Kul sadeka(A)llâh(u)(k) fettebi’û millete ibrâhîme hanîfen vemâ kâne mine-lmuşrikîn(e)
De ki: Allah doğru söylemiştir, siz de artık doğru yolu tutan İbrahim'in dinine uyun ve o, şirk koşanlardan değildi.
De ki: "Allah (her konuda ancak) doğruyu söylemektedir. Öyleyse (her bâtıl düşünceden kaçarak Hakk Din olan İslam’a sarılıp) Allah’ı bir (İslam’ı din) tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim’in dinine uyun ki; o, asla müşriklerden olmamış biriydi."
De ki: “Allah doğruyu söylemektedir. O halde batıl olan herşeyden yüz çeviren, Allah'la birlikte başka şeylerin ilahlığını da tanımayan İbrahim'in inanç sistemine uyun.”
Sen onlara:
“Allah doğru söylemiştir. Hakka ve tevhide yönelik İbrahim'in dinine, sünnetine, İslâm dinine tâbi olun. O hiçbir zaman ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olmadı” de.
De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse siz de dosdoğru olarak İbrahim'in dinine uyun. O müşriklerden değildi."
De ki: 'Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi.'
Sen de ki: “(Helâl ve haramı haber vermekde) Allah doğru buyurmuştur. O halde (her dinden) İslâma yönelerek İbrahim'in dinine uyun. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi.”
De ki: “Allah doğruyu söyledi. Artık tek bir Allah’a inanmış olarak İbrahim’in milletine uyunuz. İbrahim şirk koşanlardan değildi.” (Sizin sandığınız gibi, İbrahim Kudüs’te yaşamış ve ilk mabed Kudüs’te yapılmış değildir.)
De ki: “Allah doğruyu söylemektedir. O halde, bâtıl olan her şeyden yüz çeviren ve Allah'ın yanı sıra hiçbir şeye ilâhlık yakıştırmayan İbrâhim'in inanç sistemine uyun.”
De ki : «Allah doğrusunu söyledi, içten uyun İbrahim'in dinine, o, eş koşan kimselerden değildir»
Sen de ki: “(Helal ve haram konusunda) Allah doğru söylemiştir. O halde İslâm'a yönelerek İbrahim'in dinine uyun. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi.”
Ânlara di ki: "Allâh yalnız hakîkati söyler İbrâhîm’in dînine ittibâ’ idiniz, İbrâhîm müslim idi ve müşrik değil idi."
De ki: "Allah doğru söyledi, doğruya meyleden İbrahim'in dinine uyun; O, puta tapanlardan değildi".
De ki: “Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.”
De ki: “Allah doğruyu söylemiştir. Öyle ise, Hanîf olan İbrâhim’in dinine uyunuz. O müşriklerden değildi.”
De ki: Allah doğruyu söylemiştir. Öyle ise, hakka yönelmiş olarak İbrahim'in dinine uyunuz. O, müşriklerden değildi.
De ki: "ALLAH doğruyu söyler; İbrahim'in tektanrıcı dinine uyun. O puta tapanlardan olmadı."
De ki: "Allah doğru söylemiştir. Öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi".
de ki sadakallah, o halde hak perest bir hanif olarak İbrahim milletine tabi' olun, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı
(Resûlüm! Yahûdîlere) de ki: “(Şüphesiz ki) Allah (bütün bildirdiklerinde) doğruyu buyurmaktadır. O halde (ey yahûdîler!) Hanîf/muvahhid olan (her daim tevhid inancı üzere bulunan) İbrâhîm’in (ve bütün peygamberlerin, ümmetlerine tebliğ etmiş oldukları tek hak din olan İslâm) dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.”
De ki: «Allah, (sözün) doğru (sunu) söylemişdir. Onun için Allahı birleyici olarak İbrâhîmin dînine uyun. O, müşriklerden değildi».
De ki: “Allah doğru söylemiştir; öyle ise Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm'in dînine tâbi' olun! Hem (o, sizin gibi) müşriklerden değildi.”
De ki: (Bu helâl ve haram konusunda siz değil) Allah doğru söylemiştir (iddia ettikleriniz İbrahim dininde yoktu,) O hâlde, Allah’ı bir tanıyan İbrahim’in dinine (inanç sistemine) uyun. Ve (biliniz ki) O, şirk koşanlardan değildi.
Deki “Allah doğru söylemiştir. O halde, asla Allah’a şirk koşmamış İbrahim’in dinine tabi olun. O müşriklerden değildi.”
De ki: «Allah doğrusunu söylemiştir. Öyleyse Allah’ı birleyici olan İbrahim’in dinine uyun. İbrahim, Allah’a eş koşanlardan değildi.»
De ki Allah gerçek demiştir. Artık muvahhid-i pâk olan İbrahim dinine tâbi olun. İbrahim müşriklerden değildir.
De ki: “Allah doğru söyler. Öyleyse dosdoğru olarak İbrahim’in dinine [millet] uyunuz. Çünkü o, asla ortak koşanlardan değildi.”
De ki: “Allah doğru söylemektedir (bunlar İbrahim dininde yoktu, o halde), Allah'ı bir tanıyan İbrahim'in dinine uyun. O, şirk koşanlardan değildi.”
Ve yine onlara de ki:
“Tevrat, İncil ve Kur’an’da hükmünü bildiren Allah, doğru söylemektedir. Öyleyse, siz de her türlü yanlış düşünce ve davranışlardan yüz çevirerek bir tek Allah’a yönelen İbrahim’in inanç sistemine uyun! Çünkü onun izinden gittiğini iddia eden Yahudi ve Hıristiyanların birtakım Peygamberleri, azizleri, melekleri yüceltip ilâhlaştırmasına karşılık, o hiçbir zaman Allah’a ortak koşmamış ve Allah’ın hiçbir kitabını veya elçisini yalanlamamıştı.”
Öte yandan Yahudilerin, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın Kâbe’den daha önce kurulduğunu öne sürerek kıblenin değiştirilmesine itiraz etmeleri de anlamsızdır, çünkü:
De ki:
“Allah doğru söyledi; hanîf (yönelmiş) olarak İbrahim’in milletine (dinine) uyun! Müşrikler’den değildi”.
De ki: " Allah doğru söylüyor. İbrahim'in pırıl pırıl dinine uyun. Çünkü o, hiçbir zaman aratanrıcı olmadı... "
De ki: "Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in uyduğu barış, esenlik, huzur dini olan İslam’a uyun! İbrahim Allah’a ortak koşanlardan değildi. Allah’ın yasalarına uyarak yaşayan inançlı bir Müslümandı."
(Ey Muhammed!) Onlara: “Allah doğru söyledi. Öyleyse sadece Hakk’a yönelen ve asla müşriklerden olmayan İbrahim’in dinine, uyun.” de.
De ki: “Allah doğruyu söylemektedir: O halde, bâtıl olan her şeyden yüz çeviren ve Allah’ın yanısıra hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayan İbrahim’in inanç sistemine uyun.”
De ki: “Allah doğru söylemiştir. Öyleyse, batılın her türünden yüz çevirerek İbrahim’in inanç sistemine uyun! O, Allaha ait nitelikleri başkalarına yakıştıran müşriklerden değildi.” 16/123, 22/78
De ki: “Allah doğru söylemiştir: Şu hâlde, yalnız Hakka yönelen ve müşriklerden de olmayan İbrahim Milleti’ne uyun!”
(Ey Muhammed) De ki (Ey Allah'a karşı yalan uyduranlar) Allah, elbette gerçeği söylemiştir. O halde (bizim gibi siz de) tevhid dini olan İbrahim'in dinine tabi olunuz ki o, asla müşriklerden olmamıştır.
De ki: "Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise bir Hanif olan İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi. "
De ki: «Allah Teâlâ sâdıktır. Artık Hanîf olan İbrahim milletine tâbi olunuz. Ve o asla müşriklerden olmamıştır»
Sen: “Sadakallah: Allah sözün doğrusunu söyledi. ” de! Haydi bakalım Allah'ı bir tanıyarak İbrâhim'in dinine uyun! Pek iyi bilirsiniz ki o, asla müşriklerden olmamıştı.
De ki: "Allah doğru söyledi, öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim dinine uyun. O, ortak koşanlardan değildi."
(Yâ Muhammed) Di ki: Allâh Te'âlâ bana vahy iylediği şeylerde sâdıkdır. İbrâhîm'in şirk ve küfürden berî ve Cenâb-ı Hakk'a teslîmiyet-i tâmmeyi hâvî olan dînine tâbi' olunuz. İbrâhîm müşriklerden değildi.
De ki: "Allah doğruları söyler; İbrahim’in dosdoğru şeriatına uyun. O, müşriklerden (Allah’ı ikinci sıraya koyanlardan) değildi[*].”
De ki: -Allah doğru söylemiştir. Öyleyse, hanif olan İbrahim'in dinine/yoluna uyun! O, müşriklerden değildi.
De ki: Allah doğru söyledi; siz de bâtıl inançlardan yüz çevirip İbrahim'in dinine uyun. Çünkü o asla müşrik olmadı.
De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o."
eyit: “ŧoġru söyledi Tañrı. pes uyuñ ibrāhįm milletine, müsülmān-iken; daħı olmadı müşriķlerden.”
Eyit yā Muḥammed: Tañrı Ta‘ālā girçek eyitdi, tābi‘ oluñuz İbrāhīm dīninearu i‘tiḳād‐ıla. Daḫı degül‐idi İbrāhīm müşrik kāfirlerden.
(Ya Rəsulum!) De: “Allah doğru buyurmuşdur. Ona görə də hənif olan İbrahim dininin ardınca gedin, çünki o, (Allaha) şərik qoşanlardan deyildi”
Say: Allah speaketh truth. So follow the religion of Abraham, the upright. He was not of the idolaters.
Say: "(Allah) speaketh the Truth: follow the religion of Abraham, the sane in faith; he was not of the Pagans(421)."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |