Velâ tuti’i-lkâfirîne velmunâfikîne veda’ eżâhum vetevekkel ‘ala(A)llâh(i)(c) vekefâ bi(A)llâhi vekîlâ(n)
Ve itaat etme kafirlerle münafıklara ve eziyetlerine aldırış etme ve dayan Allah'a ve koruyucu olarak Allah, yeter.
(Sakın, hiçbir konuda) Kâfirlere ve münafıklara itaat etme(ye yanaşma; onların ve güvendikleri şeytani odakların) eziyetlerine de aldırma, (sadece ve her süreçte) Allah’a tevekkül et. Vekîl olarak Allah yeterlidir.
Sakın münafık ve Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kimselerin sözlerine ve değer verdiklerine uyma. İncitici sözlerine ve eziyetlerine aldırma. Yalnızca Allah'a güven. Hiç kimse Allah kadar güvene layık olamaz.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin ve müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıkların göstermelik hoşgörü taleplerini, senin şeriatine aykırı isteklerini kabul etme, onların düzenlerine boyun eğme. Onların eziyetlerine, incitici sözlerine aldırma. Allah'a dayanıp güven, işlerini Allah'a havale et. Hâmi ve güvence olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Onların eziyetlerine de aldırma. Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter.
Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. (Şimdilik) eziyetlerine mukabelede bulunma, sabret ve Allah'a tevekkül et. Allah vekil olarak kâfidir. (Bu âyet-i kerimenin hükmü, kıtal âyeti ile nesh edilmiştir).
Kâfir ve münafıklara boyun eğme, verdikleri eziyete aldırış etme, Allah’a tevekkül et! Çünkü koruyucu olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münâfıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma! Allah'a güven! Koruyucu olarak Allah yeter.
Kâfirlerle, münafıklara başeğmeyesin, verdikleri üzüntüye alındırma sen onların, Allaha dayanasın; vekil olmak yüzünden, Allah elverir
Kâfirlere ve münafıklara uyma! Onların eziyetlerine aldırma! Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter!
Kâfirleri ve münâfıkları dinleme fakat ânlara eziyet de itme. Allâh’a tevekkül it ânların te’dîbi içün Allâh’ı vekîl itmek kâfîdir.
İnkarcılara, ikiyüzlülere itaat etme; eziyetlerine aldırma; Allah'a güven, güvenilecek olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
İnkârcılara ve iki yüzlülere kulak asma, onların sana verdikleri eziyete aldırma. Allah’a dayan ve güven, güvenmek için Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Onların eziyetlerine aldırma. Allah'a güvenip dayan, vekîl ve destek olarak Allah yeter.
İnkarcılara ve ikiyüzlülere uyma, eziyetlerine aldırma ve ALLAH'a güven; koruyucu olarak ALLAH yeter.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme, onların ezalarını bırak (aldırma) da Allah'a tevekkül et. Allah vekil olarak hepsine yeter.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme, onların ezalarını bırak da Allaha mütevekkil ol, Allah, vekîl olunca hepsine yeter
Kâfirlere ve munâfıklara, boyun eğme (den, onların yaptıklarına sabret), eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
Gerçeği yalanlayan nankörlere ve münafıklara boyun eğme, onların baskılarına aldırma. Allah'a tevekkül¹ et. Vekil² olarak Allah yeter.
Kâfirlere de, münafıklara da itâât etme. Onların ezalarına (şimdilik) aldırış etme. Allaha güvenib dayan. Sıyânet edici olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münâfıklara ise itâat etme; ve onların eziyetlerini bırak (aldırma)! Allah'a tevekkül et! Çünki Allah, (sana) vekîl olarak yeter!
(Hakikati) inkâr edenlere ve o ikiyüzlülere uyma. Onların eziyetlerini de bırak (eziyet ve baskılarına da aldırma)! Ve Allah’a güvenip dayan, vekil ve destek olarak Allah yeter.*
İnkâr edenlere ve ikiyüzlülere itaat etme. Onların sana yaptıkları eziyetlere de aldırış etme ve yalnızca Allah’a güvenip dayan. Allah güvenip dayanmak için yeter.
Tanımazlara, iki yüzlülere boyun eğme. Ezinçlerine de aldırış etme. Allah’a dayan. Allah’ın gözetici olması sana yeter.
İnkâr edenlere ve ikiyüzlülere itaat etme. Onların eziyetlerine aldırma. Allah’a güven dayan. Vekil olarak Allah yeter.
Küfre sapanlara ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine de aldırma ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
Bu ikramı hak etmek istiyorsan, O’nun ayetlerini açıkça yalanlayan inkârcılara ve inkârlarını gizleyen münâfıklara sakın itaat etme! Onların engellemelerine, eziyet verici sözlerine aldırmadan yoluna devam et ve görevini yaparken yalnızca Allah’a güven! Unutma ki, her konuda güvenilir bir vekil olarak Allah yeter!
Kâfirler’e de, Münâfıklar’a da itaat etme! Onların eziyetlerini bırak / aldırma! Allah’a tevekkül et! Vekîl olarak Allah yeter.
İnkarcı ve münafıklara iltifat etme. Ezalarını önemseme! Allah'a güven. Dost olarak Allah yeter...
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma! Allah’a güven! Yaptığın her şeye Allah’ı vekil tut! Çünkü sen Allah’ın ayetlerini açıklayan ve ayetlere göre yaşayansın! Sen kendi kafasına göre hareket eden, kendi aklından, kendi kafasından iş yapan değilsin!
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma! Allah’a güven! [Vekil] olarak Allah yeter.
Sakın kâfirlere ve münâfıklara itaat etme, eziyetlerine de aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekîl olarak Allah yeter.
hakikati inkar edenler ve ikiyüzlüler[in değerlerin]e uyma ve onların incitici sözlerine aldırma! ⁵⁴ (Yalnız) Allah’a güven: hiç kimse Allah kadar güven verici olamaz.
Sakın kâfirlere ve inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklara uyma onların eziyetlerine aldırma! Sen sadece Allah’a dayan ve güven! Zira koruyucu otorite olarak Allah yeter. 4/45, 5/67,
Asla inkârcılara ve ikiyüzlülere uyma[³⁷⁶⁹] ve onlara incitici sözler söyleme/onların incitici sözlerine aldırma;[³⁷⁷⁰] ve yalnız Allah’a güven: zira savunucu otorite olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara iltifat etme, onların eziyetlerine aldırma, sadece Allah’a güvenip dayan, koruyucu olarak Allah sana yeter.
Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların haksız eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme ve onların ezalarını bırak ve Allah'a tevekkülde bulun ve Allah (seni) muhafaza edici olmaya kâfidir.
Sakın kâfirlere, münafıklara itaat etme, onların verdikleri sıkıntılara şimdilik aldırma ve yalnız Allah'a dayan. Koruyucu olarak Allah yeter.
Kafirlere ve münafıklara ita'at etme. Onların eziyetlerine aldırma, Allah'a dayan; vekil (koruyucu) olarak Allah yeter.
Ve kâfirlere ve münâfıklara itâ'at itme. Onların ezalarını terk it. Ve Allâh'a tevekkül iyle. Allâh vekîl olarak kâfîdir.
Görmezlikten gelenlere ve ikiyüzlülere boyun eğme; eziyetlerine de aldırma. Sen kendine Allah’ı vekil et; çünkü vekil olarak Allah yeter.
Kafirlere ve münafıklara itaat etme! Eziyetlerine aldırma. Allah'a dayan! Vekil olarak Allah yeter.
Kâfirlere ve münafıklara boyun eğme; onların eziyetlerine aldırma. Sen Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
daħı muŧį' olma kāfirlere daħı munāfıķlara daħı ķo incitmeklerini ya'nį śabr eyle. daħı tevekkül eyle [226a] Tañrı’ya daħı ŧap oldı Tañrı iş sürici.
Daḫı uyma sen yā Muḥammed kāfirlere, münāfıḳlara daḫı. Daḫı ḳoy anla‐ruñ eẕāsını ve Tañrıya ṣıġın. Tañrı Ta‘ālā vekīl olmaġa yiter.
Kafirlərə və münafiqlərə itaət etmə. Onların (sənə olan) əziyyətlərinə əhəmiyyət vermə, Allaha bel bağla. Allahın sənə vəkil olması kifayət edər.
And incline not to the disbelievers and the hypocrites. Disregard their noxious talk, and put thy trust in Allah. Allah is sufficient as Trustee.
And obey not (the behests) of the Unbelievers and the Hypocrites, and heed not their annoyances,(3737) but put thy Trust in Allah. For enough is Allah as a Disposer of affairs.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |