19 Ocak 2025 - 19 Receb 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 37. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fetekabbelehâ rabbuhâ bikabûlin hasenin veenbetehâ nebâten hasenen vekeffelehâ zekeriyyâ(s) kullemâ deḣale ‘aleyhâ zekeriyyâ-lmihrâbe vecede ‘indehâ rizkâ(an)(s) kâle yâ meryemu ennâ leki hâżâ(s) kâlet huve min ‘indi(A)llâh(i)(s) inna(A)llâhe yerzuku men yeşâu biġayri hisâb(in)

Rabbi, onu iyi bir surette kabul etti, bir nebat yetiştirir gibi onu yetiştirdi, geliştirdi, Zekeriyya'yı da onun hizmetine memur etti. Zekeriyya, ne vakit mihRaba girse yanında bir yiyecek bulurdu. Ya Meryem demişti, bunlar nereden geliyor sana? Meryem, Allah'tan demişti, şüphe yok ki Allah dilediğini sayısız rızıklarla rızıklandırır.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu (Meryem’i) güzel bir bitki gibi (özel olarak eğitip) yetiştirdi. Zekeriya’yı da ondan sorumlu kıldı. (Hz. Meryem’i, Hz. Zekeriya’nın kefalet ve terbiyesine verdi.) Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, (onun) yanında (temiz ve leziz) bir yiyecek bulurdu. "Bu sana nereden geldi ey Meryem?" diye sorunca: "Bu, Allah katından (mucize bir nimettir.) Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" derdi.

[Not: Mihrab; Nefsi düşünceler, şeytani dürtüler ve zalim düzenlerle harb=mücadele edilen kutsal mekân, camilerin ön tarafındaki imam makamı.]... Devamı..

Bunun üzerine Rabbi, kız çocuğunu hoşnut olarak kabul etti, O, onu güzelce büyüttü ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman O'nu mabedde ziyaret ettiyse, yanında yiyecekler görür ve sorardı: “Ey Meryem! Bunlar sana hangi taraftan geliyor?” Meryem: “Bunlar Allah'tandır, Allah dilediğine hesapsız rızık bağışlar” diye cevap verdi.

Erkek hizmetkârın yerini dolduramaz zannettikleri Meryem'e, yaratan, yaşama kabiliyeti gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rabbi o derece hüsnü kabul gösterdi ki, onu, ilk yaratılışa benzer bir yaratma ile, bir ümmete hizmet edecek, dölsüz, güzel bir oğul ihsanına layık gördü.
Onun bakımını, nafakasını, ihtiyaçlarının karşılanmasını, Zekeriyya'nın sırtına yükledi, onu Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya mabeddeki özel bölmede onunla her karşılaştığında Meryem’in yanında yiyecekler, meyvalar görür:
“Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor?” diye sorardı. O da:
“Bu Allah tarafındandır, Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere, lütuf ve ihsanından kayda geçirilmeyen, dara düşürmeyen, ölçüye tartıya vurulmayan, hesabı sorulmayan, itiraza mahal olmayan hesapsız nimet ve rızık verir” derdi.

bk. el-Lübâb, fî Ulûmi’l-kitâb, 5/96-100.

Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti; güzel bir şekilde yetiştirip büyüttü ve onun bakımını Zekeriyya'nın yükümlülüğüne verdi. Zekeriyya ne zaman onun bulunduğu mabede girse yanında yiyecek bulurdu. "Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?" derdi. O da: "Allah'ın katındandır. Şüphesiz Allah dilediğine hesapsız rızık verir" derdi.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: 'Meryem, bu sana nereden geldi?' deyince, 'Bu, Allah katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir' dedi.

Bunun üzerine Rabbi, Meryem'i güzel bir kabul ile kabul buyurdu ve onu iyi bir şekilde yetiştirdi ve (eniştesi) Zekeriyya peygamberi de ona kefil (himayesine memur) kıldı. Zekeriyya ne zaman Meryemin bulunduğu mihraba girdiyse, onun yanında bir yiyecek buldu. “-Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?” dedi. O da: “- Bu Allah tarafından, şüphe yok ki Allah dilediğini hesapsız olarak rızıklandırır” dedi.

Onun Rabbi, güzel bir şekilde o kızı ondan kabul etti. Ve onu güzelce büyüttü. Zekeriya da ona kefil (sahip) oldu. İbadet odasına her girdiğinde onun yanında rızık bulurdu. “Ey Meryem! Bunlar nerden sana geliyor?” derdi. Meryem: “Allah’ın katından.. Allah istediğine hesapsız rızık verendir.” diye cevap verirdi.

Bunun üzerine Rabbi, Meryem'i hoşnutlukla kabul etti, onu güzelce büyüttü ve onu Zekeriyyâ'nın himayesine verdi. Zekeriyyâ, ne zaman onu mabedde ziyaret ettiyse yanında yiyecekler görür ve sorardı: “Ey Meryem! Bunlar sana nereden geliyor?” Meryem, “Bunlar Allah'tandır, Allah dilediğine hesapsız rızık bağışlar” diye cevap verirdi.

Tanrısı hemen onu, güzellikle onayladı, onu iyi yetiştirdi, ona bakmayı emretti Zekeriya'ya, her ne zaman Zekeriya, Meryem'in bulunduğu Mihrab'a girerse, onun yanında azık bulurdu, dedi ki: «Meryem! Bu nereden?» O dedi ki: «Allahtandır, Allah, kime isterse hesapsız azık verir»

Bunun üzerine Rabbi, Meryem'i güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu nadide bir çiçek gibi yetiştirdi. (Eniştesi) Zekeriya'yı da (çekilen kura sonucunda) ondan sorumlu kıldı. Zekeriya, Meryem'in bulunduğu bölmeye her girişinde, orada bir rızık bulur, “Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?” diye sorardı. O da: “Bu, (rızıkları yaratan ve bana ulaşmasını sağlayan) Allah katından” diye cevap verirdi. Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

Allâh ânın ricâsını hüsn-ü kabûl itdi, Meryem’e iyi bir meyve hâsıl itdirdi, Zekeriya çocuğa bakdı,[2] Meryem’i hücresinde her ziyâret itdiği vakit yanında rızık görüyor idi. Zekeriya Meryem’e "Bu rızık nereden geliyor" diye sordı, "Allâh’dan geliyor" cevâbını virdi. Çünki Allâh istediğine hesâbsız rızık ihsân ider.

[2] Ya’ni güzel yetişdirilmesi içün Zekeriya aleyhisselamı me’mûr itdi.

Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı. Zekeriya mabedde onun yanına her girişinde, yanında bir yiyecek bulurdu. "Ey Meryem! Bu sana nereden geldi?" demiş, o da: Bu, Allah'ın katındandır" cevabını vermişti. Doğrusu Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya’yı[88] da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. “Meryem! Bu sana nereden geldi?” derdi. O da “Bu, Allah katından” diye cevap verirdi. Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

Zekeriya, Meryem’in teyzesinin kocası idi. Meryem’in Beyt-i Makdis’te bakımını Zekeriya peygamber üstlenmişti.

Bunun üzerine rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyyâ’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyyâ onun bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur ve “Ey Meryem! Bu sana nereden?” diye sorar, o da “Allah tarafından” cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık verir.

Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya'yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mâbede her girişinde orada bir rızık bulur ve «Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?» der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.

 Zekeriyya aleyhisselâm, Hz. Meryem’in teyzesinin kocası idi. Âyette ifade edildiği gibi Hz. Meryem’in Beyt-i Makdis’te bakımını Zekeriyya üzerine alm... Devamı..

Rabbi, adağını güzel bir şekilde kabul etti ve onu Zekeriya'nın himayesinde güzel bir çiçek gibi yetiştirdi. Zekeriya, tapınakta onun yanına her girişinde yanında yiyecekler bulurdu. "Meryem, bunlar sana nereden geliyor," diye sorduğunda, "Bu, ALLAH katındandır. ALLAH dilediğini hesapsız rızık verir," derdi.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

Bunun üzerine rabbı onu güzel bir kabul ile kabul buyurdu ve güzel bir surette yetiştirdi, Zekeriyanın himayesine verdi, Zekeriyya onun üzerine mihraba her girdikçe yanında yeni bir rızk bulur, ya Meryem! bu sana nereden? derdi, o da Allah tarafından, derdi: Şüphe yok ki Allah dilediğini hisabsız merzuk buyurur

Rabbi onu (n adağını ve duasını) hüsnü kabul ile kabul buyurdu ve (Meryem’i) *güzel bir nebat gibi yetiştirdi. Onun (Meryem’in) bakımını da Zekeriyyâ’nın yükümlülüğüne verdi. Zekeriyyâ ne zaman onun bulunduğu mihrap (denen mabed odasın) a girse (Meryem’in) yanında yiyecek bulurdu. “Ey Meryem! Bu (yiyecekler) sana nereden geliyor?” derdi. O da, “Allah tarafından (bana ikram ediliyor), şüphesiz Allah dilediğine (lütfuyla) hesapsız rızık verir” derdi.

* “…güzel bir nebat gibi yetiştirdi”; Allah Teâlâ’nın, Hz. Meryem’i güzel bir nebat gibi yetiştirmesi, mecazî bir ifade olup onu, bütün hâllerinde kâm... Devamı..

Bunun üzerine Rabb'i onu iyi bir şekilde kabul etti. Ve onu iyi bir şekilde yetiştirdi. Onu, Zekeriya'nın korumasına verdi. Zekeriya ne zaman mihraba¹ girse, onun yanında yiyecek bir şey bulurdu. “Ey Meryem! Bunlar sana nereden geldi?” derdi. O da “Bunlar, Allah'tandır.”² derdi. Kuşkusuz, Allah, dilediğini³, hesapsız olarak rızıklandır.

1. Merdivenle çıkılan yüksekçe yer, oda. 2. Allah\ın lütfudur, nimetidir. 3. Uygun gördüğünü.

Bunun üzerine Rabbi onu iyi bir rızaa ile kabul etdi. Onu güzel bir nebat gibi büyütdü. Zekeriyyâyi de ona (bakmıya) me'mur etdi. Zekeriyyâ ne zaman (kızın bulunduğu) mihraaba girdiyse onun yanında bir yiyecek buldu: «Meryem, bu sana nereden (geliyor?)» dedi. O da: Bu, Allah tarafından. Şübhe yokdur ki Allah kimi dilerse ona sayısız rızık verir» dedi.

Böylece Rabbi onu (Meryem'i, annesinden) güzel bir kabûl ile kabûl etti ve onu güzel bir bitki (bir çiçek) gibi yetiştirdi; ve onu (akrabâsı bulunan) Zekeriyyâ'nın himâyesine verdi. Ne zaman Zekeriyyâ onun yanına ma'bede girse, yanında bir rızık bulurdu. “Ey Meryem! Bu sana nereden (geldi)?” derdi. (O da:) “Bu, Allah tarafındandır!” derdi. Şübhesiz ki Allah, dilediğini hesabsız olarak rızıklandırır.

Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi; Ve onu Zekeriya’nın himayesine bıraktı. Zekeriya mabedde onun yanına her girişinde, yanında (yeni) bir yiyecek bulurdu."Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?’’ der; o da: Bu, Allah tarafındandır. (Onun merhameti sonucu, bazı kullarıyla bana ulaşıyor). Şüphesiz ki Allah isteyene (muhtaç olana) hiç ummadığı yerden rızık verebilir.*

(*) Meryem validemizin güzel bir bitki gibi yetiştirilmesi, yapısında bitkilere has bir özellik olduğunu gösterir. Bazı bitkilerde hem erkeklik hem di... Devamı..

Rabbi onu (Meryem’i) güzel bir şekilde kabul etti ve Meryem’i sanki bir nebat yetiştirir gibi güzel bir şekilde yetiştirdi ve Zekeriya’yı Meryem’e kefil yaptı. Zekeriya ne zaman mabette onun yanına girdiyse, mutlaka orada bir rızık buldu. “Ey Meryem bu sana nereden (geldi)?” diye sorduğunda, Meryem de “Onlar Allah katından, muhakkak ki Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır” dedi.

Bunun üzerine çalabı bu kızı çok iyi karşıladı. Onu güzel bir bitki gibi bitirdi. Zekeriya’yı da onun yetiştiricisi yaptı. Zekeriya Meryem’in bulunduğu tapınağa her varışında onun yanında bir azık bulurdu da sorardı: « Ey Meryem! Bu azık sana nereden geliyor?» Meryem de: « Allah’tan» derdi. Çünkü Allah kimi dilerse sayısızca azıklandırır.

Rabbi kızı hüsn-ü kabul ile kabul etti, pek güzel büyüttü. Zekeriya/yı ona bakmağa memur etti. Her ne zaman Zekeriya kızın bulunduğu çardağa [⁴] girse yanında bir nevi rızk [⁵] bulurdu «Meryem! Bu, sana nereden geliyor?» Diye sorunca Meryem: «Bu, Allah tarafından geliyor» derdi. Allah dilediğine sayısız rızk verir.

[4] Veya beyt-i makdisin eşref bir mahalline.[5] Vakitsiz rızk veya el emeğiyle değil Allah'ın fazl ve keremi ile hâsıl olan rızk.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi¹⁰. Zekeriya’yı da kefil/ bakmakla yükümlü kıldı. Zekeriya mihrapta¹¹/mabette onun bulunduğu yere her ne zaman girse, onun yanında bir rızık bulurdu. “Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?” diye sordu O da: “Bu, Allah katındandır. Muhakkak ki Allah dilediğine hesapsız rızık verir” dedi.

10 “Onu güzel bir bitki olarak bitirdi” ifadesinden hem çok titizlikle bakıldığına hem de ileride bitkilerdeki spontane üremeye benzer bir evladı olac... Devamı..

Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya mihrapta onun yanına her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. “Meryem! Bu sana nereden geldi?” deyince, o da, “Bu, Allah katındandır. Doğrusu Allah dilediğine hesapsız rızık verir.” derdi.

Böylece Allah, Meryem’i kendi yolunda adanmış kıymetli bir adak olarak güzelce kabul buyurdu ve onu nâdide bir çiçek gibi güzelce yetiştirdi. Onun eğitim ve bakımını, çekilen kura sonucunda Zekeriya üstlendi.
Zekeriya, onu ne zaman mâbetteki odasında ziyaret etse, yanında türlü türlü yiyecekler görürdü. Bunun üzerine, hayret ve hayranlıkla ona sordu:
“Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor?” Meryem de:
“Bunlar, Allah katındandır. Bu yiyecekleri yaratan ve bana ulaşmasını sağlayan Allah, dilediğinehiç beklemediği imkânlar yaratarak sınırsız nîmetler bahşeder!” dedi.

Rabb’i onu güzel bir kabul ile karşıladı. Onu, Zekeriyya’nın kefaletine vermek suretiyle güzel bir eğitim ile yetiştirdi. Zekeriyya Mabed’e her girdiğinde, ona uğradığında, onun yanında bir rızık buluyordu.
“Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. O da: -“O Allah katındandır. Allah, dileyeceği kimseyi hesap dışı rızıklandırıyor” dedi.

Allah duasını kabul etti. Bebeğin bakımını da Zekeriyya'ya emanet etti. O da onu nadîde bir çiçek gibi yetiştirip büyüttü. Hattâ Zekeriyya, ne zaman özel odasına girse Meryem’in yanında yiyecek bulur ve Meryem'e Meryem! bunlar da ne? " diye sorardı. Meryem de : " Bunlar Allah'tan, çünkü Allah isterse, sorup etmeden de rızk verebiliyor " diye karşılık verirdi.

Duasının üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu. Meryem’i güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya’yı da Meryem’in bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya onun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. "Meryem bu yiyecekler sana nereden geldi?" diye sorardı. O da "Allah katından!" diye cevap verirdi. Zira Allah dilediğine hesapsız rızk verir.

Rabbi onu (Meryem’i) güzel bir şekilde (duasını) kabul etmişti; onu güzel bir bitki olarak yetiştirmiş [*] ve Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirmişti. Zekeriya mabette onun yanına her girişinde orada bir rızık bulurdu. (Zekeriya), “Ey Meryem, bu sana nereden (geliyor)?” dediğinde, o da “Bu, Allah katındandır.” demişti. Şüphesiz ki Allah dilediğine (layık olana) hesapsız rızık verir.

İnsanın insan olması için hücre oluşumuna gereksinim vardır ve bütün hücrelerin de doğrudan veya dolaylı, organik veya inorganik olarak “toprak”tan me... Devamı..

Bunun üzerine Rabbi, onu (adak olarak) güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu, Zekeriyya’nın himâyesine vererek güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya, (Meryem’in bulunduğu) o şerefli yere¹ her girdiğinde, onun yanında yiyecek bulunca ona: “Ey Meryem! Bu sana nereden geldi?” dedi. O da: “Bu, Allah’ın katındandır. Şüphesiz Allah, dilediği kimseye hesapsız rızık verir.” dedi.

1 Mihrab: Mescidlerin ön tarafında imamın duracağı yer, demektir. “Zikr’ül-cüz, iradet’ül-kül” yoluyla mecâzen, mescidlere ve en şerefli, en ileri mev... Devamı..

Bunun üzerine Rabbi, kız çocuğunu hoşnutlukla kabul etti, onu güzelce büyüttü ve Zekeriya’nın himayesine verdi. ²⁶ Zekeriya, ne zaman onu mâbedde ziyaret ettiyse yanında yiyeceklerle görür ve sorardı: “Ey Meryem, bunlar sana nereden geliyor?” Meryem: “Bunlar Allah’tandır; Allah, dilediğine hesapsız rızık bağışlar!” diye cevap verirdi. ²⁷

26 Bu surenin 44. ayetinden açıkça anlaşılacağı gibi, annesinin vaadinden dolayı Mâbed’in hizmetine adanacak olan bu kızın sorumluluğunu hangi din ada... Devamı..

Rabbi onu, büyük bir memnuniyetle kabul etti ve onu nadide bir çiçek gibi yetiştirdi. Onun bakımını da Zekeriya yüklendi. Zekeriya, ne zaman onun bulunduğu ibadet mahalline girse onun yanında farklı bir yiyecek bulurdu: “Bu sana nereden geldi?” dediğinde, Meryem şöyle cevap verirdi: “Bu, Allah katındandır.” Doğrusu Allah, hak eden kimseye hesapsız rızık bağışlar. 16/51...55, 34/39

Bunun üzerine Rabbi onu memnuniyetle kabul etti; dahası onu bir çiçek gibi yetiştirdi ve Zekeriyya’nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman Mihrab’a girse, onun yanında yiyecekler görürdü. (Ve bir gün) sordu: “Ey Meryem! Bunlar sana nereden geliyor?” O da cevapladı: “Bunlar Allah katındandır; Allah isteyen/istediği kimseye hesapsız rızık bağışlar.”[⁵⁷¹]

[571] Bu âyet Hz. İsa ve annesi hakkındaki Mâide 75 ışığında anlaşılmalıdır: “..her ikisi de bildik yiyeceklerle beslenen (ölümlü insanlardı).”... Devamı..

Bunun üzerine Rabbi onu (Meryem'i, anası Hanne'den adak olarak) çok güzel kabul etti, onu güzel bir nebat olarak yetiştirdi (ona saf ve güzel bir ahlak bahşetti; hayrı, ilmi, dini öğrensin diye salih kullarının sohbetine kattı) Zekeriyya'yı da ona bakmaya memur etti. Zekeriyya, -Meryem'in bulunduğu- mescide her girişinde; onun yanında bir yiyecek bulurdu. "Ey Meryem bu sana nerden geliyor?" diye sorduğunda o "Bu (rızık bana) Allah katındandır, şüphe yok ki Allah, dilediği kuluna hesapsız rızık verir" derdi.

Rabbi onun duasını güzel bir şekilde kabul etti; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyyâ da onun bakımını üstlendi. Zekeriyyâ, onun yanına, mihrâba her girdiğinde yanında bir rızık bulurdu. "Ey Meryem, bu sana nereden?" derdi. (O da) "Bu, Allâh katından" derdi. "Allâh, dilediğine hesapsız rızık verir. "

Artık onu Rabbisi bir güzel kabul ile kabul buyurdu ve onu bir güzel nebat olarak yetiştirdi. Zekeriya'yı da ona bakmaya memur etti. Zekeriya her ne zaman mahfilde onun yanına girse, onun yanında bir rızık bulurdu. «Ya Meryem! Bu sana nereden geldi?» O da «Bu, Allah tarafından,» der idi. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ dilediğini hesapsız merzûk buyurur.

Rabbi onu güzellikle kabul buyurdu ve pek güzel bir tarzda yetiştirdi. Onu Zekeriyya'nın eğitim ve himayesine verdi. Zekeriyya onun yanına Mâbede ne zaman girse beraberinde yiyecekler bulurdu. “Meryem! Bu yiyecekleri nereden buluyorsun? ” deyince de o: “Bunlar Allah tarafından gönderiliyor. Muhakkak ki Allah dilediğine sayısız rızıklar verir. ” derdi.

Mâbed: Âyette mihrab diye geçer. Mâbedin ön tarafında ibadet esnasında imamın durduğu yere denir. Zikr-i cüz irade-i kül (bir bütünün, parçasını söyle... Devamı..

Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya da onun bakımını üstlendi. Zekeriyya, onun yanına, mihraba her girdiğinde yanında bir rızık bulurdu. "Ey Meryem, bu sana nereden?" derdi. (O da) "Bu, Allah katından" derdi. "Allah, dilediğine hesapsız rızık verir."

Rabbi Meryem'i (anasının nezri ve du'âsı vechile) hüsn-ü kabûl buyurub onı eyi bir nebât gibi inbât iyledi (eyi ve kıymetdâr bir fidan gibi büyütdi) Onı Zekeriyâ tekeffül itdi. (Vasîliğini ve idâresine bakmağı Zekeriyâ 'uhdesine aldı) Zekeriyâ Meryem'in mihrâbına (Mescid-i Aksâ'daki hücresine) her girdikde yanında rızık (yiyecek şeyler meyveler) bulurdı. Yâ Meryem! Bunlar sana nerden diye sordukda Meryem: Bunlar Allâh Te'âlâ'nın 'indindendir. Allâh dilediğini hesâbsız rızıklandırır didi.

Sahibi Meryem’i güzelce kabul etti ve güzel bir bitki[1] gibi yetiştirdi. Bakımını da Zekeriya’ya yükledi[2]. Zekeriya ne zaman onun dairesine[3] girse yanında bir rızık (yiyecek veya giyecek)[4] bulur: "Meryem! Bu sana nereden?" diye sorardı. O da “Allah katındandır! Allah, tercih ettiğine[5] hesapsız rızık verir!" derdi.

[1] Meryem validemizin güzel bir bitki gibi yetiştirilmesi, yapısında bitkilere has bir özellik olduğunu gösterir. Bazı bitkilerde hem erkeklik hem di... Devamı..

Rabbi, onu güzel bir kabul ile karşıladı ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı da ona bakmakla görevlendirdi. Zekeriya ne zaman yanına, onun bulunduğu ibadet mahalline girse O'nun yanında bir yiyecek bulurdu:-Meryem, bu sana nereden geldi? dediğinde O şöyle cevap verirdi:-Bu, Allah katından! Doğrusu Allah, dilediği kimseye hesapsız rızık bağışlar.

Rabbi onun duasını güzel bir şekilde kabul etti ve Meryem'i güzel bir çiçek gibi yetiştirdi;(10) onu Zekeriya'nın himayesine verdi. Zekeriya ne zaman mihraba girecek olsa, onun yanında yiyecek bulurdu. “Meryem, bunlar nereden geldi?” diye sorar, Meryem de “Allah katından” diye cevap verirdi. Gerçekten de Allah dilediğini hesapsız şekilde rızıklandırır.

(10) İmrân’ın hanımı erkek çocuk umarak dua etmişti; Allah ise onun adağını aynıyla değil, daha güzel bir şekilde kabul ederek ona Hz. Meryem gibi bir... Devamı..

Rabbi, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi besleyip büyüttü. Onu, Zekeriyya'nın korumasına verdi. Zekeriyya, mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı: "Meryem, bu sana nereden?" Meryem de "Bu, Allah katındandır; çünkü Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır." derdi.

pes biyerledi anı çalabı’sı, biyerlemeg-ile görklü; daħı bitürdi bitmek görklü. daħı payandan eyledi aña zekeryā'yı. her nice kim girür-idı anuñ üzere zekeriyyā, köşke yā yirüñ yigregi bulur-ıdı anuñ ķatında “iy meryem! ķandandur saña uşbu?” eyitti: “ol Tañrı ķatındandur bayıķ Tañrı rūzį virür aña kim diler ḥisābsuz.

Pes ḳabūl eyledi du‘āsın Tañrısı yaḫşı ḳabūl eylemek, daḫı bitürdi Meryemiyaḫşı bitürmek. Daḫı Meryemi Ẕekeriyyā bisledi. Her kez girerdi ẔekeriyyāMeryem üstine, miḥrābda ṭapardı özi ḳatında dürlü ni‘metler. Eydürdi yāMeryem ḳandan geldi bu rızḳ saña? Meryem eydürdi: Ol rızḳ TañrıTa‘ālādandur. Taḥḳīḳ Tañrı Ta‘ālā rızḳ virür kime dilese ḥisābsuz.

Belə olduqda, Rəbbi (Məryəmi) yaxşı qəbul etdi, onu gözəl bir fidan kimi böyütdü və Zəkəriyyaya tapşırdı. Zəkəriyya hər dəfə (Məryəmin) ibadət etdiyi mehraba girdikdə, onun yanında bir ruzi olduğunu görərdi. ( Zəkəriyya: ) “Ya Məryəm, bunlar sənin üçün haradandır?” - dedikdə, o: “Allah tərəfindəndir!” - deyə cavab verərdi. Həqiqətən, Allah istədiyi şəxsə hədsiz ruzi verər!

And her Lord accepted her with full acceptance and vouchsafed to her a goodly growth; and made Zachariah her guardian. Whenever Zachariah went into the sanctuary where she was, he found that she had food. He said: O Mary! Whence cometh unto thee this (food)? She answered: It is from Allah. Allah giveth without stint to whom He will.

Right graciously did her Lord accept her: He made her grow in purity and beauty: To the care of Zakariya was she assigned. Every time that he entered (Her) chamber to see her, He found her supplied with sustenance. He said: "O Mary! Whence (comes) this to you?" She said: "From Allah. for Allah Provides sustenance to whom He pleases without measure(379)."

379 Mary grew under Allah's special protection. Her sustenance, under which we may include both her physical needs and her spiritual food, came from A... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.