Vekâle-lleżîne ûtû-l’ilme vel-îmâne lekad lebiśtum fî kitâbi(A)llâhi ilâ yevmi-lba’ś(i)(s) fehâżâ yevmu-lba’śi velâkinnekum kuntum lâ ta’lemûn(e)
Kendilerine bilgi ve inanç verilenlerse derler ki: Andolsun ki siz, Allah'ın takdiri ne kadarsa, ta tekrar dirileceğiniz günedek yatıp eğlendiniz, gerçekten de budur tekrar dirileceğiniz gün ve fakat siz bilmiyorsunuz.
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, (kâfirlere): "Andolsun, siz Allah’ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşayıp (ömür geçirdiniz); işte (şimdi) bu (daha önce inkâr ettiğiniz ve önem vermediğiniz) dirilme günüdür (ki ona yetiştiniz). Ancak siz (bu gerçekleri) bilmeyen (ve ahirete hazırlık görmeyen) kimseler (olup çıktınız)."
Kendilerine vahye dayalı bilgi ve iman verilenler dediler ki: “Andolsun ki siz, Allah'ın kitabında yazılı olduğu gibi, yeniden dirilip kalkacağınız güne kadar, kabirlerinizde kaldınız. İşte yeniden dirilip kalkış günü bu gündür. Ama siz bunu, bir türlü bilip anlayamadınız.”
Kendilerine ilim ve iman verilen, konuyu bilen peygamberler, mü'minler ve melekler:
“Andolsun ki siz, Allah'ın Levh-i Mahfuz'da tuttuğu kayıtta belirtildiği gibi, yeniden diriltilme gününe kadar Allah'ın vahyettiğini, kitabını, dinini benimsemede geciktiniz. İşte bugün yeniden diriltilme günüdür. Fakat siz bunları anlamamayı alışkanlık haline getirdiniz.” derler.
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise şöyle derler: "Andolsun ki Allah'ın kitabında (yazılı) olana göre siz yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden diriliş günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz."
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, dediler ki: 'Andolsun, siz Allah'ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz.'
Kendilerine ilim ve iman verilenler (peygamberler, melekler ve müminler, o kıyamet gününde kâfirlere şöyle) diyeceklerdir: “- Doğrusu, Allah'ın kitabınca (ilim ve kazası üzere, yahud Kur'an'daki beyanına göre) ba's (kıyamet) gününe kadar durdunuz. İşte bu ba's günüdür; fakat siz bunu (dünyada tasdik etmiyordunuz.) bilmiyordunuz.”
Kendilerine ilim ve iman verilenler: “Siz, Allah’ın takdirinde diriliş gününe kadar kaldınız. İşte diriliş günü budur! Fakat siz, bunu bilmiyordunuz.
Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler: “Andolsun ki, siz Allah'ın yazısında yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün dirilme günüdür. Fakat siz onu bilmiyordunuz.”
Hem bilgi, hem de inan verilmiş bulunanlar, diyecekler ki: «Allahın kitabında yazdığınca, kıyamet gününe dek beklediniz siz; işte bugün kıyamet, sizse onu bilmezdiniz!»
Kendilerine ilim ve iman nasip olanlar ise onlara şöyle diyecekler: “Allah, Kitabı'nda ne kadar kalmanızı takdir buyurmuşsa, dirilme gününe değin o kadar kaldınız. İşte bugün de dirilme günüdür, fakat siz bu hususta hiçbir zaman (istemediğiniz için) gerçek bilgi sahibi olamadınız.”
Lâkin kendilerine îmân ve ’ilim nasîb olanlar ânlara: "Siz orada kitâbu(A)llah’da münderic oldığı vecihle tekrâr dirilme gününe kadar kaldınız işte o gün geldi ama siz bilmiyor idiniz" diyecekler.
Kendilerine ilim ve iman verilenler; "And olsun ki, siz Allah'ın yazısında mevcut yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür, fakat sizler anlamıyordunuz" derler.
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: “Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.”
Kendilerine bilgi ve iman verilenler ise şöyle derler: “Andolsun ki siz, Allah’ın yazısına uygun olarak yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu diriliş günüdür; fakat siz onu tanımıyordunuz.”
Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler: Andolsun ki siz, Allah'ın yazısında (hükmedildiği gibi) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün yeniden dirilme günüdür; fakat siz onu tanımıyordunuz.
Kendilerine bilgi ve inanç verilenler, "Siz ALLAH'ın yasasına göre, diriliş gününe kadar kaldınız. Bu, diriliş günüdür; fakat siz bilemediniz," diyeceklerdir.
Kendilerine ilim ve iman verilenler de şöyle diyecekler: "Andolsun ki, Allah'ın kitabında takdir edilmiş olan tekrar dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme günüdür. Fakat siz bunu bilmiyordunuz.
Kendilerine ılm-ü iyman verilenler de demektedir ki alimallah, Allahın kitabınca ba's gününe kadar durdunuz. İşte bu, ba's günü velâkin siz bilmezler güruhu idiniz
Kendilerine ilim ve îmân verilmiş olanlar (peygamberler, melekler ve mü’minler) ise onlara (kâfirlere) şöyle diyecekler: “Yemin olsun ki, siz (kabirlerinizde), Allah’ın Kitabı’nda (levh-i mahfûzda) takdir edilmiş olan, tekrar diriltilme gününe kadar kaldınız. İşte bu (gün), yeniden diriltilme günüdür. Fakat siz (yeniden diriltilişi/âhireti inatla inkâr ettiğiniz için bunu bil (ip tasdik et) miyordunuz.
Kendilerine bilgi ve iman verilenler: “Ant olsun ki, siz Allah'ın yasasındaki diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu dirilme günüdür. Ne var ki siz bu gerçeği algılayamadınız.
Kendilerine ilim ve îman verilenler (şöyle) demiş (ler) dir (diyeceklerdir); «Andolsun ki Allahın kitabında (ilm-i sabıkında yazdığı) o tekrar diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu, ba's günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz».
Kendilerine ilim ve îmân verilen kimseler ise: “Yemîn olsun ki (siz), Allah'ın Kitâbı'nda (va'd edilen), yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz” der.
Ve kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise (o gün) derler ki: “Şüphesiz siz Allah’ın kitabında (planlandığı gibi) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün (ahiret günü) yeniden dirilme günüdür ve lâkin siz (bunu) daha önceden bilmiyordunuz.”*
Kendilerine ilim ve iman verilenler “Dirilme gününe kadar, Allah’ın kitabında belirlenmiş zamana kadar kaldınız. İşte dirilme günü budur. Fakat siz bunu bilmiyordunuz.
Ancak kendilerine Kitap’la inanç verilenler onlara diyeceklerdir: "Siz Allah’ın Kitap’ına uygun olarak dirilme gününe kadar kaldınız. İşte dirilme günü bu gündür.ancak siz bunu hiç bilmediniz.
İlim ve imana nâil olanlar diyecekler ki «— * Siz, Allah/ın Kitabında olduğu gibi dirilecek güne kadar kaldınız. İşte dirilecek gün budur. Fakat siz bunu bilmezdiniz».
Kendilerine ilim ve iman verilenler, “Andolsun siz Allah’ın kitabına göre yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte yeniden dirilme günü bugündür. Fakat siz hiç bilmiyordunuz” diyeceklerdir.
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise derler ki: “Şüphesiz siz Allah'ın kitabında (yazılı takdiri esasınca) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün yeniden dirilme günüdür; ama siz daha önceden bilmiyordunuz.”
Buna karşılık, kendilerine Allah tarafından doğru bilgi ve makbul iman bahşedilmiş olanlar, “Hayır, Allah’ın kitabında haber verildiği üzere, —ki bu ilâhî bir yazgıdır— siz tâ Diriliş Gününe kadar mezarlarınızda kaldınız!” diyecekler, “İşte, Rabbimiz tarafından vaadedilen Diriliş Günü budur fakat siz bunu bir türlü anlamayayanaşmıyordunuz!”
Bilgi ve İman verilmiş kimseler dedi ki:
“And olsun Yeniden Diriliş günü’ne kadar Allah’ın yazısında kaldınız. Bu Yeniden Diriliş günüdür; ama siz bilmiyordunuz”.
Bilgi ile imanı birleştirenler ise: " Siz Allah'ın yazdığı süre gereğince, ta ikinci diriliş gününe kadar dünyada kaldınız. Bu, ikinci diriliş günüdür. Ama sizler vaktiyle bunu hiç kale almıyordunuz " derler.
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar onlara şöyle diyecekler: “Andolsun! Siz Allah’ın yasasına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz inanmıyordunuz!"
Kendilerine ilim ve iman verilenler (inkârcılara) şöyle diyeceklerdir: “Şüphesiz ki siz Allah’ın yazısında (hükmedildiği gibi) diriltilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün, diriltilme günüdür [*] fakat siz onu bilmiyordunuz (reddediyordunuz).”
Kendilerine ilim ve îman verilenler¹ ise (onlara): “Yemin olsun ki siz, Allah’ın kitabında² yazılan, o yeniden diriliş gününe kadar (dünyada) kaldınız. İşte bu da yeniden diriliş günüdür. Ama siz, bunu (bir türlü) bilmiyordunuz.” derler.
Fakat [hayattayken] kendilerini bilgi ⁵¹ ve inanç ile donattıklarımız: “Siz, gerçekte, Allah’ın vahyettiğin[i doğru kabul etme]de geciktiniz ⁵² [ve] Kıyamet Günü’ne kadar [beklediniz]: işte bugün Kıyamet Günü’dür: ama siz bunu anlamamakta direndiniz!” ⁵³ diyeceklerdir.
Dünyadayken hakikatin bilgisi ve iman ile donanmış olanlar: – Şu bir gerçek ki siz, dünyada yeniden diriliş gününe kadar Allah’ın yasası uyarınca bir süre yaşadınız, işte bu gün de yeniden diriliş günüdür, fakat siz bu hakikati hep bilmezden geldiniz, derler. 7/52-53, 35/37, 46/20
(Hayattayken) bilgi ve imanla donatılanlarsa “Doğrusu siz, Allah’ın yasası uyarınca (tercih yapacak kadar dünyada) kaldınız ve işte artık (iş işten geçti ve) diriliş günü de gelip çattı;[³⁶²¹] fakat siz bunu bilmezden gelmiştiniz!” diyecekler.
Kendilerine bilgi ve iman verilenler ise onlara: "Andolsun ki, Allah’ın kitabında yazılan o yeniden diriliş gününe kadar (kabirlerinizde) kaldınız, işte bu, yeniden diriliş günüdür. Ama siz bilmiyordunuz, (buna inanmıyordunuz) derler.
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz. "
Kendilerine ilim ve imân verilmiş olanlar da dediler ki: «Andolsun Allah'ın kitabında (yazılmış olan) ba's gününe kadar durdunuz. İşte bu, ba's günüdür velâkin siz bilmez kimseler oldunuz.»
Kendilerine ilim ve iman nasib edilenler ise derler ki: “Siz Allah'ın kitabınca ba's (dirilme) gününe kadar durdunuz. İşte bugün dirilme günüdür, fakat siz bunu bilmiyordunuz. ”
Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: "Andolsun siz, Allah'ın yazgısınca ta yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.
Kendilerine 'ilim ve îmân virilmiş olanlar: "Allâh'ın kitâbında yazılı oldığı vecihle ba's gününe kadar dünyâda ve mezarda kaldınız ve lâkin siz ba'sin hak oldığını bilmiyor idiniz" dirler.
Kendilerine bilgi ve güven verilenler derler ki; “Allah’ın Kitabına göre siz, diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme günüdür; ama siz bunu bilmez bir haldeydiniz.
Kendilerine bilgi ve iman verilmiş olanlar:-Siz, Allah'ın kitabında yazılı olan diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu diriliş günüdür. Fakat siz, bilmiyordunuz, derler.
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise derler ki: Siz Allah'ın kitabında yazılı olan diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bugün diriliş günüdür; lâkin siz bilmiyordunuz.
İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz."
[218b] daħı eyitti anlar kim virinildiler 'ilmi daħı įmānı “bayıķ dölendüñüz Tañrı kitābı içinde girü ķoparılmaķ günine degin. pes uşbudur girü ķoparılmaķ güni velįkin siz bilmez olduñuz idi.”
Daḫı eyide ol günde ‘ilm‐ile īmān virinenler. Taḥḳīḳ siz ḳaldı‐siz TañrıTa‘ālā ‘ilminde ḳıyāmet günine degin. Pes bu gün ḳıyāmet günidür, lākinsiz anı bilmezdi‐siz.
Elm və iman sahibləri isə belə deyərlər: “Siz (qəbirlərinizdə) Allahın Kitabında (əzəli elmində yazılmış) olan qiyamət gününə qədər qaldınız. Bu, (hamının dirildiyi) qiyamət günüdür, lakin siz (onun haqq olduğunu) bilmirdiniz!”
But those to whom knowledge and faith are given will say: The truth is, ye have tarried, by Allah's decree, until the Day of Resurrection. This is the Day of Resurrection, but ye used not to know.
But those endued with knowledge and faith will say: "Indeed ye did tarry, within Allah's Decree, to the Day of Resurrection, and this is the Day(3574) of Resurrection: but ye - ye were not aware!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |