Vemâ kâne linebiyyin en yaġulle vemen yaġlul ye/ti bimâ ġalle yevme-lkiyâme(ti)(c) śümme tuveffâ kullu nefsin mâ kesebet vehum lâ yuzlemûn(e)
Bir peygamber, emanete hıyanet edemez ve kim hıyanet ederse kıyamet günü, hıyanet ettiği neyse onunla haşrolur, sonra herkese kazandığının karşılığı verilir ve onlara zulmedilmez.
(Münafıkların Hz. Peygamberle ilgili; savaş gelirlerini keyfince ve yakın çevresine harcayıverdiği yönündeki itham ve iddiaları asılsızdır.) "Yeğüll" yapmak (yani ganimet malından gizlice bir şey aşırmak ve emanete-Beytü’l mâl’e hıyanette bulunmak) bir Peygambere asla yakışır (tavır) olmayacaktır. (Bu tür ithamlar Elçiye iftiradır.) Her kim, (ganimetten, devlet hazinesinden veya cihad bütçesinden) ihanetle bir şey çalarsa, kıyamet günü, o (haksız ve ahlâksız yollarla) aldıklarını (sırtlamış ve Allah’ın lanetine uğramış vaziyette) gelip (âleme rezil edilecektir). Sonra, (zerre kadar) haksızlık edilmeden, her nefsin kazandığı kendisine eksiksiz olarak ödenecektir.
Bir peygamberin ganimet malına hainlik etmesi olacak birşey değil, kim böyle bir hainlikte bulunursa, kıyamet günü hainlik ettiği o şeyin günahını yüklenerek gelir. Sonra herkese kazandığı tastamam verilir ve hiç haksızlığa uğratılmazlar.
Hiçbir peygambere, emanete, devlet-kamu malına hıyanet yakışmaz; Ashabı, ümmeti tarafından da peygambere hıyanet edilmesi olacak iş değildir. Kim emanete, devlet-kamu malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şey sırtında yüklü, boynunda asılı halde, rezil rüsvay bir vaziyette teşhir edilerek gelir. Sonra herkese işlediği amellerin kazandığı sevapların karşılığı, hak ettiği tamı tamına verilir, yüklendiği günahların cezaları âdil infaz edilir. Onlara haksızlık yapılmaz.
Bir peygamberin hıyanet etmesi sözkonusu olamaz. Kim hıyanet ederse kıyamet günü aşırdığı şeyi getirir. Sonra kimseye haksızlık edilmeksizin her cana kazandığının karşılığı tam olarak verilir.
Hiç bir peygambere, emanete ihanet yaraşmaz. Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir. Sonra her nefis ne kazandıysa, (ona) eksiksiz olarak ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Bir peygamber için emanete (ganimet malına) hıyanet etmek olur şey değildir. Kim böyle hainlik ederse, kıyamet günü, aşırdığı malı, boynunda taşıyarak getirir. Sonra da herkese kazandığı iyilik veya kötülüğün karşılığı ödenir; ve hiç birine zulmedilmez.
Peygamber emanete hıyanet etmez. Kim emanete ihanet etse, kıyamet günü aşırdığı o şeyi geri getirir. Sonra her nefsin kazandığı, hiç zulmedilmeden ona verilir: (Dirilmenin ikinci delili, rahmetten sonra adalettir.)
Bir peygamberin hıyanet etmesi olacak şey değildir. Kim emanete hıyanet ederse, kıyamet günü hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese, asla haksızlığa uğratılmaksızın, kazandığı tastamam verilir.
Gizlice aşırmak yaraşmaz bir peygambere, aşıran kimse, aşırdığı şeyle birlikte, gelecek kıyamette, sonra da herkese kazandığı verilir, zulüm de olunmazlar
Hiçbir nebînin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim böyle bir hıyanette bulunursa, kıyamet günü hıyanet ettiği şeyin günahını boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, onlar haksızlığa da uğramazlar.
Peygamber hiç bir vakit sizi aldatacak değildir. Ganâimde aldatanlar kıyâmet güni kaçdıkları eşyâ ile görinecekdir. O vakit herkes a’mâlinin netîcesini istihsâl idecekdir. Kimse zulüm görmiyecekdir.
Hiçbir peygambere ganimete ve millet malına hiyanet yaraşmaz; haksızlık kim yaparsa, kıyamet günü yaptığı ile gelir, sonra, haksızlık yapılmaksızın herkese kazanmış olduğu ödenir.
Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.
Hiçbir peygamber savaşanların hakkını zimmetine geçirmez. Kim böyle bir haksızlık yaparsa kıyamet günü, zimmetine geçirdiğini yüklenmiş olarak gelir; sonra herkese kazanmış olduğunun karşılığı, kimse haksızlığa uğratılmaksızın tastamam ödenir.
Bir peygambere, emanete hıyanet yaraşmaz. Kim emanete (devlet malına) hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese -asla haksızlığa uğratılmaksızın-kazandığı tastamam verilir.
Bir peygamber ganimet mallarından hakkından fazlasını alamaz. Kim hakkından fazlasını alırsa diriliş günü o fazlalıkla gelir. Sonra herkese kazandığının karşılığı tam ödenir ve haksızlığa uğratılmazlar.
Hiçbir peygambere ganimet malını gizlemesi (devletmillet malını aşırması) yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, onlar haksızlığa da uğramazlar.
bir Peygamber için, emanete hıyanet olur şey değildir, her kim hıyanet eder: ganimet ve hasılattan bir şey aşırırsa boynuna aldığını kıyamet günü yüklenir getirir, sonra da hersese kazandığı ödenir, hiç birine zulmedilmez
Bir peygamberin ganimete hıyanet etmesi yaraşmaz. (Peygamber böyle bir şey yapmaz.) Kim (ganimete) hıyanet ederse, (âhirette) hesap günü, hıyanet ettiğiyle (yapmış olduğu çirkin fiilin günahını boynunda taşıyarak) gelir. Sonra herkese kazandığı, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın tastamam verilir.
Bir nebiye, emanete ihanet etmesi yakışmaz!¹ Kim ihanet ederse, Kıyamet Günü, ihanet ettiğiyle gelecektir. Sonra hiçbir haksızlık olmaksızın herkesin kazandığı tastamam verilecektir.
Bir peygamber için emânete (yahud ganîmet malına) hainlik etmek? (Bu) olur şey değil. Kim böyle hainlik eder (ganîmet ve ammeye âid hasılatdan bir şey aşırır, gizler) se kıyaamet günü hainlik etdiği o şey (in günâhını) yüklenerek gelir. Sonra herkes ne etdi, ne kazandıysa (mücâzât veya mükâfatı) eksiksiz ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ve bir peygamber için (emânete) hıyânet etme (aslâ söz konusu) olmaz! Kim(emânete) hıyânet ederse, kıyâmet günü hıyânet ettiği şeyle (yüklü olarak) gelir. Sonra herkese, yaptıklarının karşılığı tam olarak verilir ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.(3)
Hiçbir peygamberin (emanete) hıyanet etmesi (vahiy adına bir şey uydurması veya aldatıcı sözler kullanarak insanları kendi inancına davet etmesi veya kendisine vahyedileni tebliğ etmemesi) olacak şey değildir. (Çünkü hangi konuda olursa olsun) kim hıyanet ederse, (sorgulanmak üzere) kıyamet günü yaptığı hıyaneti ile beraber gelir (hıyaneti açığa çıkarılacaktır). Sonunda herkes, yaptıklarının karşılığını eksiksiz alacak ve hiç kimseye haksızlık edilmeyecektir. *
Bir peygamber için hile yapmak (Allah’ın mesajlarını saklayarak, kendi nefsinde tutması) yoktur. Kim hile yaparsa, kıyamet günü yaptığı hilesi ile beraber gelir. Sonra her nefse kazandığının karşılığı ödenir, asla onlara zulmedilmez.
Bir peygamberin mal aşırması olacak iş değildir. Her kim mal aşıracak olursa kıyamet günü o aşırdığı mal boynuna takılı olarak gelir. Sonra herkese ettiğinin karşılığı verilir. Hiç kimseye de kıyılmaz.
Bir peygamberin hile/hainlik yapması olur şey değildir. Kim hile [yağlul] yaparsa, kıyamet günü hilesiyle birlikte gelir. Sonunda herkese kazandığı tastamam verilir ve onlar zulme/haksızlığa uğramazlar.
Bir peygamberin emanete hıyanet etmesi olur şey değildir. Kim emanete hıyanet ederse, kıyamet günü hıyanet ettiği şeyle gelir, sonra haksızlık yapılmaksızın herkese kazanmış olduğu ödenir.
Bir Peygamberin emânete ihânet etmesi asla söz konusu olamaz. Zira her kim emânete ihânet edecek olursa, Diriliş Gününde Allah’ın huzuruna, ihânetiyle birlikte çıkacaktır. Sonra da herkes, yaptığının tam karşılığını görecek ve hiç kimseye zerre kadar haksızlık edilmeyecektir.
Kin beslemek bir nebiyy için olası değildir. Kim kin beslerse, Kıyâmet günü kin beslediği şeyi getirir. Sonra her bir nefse kazandığı şeyler ödenir. Haksızlığa uğratılmazlar.
Bir Tanrı elçisinin sömürmesi asla söz konusu olamaz. Sömürenler, kıyamet günü sömürdüğü şeyleri yanlarında getirecek ve o gün, tüm edinimleri, hiç haksızlık edilmeden kendilerine gösterilecektir.
Hiçbir Nebi’nin emanete ihanet etmesi düşünülemez. Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiği şeyle gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı ödenir.
Hiç bir Peygamber, asla emanete ihanet etmez.¹ Kim, emanete ihanet ederse, kıyamet gününe, ihanet ettiği şeyle gelir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı, haksızlığa uğratılmaksızın, (tam olarak) verilir.
BİR PEYGAMBERİN hile yapması olacak şey değil; ¹²³ çünkü kim hile yaparsa, herkesin yaptıklarının tam karşılığını alacağı ve hiç kimseye haksızlık yapılmayacağı Kıyamet Günü’nde hilesi yüzüne vurulacaktır.
Bir nebinin, ganimet malına hıyanet etmesi söz konusu değildir. Kaldı ki, kim hıyanet ederse, kıyamet günü hıyanet ettiği mal ile beraber gelir. Sonra herkes yaptığının karşılığını tastamam alacak ve onlar haksızlığa uğratılmayacaktır. 8/1, 48/15, 59/7
BİR nebinin hile yapması düşünülemez.[⁶⁸³] Zira kim hile yaparsa, kıyamet günü hilesi açığa çıkarılacaktır. Sonunda herkes, yaptıklarının karşılığını eksiksiz alacak ve hiç kimseye haksızlık edilmeyecektir.[⁶⁸⁴]
Hiç bir peygamberin emanete hıyânet etmesi söz konusu olamaz, (içinizden) Kim böyle hainlik ederse (ganimet ve devlet malından birşey aşırır gizlerse) kıyamet günü onun günahını yüklenerek gelir, sonra da herkese -haksızlığa uğratılmayarak- kazandığının karşılığı (cezası veya mükafatı) hiç eksiksiz ödenir.
Bir Nebinin hile yapması olacak şey değil; çünkü kim hile yaparsa, herkesin yaptıklarının tam karşılığını verilir ve kıyamet günü hiç kimseye haksızlık yapılmaz.
Bir peygamber için emanete hiyânet etmek sahih olamaz. Her kim hiyânet ederse o hiyânet ettiği şey ile Kıyamet gününde gelir. Sonra her şahsa kazanmış olduğu şey ödenir ve onlar zulmolunmazlar.
Emanete hıyanet etmek, bir peygamberin yapacağı iş değildir. Her kim hıyanet edip de ganimetten veya kamuya ait hasılattan bir şey aşırır, bunu da gizlerse, kıyamet gününe o vebâlini aldığı şeyler, boynuna asılı olarak gelir. Sonra her kişiye kazandığı şeylerin mükâfat veya cezası eksiksiz ödenir Ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.
Bir peygamberin aşırması, hiyanet etmesi, olur şey değildir. Kim (emanete hıyanet eder), aşırırsa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenip getirir. Sonra herkese kazandığı tastamam verilir, hiçbir haksızlığa uğratılmazlar.
Bir nebî içün ganâimde hıyânet olmadı. (Peygamberin ganâimde hıyânet itmesi câiz ve sahîh değildir) Ganâimde hıyânet iden kimse o hıyânet itdiği şeyle berâber yevm-i cezâda meydâna getirilür, sonra herkes (hayır ve şerden) kazandığı şeyle mükâfât ve mücâzât olunur. Ve kimseye zulüm olunmaz.[¹]
Bir nebînin güveni kötüye kullanma hakkı yoktur. Güveni kötüye kullanan, Kıyamet günü yaptığı kötülükle birlikte huzura gelir. Sonra herkese kazandığı tam verilir. Kimseye haksızlık yapılmaz.
Bir peygamberin kendisine verilen emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Çünkü, kim O'nun emanetine hıyanet ederse, kıyamet günü hıyaneti ile gelir. Sonra herkese kazancı, haksızlık yapılmadan ödenir.
Emanete hıyanet bir peygambere yakışmaz. Kim emanete hıyanet ederse, kıyamet gününde hıyanet ettiği şeyin günahıyla gelir. Sonra, kimseye bir haksızlık edilmeden, herkese kazandığı şey tastamam ödenir.
Bir peygamberin emanete hıyanet etmesi/kamu malından aşırması olacak şey değildir. Her kim hıyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir. Sonra her benliğe; kazandığı tam olarak ödenir. Hiç birine zulmedilmez.
daħı olmadı hįç peyġambere kim ħiyānet eyleye yolında. daħı her kim ħiyānet eyleye, getüre ya'nį boynına götürüp getüre anı kim ħıyānat eyledi ķıyāmet güni. andan, tamām virinile her nefs, anı irim. ķazandı daħı anlar žulm olınmayalar.
Yoḳdur bir nebīye ġazālıḳ mālından uġurlamaḳ, daḫı kim uġurlasa getürüruġurlaġan mālı götürüp arḳasına ḳıyāmet güninde, andan ṣoñra cezāsın görür her nefs ḳazanduġı ‘amellerüñ. Daḫı anlara hīç ẓulm olunmaz.
Heç bir peyğəmbərə əmanətə xəyanət etmək yaraşmaz. Əmanətə xəyanət edən şəxs, qiyamət günü xəyanət etdiyi şeylə (boynuna yüklənmiş halda) gələr. Sonra isə hər kəsə gördüyü işlərin əvəzi verilər və onlara haqsızlıq edilməz!
It is not for any Prophet to deceive (mankind). Whoso deceiveth will bring his deceit with him on the Day of Resurrection. Then every soul will be paid in full what it hath earned; and they will not be wronged.
No prophet could (ever)(472) be false to his trust. If any person is so false, He shall, on the Day of Judgment, restore what he misappropriated; then shall every soul receive its due,- whatever it earned,- and none shall be dealt with unjustly.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |