Velekad nasarakumu(A)llâhu bibedrin veentum eżille(tun)(s) fettekû(A)llâhe le’allekum teşkurûn(e)
Siz zayıf olduğunuz halde Allah size Bedir'de yardım etmişti, artık siz de Allah'tan sakının da şükredenlerden olun.
Andolsun, siz zayıf ve güçsüz iken Allah size Bedir’de de yardımıyla zafer vermişti. Şu halde Allah’tan (korkup O’na sığının, itiraz ve isyandan) sakının ki, O’na şükredebilesiniz.
Zira siz son derece zayıf ve güçsüz iken, Allah size Bedir'de yardım etmişti. O halde yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ki, şükredenlerden olasınız.
Andolsun, sizler güçsüzken, Allah size Bedir'de yardım etti. Öyleyse Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ki, şükretmiş olasınız.
Şüphesiz Bedir'de siz güçsüz durumda iken Allah sizi zafere ulaştırdı. Allah'a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.
Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedir'de yardımıyla zafer verdi. Şu halde Allah'tan sakının, O'na şükredebilesiniz.
Bedir savaşında düşmana nisbetle daha az ve zayıf olduğunuz halde, Allah size kesin zaferi verdi. Allah'dan korkun (ve münafıkların kaçışından kederlenmeyin) tâ ki şükretmiş olasınız.
Nitekim kâfirlere karşı kuvvetiniz düşük iken, Bedir’de Allah size yardım etti. Artık Allah’tan sakının. Belki böylece o nimetlerin şükrünü yerine getirmiş olursunuz.
Allah yardım etti Bedir'de sizlere, azlık idiniz, Allahtan sakınasız, ola ki şükredersiz
Andolsun ki Bedir'de de siz, (asker ve silah bakımından), daha zayıf bir durumda iken Allah size yardım etmiş (ve kesin bir zafer vermiş)ti. O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ve emirlerine sımsıkı sarılın ki O'nun yardımına karşı şükretmiş olasınız.
(Bedir vak’asında) siz zayıf idiniz, Allâh size yardım itdi, Allâh’dan korkınız ve müteşekkir olunız.
And olsun ki, siz düşkün bir durumda iken, Bedir'de, Allah size yardım etmişti; Allah'tan sakının ki şükredebilesiniz.
Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.
Andolsun ki Allah size, zayıf ve çaresiz iken Bedir’de de yardım etmişti. Allah’a isyandan sakının ki şükretmiş olasınız.
Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah, Bedir'de de size yardım etmişti. Öyle ise, Allah'tan sakının ki O'na şükretmiş olasınız.
Nitekim siz zayıf durumda iken, Bedir'de, ALLAH size yardım edip zafere ulaştırdı. Teşekkürünüzü belirtmek için ALLAH'ı dinlemelisiniz
Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah size Bedir'de yardım etmişti. Allah'tan sakının ki, O'na şükretmiş olasınız.
Filhakika sizler bir kaç biçare iken Bedirde Allah sizi mahzâ nusratiyle muzaffer buyurdu o halde Allaha korunun ki şükredesiniz
Allah, (düşmana nispetle sayı olarak daha az, teçhizat bakımından da son derece zayıf ve) güçsüz durumda olduğunuz Bedir’de de size yardım etmişti. O hâlde, (emir ve yasaklarına uymak sûretiyle) Allah’a karşı gelmekten sakının ki (O’nun yardımına ve nimetlerine karşı) şükretmiş olasınız.
Ant olsun! Çok zayıf olduğunuz Bedir'de de Allah size yardım etmişti. O halde, Allah'a karşı takvalı¹ olun ki şükretmiş² olasınız.
Andolsun ki siz (adedce, silâhça, binekçe düşmandan daha) zâîf ve dûn iken Allah size «Bedir» de kat'î bir zafer verdi. Allahdan sakının, tâki şükretmiş olasınız.
Buna rağmen, siz (daha) zayıf olduğunuz hâlde, Allah Bedir'de size (zafer vererek)şübhesiz yardım etmişti. Öyle ise Allah'dan sakının, tâ ki şükredesiniz.
Ve gerçekten (bundan önce), siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de (saldırganlara karşı) yardım etmişti. O hâlde (her zaman) Allah’a (Allah’ın emirlerine) karşı gelmekten sakının ki (yardımı hak edip, sonunda) ona şükretmiş olasınız.
Siz zor durumda iken Allah, Bedir de size yardım etmişti. Allah’dan korunun, umulur ki şükredersiniz.
Doğrusu, siz Bedir’de pek düşkün durumda idiniz de Allah size yardım etmişti. Öyleyse Allah’tan sakının ki ona şükretmiş olasınız.
Nitekim Allah oldukça zayıf bir durumda [ezille] olduğunuz Bedir’de size yardım etmiştir. Öyleyse Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olunuz ki, şükredenlerden olasınız.
Hiç şüphesiz siz güçsüz bir durumda iken Bedir'de, Allah size yardım etmişti. Allah'tan sakının; umulur ki şükredersiniz.
Allah, son derece zayıf ve güçsüz durumda olduğunuz Bedir savaşında da size yardım etmişti. Durum böyleyken, nasıl olur da Allah’ın yardımına güvenmeyip korkuya kapılırsınız? O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının ve emirlerine sımsıkı sarılarak fenâlıklardan korunun ki, O’nun yardımına ve nîmetlerine karşı şükretmiş olasınız.
And olsun siz en zelil / zayıf iken, Allah size Bedir’de açıkça yardım etti. Allah’tan sakınıp korunun! Umulur ki şükredersiniz.
Nitekim durumunuz çok zayıf olduğu halde Allah, size Bedir'de zafer nasib etmişti. Şimdi dahi, Allah'a karşı kendinizi sağlama almalı sonra da ona dua etmelisiniz.
Andolsun! Siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız.
Yemin olsun ki siz güçsüz olduğunuz hâlde Allah, Bedir’de de size yardım etmişti. Öyle ise Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun ki şükretmiş olasınız.
Nitekim Allah, güçsüz olduğunuz halde size Bedir’de¹ de yardım etmişti.² Allah’a gerçekten şükretmiş olmak için, Ona karşı hata etmekten hakkıyla sakının.
Hani siz daha zayıf olduğunuz halde Bedir’de, Allah size yardım etmişti. O halde Allah’a karşı sorumlu olun ki, ona minnettarlığınızı göstermiş olursunuz. 5/11, 8/62...66
And olsun ki, kuvvetiniz (düşmandan çok) azdı, buna rağmen Allah size yardım etti! (de bu sayede düşmana galip geldiniz) O halde Allah'tan korkun (emir ve yasaklarını yerine getirerek Onun yardımına layık olmaya çalışın) ki O'na (size bahşettiği bu yardım nimetinden dolayı) şükretmiş olasınız!
Ve siz son derece güçsüz iken Allah Bedir’de size yardım etmişti. O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız
Ve şüphe yok ki, siz kuvvetsiz bir halde iken Allah Teâlâ size Bedir'de yardım etti, artık Allah Teâlâ'dan korkunuz, tâ ki şükreder olasınız.
Gerçekten, sizler birkaç biçare iken, Bedir'de Allah size yardım etmişti. O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız!
(Allah mü'minlere yardım eder). Nitekim Allah, zayıf durumda bulunduğunuz Bedir'de de size yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredesiniz.
Allâh Te'âlâ Bedir'de size nusret itdi. Halbuki siz (düşmanın kesretine karşı) az mikdârda ve hakîr idiniz (silâhınız azdı) bu ni'mete şükür içün Allâh'a ittikâ idiniz.
Allah, size Bedir'de daha zayıf olduğunuz halde yardım etmişti O halde Allah'tan korkun ki, şükredesiniz.
Nitekim Bedir'de siz zayıf durumda olduğunuz halde Allah size yardım etmişti. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının ki, şükretmiş olasınız.
Yemin olsun ki, ezik-boynu bükük olduğunuz bir sırada Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredebilesiniz.
daħı bayıķ arķa virdi size Tañrı bedir'de siz ħorlar-iken ya'nį az zira üç yüz on üç gişi-y-idi. pes śaķınuñ Tañrı’dan anuñ-içün kim siz şükr eyleyesiz.
Taḥḳīḳ size nuṣret virdi Tañrı Ta‘ālā size Bedr ġazāsında az‐iken. Pesḳorḳuñuz Tañrıdan, illā kim siz şükr idesiz.
(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, siz Bədrdə (düşmənə nisbətən az və) zəif olduğunuz halda, Allah sizə yardım etdi. (Allaha) şükür edən olmaq üçün Allahdan qorxun!
Allah had already given you the victory at Badr, when ye were contemptible. So observe your duty to Allah in order that ye may be thankful.
Allah had helped you at Badr, when ye were a contemptible little force; then fear Allah. thus May ye show your gratitude.(444)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |