Felâ ta’lemu nefsun mâ uḣfiye lehum min kurrati a’yunin cezâen bimâ kânû ya’melûn(e)
Hiç kimsecik bilmez onlar için gözleri aydınlatacak ne gizli şeyler var; yaptıklarına karşılık.
Artık (iman ve itaat ehli) hiçbir kimse, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı (ve mutluluk kaynağı) olacak nelerin (hangi sayısız nimetlerin) saklandığını (şimdiden ve görmeden) bilemez. (Ancak cennette karşılaşacaktır.)
Böyle davranan mü'minlere gelince, yaptıklarından dolayı mükafat olarak, öteki dünyada onlara şimdiye kadar gizli kalan, göz aydınlığı olarak, onlar için nelerin saklanıp bekletildiğini hiç kimse bilip hayal edemez.
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözler aydınlatıcı ne (nimet)lerin saklandığını hiç kimse bilemez.
Artık hiç bir nefis, yaptıklarına karşılık olmak üzere kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin (sayısız nimetlerin) saklandığını bilmez.
Artık (dünyada) işledikleri salih amellere mükâfat olarak kendileri için, göz aydınlığından ne hazırlanıb saklandığını kimse bilmez.
İşte böyleleri için, yaptıklarına karşılık olarak nasıl bir mutluluk saklandığını kimse bilemez.
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için, gözleri aydınlatıcı ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.
Yaptıkları işe ödül olarak onlar için saklanmış bulunan gözaydınlığın kimse bilemez
Yaptıklarına karşılık, onlar için (ahirette) nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilmez.
İnsan a’mâlinin mükâfâtı olarak kendisine dîdeleri rûşen idecek ne kadar gizli sa’âdetler mev’ûd oldığını bilmez.
Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez.
Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse ¬bilemez.
Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.
Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerini ne kadar büyük bir neşe ve mutluluk beklediğini hiç kimse bilemez.
Şimdi hiç kimse kendileri için, yaptıklarına karşılık gözler aydınlığı olacak şeylerden neler gizlenmiş olduğunu bilemez.
Şimdi kimse bilemez onlar için gizlenmiş olan gözler sürurunu yaptıkları amellere mükâfat için
(O mü’minlerin, dünyada) yaptıklarına karşılık olarak, onlar için (âhirette) gözlerini aydın edecek hangi nimetlerin saklı olduğunu hiç kimse bilemez.
Hiç kimse, yaptıkları iyi şeylerin karşılığı olarak, kendisini ne tür bir mutluluğun beklediğini bilmez.
Artık onlar için, yapmakda olduklarına bir mükâfat olarak, gözlerin aydın olacağı (nimetlerden) kendilerine neler gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez.
Artık, yapmakta olduklarına bir karşılık olarak onlar için göz aydınlığı olacak olan(ni'metler)den nelerin saklandığını kimse bilmez.(2)
İşte onların (dünyada iyi ve yararlı işleri) yaptıklarına karşılık ödül olarak gözlerini aydın edecek (gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin) hangi nimetlerin saklandığını hiç kimse bilemez.*
Hiçbir nefis, yaptıklarının karşılığında, kendilerinden gizlenen mutlu olacakları karşılıkların neler olduğunu bilemez.
Onların işlediklerine karşılık olarak saklı tutulan göz kamaştırıcı iyilikleri kimse bilemez.
Onların yaptıklarına karşılık olarak, kendileri için saklı tutulan göz aydınlığı şeyleri hiçbir kimse bilemez.
Artık hiç bir nefis, yapmakta olduklarına karşılık olmak üzere, kendileri için gözler aydınlığı olarak nelerin saklandığını bilmez.
Yaptıkları iyilikler karşılığında, kendileri için hazırlanıp cennette gizlenmiş olan mutluluk ve sevinç kaynağı nîmetlerin neler olduğunu hiç kimse hayal bile edemez!
Kişi bilmez; işliyor oldukları şeylere karşılık olmak üzere onlar için göz aydınlığından neler saklandı?
Hiç kimse, iyiliklerine mukabil, kendisi için saklanan göz aydınlığını, ne zaman görüp sevineceğini tahmin edemez...
Hiç kimse yaptıkları güzel işlere karşılık verilecek mükâfatın ne olduğunu bilemez.
Yaptıklarına karşılık olarak, [*]onlar için ne göz aydınlıklarının gizlendiğini kimse bilemez.
Hiç bir nefis (dünyada) yaptıklarına karşılık olarak, kendilerini (âhirette) nice göz kamaştırıcı (nîmetlerin) beklediğini bilemez.
[Böyle davranan müminlere gelince,] yaptıklarından dolayı mükafat olarak [öteki dünyada] onları şimdiye dek gizli kalan hangi mutlulukların ¹⁵ beklediğini kimse tahayyül edemez.
İşte yapa geldikleri bu güzel işlerin ödülü olarak, ahirette onları göz kamaştıran ne gibi nimetlerin beklediğini hiç kimse bilemez. 39/73, 43/67...73, 47/15,
İşte, yapageldiklerinden dolayı bir mükâfat olarak, onları (cennette) ne türden göz kamaştırıcı sürprizlerin beklediğini hiç kimse bilemez.[³⁷⁰⁰]
Yaptıkları bu güzel ibadetlere karşılık (Rableri tarafından, ahirette) onlara, gözlerini aydın kılacak ne kadar üstün nimetlerin saklanmış olduğunu kimse bilemez. (Bir tahminde bulunamaz.)
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözler aydınlatıcı neler (ne ni’metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez!
Onlara yapar oldukları şeylere mükâfaaten gözlerin aydın olacağı şeylerden neler saklanılmış olduğunu artık hiç bir kimse bilmez.
İşte onların dünyada yaptıkları makbul işlere mükâfat olarak gözlerini aydın edecek, gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin, hangi nimetlerin saklandığını hiç kimse bilemez. [4, 22; 10, 26] {KM, II Korintos. 12, 4}
Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne gözler aydınlatıcı(ni'metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez!
Onlar içün, işledikleri a'mâl-i sâlihanın mükâfâtı olarak nezd-i Bârî'de, gözleri rûşen idecek ni'metlerden ne saklandığını hiç kimse bilmez.
Yaptıkları işlere karşılık onlar için, gözleri kamaştıran ne güzellikler sakladığımızı kimse bilemez.
Yaptıklarına karşılık ödül olarak, onlara göz kamaştıran neler gizlendiğini hiç kimse bilmez.
Yaptıklarının karşılığında onlar için göz aydınlığı olacak ne ödüller saklandığını hiç kimse bilemez.(7)
Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez.
pes bilmez hįç nefs anı kim gizlendi anlaruñ içün gözler aydınıñdan yanud virmek içün aña kim oldılar işlerler.
Hīç kimse bilmez ne nesne gizlenüpdür anlar‐çun gözler aydınındanmüzd‐içün ‘amelleri sebebi‐y‐ile.
Etdikləri əməllərin mükafatı olaraq (Allah dərgahında) onlar (mö’minlər) üçün göz oxşayan (onları sevindirəcək) nə cür ne’mətlər gizlənib saxlandığını heç kəs bilməz!
No soul knoweth what is kept hid for them of joy, as a reward for what they used to do.
Now no person knows what delights of the eye(3650) are kept hidden (in reserve) for them - as a reward for their (good) deeds.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |