğin ta kendisi olduğunu ve çok güçlü, her türlü övgüye lâyık olan Allah’ın yolunu gösterdiğini çok iyi bilirler.
Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin (Kur'an'ın) gerçek olduğunu bilir; onun, mutlak galip ve övgüye lâyık olan (Allah'ın) yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine bilgi verilmiş olanlar, Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu ve onun Üstün ve en çok Övülen'in yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine ilim verilmiş olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'ân, hakkın kendisidir. O, gücüne nihayet olmayan, her hamde lâyık bulunan Allah'ın yolunu gösteriyor.
Kendilerine ılim verilmiş olanlar ise sana rabbından indirileni görüyorlar ki o mahzâ hak, ve o ızzetine nihayet olmıyan sahib hamdin yolunu gösteriyor
Kendilerine ilim verilenler, Rabbin tarafından sana vahyedilenin (Kur’ân’ın) hak olduğunu ve her işinde mutlak galip ve övgüye lâyık olan (Allah’) ın yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine ilim verilenler ise Rabbinden sana indirilen (Kur'an) in hakıykatın ta kendisi olduğunu bilir (ler) ve (onlar) her hamde lâyık olan Ğaalib-i mutlakın (ya'ni Allahın) yolunu gösterir (ler).
Hâlbuki kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilen (Kur'ân')ın gerçekten hak olduğunu ve Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hamîd (yegâne hamd edilmeye lâyık olan Allah')ın yoluna hidâyet ettiğini görürler.
Kendilerine bilgi verilenler (bilgi edinmiş olanlar, aklını ve bilgisini iyi kullananlar) ise, Rabbinden sana indirilen her şeyin hak olduğunu ve kudret Sahibi’nin (zatım olan Allah’ın), her türlü övgüye layık Olan’ın yoluna ilettiğini bilirler.
Kendilerine ilim verilenler, sana indirilenin Rabbin den indirilen bir gerçek (hak) ve çok güçlü, övgüye layık olan Allah’ın, doğru yoluna götüren bir rehber olduğunu görürler.
O kimseler ki kendilerine bilim verilmiştir, onlar göreceklerdir ki çalabının sana bildirdiği Kur’an doğrunun kendisidir, insana erkli, övücülü olan Allah’ın doğru yolunu gösterir.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilenin gerçek/hak olduğunu ve Azîz ve Hamîd olan (Allah’ın) yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine ilim verilenler ise, Rabbinden sana indirilenin, hakkın ta kendisi olduğunu ve de güçlü, övülmeye layık olanın yoluna hidayet ettiğini görürler.
Öte yandan, kendilerine ilim ve anlayış bahşedilen dürüst ve insaflı kimseler, Rabb’inden sana indirilen bu muhteşem ayetlerin gerçeğin ta kendisi olduğunu; sonsuz kudret sahibi ve her türlü övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna ilettiğini bilirler.
İlim verilmiş kimseler görüyor ki, sana rabbinden indirilmiş olan, Hakk’tır / Gerçek’tir; Hamîd Azîz’in yoluna iletiyor.
Ehlikitap da bal gibi biliyor ki Rabb’in tarafından indirilen bu Kuran, gerçeğin ta kendisidir. Kuran insanı, çok saygın bir erdeme götürür.
Kendilerine daha önce vahiy gönderilen toplumlar sana gönderilen kitabın gerçek olduğunu bilir. Kitap her şeye mutlak galip olan Allah tarafından gönderilmiştir. İnananlar bu gerçeği tasdik eder. Kitabın insanları doğru yola ilettiğini bilirler.
Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin (Kur’an’ın) gerçek olduğunu ve onun güçlü, övgüye layık olan (Allah’ın) yoluna ulaştırdığını görürler (bilirler).
Kendilerine ilim verilenler¹ ise sana Rabbinden indirilenin, gerçeğin ta kendisi olduğunu ve o (Kur’an’ın); yüceliğinin sonu olmayan, her türlü övgüye layık olan (Allah’ın) yolunu gösterdiğini bilirler.
BİLGİ ve kavrayış yeteneği ile donatılmış olanlar, Rabbinden sana indirilen her şeyin hak olduğunu ve kudret Sahibi’nin, her türlü övgüye layık Olan’ın yoluna ilettiğini bilirler.
Kendilerine gelen hakikati anlayıp kavrayanlar, sana Rabbinden indirilen bu Kuran’ın hak bir kitap olduğunu ve insanlara, mutlak üstün ve bütün övgülere layık olan Allah’ın yolunu gösterdiğini bilmektedirler. 2/121, 22/54, 30/56
(Ey Muhammed, o cahil müşrikler Kur'an'ı yalanlıyor diye tasalanma ki, kitap ehlinden) Kendilerine ilim verilmiş olanlar, Rabbinden sana indirilenin (Kur’an’ın) gerçeğin kendisi olduğunu görür, onun (bütün insanlığı) her şeye gücü yeten ve hamd'e layık olan Allah’ın yoluna ilettiğini kabul ederler.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilen Kur’an’ın gerçek olduğunu ve onun, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık Allah’ın yoluna ilettiğini görürler/ görüyorlar.
Ve kendilerine ilim verilmiş olanlar görüyor ki, sana Rabbinden indirilmiş olan o (Kur'an) mahz-ı hakîkattır ve azîz, hamîd olanın yolunu göstermektedir.
Kendilerine ilim nasib edilenler, sana indirilen kitabın, Rabbin tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğunu ve o mutlak kudret sahibi, bütün güzel övgülere lâyık olan Allah'ın yolunu gösterdiğini bilirler. [7, 43; 36, 52; 30, 56]
Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin, gerçek olduğunu, mutlak galib ve hamde layık olan(Allah)ın yoluna ilettiğini görürler.
Kendilerine 'ilim virilenlerin, sana rabbin tarafından inzâl olunan Kur'ân'ın hak olub bizâtihî müstehak-ı hamd olan ve intikâma kâdir bulunan Allâh'ın yoluna hidâyet ider oldığını görmeleri içün (kıyâmet gelecekdir).
Kendilerine ilim verilenler, Sahibinden sana indirilenin, gerçekleri içerdiği, güçlü ve yaptığını güzel yapanın yolunu gösterdiği kanaatine varacaklardır.
İlim verilenler, sana Rabbinden indirilenin gerçek olduğunu ve güçlü, hamde layık olanın yoluna ilettiğini görüyorlar.
Kendilerine ilim verilmiş olanlar görüyor ki, sana Rabbinden indirilmiş olan kitap hakkın tâ kendisidir ve insanları, herşeyin mutlak galibi ve her türlü övgünün gerçek muhatabı olan Allah'ın yoluna iletmektedir.
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana indirilenin, hakkın ta kendisi olduğunu, Hamîd ve Azîz olan Allah'ın yoluna kılavuzladığını görürler.
daħı bilür anlar kim [228b] virinildiler 'ilm ya'nį şaḥaba ol kim indürinildi saña çalabuñdan oldur ḥaķ daħı ŧoġru yol gösterür ŧoġru yolına. beñdeşsüzüñ ögülmiş.
Daḫı görürler ve bilürler ‘ilm virilen kişiler ki saña inen kitāb TañrıTa‘ālādan ki ol ḥaḳdur, daḫı hidāyet virür Tañrı Ta‘ālānuñ yolına.
(Kitab əhlindən Abdullah ibn Salam kimi) elm verilmiş kimsələr Rəbbindən sənə nazil edilənin (Qur’anın) haqq olduğunu və onun (mö’minlərə) yenilməz qüvvət sahibi, (hər cür) şükrə (tə’rifə) layiq olan Allahın yolunu göstərdiyini görürlər.
Those who have been given knowledge see that what is revealed unto thee from thy Lord is the truth and leadeth unto the path of the Mighty, the Owner of Praise.
And those to whom(3793) knowledge has come see that the (Revelation) sent down to thee from thy Lord - that is the Truth, and that it guides to the Path of the Exalted (in might), Worthy of all praise.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |