19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahzâb Suresi 5. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ud’ûhum li-âbâ-ihim huve aksetu ‘inda(A)llâh(i)(c) fe-in lem ta’lemû âbâehum fe-iḣvânukum fî-ddîni vemevâlîkum(c) veleyse ‘aleykum cunâhun fîmâ aḣta/tum bihi velâkin mâ te’ammedet kulûbukum(c) vekâna(A)llâhu ġafûran rahîmâ(n)

Onları, babalarının adlarını da anarak çağırın, bu, Allah katında daha doğrudur. Babalarını bilmiyorsanız zaten onlar din bakımından kardeşleriniz ve yardımcılarınızdır ve bir yanlışlıkta bulunursanız bir vebal yok size ve fakat yüreklerinizden bir kasıtla hareket ederseniz vebal altına girersiniz ve Allah, suçları örter, rahimdir.

Onları (evlat edindiklerinizi öz) babalarına nispet ederek çağırın (soybağını karıştırıp bozmayın); bu, Allah katında daha adil ve doğru olandır. Eğer babalarını bilmiyorsanız; artık onlar, sizin dinde kardeşleriniz ve velayetiniz (himayeniz) altındaki (insanlardır). Bununla beraber, (bu konuda) hata ettiklerinizde (onlara laf gelişi "oğlum, evladım" demenizde) ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda (sorumluluk) vardır. Allah Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır.

Evlatlık olarak aldığınız çocuklara gelince, onları gerçek babalarının isimleri ile çağırın. Bu Allah nezdinde, daha adaletli bir davranıştır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, onları din kardeşleriniz ve dostlarınız olarak görün. Her konuda olduğu gibi, bu konularda da yanılarak yaptığınız hususlarda, size bir günah yoktur. Asıl önemli olan, kalplerinizle kasdederek yaptığınız işlerde günah vardır. Gerçekten de Allah, çok bağışlayan ve çok acıyandır.

Evlât edindiğiniz kimseleri babalarına nisbet ederek çağırın. Allah katında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onlar, sizinle eşit haklara sahip din kardeşleriniz ve hukuken evlâtlıklarınızdır.
Yanılarak işlediğiniz hatalardan size bir vebal yok. Fakat aklınız başınızda iken, kalben niyet ederek, kasıtlı olarak, bilerek işlediğiniz günahlardan dolayı Allah sizi hesaba çeker. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 2/286.

Onları babalarına nisbet ederek çağırın. Bu Allah katında daha adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız onlar dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak yaptığınızdan dolayı size bir günah yoktur. Ancak kalplerinizin bile bile yaptığından dolayı (günah) vardır. Allah bağışlayandır, rahmet edendir.

5.Bu ayeti kerime yukarıda işaret ettiğimiz üzere evlat edinilen çocukların öz babalarına değil de onları evlat edinen kişilere nisbet edilmeleri adet... Devamı..

Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın; bu, Allah katında daha adildir. Eğer babalarını bilmiyorsanız artık onlar, dinde sizin kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda vardır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

O çocukları, babalarına nisbetle çağırın. Allah katında bu daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdırlar, (kendilerini kardeşim ve dostum diye çağırın). Bununla beraber (daha önce cehalet yüzünden) hata ettiklerinizde size bir günah yoktur. Fakat, kalblerinizin kasdı olanda günah vardır. Allah Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm'dir= çok merhametlidir.

Evlatlıkları, öz babalarının ismiyle çağırın. Bu, Allah katında daha doğrudur.(*) Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar din kardeşleriniz ve dostlarınızdırlar. Geçmişte yaptığınız hatalarda size bir günah yoktur. Fakat bilerek bunu yaparsanız, onda günah vardır. Ve Allah, Gafur ve Rahimdir.

(*) Burada, evlatlık alıp yetiştirmek kınanmamaktadır. Asıl kınanan şey, cahil Arapların zürriyet ve nesilde yama yapmalarıdır. Adam, bir menfaat veya... Devamı..

Evlatlıklarınızı öz babaları adına çağrınız! Allah katında en doğru olan budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul ediniz. Yanılarak yaptıklarınızda size günah yoktur; ama kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır. Allah bağışlayandır; merhamet edendir.

Oğulluğa almış olduğunuz kimseleri, babaları adıyla çağırasınız; bu, Allah katında tüzeye daha yakın, babaların bilmezseniz, dinde sizin onlar kardeşlerinizdir, dostlarınızdır, yanılmış olduğunuz bir şeyde size günah yoktur; ancak, yüreklerinizden gelen şeyler de var, Allah bağışlayıcı, Allah yarlıgayıcı

(Evlatlık aldığınız çocuklara gelince:) Onları (gerçek) babalarına nispet ederek çağırın. Bu, Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Onları çağırma konusunda farkına varmadan düşebileceğiniz hatalardan dolayı size bir vebal yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Böyle yaparak onların soylarını ve gerçek kimliklerini koruyun ve kişiliklerini rencide etmeyin!Yani, evlatlıklarınızla aidiyetlerini ve neseplerini g... Devamı..

Evlâdlıklarınızı pederlerinin ismiyle yâd idiniz. Allâh ’indinde daha makbûl olur. Eğer pederlerini tanımıyor iseniz din kardaşlarınız ve himâye-gerdeleriniz olsunlar, eğer bilmiyor iseniz günâhkâr olmazsınız lâkin bilerek yapmak günâhdır. Allâh gafûr ve rahîmdir.

Evlatlıkları babalarına nisbet edin, bu Allah katında en doğru olandır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşi ve dostlarınız olarak kabul edin. İçinizden kasdederek yaptıklarınız bir yana, yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur. Allah, bağışlar ve merhamet eder.

Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu, Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Evlâtlıklarınızı babalarının soy adlarıyla anın. Bu Allah katında adalete daha uygun bir davranıştır. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız o zaman kendileri sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanıldığınız hususta size günah yoktur, fakat bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıklarınızdan sorumlusunuz. Allah çok bağışlayıcı ve ziyadesiyle esirgeyicidir.

Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yok; fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Onları, öz babalarıyla bağlarını kesmeyecek biçimde çağırın. Bu davranış, ALLAH katında daha doğrudur. Babalarını bilmiyorsanız, o zaman onlar sizin din kardeşlerinizdir ve ailenizin bireyleridir. Kasıtlı olarak yaptıklarınız bir yana, yanılarak yaptığınız şeylerde size bir sorumluluk yoktur. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Onları (evlatlıkları) babaları adına çağırın. Allah yanında o daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kalblerinizin kasdettiğinde vardır. Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.

Onları babaları namına çağırınız, Allah yanında o daha doğrudur, eğer babalarını bilmiyorsanız dinde kardeşleriniz ve yaranınız, (mevalîniz) dirler, bununla beraber hatâ ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur ve lâkin kalblerinizin teammüd ettiğinde vardır, Hem Allah gafur, rahîm bulunuyor

Onları (evlatlıklarınızı, öz), babalarına nispet ederek çağırın. Bu (davranışınız), Allah nezdinde, daha adil ve doğru olandır. Eğer (evlatlıklarınızın, öz), babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, onlar (şer‘an) sizin din kardeşleriniz (olmakla beraber), dostlarınızdır (da). (Evlatlıklarınızı kendinize nispet etmeksizin, onlara karşı hitap şekliniz hususunda) hata ile yaptıklarınızdan dolayı size bir günah yoktur. Fakat (onları kendinize nispet ederek/onları öz evladınız sayarak) kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Onları¹ babalarına nispetle çağırın.² Bu Allah'ın yanında daha hakkaniyetlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, artık onlar dinde kardeşleriniz ve sorumluluklarını üstlendiğiniz kimselerdir. Bilinçli olarak yaptığınız şeyler dışında, yanlışlıkla yaptıklarınızda sizin için bir günah yoktur. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.

1- Evlatlıklarınızı. 2- Çağırdığınız zaman babalarının adıyla çağırın.

Onları babalarına nisbetle çağırın. Bu, Allah indinde daha doğrudur. Eğer babalarını (n kim olduğunu) bilmiyorsanız o halde (esasen) dînde kardeşleriniz (olmakla beraber) dostlarınızdır da. Hataa etdiklerinizde ise üstünüze bir vebal yokdur. Fakat kalblerinizin (kasd ve) teammüd etdiğinde (vebal) vardır. Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Onları (evlâdlıklarınızı kendi) babalarına nisbet ederek çağırın!(2) Bu, Allah katında daha doğrudur. Şâyet babalarını bilmiyorsanız, o takdirde (bilin ki onlar) sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bununla berâber, hakkında hatâ ettiğiniz şey husûsunda size bir günah yoktur. Fakat kalblerinizin kasdettiğinde (günah) vardır. Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

(2)Buhârî ve Tirmizî’de rivâyet edildiğine göre İbn-i Ömer (ra) şöyle demiştir: “Resûlüllah’ın âzadlısı olan Zeyd bin Hârise’ye bizler ‘Zeyd İbn-i Muh... Devamı..

Evlatlıklarınızı babalarına nisbet ederek çağırın. Allah’ın katında böyle çağırmanız daha adildir. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dayanışma içinde olduğunuz kimselerdir. Eğer bilmeyerek (çağrılarınızda) bir hata yaparsanız sizin için vebal yoktur. Ancak kalplerinizin onayladığı şekilde kasıtlı olarak yaptığınız yanlışlıklarınızdan (çirkin lakap takmaktan) sorumlusunuz. Allah bağışlayıcı ve merhametli olandır.

Onları babalarının adıyla çağırın. Böylesi Allah’a karşı daha doğrudur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız onlar sizin din kardeşleriniz, hem de sevdikleriniz olurlar. Yanlışlık yaparsanız sizin için suç olmaz. Ancak bilerek, isteyerek işledikleriniz suç olur. Allah, yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.

Oğullukları babalarının adiyle çağırın. Bu hal Allah yanında hakkaniyete daha uygundur. Şâyet onların babalarını bilmiyorsanız onlar sizin dinde kardeşlerinizdir, dostlarınızdır [⁴]. Yaptığınız hatalarda size vebal yoktur. Fakat nehiy olunduktan sonra kalbinizin kastettiği şeylerde vebal vardır. Allah yarlıgayan, bağışlayandır.

[4] Veya amcazadeleriniz, azatlı kölelerinizdir.

Onları babalarına nispet ederek çağırınız. Allah katında en doğru olanı budur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır [mevâlikum]. Yanılarak yaptığınız bir işte size bir günah yoktur. Ancak kasıtlı olarak/bile bile yaptığınız şeylerde ise (sorumlusunuz). Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.

Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nispet ederek çağırın; bu, Allah katında adalete daha uygundur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, artık onlar dinde sizin kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarında (bir vebal) vardır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Eğer evlat edindiğiniz çocuklarınız varsa, onları öz babalarının isimleri ile çağırın. Soylarını ve gerçek kimliklerini koruyun. İşte Allah nezdinde en doğru ve en adâletli davranış şekli, budur. Eğer evlatlıklarınızın gerçek babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, yine de onları oğlunuz gibi çağırmayın; çünkü onlar sizinoğlunuz değil, din kardeşleriniz ve arkadaşlarınızdır. Bununla birlikte, diliniz sürçer de, elinizde olmadan bir yanlışlık yaparsanız, örneğin, dalgınlıkla onları kendinize nispet eder, yahut sadece sevginizden dolayı onları “oğlum” veya “kızım” diye çağırırsanız, bundan dolayı günaha girmiş olmazsınız fakat bilerek ve isteyerek yaptıklarınızdan sorumlusunuz.
Bununla birlikte, bilerek günah işlemiş olsanız bile, tövbe etmek için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız. Unutmayın ki Allah, çok affedici, çok merhametlidir.
Şimdi gelelim, Peygamberin müminler nezdindeki konumu belirlemeye:

Onları babalarına nisbet ederek çağırın!
Bu, Allah katında en doğrusudur.
Onların babalarını bilmediyseniz, artık mevâliyleriniz (dostlarınız) ve Din’de kardeşlerinizdir.
Bununla ilgili bir hata yapmışsanız, size günah yoktur; ama kalblerinizin kastettiği şeyler böyle değildir.
Allah rahîm gafûr olandır.

Oğulluklarınızı, öz babalarının adıyla çağırın. Allah'a göre en doğrusu budur. Eğer babalarını tanımıyorsanız, sizin din kardeşiniz ya da dostlarınız demektir. Sehven yapılan bir iş, sorumluluk getirmez. Kasten yapılan işler cezayı gerektirir. Allah, engin hoşgörülü bir sevgi selidir...

Çocuklarınızı babalarına nispet ederek çağırın! Bu Allah katında daha doğru daha adaletlidir. Çocuklar gerçek babalarının kim olduğunu bilsin! Bu konuda gizli kapaklı işler yapmayın! Eğer çocukların babalarını bilmiyorsanız onlar sizin din kardeşlerinizdir. Onlara şu veya bu nedenle babalık yapmaya kalkmayın! Babalık bir nesep işidir. Çocuklara haklar doğurur! Babalara sorumluluklar yükler. Bilerek veya bilmeyerek söylediğiniz sözlerden dolayı ne siz gereksiz sorumluluklar yüklenin, ne de çocuklar olmayan haklarının peşine düşsün! Bilmeden hata ile yaptığınız şeylerde günah yoktur. Bir daha bilmeden hata işlememeye dikkat edin. Ancak kasten bilerek yaptığınız şeylerde günah vardır. Eğer tövbe eder, bir daha yapmamak üzere hatanızdan dönerseniz, Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Onları (evlatlıklarınızı, kendi) babaları(nın adıyla) çağırın! Allah katında en doğrusu budur. Babalarını bilmiyorsanız, (bu takdirde) onlar, din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanlışlıkla yaptıklarınızda size vebal yoktur fakat kalplerinizin kastettiği(nde vebal vardır). [*] Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

Kalbin kazanımları hakkında bkz. Bakara 2:225, 283; Nahl 16:22, 106.

O (evlâtlıkları) babalarının isimleri ile çağırın. Bu Allah katında daha doğrudur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız (şunu iyi bilin ki) onlar, sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır.¹ Ancak gönülden isteyerek (bile bile) yaptıklarınızın dışındaki hatalarınızdan dolayı, sizin için bir günâh yoktur. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, pek de merhamet edicidir.

1 Böyle yaparak onların gerçek kimliklerini koruyun ve kişiliklerini rencide etmeyin.

[Evlatlık aldığınız çocuklara gelince,] onları [gerçek] babalarının isimleri ile çağırın: bu, Allah nezdinde daha adaletli [bir davranış]tır; eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, onları din kardeşleriniz ve arkadaşlarınız [olarak görün]. ⁶ Ama bu konuda yanılırsanız ⁷ bir günah işlemiş olmazsınız: [asıl önemli olan] kalplerinizden geçendir, çünkü Allah gerçekten çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!

6 Yani, “ilişkinizin bir evlat edinme ilişkisi olduğunu açıklayın ve onların sizin gerçek çocuklarınız olduğu izlenimi vermeyin” -böylece onların gerç... Devamı..

Öyleyse evlatlıkları, kendi öz babalarının adıyla çağırın, zira Allah nezdinde en doğru olan budur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, artık onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Şayet bu konuda yanılırsanız size bir günah yoktur. Fakat bilinçli ve kasıtlı yaptığınız şeylerden sorumlusunuz. Zaten Allah, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır. 2/177, 4/2...10, 49/10

(Şu halde evlatlıkları) babalarına nisbet ederek çağırın,[³⁷¹⁸] bu Allah katında daha hakkaniyetli bir davranıştır; eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, zaten unutmayın ki onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır;[³⁷¹⁹] bu konudaki yanılgılarınızdan dolayı size bir vebal yoktur; fakat asıl kalbinizdeki kasıt (belirleyicidir): zaten Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.[³⁷²⁰]

[3718] Bu ilâhî tavsiyeyi sahabe lafzî mânaya indirgememiş olacak ki Ebu Huzeyfe tarafından evlatlık edinilen Salim’e “Ebu Huzeyfe’nin mevlası Salim” ... Devamı..

Evlad edindiklerinizi, babalarına nisbet ederek çağırın. Allah katında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız onları, din kardeşleriniz ve koruyup gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Bundan sonra böyle sözleri (bile bile değil de) yanılarak söylerseniz üzerinize bir vebal yoktur (sakıncası yoktur) Allah, çok bağışlayandır, çok merhametli olandır!

Onları (evlatları) babalarına nispet ederek çağırın. Bu, Allah katında daha doğru olan budur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Onları babaları namına çağırınız. Bu, Allah katında adâlete daha yakındır. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir ve dostlarınızdır. Ve sizin için kendisinde hata ettiğiniz şeyden dolayı bir günah yoktur. Fakat kalplerinizin kastettiği şeyden (dolayı günah vardır) ve Allah Teâlâ çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Öyleyse evlatlara babalarını esas alarak isim verin! Böyle yapmak Allah nezdinde daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, bu takdirde onları kardeş veya mevlâ olarak kabul edin! Yanılarak isimlerde yaptığınız hatalardan ötürü size vebal yoktur, ama kalplerinizin kasden yaptıklarında vebal vardır. Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur). [2, 286]

Mevla kelimesi birçok anlama gelir. Burada: “köle iken hürriyetine kavuşmuş, âzatlı” mânasınadır.

Onları babalarının adına bağlayarak çağırın; bu, Allah yanında daha adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak yaptığınızda size bir günah yok, fakat kalblerinizin bile bile yaptığında günah vardır. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Evlâdlıklarınızı asıl babalarının ismiyle çağırın ki bu, Allâh 'indinde 'adâlete daha yakındır. Eğer onların babalarını bilmez iseniz sizin dîn kardaşlarınız ve dîn dostlarınızdır. (Kardaşım, dostum diye hitâb idin.) Eğer hatâen babalığının ismiyle çağırır iseniz günâh yokdur. Ve lâkin kalbinizde 'amd ve kasd ile çağırırsanız günâhdır. Allâh Te'âlâ hatâ idenlere gafûr rahîmdir.

Evlatlıklarınızı babalarının adıyla çağırın, Allah katında doğru olan budur. Babalarını bilmiyorsanız onlar din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yürekten kasıtlı olarak yapmadıktan sonra hata ile söylediğiniz sözlerden dolayı size bir günah yoktur. Allah, bağışlar ve ikram eder.

Evlatlıkları, babalarına nisbet ederek çağırın, bu Allah katında daha doğrudur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, artık onlar sizin din kardeşleriniz ve yardımcılarınızdır. Bu konuda bir hata yapmışsanız, size günah yoktur. Fakat, kalplerinizin kasıtlı olarak yaptıkları böyle değildir. Allah, bağışlayan ve merhamet edendir.

Onları babalarına nispet ederek çağırın;(2) Allah katında doğru olan budur. Babalarını bilmiyorsanız, zaten onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bu konuda bilmeyerek yaptığınız hatâdan dolayı size bir günah yoktur, ancak kalben kasıt gözetmeniz halinde vardır. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(2) “Filânın oğlu” şeklindeki hitap ve atıflarda, onları evlâtlık edinen kimsenin adını değil, gerçek babalarının adını kullanın.

Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir.

nisbet eylen anları atalarına ol adılluraķdur Tañrı ķatında. eger bilmeyesiz atalarını ķarındaşlaruñuzdur din içinde daħı hem 'aḥdlaruñuzdur. daħı yoķdur sizüñ üzere yazuķ anuñ içinde kim yanılduñuz anı velįkin ol kim ķaśd eyledi göñüllerüñüz. daħı oldı Tañrı yarlıġayıcı raḥmet ķılıcı.

Nisbet eyleñ anları atalarına. Ol ‘adl yolıdur Tañrı Ta‘ālā ḳatında. Egeratalarını bilmeseñüz anlar sizüñ ḳardaşlaruñuzdur dīn içinde dostlaruñuzdur.Daḫı yazuḳ yoḳdur üstüñüze ḫaṭā eyledügüñüz nesnede. Lākinyazuḳ siz yürek bile ḳaṣd eylegen nesnedür. Tañrı Ta‘ālā günāhlar baġış‐la[yı]cıdur, raḥmet idicidür.

Onları (əsil-nəsəbləri bilinsin deyə) öz atalarının adları ilə çağırın. Bu, Allah yanında daha düzgündür (daha ədalətlidir). Atalarının kim olduğunu bilməsəniz, onlar sizin din qardaşlarınız və yaxınlarınızdır (əmioğlanlarınız və ya azad kölələrinizdir; onları qardaşım, əmioğlum, dostum deyə çağırın). Etdiyiniz səhvlərə (məsələn, birinin atasını bilmədən səhv saldığınıza) görə sizə günah yoxdur. Lakin (qadağan olunduqdan sonra) qəsdən etdiyiniz işlərdən ötrü günah vardır. Allah (bəndələrini) bağışlayandır, rəhm edəndir!

Proclaim their real parentage. That will be more equitable in the sight of Allah. And if ye know not their fathers, then (they are) your brethren in the faith, and your clients. And there is no sin for you in the mistakes that ye make unintentionally, but what your hearts purpose (that will be a sin for you). Allah is Forgiving, Merciful.

Call them by (the names of) their fathers: that is juster in the sight of Allah. But if ye know not(3672) their father´s (names, call them) your Brothers in faith, or your maulas. But there is no blame on you if ye make(3673) a mistake therein: (what counts is) the intention of your hearts: and Allah is Oft- Returning, Most Merciful.

3672 Freedmen were often called after their master's name as the "son of so and so". When they were slaves, perhaps their fathers' names were lost alt... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.