5 Ekim 2024 - 2 Rebiü'l-Ahir 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Âl-i İmrân Suresi 127. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Liyakta’a tarafen mine-lleżîne keferû ev yekbitehum feyenkalibû ḣâ-ibîn(e)

O, kafirlerin ileri gelenlerinden bir kısmını öldürmek, bir kısmını da baş aşağı edip ümitsiz bir hale getirerek döndürmek için yardım etti size.

(Ki bununla) İnkâr edenlerin (önde gelenlerinden) bir kısmını(n kökünü) kessin (helak etsin), ya da ‘umutları suya düşmüşler olarak onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler’ (diye kâfirleri ve zalimleri hezimete uğratıverecektir).

Bir de Allah bu yardımı; gerçekleri örtbas edenlerin bir kısmının kafalarını sizin vasıtanızla kessin ve öylesine alçaltsın ki, ümitsizliğe kapılıp geri çekilsinler diye yaptı.

Allah bu yardımı, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin liderlerinin, askerî erkanının kökünü kazısın veya onları perişan etsin de, ümitsiz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.

İnkar edenlerden bir tarafı kesmek yahut bozguna uğratıp eli boş bir halde geri dönmelerini sağlamak için (Allah yardım ulaştırır). [17]

17.Bu ayeti kerime bir önceki ayeti kerimenin son cümlesi ile bağlantılıdır. Yani bir önceki ayeti kerimenin son cümlesinde sözü edilen yardımın inkar... Devamı..

(Ki bununla) İnkâr edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları' tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.'

Böylece Allah, o kâfir olanlardan bir kolu kessin veya perişan etsin de, geri kalanlar keder ve ziyan içinde dönüp gitmiş olsunlar.

(Böylelikle Allah yardım eder ki;) o kâfirlerden bir kısmını kessin veya onları alçaltsın ve sonuçta onlar hüsrana uğramış olarak geri dönsünler.

Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin de, arzularına ulaşamadan hayal kırıklığı içinde dönüp gitsinler.

Kâfirlerin nicelerin öldürmek için, nicesini horlandırıp, umutsuz döndürmek için, size yardım etmişti

Böylece (Allah) inkârcıların bir kısmını imha etsin (ya da onları etkisiz hale getirip bozguna uğratsın), diğerlerini de iyice alçaltarak ümitsizce geri dönmelerini sağlasın.

Mü’minlerin zaferiyle sonuçlanan Bedir gazvesinde, Müslümanlar 14 şehit verirken, başta Ebu Cehil olmak üzere müşriklerin ileri gelenlerinden yetmiş k... Devamı..

Allâh kâfirleri münhezim ve kahr idecekdir, perîşan olacaklardır.

126,127. Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalbleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümidsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak Güçlü ve Hakim olan Allah katından olur.

Bir de Allah bunu, inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.

(Allah bu yardımı) inkâr edenlerin bir kısmını helâk etmek veya onları ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için (yapmıştır).

127, 128. Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.  

 127. âyette «bir kısmı» diye tercüme edilmiş olan «taraf» kelimesinin manalarından birkaçı, «eşraf, liderler, kumandanlar»dır. Nitekim burada söz kon... Devamı..

Böylece inkarcıların bir kısmını imha eder veya onları etkisiz hale getirip bozguna uğratır.

(Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı).

ta ki o küfredenlerden bir kolu kessin veya perişan etsin de haib-ü hasir dönüb gitsinler

126-127. Allah, sizi (zaferle) müjdelemek, kalplerinizi bununla ferahlatmak, inkâr edenlerin bir kısmını (ileri gelenlerini) öldürmek, diğerlerini de iyice alçaltarak ümitsizce geri dönmelerini sağlamak için size (melekleriyle) yardım etti. (Ancak unutulmamalıdır ki, meleklerin yardımı, Allah’ın sünnetinin cereyan etmesi için zahiri unsurlardır. Size yapılan bu) yardım, (hakiki manada,) ancak her işinde mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah tarafındandır.

Bu yardım, Gerçeği yalanlayan nankörlerden bir kısmının imha edilmesi veya bozguna uğrayarak umutsuzca geri dönüp gitmeleri için yapıldı.

(Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri (n kafasını) kessin, yahud onları tepesi aşağı getirsin de (geri kalanlarda) emellerine kavuşamayan (bedbaht) lar olarak dönüb gitsinler diye (yapdı)

Tâ ki inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya onları perîşan etsin de maksadlarına erişemeyen kimseler olarak dönüp gitsinler!

(Bu yardım va’di) inkâr etmiş olanlardan (önde gelenlerinden) bir kısmını(n güç ve nüfuzunu) kesmek (onları yıkıma uğratmak) veya arzularına ulaşamadan hayal kırıklığı içinde dönüp gitmek içindi.*

(*) Bu âyette «bir kısmı» diye tercüme edilmiş olan «taraf» kelimesinin manalarından biri, «liderler, kumandanlar»dır. Nitekim burada söz konusu edile... Devamı..

Böylece Allah bir taraftan, gerçeği inkâr eden kâfirlerin güçlerini kırsın yahut onları aşağılık duruma düşürsün ve elleri boş olarak savaş sahasından gerisin geriye dönsünler.

Bir de Allah’ı tanımayanların bir kısmını öldürmek, yada onları bozguna uğratıp umutsuzca gerisin geriye döndürmek için yaptı.

Allah kâfir olanlardan bir miktarını kessin veya [³] baş aşağı kılsın da nevmit olarak dönsünler diye size yardım etmiştir.

[3] (Ya) terdit için değil, tenvi içindir. Kimini helâk ve perişan, kimini hâk ile yeksan, kimini rüsvay, kimini münhezim kılsın.

Allah (yardımını) inkâr edenlerden bir kısmını kıyıma uğrasın veya (diğerleri de) rezil olup umutsuzca geri dönüp gitsinler diye (yapar).

(Bu ilahi yardım) Küfre sapanların kökünü kesmek veya ümitsizler olarak gerisin geriye dönecek şekilde hor kılmak içindi.

Allah, inkâr edenlerden bir kısmını mahvetmek, diğerlerini de iyice alçaltarak ümitsizce geri dönmelerini sağlamak için size yardımını göndermiştir.

İnkâr etmiş olanlardan bir kolu kessin (ayırsın) veya onları sindirsin! Bozgunlara dönsünler!

Zaten Bedir savaşı, inkarcı kesimin gözünü korkutup içten çökertmek ve geriye boynu bükük dönmelerini sağlamak için yapılmıştır...

Allah’ın size yardımı, sizi zafere ulaştırması; inkâr edenlerin bir kısmını yok etmek, diğerlerini perişan etmek, geri kalanların gerisin geriye kaçması içindir. Onlar öyle bir yenilgiye uğratılır ki bir daha savaşma mecalleri kalmaz. Bütün umutları yerle bir olur.

(Allah) kâfir olanlardan bir kısmının kenarını (kökünü) kessin veya onları perişan etsin de umutsuz olarak geri dönsünler diye (size yardım eder).

Zîrâ (Allah,) kâfirlerin bir kısmını helâk ederek veya perişan ederek (yaptığı bu yardımı) onlar umutsuz bir şekilde dönüp gitsinler (diye yaptı.)

[ve] O, hakikati inkara şartlanmış olanlardan bazısını [sizin vasıtanızla] mahvetsin, diğerlerini de öylesine alçaltsın ki ⁹⁵ ümitsizliğe kapılıp geri çekilsinler diye [bunu emretti].

95 Lafzen, “… bazısını mahvetsin yahut onları [öyle] alçaltsın ki”. Ev (“yahut”) edatının bu bağlamda bir alternatifi değil, tersine bir çeşitlemeyi (... Devamı..

Bu yardımı, kâfirlerden bir kısmını ortadan kaldırmak yahut onları hezimete uğratıp kaybetmiş olarak çekip gitsinler diye yaptı. 8/67, 71/26...28

ki, küfre saplanan kimselerden bir kısmını tamamen mahvetsin ya da alçaltsın; sonunda umutsuzluğa kapılarak geri çekilsinler.

(Bir de bu yardımı size) Küfredenlerin bir kısmı katledilsin veya perişan olsun, geride kalınlar da, umutlarını yitirmiş bir halde geri dönüp gitsinler diye yaptı.

İnkâr edenlerden bir kısmının (arkasını) kessin ve perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye (size yardım eder).

Tâ ki, o küfredenlerden bir kısmını kessin, veya onları mağlûp etsin de hâip ve hâsir oldukları halde geri dönüp git- sinler.

Evet, Allah Teâlâ kâfirlerden ileri gelenleri imha etmek Veya onları başaşağı ederek ümitsiz bir hale düşürmek için size bu imdadı gönderdi.

İnkar edenlerden bir kısmını kessin ve perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye (size yardım eder).

(Cenâb-ı Hakk'ın size bu nusreti) kâfirlerden bir gürûhı kat' ve helâk ve yâhud yüzleri üsti düşürmek içün idi ki onlar hâib ve hâsir geri dönüb münhezim oldılar.

Bu desteği, kâfirlerin[*] bir bölümünü koparıp atmak, perişan etmek veya kaybetmiş olarak geri dönmeleri için verir.

[*] Âyetleri görmezlikten gelenlerin.

126,127. -Allah, bu yardımı size sadece müjde olması ve kalplerinizin bununla yatışması, kafir olanların da bir kısmını yok edip veya perişan ederek ümitsizce geri dönmeleri için yapmıştı. Zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah katındandır.

Bir de, inkâr edenlerden bir kısmını imha etmek, yahut onları baş aşağı çevirip umduklarını boşa çıkarmak için Allah size yardım gönderdi.

Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler.

[33b] tā kese bir yanın ya'nį bir bölük, anlardan kim kāfir oldılar ya'nį yitmiş gişi depelendügi, daħı yitmiş esir; yi ħor eyleye anları, döneler nevmidler.

Kesmeg‐içün kāfirler ṭarafını yā helāk itmeg‐içün anları ḥattā ki döne‐ler ṣınup maḥrūm olalar.

O (bununla) kafirlərin bir hissəsini məhv etsin (döyüş meydanında kəsib-doğrasın) və ya onları məğlubiyyətə uğratsın. Belə ki, onlar naümid geri dönsünlər.

That He may cut off a part of those who disbelieve, or overwhelm them so that they retire, frustrated.

That He might cut off a fringe of the Unbelievers(448) or expose them to infamy, and they should then be turned back, frustrated of their purpose.

448 A fringe of the Unbelievers: an extremity, an end, either upper or lower. Here it may mean that the chiefs of the Makkan Pagans, who had come to e... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.