10 Eylül 2024 - 6 Rebiü'l-Evvel 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 15. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul eunebbi-ukum biḣayrin min żâlikum(c) lilleżîne-ttekav ‘inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ veezvâcun mutahheratun veridvânun mina(A)llâh(i)(k) va(A)llâhu basîrun bil’ibâd(i)

De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi: O da, sakınanlar için, ebedi olan ve kıyılarından ırmaklar akan, içinde tertemiz eşler bulunan bahçelerdir ve Allah'ın sizden razı oluşudur. Allah, kullarını görür.

De ki: "Size bundan (dünyalık servet ve saltanattan) daha hayırlısını bildireyim mi? (Küfür ve kötülükten) Korkup sakınanlar için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetler, tertemiz eşler ve (özellikle) Allah’ın rızası vardır. Allah, kullarını hakkıyla görüp durmaktadır."

Ey peygamber! De ki: “Size o dünyevi zevklerden daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Yolunu Allah'ın kitabıyla bulanlar için Rableri katında mesken olarak içinden ırmaklar akan, temelli yerleşecekleri cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk vardır.”  Allah kullarını çok iyi görendir.

“Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minler için, Rableri katında, altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları cennet konakları, tertemiz, devamlı temiz eşler, Allah'ın rızasına ulaşma mertebesi vardır. Allah kullarının davranışlarını biliyor, görüyor.” de.

De ki: "Size bundan daha hayırlı olanını bildireyim mi? Fenalıklardan sakınanlar için Rableri katında altından ırmaklar akan ve içerisinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları görmektedir."

De ki: 'Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir.'

Râsûlüm, de ki; “- Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?” O, nefisleri imrendiren süslerden korunanlar için, Rableri katında, ağaçları altından ırmaklar akan cennetler var; onlar orada devamlı kalacaklardır; ve yine orada pâk tertemiz zevceler ile en büyük nimet olan Allah rızâsı vardır. Allah, kullarının hal ve işlerini hakkıyle görücüdür.

De ki: Bunlardan daha hayırlısını size haber vereyim mi? Muttakiler için Rableri katında, altlarında nehirler akan Cennetler vardır. Onlar orada ebedidirler. Ayrıca onlar için, temiz zevceler ve Allah’ın rızası vardır… Allah, kullarını çok iyi görendir. (Neye layık olduklarını çok iyi bilendir.)

De ki: “Size o dünyevî zevklerden daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.”

Sen onlara deyesin ki: «Bunlardan daha hayırlısını, size salık vereyim mi? Tanrıları katında altından ırmaklar akan cennetler sakınçlara hazırlanmıştır, orda sonsuz kalırlar, temiz eşler de vardır, Allahtan hoşnutluk da var, Allah görür kullarını»

De ki: “Size bunlardan (dünyevi zevklerden) daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için Rableri katında mesken olarak altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler/arkadaşlar ve Allah'ın güzel kabulü/rızası vardır.” Allah, kullarını hakkıyla görendir.

Bkz. 2/25, 4/57Âyette geçen “zevc” terimini sadece “eş” olarak anlamamak lazım. Nitekim mezkûr terim, Saffat sûresinin 37/22. âyetinde arkadaş, dost, ... Devamı..

Di ki: "İman idenlere daha hayırlı şeyler tebşîr ideceğim rableri nezdinde nehirler ile sulanmış bağçeler (cennetler) ve temiz zevceler ve Allâh’ın rızasını bulacaklar ve ilelebed kalacaklardır." Allâh ’ibâdına lütuf ve ihsân ider.

De ki: Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, Rab'lerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını hakkiyle görücüdür.

De ki: “Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır.” Allah, kullarını hakkıyla görendir.

De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için rableri katında, altlarından ırmaklar akan, ebediyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını eksiksiz görmektedir.

(Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.  

 14. âyette sayılan dünya nimetleri ve dünya güzelliğinin, insana sevdirildiği ifade edilmiştir. Bu davranış tabiîdir, dünyevîdir. Esasen insanoğlu ne... Devamı..

De ki: "Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Erdemliler için Rab'lerinin yanında altlarından ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları cennetler (bahçeler), tertemiz eşler ve ALLAH'ın onayını kazanmaktan dolayı mutluluk vardır." ALLAH kulları görür.

De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.

De ki: size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için rablarının yanında Cennetler varki altlarından ırmaklar akar, İçlerinde ebedî kalmak üzere onlar, hem orada kendilerine gayet pakize zevceler var, hele Allahdan bir rıdvan var, ve Allah görür o kulları

(Habibim!) De ki: “Size bunlardan (dünya hayatının geçici olan menfaatlerinden) daha hayırlısını haber vereyim mi? (Allah’ın emirlerine uygun yaşayıp) günahtan sakınanlar için Rablerinin nezdinde, (içinde ebedî kalacakları,) altlarından ırmaklar akan cennetler, tertemiz zevceler ve Allah’ın rızası vardır. Allah, kullarını (n her hâlini) hakkıyla görmektedir.”

De ki: “Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için, Rabb'lerinin katında, içinde sürekli kalacakları, içinden nehirlerin aktığı Cennetler, arındırılmış eşler ve Allah'ın rızası vardır.”. Kuşkusuz, Allah, kullarını Hakkıyla Gören'dir.

(Habîbim) de ki: «Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takvaaya erenler için Rableri katında altlarından ırmaklar akan cennetler — ki orada ebedî kalıcıdırlar —, (her şeyden) temizlenmiş zevceler, Allahdan da bir rızaa vardır. Allah kullarını hakkıyle görücüdür.

(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?” (Günahlardan) sakınanlar için Rableri katında altlarından nehirler akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler, tertemiz zevceler ve Allah'dan bir rıdvân (râzı olması)vardır!(3) Ve Allah, kulları(nı) hakkıyla görendir.

(3)Cennet hayâtı hakkında bakınız; (Sözler, 28. Söz, 169-175)

De ki: ’Size bundan daha iyi olanını bildireyim mi? (Kötülüklerden) sakınmış bulunan (erkek ve kadın)lar için Rableri katında altından ırmaklar akan ve içinde (sürekli) kalmak üzere cennetler, (her iki cinsten olmak üzere birbirleri için) tertemiz eşler ve Allah’tan bir hoşnutluk vardır. Allah ise kulları (her halleriyle) görendir.*

(*) Not: Aşağıdaki (المعحم الرائد)’’adlı lügat kitabında da geçtiği gibi (زوح)’’zevc’’ aynı cinsten olan ötekine denir. Mesela: (زوجين) ‘’zevceyn’’ de... Devamı..

Deki “Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’dan korunanlar için Rableri katında, altlarından ırmakların aktığı ve sürekli kalacakları bahçeler, ayrıca tertemiz eşler ve Allah’ın razılığı var. Allah kullarının yaptıklarını görendir.”

De ki: « Size bunlardan da yey olanı bildireyim mi? Sakınanlar için çalaplarının katında içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Sakınanlar hep orada kalacaklardır. Orada onlar için arı sili eşler de vardır. Onlar için Allah’ın dileğini elde etmek de vardır. Allah kullarını görücüdür.»

De ki size bunlardan daha iyisini haber vereyim mi? Sakınanlar için Rablerinin yanında, altlarından ırmaklar akar Cennetler vardır. Bunlar orada dâim kalacaklardır. Bir de pâklanmış zevceler, Allah tarafından bir hoşnutluk vardır. Allah kullarını görür.

(Ey Peygamber!) De ki: “Bunlardan daha hayırlısını size haber vereyim mi? Sorumluluk bilincinde olanlar için, Rableri katında, altlarında ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’tan bir rıza/hoşnutluk [rıdvân] vardır. Allah kullarını en iyi görendir [Basîr]”.

De ki: “Bundan (sevdiklerinizden) daha iyisini size haber vereyim mi? Takva sahiplerine Rablerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve onda temelli kalıcılar oldukları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk vardır. Allah kullarını hakkıyla görücüdür.”

Ey Müslüman! Dünyanın geçici nîmetlerine bağlanan câhillere de ki:
“Size bundan daha iyisini bildireyim mi? Kötülükten sakınanlar için Rab’lerinin katında, ağaçlarının altından ırmaklar çağıldayan, sonsuza dek içerisinde yaşayacakları cennet bahçeleri, tertemiz eşler ve hepsinin üstünde, Allah’ın hoşnutluğu vardır.”
Allah, kullarını elbette görmektedir.

De ki:
“Size bunlardan daha hayırlısını bildireyim mi? Müttakîler / Sakınıp Korunanlar için rabb’leri katında, sürekli kalacakları, altından Irmaklar akan cennetler vardır; temizlenmiş eşler vardır; Allah’tan bir hoşnutluk vardır. Allah Kullar’ı görmektedir.

Resulüm de ki: " sizlere bunlardan daha güzelini haber vereyim mi ? ": Sağlamcılar, Tanrı katındaki cennette dereler çağlayanlar içinde, sonsuza kadar kalacaklar ayrıca mis kokulu eşlere, dahası Allah'ın beğenisine de mazhar olacaklar. Çünkü Allah, kullarını hep görüp izliyordu.

İnkâr edenlere de ki: "Size dünyanın geçici şeylerinden daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rabbi katında, içinden ırmaklar akan, iman edenlerin ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır." Allah insanların yaptıkları şeyleri hakkıyla gören bilendir.

De ki: “Bunlardan hayırlısını size bildireyim mi? [Takvâ]lı (duyarlı) olanlar için Rablerinin katında, altlarından ırmaklar akan, içlerinde [ebedî] kalacakları cennetler, tertemiz eşler [*] ve Allah’ın rızası vardır. Allah kulları görendir.”

Benzer mesajlar: Bakara 2:25; Nisâ 4:57.

(Ey Muhammed! Onlara): (Ey insanlar!) Size, Allah’a karşı hata etmekten sakınanlar için bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? İşte onlar; içerisinde sürekli kalacakları, zemîninden ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızasıdır. Şüphesiz Allah, kullarını hakkıyla görür.” de.

De ki: “Size o [dünyevî zevkler]den daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyanlar için Rableri katında, mesken olarak içinden ırmaklar geçen hasbahçeler, temiz eşler ve Allah’ın güzel kabulü vardır.” Ve Allah, kulların[ın kalplerin]deki her şeyi görür.

De ki: “Size bundan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için; tertemiz eşlerin, Allah’ın rızasının olduğu ve içinde kalacakları, tabanından ırmakların çağladığı cennetler vardır. Allah, kullarını hakkıyla görendir.” 2/25, 4/57

De ki: “Size, bütün bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Sorumluluk bilincine sahip olanlar için, Rableri katında zemininden ırmaklar akan yerleşip kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah rızası vardır.” Allah kullarını görmektedir ki;

(Ey Muhammed) De ki: "Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için, -sonsuza dek kalacakları- (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetler vardır, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır!" Allah, (kuşkusuz) kullarını hakkıyle görendir, (kimin takva sahibi olduğunu bilir ki)

De ki: "Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır. " Allah, kullarını hakkıyla görendir.

De ki: «Size onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Muttaki olanlar için Rablerinin yanında altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebediyyen kalacaklardır. Ve kusurlardan tertemiz zevceler vardır. Ve Allah Teâlâ'nın büyük bir rızası vardır. Ve Allah Teâlâ kullarını hakkıyla görücüdür.»

De ki: “Size, ihtirasla istediğiniz o şeylerden çok daha iyisini bildireyim mi? İşte Allah'a karşı gelmekten sakınan müttakiler için Rab'leri nezdinde içinden ırmaklar akan cennetler olup, kendileri orada ebedî kalacaklardır. Hem orada onlara tertemiz eşler ve hepsinin de üstünde Allah'ın rızası vardır. Allah bütün kullarını hakkıyla görmektedir. [9, 72]

De ki: "Bunlardan daha iyisini size söyleyeyim mi? Korunanlar için Rableri katında altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır." Allah, kulları görür:

(Yâ Muhammed) Di ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vireyim mi? (Şirk ve günâhlardan ve dünyânın şehevâtından) sakınub ittikâ idenlere 'indinde ağaçları altından nehirler akan cennetler vardır. Orada ebedî olarak kalırlar. Ve yine onlara (cennetlerde) her dürlü 'ayıb ve kusurdan temiz ve berî zevceler ve Allâh'ın rızâsı vardır. Allâh kullarını göricidir.

De ki: "Size onlardan daha iyisini söyleyeyim mi? Kendini koruyanlar (müttakiler) için Sahipleri katında, ölümsüz olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan bahçeler, kusursuz hale getirilmiş[*] eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını görmektedir.”

[*] Kötü huylarından ve istenmeyen özelliklerinden arındırılmış kadın ve erkekler. (Bkz. Hicr 15/47 ve Bakara 2/25 ve dipnotu)

De ki:-Size, bundan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Allah'tan korkan/günahlardan sakınanlara, altından nehirler akan ebedi kalacakları cennetler vardır. Tertemiz eşler ve Allah'ın güzel kabulü vardır. Allah, kullarını hakkıyla görendir.

“Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?” de. Takvâ sahipleri için Rableri katında, ebedî olarak kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetler, tertemiz eşler ve bir de Allah'ın rızası vardır. Allah ise kullarını her halleriyle görmektedir.

De ki: "Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir."

eyit: “ħaber vıreyin mi size yigregi şundan: anlaruñ kįm śaķındılar çalabı’ları ķatında açmaķlardur aķar altlarından ırmaķlar ebed ķalıcılarken anlaruñ içinde. daħı 'avratlar gey arınmışlar daħı ħoşnūdlıķ Tañrı’dan.” daħı Tañrı göricidür ķullarını.

Eyit yā Muḥammed: Ḫaber vireyim mi size andan yaḫşıraḳ nesne[yi] olkişilere kim ḳorḳarlar Tañrıdan. Çalapları ḳatında vardur anlar‐çun uçmaḳlar, aḳar aġaçları altından niçe dürlü ırmaḳlar, ebedī ḳalurlar anda, daḫıvar anlara aru cüftler, daḫı Tañrı Ta‘ālānuñ rıżāsı ḳamusından efḍaldür,daḫı Tañrı Ta‘ālā görür ḳullarını.

(Ya Rəsulum!) Söylə: “Sizə bunlardan (dünya zinətlərindən) daha yaxşısını xəbər verimmi? Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənlər üçün Rəbbi yanında (ağacları) altından çaylar axan cənnətlər (bağlar) vardır ki, orada əbədi qalacaqlar. Onlardan ötrü orada (hər cür eyibdən) pak olan zövcələr və (ən böyük ne’mət olan) Allah rizası (razılığı, hüsn-rəğbəti) vardır. Allah, həqiqətən, bəndələrini görəndir!

Say: Shall I inform you of something better than that? For those who keep from evil, with their Lord, are Gardens underneath which rivers flow, and pure companions, and contentment from Allah. Allah is Seer of His bondmen,

Say: Shall I give you glad tidings of things Far better than those? For the righteous are Gardens in nearness to their Lord, with rivers flowing beneath; therein is their eternal home; with companions pure (and holy)(355); and the good pleasure of Allah. For in Allah.s sight are (all) His servants,-

355 Cf..2:25 and n. 44.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.