İnne-lleżîne tevellev minkum yevme-ltekâ-lcem’âni innemâ-stezellehumu-şşeytânu biba’di mâ kesebû(s) velekad ‘afa(A)llâhu ‘anhum(c) inna(A)llâhe ġafûrun halîm(un)
İki topluluğun karşılaştığı gün içinizden yüz çevirenler, şüphe yok ki bazı hareketleri yüzünden Şeytan'a kapılmışlardı, fakat andolsun ki Allah onları bağışladı ve şüphe yok ki Allah, suçları örter ve ceza vermede acele etmez.
İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden (gevşeklik gösterip ahdinden ve nöbet yerinden) geri dönenleri, kazandıkları bazı (geçici) şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti (ama sadakat ve samimiyet ehli, bu dünyevi dürtülerden etkilenmemişti). Andolsun ki, (yine de) Allah onları affetti. Şüphesiz Allah, Bağışlayandır, (kullarına) yumuşak olandır.
İki ordunun savaş alanında karşılaştığı gün, kaçanların kendi yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytan ayaklarını kaydırmak istedi. Ama yine de, Allah onları affetti, doğrusu Allah çok bağışlayan ve yumuşak davranandır.
Uhut'ta iki ordu karşılaştığı gün, sizden uzaklaşarak, başına buyruk hareket edenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan yerlerinden kaydırdı, ayırdı. Yine de Allah onları sorgusuz sualsiz affetti. Allah kullarını daima koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcı, kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır.
İki topluluğun karşılaştığı gün şeytan, işlemiş oldukları bazı şeyler dolayısıyla sizden yüz çevirenlerin ayaklarını kaydırmak istemişti. Şüphesiz Allah onları bağışlamıştır. Allah çok bağışlayıcı, çok hilim sahibidir.
İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Ama andolsun ki, Allah onları affetti. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır.
Uhud savaşında iki ordu karşılaştığı gün içinizden arka çevirip geri dönenler (var ya!), hakikaten onları, Peygamberin emrine aykırı hareket etmeleri yüzünden, şeytan kaydırmak istedi. Bununla beraber (tevbe ettiklerinden) Allah onları bağışladı. Gerçekten Allah çok bağışlayıcıdır, azâbı geciktiricidir.
İki toplumun karşılaştığı gün, sizden geri kaçanların (durumu) ise, bir kısım yaptıklarından dolayı, şeytanın onların ayaklarını kaydırmasından başka bir şey değildi. Muhakkak Allah, onları affetti. Çünkü Allah affeden ve şefkatle muamele edendir.
Uhud'da iki ordunun karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan tökezletti. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.
Uhud'da, iki bölük erlerinin çarpıştığı gün, içinizden kaçanların, nice işler yüzünden şeytan çeldi ayakların, Allah bunların suçlarını bağışladı, Allah bağışlayıcı, Allah halimdir
(Uhud Savaşı'nda) iki ordu karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan (yerlerinden) kaydırmıştı. Yine de Allah (tevbe ettikleri için) onları affetti. Çünkü Allah, çok bağışlayandır, halimdir (ceza vermekte aceleci değildir ve müsamahakârdır).
Orduların çarpışdığı gün kaçanlar işledikleri ba’zı günâhlardan dolayı şeytân tarafından iğfâl idilmişlerdir. Allâh ânları ’afv itdi. Çünki gafûr ve halîmdir.
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirenlerin, yaptıklarının bir kısmından ötürü şeytan ayaklarını kaydırıp yoldan çıkarmak istemişti. Allah, and olsun ki, onları affetti. Allah bağışlayandır. Halim'dir.*
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip kaçanları, şeytan ancak yaptıkları bazı hatalardan dolayı yoldan kaydırmak istemişti. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).
İki ordunun karşılaştığı gün sizden bozguna uğrayanlar var ya, sırf yaptıkları bazı şeyler yüzünden şeytan onların ayaklarını kaydırmıştı. Şüphe yok ki Allah onları affetmiştir, Allah çok bağışlayıcıdır, pek halîmdir.
(Uhud'da) iki ordu karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan (yerlerinden) kaydırmıştı. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir.
İki ordunun çarpıştığı gün geriye dönenlerinizi yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytan kaydırmak istemişti. Ancak ALLAH onları affetti. ALLAH gerçekten çok Bağışlayıcı, çok Şefkatlidir.
İki toplumun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip gidenler var ya, şeytan onların kazandıkları bazı şeylerden dolayı ayaklarını kaydırmak istedi. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, halim(çok yumuşak)dir.
O iki cem'iyyet çarpıştığı gün içinizden arkasını çevirenler, hakikaten onları Şeytan sırf ba'zı kesibleri behanesile kaydırmak istedi, maamafih Allah kendilerinden afvetti, Allah gafurdur halimdir
(Uhud gazvesinde) iki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden geri dönüp gidenlere gelince; işledikleri bazı hatalardan dolayı şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Şüphesiz Allah, onları (tövbe ettikleri için) affetti. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, (günahı sebebiyle kuluna) hemen ceza vermeyip (tövbe etmesi için) mühlet tanıyandır.
İki toplumun, savaş alanında karşılaştıkları gün, içinizden geri dönenler yok mu? Bu yaptıklarından dolayı, şeytan onların ayaklarını kaydırmak istedi. Doğrusu, Allah, yine de onları affetti. Kuşkusuz, Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Çok Hoş Görülü'dür.
Hakıykat, iki ordu karşılaşdığı gün içinizden geri dönenler (yok mu?), onları, irtikâb etdikleri ba'zı şeyler yüzünden, ancak şeytan kaydırmak istedi. Andolsun Allah (yine) onları afvetdi. Çünkü Allah şübhesiz çok yarlığayıcıdır, halimdir (Ukuubetde, cezada acele edici değildir).
Şübhesiz ki (Uhud'da) iki ordu karşılaştığı gün, içinizden geri dönüp gidenler yok mu, şeytan ancak, yaptıkları bazı şeyler (hatâlar) yüzünden onları(n ayaklarını îmandan)kaydırmak istemişti. Buna rağmen and olsun ki Allah onları affetti. Muhakkak ki Allah, Gafûr(çok bağışlayan)dır, Halîm (azabda hiç acele etmeyen)dir.
Şüphesiz iki topluluğun karşılaştığı gün,(Uhud günü) içinizden (gevşeklik gösterip ahdinden) yüz çevirip (nöbet yerinden) kaçanları, şeytan ancak yaptıkları bazı hatalardan dolayı, yoldan kaydırmak istemişti. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah (çok) bağışlayandır, yumuşak davranandır. *
Savaşan iki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, sizin içinizden geri dönenleri, şeytan geride bıraktıklarıyla aldatmış, buna rağmen Allah onların hatalarını affetmiştir. Allah bağışlayıcı ve kullarına hoş davranandır.
İşte o kimseler ki iki ordunun karşılaştığı gün yüzgeri ettiler, bir takım suçlarından dolayı onların ayağını Şeytan kaydırmıştı. Doğrusu Allah onların suçunu bağışladı. Çünkü Allah yarlıgayıcıdır, yumuşak davranıcıdır.
Uhut/ta iki ordunun karşılaştığı gün içinizden yüz çevirenler yok mu. Onların kazandıkları bâzı amellerinden nâşi [⁴], Şeytan ayaklarını kaydırmak istedi [⁵]. Allah onların suçunu bağışlamıştır. Çünkü gafurdur, halimdir.
İki topluluğun karşılaştığı gün şeytan, bazı yaptıklarından ötürü içinizden yüz çevirenlerin ayaklarını kaydırmıştı. Allah, şüphesiz onları affetti. Gerçekten Allah bağışlayandır, hilim sahibidir.
İki ordunun karşılaştığı gün, içinizden savaş meydanını terk edip kaçanlara gelince; şeytan onları, sırf kendi işledikleri birtakım yanlışlıklar yüzünden Allah yolundan çevirerek saptırmak istemişti. Onlar fırsat vermeselerdi, şeytan onları zorla günaha sürükleyemezdi. Fakat her şeye rağmen, Allah onları affetti. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, pek merhametlidir.
Şimdi, bu acı olaylardan ders alın:
İçinizden İki Topluluğun Karşılaşma günü geri dönmüş kimseler, doğrusu onları, kazandıklarının bir kısmıyla Şeytan kaydırmak istedi. And olsun Allah onları affetti. Allah, halîm gafûrdur.
İki taraf Uhut eteklerinde karşı karşıya geldiği gün, içinizden geri dönüp kaçanları bir şeyleri bahane ederek ayartan, şeytanın ta kendisiydi. Ama Allah, onları yine de affetti. Çünkü Allah, engin hoşgörülü ve ince düşüncelidir...
İki topluluğun karşılaştığı gün savaştan kaçanları, yaptıkları hatadan dolayı şeytan yoldan çıkararak ayaklarını kaydırmıştı. Kaçtıkları yerlerden geri dönerek tövbe edenleri affettik. Kuşkusuz Rabbiniz bağışlayandır. Düşünüp öğüt almaları için hata yapanlara süre verendir.
(Uhud’da) iki ordu karşılaştığı gün sizi bırakıp gidenleri, işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan (yerlerinden) kaydırmıştı. Yemin olsun ki Allah onları affetmiştir. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, hoşgörülüdür.
O iki toplumun karşılaştığı gün, sizin içinizden (savaştan) kaçanların ayaklarını, bazı hataları¹ sebebiyle ancak şeytan kaydırmıştır. Ama yine de Allah, onları affetmiştir. Çünkü Allah çok bağışlayandır ve (kullarına karşı da) çok yumuşak davranandır.
İki ordunun savaş alanında karşılaştığı gün [görevlerinden] kaçanlara gelince; Şeytan, onları [bizzat] kendi yaptıklarıyla tökezletti. ¹¹⁷ Ama şimdi, Allah onların günahlarını sildi. Doğrusu Allah çok affedicidir, halîmdir.
İki topluluğun karşılaştığı o gün, içinizden kaçanlar var ya, şeytan sırf kendi yanlışları yüzünden onların ayağını kaydırdı. Yine de Allah, onları bağışladı. Zira Allah, çok bağışlayandır ve hemen cezalandırmayandır. 3/175, 18/57-58, 35/45, 64/17
İki ordunun karşılaştığı gün, içinizden kaçanlara gelince: birtakım eylemleri sebebiyle şeytan onların ayağını kaydırdı.[⁶⁷⁹] Fakat (şimdi) Allah onların günahlarını sildi: çünkü Allah tarifsiz bağışlayandır, acele cezalandırmayandır.
Şüphe yok ki, iki ordunun karşılaştığı gün (Uhud savaşında) içinizden geri dönenlerin (ganimet için mevzilerini terk edenlerin) ayaklarım şeytan, kazanmış oldukları bazı günahlar yüzünden kaydırmaya yeltendi, fakat Allah onları yine de af eyledi. Çünkü Allah çok bağışlayandır, ceza verme hususunda acele etmeyendir.
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip gidenleri, yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytân, (yoldan) kaydırmak istemişti. Ama yine de Allâh, onları affetti. Şüphesiz Allâh, çok bağışlayandır, halimdir.
Şüphe yok ki, iki ordunun karşılaştığı gün sizden geri dönenler yok mu, onların ayaklarını bazı kazanmış oldukları kusurları sebebiyle şeytan kaydırmak istemiştir. Ve mamafih Allah Teâlâ onları muhakkak affetmiştir. Şüphe yok ki Allah Teâlâ gafûrdur, halîmdir.
İki ordunun karşılaştığı gün içinizden arkasına dönüp kaçanlar var ya, işte onları, işlemiş oldukları birtakım hataları sebebiyle şeytan kaydırmak istemişti. Allah yine de onları affetti. Çünkü Allah gafurdur, halimdir (çok affedici ve müsamahalıdır).
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip gidenleri, yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytan, (yoldan) kaydırmak istemişti. Ama yine de Allah, onları affetti. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, halimdir.
İki cemâ'atin karşılaşdıkları günde (Uhud güni) geri dönüb kaçanlarınızı şeytân ganîmet kazanmağa hırslandırarak zelîl itmek istedi. (Onlar da şeytâna uyub öyle yapdılar) Allâh Te'âlâ hazretleri (pişmân olub tevbe iylediklerinden) onları 'afv itdi. Allâh gafûr (günâhları 'afv idici) ve halîm (cezâda ve 'ikâbda isti'câl itmez)dir.[¹]
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden geri dönenler, işledikleri bazı hataları yüzünden şeytan onların ayağını kaydırmak istedi. Yine de Allah, onları affetti. Allah, çok bağışlayıcı ve çok şefkatlidir.
İki ordunun karşılaştığı gün geri dönüp kaçanlarınızı, kazandıkları birtakım günahlar sebebiyle şeytan yanıltmak istemişti. Allah ise onların kusurlarını bağışladı. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı ve müsamahalıdır.(30)
İki topluluğun karşılaştığı gün geri dönüp gidenleriniz var ya, yaptıkları bazı işler yüzünden şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Yemin olsun, Allah onları yine de affetti. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir.
bayıķ anlar kim yüz döndürdiler, sizden, ol gün kim irişdi iki bölük; bayıķ ŧayındurdı anları şeyŧān bir nice sebebi-y-ile anuñ kim işlediler. bayıķ 'afv eyledi Tañrı anlardan; bayıķ Tañrı yarlıġayıcıdur, ivici degül 'aźāb eylemege.
Taḥḳīḳ ol kişiler kim ḳaçdılar sizden ol günde ki buluşdı iki çeri. Anlarıẕillete düşürmedi illā şeyṭān niçesinüñ sebebi‐y‐le ḳazanduḳları yamanişüñ. Taḥḳīḳ ‘afv eyledi Tañrı Ta‘ālā anlardan. Tañrı Ta‘ālā yarlıġayıcıdur,tiz intiḳām eylemez.
(Ühüd müharibəsində) iki ordu qarşılaşdığı gün sizdən üz döndərənləri Şeytan, məhz etdikləri bə’zi əməllərlə (Peyğəmbərin əmrinə asi olmaqla) yoldan çıxmağa (büdrəməyə) məcbur etdi. (Tövbə etdikdən sonra) Allah artıq onları bağışladı. Həqiqətən, Allah bağışlayandır, həlimdir!
Lo! those of you who turned back on the day when the two hosts met, Satan alone it was who caused them to backslide, because of some of that which they have earned. Now Allah hath forgiven them. Lo! Allah is Forgiving. Clement.
Those of you(468) who turned back on the day the two hosts Met,-it was Satan who caused them to fail, because of some (evil) they had done. But Allah Has blotted out (their fault): For Allah is Oft-Forgiving, Most Forbearing.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |