14 Şubat 2025 - 16 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Ahzâb Suresi 23. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Mine-lmu/minîne ricâlun sadekû mâ ‘âhedû(A)llâhe ‘aleyh(i)(s) feminhum men kadâ nahbehu veminhum men yentazir(u)(s) vemâ beddelû tebdîlâ(n)

İnananlardan öyle erler var ki Allah'a verdikleri sözde sadakat gösterirler; onlardan kimisi, adağını ödedi, kimisi de beklemede ve onlar, sözlerini, özlerini hiçbir suretle değiştirmediler.

Verilen sözde sadakat gösterenler, Bedir savaşında şehit düşenlerdir.

Mü’minlerden öyle (mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şehadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahanesi) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.

Mü'minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi ve şehid oldu, kimi de şehitliği beklemektedir. Verdikleri sözü münafıklar gibi değiştirmediler.

Şuurlu ve kâmil mü'minlerin arasında, Allah'a verdikleri söze sadâkat gösteren nice erler, yiğitler var. Onlardan bir kısmı sözünü yerine getirmiş, büyük tehlikelere göğüs germiş, o yolda sakat kalmış, canını vermiştir. Bir kısmı da şehitliği beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmemişlerdir, gerçekten onların yerini kimse dolduramaz.

Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır.

23.Müslim, Tirmizi ve daha başkalarının Enes bin Malik (r.a.)`ten rivayet ettiklerine göre, Enes bin Malik (r.a.)`in amcası Enes bin Nadr (r.a.) Bedir... Devamı..

Mü'minlerden öyle erkek-adamlar vardır kiAllah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiç bir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler.

Müminlerden öyle erkekler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakat ettiler: Kimi (şehid oluncaya kadar döğüşeceğine dair) adağını ödedi (şehid oldu), kimi de (şehid olmayı) bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler.

Müminlerden öyle erler var ki, Allah’a verdikleri söze tam sadık kaldılar. Onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehit düştü.) Kimisi de bekliyor. Ve (sözlerinde) hiçbir değişiklik yapmadılar.

Delikanlı müminler, Allah'a verdikleri sözü yerine getirdiler. Onlardan bir kısmı bu uğurda can verdi, bir kısmı da can vermeyi beklemektedir. Onlar sözlerini asla değiştirmezler.

İnanmış olanlardan, öyleleri vardır ki, Allah ile yaptıkları ahitte, gerçek oldular, öyleleri vardır ki, antlarını ödediler, bir bölük de ödemeyi beklerler, ahitlerin hiç de bozmadılar

Mü'minler arasında Allah adına verdikleri söze sadık kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimileri verdiği sözü yerine getirdi (canını imanına şahit tutarak şehit oldu), kimileri de (Allah için savaşmaya devam ederek şehid olmayı) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde değiştirmediler.

Mü’minler meyânında ba’zı âdemler Allâh’a karşu ta’ahhüdlerini îfâ itdiler, bazıları ’âkıbete irdiler (şehîd oldılar) diğerleri de muntazırdırlar. ’Ahidlerini hiç değişdirmediler.

İnananlardan, Allah'a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahdlerini hiç değiştirmemişlerdir.

Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.

Müminlerden bazı kimseler Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaadlerini) asla ¬değiştirmediler.

Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.

İnananlardan öyle kimseler var ki ALLAH'a vermiş oldukları sözü gerçekleştirmişlerdir. Onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehid oldu), kimi de hazır bekliyor. Hiç bir vakit kararsızlığa düşmediler.

Müminlerdendir o erler ki Allah'a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler.

Mü'minlerdendir o erler ki Allaha verdikleri ahde sadakat ettiler: kimi adağını o dedi kimi de gözetiyor ve hiç bir suretle değiştirmediler

Mü’minlerden öyle erler var ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehit edilmek sûretiyle) verdiği sözü yerine getirdi, kimi de (şehit olmayı) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (Allah’a verdikleri ahdi) değiştirmediler.

İnananlardan öyle erler¹ var ki; Allah'a, üzerine söz verdikleri şeylere bağlılık gösterdiler. Böylece onlardan bir kısmı verdiği sözü yerine getirdi, bir kısmı da beklemektedir.² Verdikleri sözden asla dönmediler.

1- Yiğitler. 2- Bir kısmı savaşarak can verdi, bir kısmı da sırasını beklemektedir.

Mü'minler içinde Allaha verdikleri sözde sadâkat gösteren nice erler var. İşte onlardan kimi adadığını ödedi, kimi de (bunu) bekliyor. Onlar hiçbir suretle (ahidlerini) değişdirmediler.

Mü'minlerden öyle erler vardır ki, (o gün) Allah'a verdikleri sözde durdular. Öyle ki onlardan kimi adağını yerine getirdi (şehîd oldu), kimi de (şehîd olmayı) bekliyor! Fakat(onlar) hiçbir şekilde (verdikleri sözü) değiştirmediler.(1)

(1)Enes bin Mâlik (ra) demiştir ki: “Amcam Enes bin Nadr’e, Bedir Savaşına katılamaması çok ağır gelmişti. Bunun üzerine o: ‘Hz. Peygamber (asm)’ın ka... Devamı..

Mü’minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah’a (onun adına) verdikleri söze daima bağlı kalmışlardır. Onlardan kimi, sözünün gereğini yerine getirdi (ve savunma savaşında şehit oldu), kimisi de (saldırganlara karşı savaşarak şehadet şerbetini içeceği günü sabırsızlıkla) beklemektedir. Ve onlar, (verdikleri sözü) hiçbir zaman (bozup) değiştirmediler (ikiyüzlüler gibi döneklik yapmadılar).*

(*) Bu ayetin, özel olarak, ilk seferler sırasında ölünceye kadar Hz. Peygamber’in yanında savunma savaşına katılmak için and içmiş olan bazı sahâbeyi... Devamı..

İnananlardan birtakım adamlar, Allah ile yaptıkları sözleşmelerini doğruladılar. Onlardan yaptıkları sözleşmeyi hemen uygulayanlar olduğu gibi, hiçbir değişiklik yapmadan, sözleşmeyi yerine getirmek için bekleyenler de var.

İnananlar arasında Allah’a verdikleri sözü tutan nice erler vardır. İşte onlardan kimi verdiği sözü yerine getirdi, kimi ise verdiği sözü tutup beklemektedirler. Onlar ne idilerse yine de odurlar.

Mü/minlerden öyle mert adamlar vardır ki Allah ile olan ahitlerinde sadık çıktılar [¹]. Onların bir kısmı ahtini yerine getirip şehit oldu. Bir kısmı ise şehadeti bekliyordu. Onlar ahitlerinden hiçbir şey tebdil etmemişlerdi.

[1] Kavga meydanında sebat ettiler.

İnananlardan Allah’a verdiği sözü yerine getiren nice adamlar vardır. İçlerinden bir kısmı (can verme) sözünü yerine getirdi, bir kısmı da (vermek için) beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.

Müminlerden Allah'a verdikleri ahde sadakat gösteren erler vardır; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirmiş (şehit düşmüş), kimi de beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.

İnananlar arasında, Allah’a verdiği söze sonuna kadar sadık kalan nice kahramanlar, nice yiğitler var: Kimileri kanının son damlasına kadar savaşarak sözünü yerine getirdi, kimileri de şehâdet şerbetini içeceği günü sabırsızlıkla beklemektedir. Fakat hepsinin ortak yanı şu: Onlar, verdikleri sözü hiçbir zaman bozup değiştirmediler! Böylece, imtihânı başarıyla tamamladılar.

Müminler’den Allah’a ahid / söz verdikleri şeylere sadık kalmış adamlar vardır. Onlardan bir kısmı adağını yerine getirmiş kimselerdir. Bir kısmı da beklemektedir. Önemli bir değişime uğramadılar.

Nitekim müminler arasında, Allah'a vermeye yemin ettiği can borcunu ödeyenler de vardı, ayrıca geride daha can vermeye can atanlar da var, hem de verdiği sözden asla sapmadan.

Müminlerden öyleleri vardır ki Allah’a verdikleri sözden dönmez, sözlerini daima yerine getirirler. Onların savaş alanındaki sözleri "Bugün Allah yolunda ölmek istiyoruz!" şeklindedir. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiş, savaş alanında ölerek sözlerini değiştirmemiştir.

Müminlerden, Allah’a verdikleri sözde duran nice adamlar (yiğitler) vardır. [*]Onlardan kimi, adağını (Allah’a sözünü) yerine getirmiş; kimi de (yerine getirmeyi) beklemektedir. Onlar (sözlerini) asla değiştirmemişlerdir.

Ayetteki [ricâl] kelimesi Tevbe 9:108 ve Nûr 24:37’de de olduğu gibi “erkekler” anlamına gelse de kastedilen “yiğitler”, “erler” şeklinde “cinsiyet” m... Devamı..

İnananlardan öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde sadakat gösterip; kimi (şehit olarak) adaklarını gerçekleştirdi¹ kimi de (şehit olmayı) beklemektedir. Ve onlar sözlerinden asla caymadılar.

1 Sahabeden, Osmanb. Affan, Talha b. Ubeydullah, Amr b. Fudayl, Hamza, Mus’ab b. Umeyr ve Enes b. Nadîr (r.a) Rasûlullah’ın (a.s) yanında hangi savaşt... Devamı..

Müminler arasında öylesi var ki Allah’ın huzurunda verdiği sözü [her zaman] yerine getirir; ²⁶ kimi [ölüme gitmek suretiyle] ahitlerini yerine getirmiştir, kimi de [kararlarından] vazgeçmeden [ahitlerini yerine getirmeyi] beklemektedir.

26 Bu ayetin, özel olarak, ilk seferler sırasında ölünceye kadar Hz. Peygamber’in yanında savaşmaya and içmiş olan bazı sahâbeyi kasdettiği söylenir (... Devamı..

Müminlerin içinde öyle yiğitler var ki, Allah’a verdikleri ahde/söze sadakat göstermişler. Onlardan bir kısmı Allah yolunda can verdi, bir kısmı da şehit olmak için sıralarını beklemektedirler ama Allah’a verdikleri ahitten asla dönmediler. 3/172-173, 48/10-18

Mü’minler içerisinde Allah adına verdikleri söze sadık kalan nice yiğitler var; onlardan kimi kendini adak olarak sunmuş[³⁷³⁸] kimi de sırasını beklemekte, fakat asla sözünden dönmemektedir.[³⁷³⁹]

[3738] Nahbın aslî anlamına istinaden. Şu âyet bu adanmışlığın talimatıdır: “De ki: Benim tüm istek ve arzum, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âle... Devamı..

Müminlerden öyle erler vardır ki, Allah’a verdikleri sözde, (O’nun yolunda savaşacaklarında) sadık kalmışlardır, kimi bu uğurda can verdi. (Şehit oldu) kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar sözlerinden asla dönmediler.

Mü’minlerden öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi, (şehid oluncaya kadar çarpışacaklarını adamışlardı, çarpıştılar ve şehid düştüler), kimi de (şehidlik) beklemektedir; sözlerini asla değiştirmemişlerdir.

Mü'minlerden bir kısım erler vardır ki, Allah'a karşı üzerine muâhedede bulundukları şeyde sâdık oldular. Artık onlardan öylesi vardır ki, nezrini ödedi ve onlardan öylesi de vardır ki, gözetiyor. Hiçbir tebdîl ile tebdîlde bulunmadılar.

Müminlerden öyle yiğitler vardır ki Allah'a verdikleri sözü yerine getirip sadakatlerini ispat ettiler. Onlardan kimi adağını ödedi, canını verdi, kimi de şehitliği gözlemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.

Mü'minlerden öyle erkekler var ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi, (şehid oluncaya kadar çarpışacaklarını adamışlardı, çarpıştılar ve şehid düştüler), kimi de (şehidlik) beklemektedir; sözlerini asla değiştirmemişlerdir.

Mü'minlerden ba'zı ricâl vardır ki Allâh'a 'ahid iyledikleri şeyde sâdık oldılar. Ve 'ahidlerini hiç bir sûretde tebdîl itmediler.

Müminlerden Allah'a karşı yüklendikleri görevi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, o uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Bunlar hiç bir şekilde sözlerinden caymamışlardır.

Müminler den, Allah'a verdiği söze bağlı kalan öyle erler var ki, onlardan bir kısmı bu uğurda canını vermiştir. Bir kısmı ise verdikleri sözü hiç değiştirmeden bunu beklemektedirler.

Mü'minlerden, Allah'a verdiği söze sadık kalan adamlar da vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de sırasını beklemektedir.(9) Onlar, verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir.

(9) Kimi Allah’ın Resulü ile birlikte katıldığı savaşlarda şehit düşmüş, kimi de şehadet sırasını beklemektedir. (Bk. Buhârî, Tefsir 33:3: Tirmizî, Te... Devamı..

İnananlardan öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakatle dururlar. Onlardan bazısı adadığını yerine getirdi, bazısı da bekliyor. Sözlerini asla değişmediler.

mü’minlerden erenlerdür ŧoġru eylediler anı kim 'ahd eylediler Tañrı-y-ıla anuñ üzere. pes bir nicesi anlaruñ oldur kim ödedi neźrin ya'nį öldi daħı bir nicesi anlaruñ oldur kim güyer. daħı döndürmediler döndürmek.

Mü’minlerüñ niçe erenleri girçekledi ‘ahd eyledükleri Tañrı Ta‘ālāya. Ni‐çeleri şehīd oldı ve niçeleri ṣaḳlaşur şehādeti. ‘Ahdlerini taġyīr eylemedi‐ler.

Mö’minlər içərilərisində elələri də vardır ki, Allaha etdikləri əhdə sadiq olarlar. Onlardan kimisi (bu yolda) şəhid olmuş, kimisi də (şəhid olmasını) gözləyir. Onlar (verdikləri sözü) əsla dəyişməzlər ki,

Of the believers are men who are true to that which they covenanted with Allah. Some of them have paid their vow by death (in battle), and some of them still are waiting; and they have not altered in the least;

Among the Believers are men who have been true to their covenant with Allah. of them some have completed(3697) their vow (to the extreme), and some (still) wait: but they have never changed (their determination) in the least:

3697 In the fight for Truth were (and are) many who sacrificed their all-resources, knowledge, influence, life itself- in the Cause, and never wavered... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.